Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 23 EYLÜL 2010 PERŞEMBE
6 HABERLER
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Halk Ne Dedi?
Halkoylaması sonuçları üzerine yapılan
yorumlara bayılıyorum. Halk ne demek istedi diye
sorulunca herkes gönlünde yatanı dile getiriyor.
Efendim halk demokrasi istedi! Hatta hayır diyen
baskıcı antidemokratik güçlerden çok daha
özgürlükçü ve demokatik olduğunu gösterdi!
AKP’ye tam destek verdi, git gidebildiğin kadar
dedi.
Yok yok... 12 Eylülcülerin yargılanmasını, hatta
idam cezasının yeniden konarak asılmalarını
istedi...
Hayıııır, halkımız orduya, Kemalistlere, CHP’ye
hayır dedi...
Referandum sonuçları aslında, Kürt sorununu
çözmesi için AKP’nin elini serbest bıraktı!
12 Eylül Anayasası’nın yüzde 92 gibi büyük bir
oyla neden kabul edildiğine ilişkin de, bizim
gözlerinden zekâ fışkıranlarımız şöyle
yorumlamıştı:
“Darbecilerin bir an önce çekip gitmesini
sağlamak için...”
Salt kah kah kih kih diye gülmekten başka ne
desek acaba!?
Hürriyet ise sandıkta oy kullandıktan hemen
sonra seçmenlere evet veya hayır oylarının
nedenlerini sormuştu... Buna itibar eden yok! Çok
seçenekli tercihlere göre, düz oranlarla yazarsak,
yüzde 58’i ülkenin daha özgürleşeceğini
düşündüğü, yüzde 47’si Erdoğan, yüzde 40’ı
darbe anayasasının değişmesi; yüzde 30’u yargı
bağımsızlığı, yüzde 14’ü Kılıçdaroğlu’na karşı
olduğu; yüzde 10’u eş ve ailesinin tavsiyesine
uyduğu; yüzde 10’u partisini desteklemek için
evet oyu vermiş.
Ev kadınları arasında ve ilkokul mezunları
arasında evetçiler yüzde 70.
Sonuçlar çok katmanlı.
Ama iktidar ve cemaat yandaşları gazeteciler,
yazarlar ve “akademisyenler” için halkoylamasının
anlamı, gönüllerine en uygun sonuçla uyumlu.
Ama hiçbiri sormaz. Yalan propagandanın evet
oyları üzerinde etkisi nedir? Acaba hiç
propaganda yapılmasaydı, oylamanın sonucu ne
çıkardı? Koca baskısındaki kadınların evet
oylarındaki payı nedir? Tek bir değişiklik
maddesini sayamadığı halde hangi mahallenin,
çevrenin baskısı veya kulak dolduruşu ve
çevresindeki/kentindeki evet salgınına kapılanların
verdikleri evet oranı nedir?
Bunları tartışamayız, çünkü burası olguların,
gerçeklerin değil iktidar ve yandaşlarının
öncülüğünde safsataların tartışıldığı bir ülke!
Hırsızlar ve aptal
dürüstler
Devlet demek (sanki) hırsızlık yatağı demek.
Para nerede? Hazine’de, siyasetçinin ve
bürokratın kararında-imzasında! Bütün akbabalar,
tokatlayıcılar, kolay ve kısa yoldan köşe dönücüler
orada. Hazine siyasetçi ve bürokrat, servet
değişimlerinin hızla gerçekleştiği / dağıtıldığı
merkezler.
Geniş çoğunluk açısından, en büyük talep
nerede? Memurluğa, üniversitelere kapağı
atmak.
Türkiye gibi bir ülkede, memurluğa ve
üniversitelere girişin kapılarını denetleyen yerlerin
temiz kalması mümkün mü?
Buna inanmak, çoklu zekâ geriliğinden
muzdarip olmaktır.
Üstelik yandaşlığın ve yandaşları desteklemenin
şaha kalktığı bu iktidar döneminde, bir tür
masonik örgüt gibi çalışan cemaatin devletin
önemli yerlerine kene gibi yapıştığı bu dönemde,
devlete ve üniversitelere giriş anahtarını elinde
tutan ÖSYM’nin boş, temiz, namuslu
bırakılacağını sanabilir misiniz!
ÖSYM, hemen her koldan, ahtapotun kolları gibi
sarılmış!
Binası, sekreteri, soru hazırlayıcısı, bilgisayarları,
soru kitapçıkları ve basımevleri, getireni-götüreni,
gireni-çıkanı, soru bankası, güvenlik kamerası,
böceği-adamı... bilimcisi ilimcisi... yöneticisi
kapıcısı..
Uçan sineği bile kaçırmamışlar.
ÖSYM bütünüyle düşürülmüş, neredeyse satın
alınmış, berhava edilmiş..
Bu sayede, ne kadar aptalı ve geri zekâlısı
varsa, yeteneksizi ve hırsızların şahı, devlete ve
üniversitelere sokulmuş bu sayede.
Binlercesi hayır, on binlercesi...
Ve yıllardır...
Hırsızlar, ahlaksızlar devlete doluşmuş.. Daha
iyi hırsızlık ve daha çok ahlaksızlık yapmak için,
tabii ki.
Geride kalan “aptal dürüstler” ise yıllardır
dershanelere, ögretmenlere, okullara para akıtıyor,
ter döküyor, emek harcıyor...
8 yıldır yaşadığımız manzara budur!
Diyeceğimiz de şudur:
Devlette olanlar dışarı, aptal dürüstler içeri!
‘Bezdiren’ polis
baskılarını protesto
İstanbul Haber Servisi - Okmeydanõ’nda po-
lisin yurttaşlara yönelik çok kõsa aralõklarla daki-
kalarca süren Genel Bilgi Toplama (GBT) uygu-
lamasõ bölge halkõnõ bezdirdi. Halk Cephesi üye-
leri, polisin sõk sõk ve uzun süren GBT uygula-
masõnõ, imza standlarõnõ nedensiz kaldõrmasõnõ pro-
testo etti. Halk Cephesi üyeleri, Okmeydanõ Sibel
Yalçõn Parkõ’nda “Sibel Yalçın Parkı’nda gaz
bombası atan, mahallede terör estiren, halka kü-
für eden işkenceci polis istemiyoruz” pankartõ
açarak yürüyüş yaptõ. Halk Cepheliler ve bölge hal-
kõ, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Okmeyda-
nı faşizme mezar olacak” sloganlarõ attõlar.
Galeri yöneticileri, eylemin internet üzerinden mahallede örgütlenen bir grup tarafõndan yapõldõğõnõ söyledi
‘Saldõrõ planlõ ve organize’
Kültür Servisi - Tophane’de yer
alan Galeri Non, Outlet Galeri, Ga-
leri Elipsis ve Pi Artworks sanat ga-
lerilerinin sergi açõlõşlarõ sõrasõnda taş
ve sopalarla topluluğa saldõran, bi-
ber gazõ sõkarak, camlarõ kõrarak çev-
reye dehşet saçan ve birçok ziya-
retçinin yaralanmasõna yol açan sal-
dõrõnõn ardõndan sanat galerilerinin
yöneticileri dün Cezayir Resto-
ran’da bir basõn açõklamasõ yaptõ.
Toplantõda sanat galerilerinin tem-
silcileri, saldõrõnõn 40-50 kişilik bir
grup tarafõndan “örgütlü” bir şe-
kilde gerçekleştirildiğini belirttiler.
Saldõrganlarõn kendilerine “Gel-
diğiniz yere gidin”, “İçeri girin”
diye bağõrdõğõnõ belirten galeri yö-
neticileri, bu eylemlerin, internet
üzerinden ve mahalledeki mekânlarõ
kullanarak örgütlenen bir grup ta-
rafõndan gerçekleştirildiğini de vur-
guladõlar. Toplantõya Outlet Gale-
ri’nin kurucusu Azra Tüzünoğlu, Pi
Artworks’ün kurucusu Yeşim Tu-
ranlı, ressam Nâzım Hikmet Ric-
hard Dikbaş, (Galeri Non’da eser-
leri sergilendi), Elipsis Galeri’nin sa-
hiplerinden Sinem Yörük, Galeri
Non’un kurucusu Derya Demir,
Rodeo Sanat Galerisi’nin sahibi
Sylvia Kouvali ve Galeri Apel’in
kurucusu Nuran Terzioğlu katõldõ.
Tüzünoğlu yaşanan bu şiddetin te-
melinde ‘soylulaşma’ meselesi ol-
duğunu vurguladõ. Tüzünoğlu şun-
larõ söyledi: “Sebeplerden biri de
Sulukule’de yaşananların Top-
hane’de de yaşanılacağının düşü-
nülmesi ve Galataport projesi-
nin bir parçası olarak görülme-
mizdir. ‘Tophaneli’ olgusu üze-
rinde de konuşulması gerekir. Bu
durum mahalle baskısını aşan
bir durum. Eğer Galataport ger-
çekleşecekse, eğer burada bir soy-
lulaşma olacaksa, aslında biz de
bundan nasibimizi alacağız. Bu
olayın yaşanma nedeni sadece
soylulaştırma diye nitelendirilip
hemen kesilip atılacak bir şey de
değil. Daha derinde de yükselen
muhafazakârlıkla da ilişkilendi-
rilmeli. Özellikle saldırılar anın-
da öncelikle Amerika, Hollanda,
Alman ve Polonya’dan katılan
konuklar hedef alındı.”
‘Geçen hafta da olmuştu’
Geçen hafta da yine Galeri Ro-
deo’da düzenlenen serginin açõlõ-
şõnda ufak bir gerilim olduğunu ve
basõna yansõmadõğõnõ belirten Tü-
zünoğlu “Rodeo’daki gerilimi bu-
ranın muhafazakâr bir mahalle
olmasına bağlamıştık. Bunun son-
rasında böyle bir şiddet beklenti-
si içinde değildik” dedi.
Saldõrõya uğrayanlardan Kağan
Şimsekalp de polisin olay anõnda
yeterli müdahalede bulunmadõğõnõ
belirtti. Şimşekalp şöyle konuştu:
“Bana 10 kişi birden saldırdı.
Burası sık sık kavganın çıktığı bir
yer ve en sıradan kavgaya bile he-
men 4-5 tane polis gelir. Olay gü-
nü 2 polis geldi ve saldırganlardan
bazılarını gösterdik fakat polis sa-
dece onlarla konuştu.”
Ekim 2009’da Tophane’de IMF
protestolarõna katõlanlara karşõ ya-
põlan linç girişimi sonrasõnda sal-
dõrganlarõn cezasõz kalmasõnõn ce-
saretlendirici bir örnek oluşturdu-
ğuna da değinen temsilciler, olayõn
tekrarlanmamasõ için yaşananlara
tanõk olanlara ifade verme çağrõ-
sõnda da bulundu.
Başkentin göbeğinde ahlak zabıtası
POLİSLERDEN PARKTA DOLAŞAN ÇİFTLERE ‘UYGUNSUZ OTURUYORSUNUZ’ UYARISI
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara’nõn
kent merkezindeki en büyük parklarõndan biri olan
Kurtuluş Parkõ’nda önceki gün rahatsõz edici bir
uygulama gerçekleşti. Çankaya İlçe Emniyet Mü-
dürlüğü’ne bağlõ ekipler, parkõn içerisinde dolaştõk-
larõ minibüsle bazõ çiftlere GBT (Genel Bilgi Top-
lama) uygulamasõ yaptõ.
Parkõn içerisinde el ele yürüyen, banklarda otu-
ran ve çimlerde uzanan çiftlere yaklaşan polisler,
“Uygunsuz oturuyorsunuz” diyerek uyarõda bu-
lundu. Habertürk’ün haberine göre, parktakiler, uy-
gulamayla adeta neye uğradõğõnõ şaşõrdõ. Kimi üni-
versite öğrencisi kimi ise sözlü olduğunu ifade
eden gençler, uygulamanõn ardõndan oturduklarõ
yerlerden kalkarak bölgeden uzaklaştõ. Polisin yap-
tõğõ bu uygulamanõn son derece rahatsõz edici oldu-
ğunu dile getiren gençler, “Oturuşumuzda hiçbir
uygunsuzluk yoktu” sözleriyle kendilerini savun-
du. Sorgulanan gençlerden biri ise “Sevgilim sade-
ce göğsüme yaslanmıştı. Bunun neresi uygun-
suz? Uygunsuz olduğuna kim karar verdi?” di-
yerek tepki gösterdi. Polisin haklarõnda tutanak tu-
tulduğunu söylediği genç bir çift ise “Polis ‘Sizi
gördüm, uygunsuz oturuyordunuz’ dedi. Kimlikle-
rimiz elindeydi. ‘Hakkõnõzda tutanak tuttum, hadi
gidin şimdi’ diyerek bizi gönderdi” diye konuştu.
SALDIRI KINANDI
‘Yaşam
stili
çatışması’
KORHAN GÜMÜŞ (İstanbul
2010 Kültür Başkenti Ajansı Yü-
rütme Kurulu üyesi): Saldõrõyõ ya-
panlar, sanat yoluyla kendi gelecek-
leri üzerinden söz sahibi olabilecek-
ken tam tersine sanatõ kendi karşõla-
rõndaki bir güç olarak görüyorlar.
Kamu burada kamusallõğõ sağlamõ-
yor. Kültürel açõdan önemli bir yer
olan Beyoğlu için bir plan hazõrlan-
masõ gerekiyor. Burada olay sanat-
çõlarla mahalle arasõndaymõş gibi
gözüküyor, halbuki bu kadar basit
bir konu değil. Tophane’de daha ön-
ce de ahlak operasyonlarõ yaparak
bazõ insanlara saldõrdõlar. Bu olay o
saldõrõlarõn bir devamõ. Burada
önemli olan bir nokta da kamunun
davranõşõdõr. Eğer kamu göz yumar-
sa tehlike oluşur. Sanatçõlar bunun
farkõnda, kamu da farkõnda olursa
çok iyi olur.
BERAL MADRA (Küratör, eleş-
tirmen): Siyasal ve ekonomik açõdan
“dünyanõn en ilginç ve en çekici ken-
ti” özelliğini taşõyan İstanbul’un bu
çekiciliğinin temelinde tarihsel doku-
su önemli bir yer tutabilir; ancak bu
özeliği asõl yansõtan olgu, bu kentte
üretilen ve gösterilen günümüze özgü
sanatlarõn dinamizmi ve yalnõz Tür-
kiyeli değil, dünya sanatçõsõna esin
kaynağõ olmasõdõr. Bu gerçeği kimse
göz ardõ etmesin ve hazmetsin! Sanat
galerileri Tophane bölgesini taçlan-
dõrmõştõr; yõllardõr içe kapanõk ve ka-
ranlõk bir görüntü veren bu bölge uy-
garlaşmõştõr. Bu şekliyle gelişmesi ve
korunmasõ gerekir. Yerel yönetimle-
rin ve devletin önlem almasõnõ bekli-
yoruz.
NURAN TERZİOĞLU (Galeri
Apel): Bu bölgede ilk galeri açanlar-
dan biri olarak son yõllarda Tophane
bölgesinde birlik ve paylaşõm içinde
çalõşan genç galerici arkadaşlarõmõn
uğradõğõ bu saldõrõ çok üzücü, kaygõ-
landõrõcõ. Galericilerin, sanat dostlarõ-
nõn böyle örgütlü bir saldõrõya maruz
kalmalarõ çok üzücü. Bu yargõsõz in-
faz, çõğ gibi büyüyebilecek bir olay.
Bir an önce suçlularõn ortaya çõkarõl-
masõ gerek.
LEVENT ÇALIKOĞLU (Küratör,
eleştirmen): Hiçbir şekilde kabul edi-
lebilir bir durum değil. Olayõn gelişi
ve varõlan nokta, gerçekten üzücü ve
korkutucu. İlk kez sanatçõlara, sanat
camiasõna bu çapta, büyük ve organi-
ze bir saldõrõ yapõldõ. Bundan sonraki
süreç hepimiz için çok önemli. Bu sa-
nat camiasõ ve mahallenin karşõ karşõ-
ya gelmesi gibi basit bir olay değil.
Şimdi sanat camiasõna destek çõkmak
herkesin görevi. Bu durum bir kõrõlma
noktasõ yaratmamalõ.
HALDUN DOSTOĞLU (Galeri
Nev): Şerif Mardin’in dile getirdiği
‘mahalle baskısı’ tespiti, önceki ak-
şam yaşanan saldõrõda hayat buldu.
Bu apaçõk bir yaşam stili çatõşmasõ.
Şimdiye kadar o galerilerde hep bir
temkinlilik vardõ ve sonunda bu se-
vimsiz olay oldu. Ben saldõrõ anõnda
Galeri Non’daydõm, sõrayla dört gale-
riye birden, taş atarak, biber gazõ sõ-
karak saldõrdõlar. Planlanmõş olduğu
ortadaydõ. Enteresan olan bir nokta da
mahalleliden çok Tophane’de topla-
nan bu ‘delikanlıların’ bu ortamdan
şikâyetçi olmasõ. Bir galeri açõlõşõna
tahammül edemeyen bu zihniyete
karşõlõk şimdi yapõlmasõ gereken, her-
kesin sanat çevresine sahip çõkmasõ,
destek olmasõ.
ALİ AKAY (Küratör, eleştirmen):
2010 Avrupa Kültür Başkenti olarak
adlandõrõlan İstanbul’un böyle bir
olay yaşamasõ çok üzücü. Öncelikle
belediyenin başlattõğõ ve içinde bu-
lunduğu bu 2010 Kültür Başkenti ol-
ma meselesini mahallelere yeteri ka-
dar anlatmadõğõnõ söyleyebiliriz. İster
organize, ister spontan olsun bir saldõ-
rõ gerçekleşmiştir. Şu noktadan sonra
önemli olan, belediyenin ve emniye-
tin olayõn üstüne giderek bunu ortaya
çõkarmasõdõr. Polisin olaylar karşõsõn-
da pasif kaldõğõ söyleniyor. Polis va-
tandaşõ korumak durumundadõr.
Saldõrõnõn ardõndan gözaltõna alõnan 7 kişi serbest bõrakõldõ
Tutuklanan olmadı
İstanbul Haber Servisi -
Tophane’deki Boğazkesen
Caddesi ve Kadirler Yoku-
şu’ndaki galerilere yönelik baş-
latõlan soruşturma kapsamõnda
gözaltõna alõnan 7 kişi savcõ-
lõktaki sorgularõnõn ardõndan
serbest bõrakõldõ. İstanbul Va-
lisi Hüseyin Avni Mutlu,
“Hiçbir işyerine bu şekilde
bir saldırıyı kabul etmemiz
mümkün değil” dedi.
Saldõrõnõn ardõndan başlatõ-
lan soruşturma kapsamõnda
dün 7 kişi gözaltõna alõndõ.
Emniyetteki sorgularõnõn ar-
dõndan adliyeye sevk edilen
R.Ç, O.K, F.İ, M.C.E, A.K,
E.S. ve E.G savcõlõk tarafõndan
serbest bõrakõldõ.
Saldõrõyla ilgili sorularõ ya-
nõtlayan Vali Mutlu ise “Bu
bir suçtur. Bu suça katılan
kim varsa adliyemize teslim
edeceğiz” dedi. Bir gazeteci-
nin, olayõn nedeni olarak içki
içilmesinin gösterilmesi idi-
dasõnõ Mutlu şöyle yanõtladõ:
“Netleşmeden sizlere bu ko-
nuyla ilgili bir şey söyle-
mem. Tekrarına da müsaa-
de etmeyeceğiz.”
Bir hafta önce aynõ noktada
sözlü bir sataşma yaşandõğõy-
la ilgili kendilerine bir bilgi ge-
lip gelmediği sorusuna da Mut-
lu şu yanõtõ verdi: “Bize inti-
kal eden bir şikâyet yok.
Kendi aralarında bu tür şey-
ler yaşanmış olabilir. Varsa
keşke zamanında bize de in-
tikal ettirilmiş olsaydı. Ted-
birlerini erkenden almak
mümkün olurdu.”
‘Sorumlular bulunsun’
Uluslararasõ Plastik Sanatlar
Derneği ve Sanat Galericileri
Derneği, saldõrõnõn, demokra-
siye, çoksesliliğe ve özgür dü-
şünce ifadesine yönelik ağõr bir
tehlikenin göstergesi olduğu
belirtildi. Açõklamada, “Fail-
lerin bulunması ve cezalan-
dırılması, sanatçılara yöne-
lik bu akıl dışı terör olayının
deşifre edilmesi, İlçe Emni-
yet Amiri’nden Cumhur-
başkanı’na kadar tüm yetkili
kurumları ilgilendiren bir
sorumluluktur” denildi.
Beyoğlu Eğlence Yerleri
Derneği, İstanbul’un 2010 Kül-
tür Başkenti iken sinemalarõn
satõldõğõnõ, tiyatrolarõn hedef
gösterildiğini belirterek, “Top-
luma kültür ve sanatı elitle-
rin saçmalıkları gibi lanse
ederseniz bu sonuç çok nor-
maldir. Meseleyi basit va-
tandaş tepkisi olarak addet-
mek yaşanacak 2. bir ‘orga-
nize’ hareketin önünü açar”
değerlendirmesinde bulundu.
CİHAN ATAŞ (Görgü ta-
nığı): Olayõn yaşandõğõ sõrada
ben Galeri Non’daydõm. 40-50
kişilik bir grup üzerimize geldi.
Taş, gaz bombasõ, sprey ve demir
çubuklarla hücum ettiler. Bizi
kan revan içinde bõraktõktan son-
ra içeri soktular. “Evinize gidin,
sizin burada işiniz yok” diyerek
gaz bombasõyla saldõrdõlar. Saldõ-
rõnõn sistematik ve organize bir
linç girişimi olduğunu düşünüyo-
rum. Olayda esnafõn tavrõ da il-
ginçti. Kendilerine sõğõnan kadõn-
larõ, “Başımızı belaya sokama-
yız” diyerek dõşarõ çõkarttõlar.
Galeri sahiplerinin tümünün ka-
dõn oluşu da saldõrõnõn önemli ge-
rekçelerinden bence. Bu olayõ ka-
dõna yapõlmõş bir saldõrõ olarak
değerlendirmek mümkün.
Esnafın
ilginç tavrı
Tekin:
Çağdışılık
CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ
Gürsel Tekin, saldõrõyõ “çağdı-
şılık” olarak değerlendirdi. “Bu
tablonun yaratıcısı AKP ikti-
darı, toplumu uzun süredir
bölmeye gayret ediyor. Bu gay-
retlerinde başarılı olmaya baş-
ladığı da görülüyor” diyen Te-
kin, : “Yukarıdan aşağıya ör-
gütlenen faşizm, toplumun ne-
fes alabileceği damarların tü-
münü tıkıyor” diye konuştu.
Ziya Halis: Tesadüf değil
EDP Genel Başkanõ Ziya Ha-
lis, saldõrõnõn “hepimizin yaşam
biçimine yönelik” olduğunu ifa-
de ederek “Bu saldırı kendin-
den farklı olanı yok et, linç et
anlayışının sonucudur. AKP
hükümeti döneminde içki satışı
yapan dükkânların yağmalan-
masından, kişilerin saldırılara
uğramasına kadar pek çok va-
kanın yaşanmış olması tesadüf
değildir” diye konuştu.
‘Kimse hukuk
icat edemez’
AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ
Hüseyin Çelik, dün düzenlediği
basõn toplantõsõnda “Kim hangi
yanlışı yaparsa yapsın o yaptığı
yanlışın kendi yanına kâr kal-
maması gerekiyor” dedi. Olayla
ilgili başlatõlan soruşturmanõn de-
vam ettiğini kaydeden Çelik,
“Hukuk devletinde kim neden
hoşlanmazsa hoşlanmasın, ken-
dini mahkeme, polis, adliye ye-
rine koyarak kendine hukuk
icat edemez. İnfaz yapamaz,
kendini polis yerine, asker yeri-
ne, jandarma yerine, hâkim ve
savcı yerine koyamaz. Hukuk
devletinde de böyle şeylere mü-
samaha edilemez” dedi.
Günay galerileri izleyecek
Kültür ve Turizm Bakanõ Er-
tuğrul Günay, Beyoğlu’nda ar-
bede yaşanan sanat galerilerinde
yarõn incelemelerde bulunacak.
Bakanlõktan Günay’õn bugünkü
programõyla ilgili yapõlan açõkla-
mada, Günay’õn, arbede yaşanan
Tophane Firuzağa Mahallesi Bo-
ğazkesen Caddesi Kadiriler Yo-
kuşu’ndaki NON stop, Outlet, Pi
ve Elipsis sanat galerilerinde in-
celemelerde bulunacağõ belirtildi.
Tophane Firuzağa Mahallesi Boğazke-
sen Caddesi Kadirler Yokuşu’nda ikamet
eden yurttaşlar, açıklama yapmaktan ka-
çındılar. Yurttaşlar, “Saldırı hakkında
yorum yapmak istemiyoruz. Bu tür saldı-
rılar yarın bizim başımıza da gelebilir.
Bizim can güvenliğimizi kim sağlayacak.
İstanbul’un orta yerinde, göbeğinde bu
tür saldırılar nasıl olabilir” dediler. Ma-
halledeki saldırıyı onaylayan bir grup ise
“Mahallelerinde 2 yıl önce bu galerilerin
açıldığını, galeriye gelenlerin, sokaklarda
içki içtiğini, insanlara laf attığını, rahat
dolaşamadıklarını” iddia ettiler.
Yurttaşlar: Korkuyoruz
obursali@cumhuriyet.com.tr
Tophane’deki sanat galerilerine yönelik saldırıda çok sayıda kişi yaralandı.