22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
ninle, verdiğin mücadeleyle gurur duyuyorum. Ama ben yapabilir miydim bilmem? tki kişi olmak ister- dim; biri o mücadeleyi vermek isteyen diğeri de şimdiki yaşamını sürdüren..." Sanırım bu söz pek çok insan için ge- çerli; bir yanlanyla o mücadelenin için- de olmak istiyorlar ama öte yandan da sahip oldukları konforu yitirmek istemi- yorlar. Bu yitirme durumunu göze ala- bilen isimlerdi bizim seçtiklerimiz... Neyi göze aldıklarmın da bilincindeydi- ler. tşte bu bilinç onlardaki umudu ge- leceğe taşıdı. - Kitabı okurken, seçtiğiniz simge isimlerin çok büyük bir bölümünün kâ- ğıt üzerinde "suç" olarak nitelenebile- cek hiçbir şeyyapmanuş olmalanna rağ- men, darbe olduğunu öğrenmelerinin ardından, kendilerinin birer hedefhali- negetirilip tutuklanncaklarım anladıkla- rını görüyoruz. Bu durumu neye bağh- yorsunuz? Türkiye aydınının askeri mantığı kavramış olmalanna mı? - Ibrahim Dizman: Elbette. 12 Eylül darbesinin amacı, daha gerçekleşmeden belliydi. Amerika'nın "bizim oğlanla- n"ndan ne beklenirdi? Faşist darbeler, halkla aydınlar ve örgütler arasında bağı kesebilirse başarılı olabilirler. Bu bütün dünyada böyledir. Sendikacdar, yazar- lar, gazcteciler, örgüt liderleri bunun el- bette bilincindeydiler ve somut bir suç gerekmiyordu darbeciler için. POLİTİK ÇARPITMALAR... - Genç kuşaklarm, özellikle darbe ya- püdığında henüz doğmamış olanların 12 Eylül'de neler yaşandığını bilmedik- lerine ilişkin yaygm birkanı var. Katıh- yor musunuz? Bu soruya şöyle bir ek yapayım: Biz bu kitabı neden okuya- lun? • Çiğdetn Sezer: Yaygın kanı yazık ki doğru; gençlerin çoğu o dönemi yete- rince bilmiyor. Çünkü o insanlar kendi aileleriyle bile açıkça konuşamamışlar Darbeye dlrenen tek rektör Erdem Aksoy (üst- te). Mahmut Dikerdem ve Reha Isvan, 12 Ey- lül'de Banş Davası sanığıydılar. Darbenln ardından cezaevinde dövülerek öl- dürülen llhan Erdost (Üstte). AhmetTelirnln şllrleıinin ardındaki büyük acılann kaynaflı 12 Eylül. yaşananları. Çok aıılaşılır bir durum bu; haksızlığın boyutu o denli büyük ki kendi kendinize bile kabul etmekte zor- lanıyorsunuz... Böyle olunca da genel- likle ikinci ağızlardan ve çoğu zaman da politik çarpıtmalarla aktardrnış yaşanan- lar. Ama anlatılmalı, aktarılmalı... Örneğin Şenal Sarıhan'ın neden ve nasıl hukukçu olduğunu, verdiği hu- kuk mücadelesini bilmeden bugün ya- şanan "hukuk" tartışmalarını tam ola- rak kavramak olanaksız. lleri sürülen politik gerekçelere kanmak durumun- da kalıyorsunuz o zaman. Yazım süre- cinde "Keşke çok daha önce yapsaydık bu çahşmayı" dediğimiz çok oldu. Çünkü dönemi yaşayan insanların çoğu bugün hayatta değil. On yıl sonra iyi- den iyice azalmış olacaklar... Keşke da- ha çok yazabilsek daha çok insanı ko- nuşturabilsek" dediğimiz de çok oldu bu süreçte. - Ibrahim Dizman: Kitabı neden oku- mahyız sorusuna gelirsek; ülkenin yakın tarihine, politik, sosyal, ekonomik yapı- sına, eğitim anlayışına, sendikal yapılan- masına göz atmak için; bugün içinde bulunduğumuz politik çıkmazları, tan- nıın, sanayinin neden durma noktasında olduğunu anlamak için; sosyal bir hu- kuk devleti olmamn-olamamanın nelere mal olacağım kavrayabilmek için okun- malıdır diyebiliriz. Bu konularda başka bazı çalışmaJar da olmakla birlikte 30 hayatın bütünüyle ele alındığı, tarihe ta- nıkhk anlamında bu kitap bir ilk olsa gerek. Bireysel öyküleri birleştirip top- lumsal bir panorama çıkarabiliyorsu- nuz. Her bireyin öyküsü 12 Eylül'ün dönüm noktalarının birine denk düştü- ğü için, 12 Eylül'ü oluşturan politik ya- pıyı bütünlükçü olarak görebilmek için de okunabilir. Şu da eklenebilir; bir kez daha, "her şeyin tükendiğini düşündü- ğünüz noktada bile doğru bildiğinizde direnecek gücünüz varsa, yaşamak an- cak o zaman anlamh oluyor" diyebil- mek için... • 30 Yıl 30 Hayat/ Çiğdem Sezer- Ibra- him Dizman/ îmge Kitabevi/ 642 s. Alaaddin'in Lambası Yunan Blllmi İslam Dünyası Üzerinden Avrupa'ya Nasıl Ulaştı? John Freely Türkiye'de birçok eseri yayımlanan John Freely'den hem bilim, hem İslam dünyası hakkmda büyüleyici ve yepyeni bir öykü. İyonya'da Son Akşam Yüksek Komiser Stergiadis'in İzmir Günleri Yavuz Özmakas İzmir'in işgali döneminde Yüksek Komiser olarak görev yapan, Venizelos'un "en güvendiği adamı" Aristidis Stergiadis'in İzmir günleri. Şenocak Yayınlan Şair Eşref Bulvan No: 22 K:2 D: 209 Karaahmetoğlu İş Merkezi Çankaya / İZMİR Telefon: 0.232. 446 1840 - 446 1802 • Faks: 0.232 446 4790 E-Posta: info@senocakyayinlari.com C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1075 SAYFA 11
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear