Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
23 EYLÜL 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Görünen Köy...
Sulukule’nin Romanları mahalle komşularım.
Sözde kentsel yenileme sosyal projesi
kapsamında yaşadıklarını, yaşatılanları, elimden
geldiğince sizlerle bu köşeden paylaşmaya
çalışmıştım... Romanlar “rantın belgesi”
niteliğinde bir son gelişmeyi, isyan, öfke
duygularıyla.. dün kamuoyuyla paylaşmaya
çalıştı. Belediyenin kamulaştırmada arsaları için
belirlediği değerlerin ortalama 5 katıyla, aynı
alanda açık arttırma ile kamu ihalesi satışı
gündemde. Resmi satış için belirlenmiş taban
fiyatın üstünde açık arttırmanın gerçekleşmesi
söz konusu olduğuna göre, Romanlar olayı,
belediye aracılığı ile ağır dolandırılmış olmalarının
belgesi olarak açıklıyor...
Kentsel dönüşüm projesinin yürürlüğe
sokulmasının ardından Fatih Belediyesi, 500-800
lira arasında kamulaştırma değeri takdiri ve ederi
5 yıl içinde ödenme koşulu ile kamulaştırma
kararı vermişti... O tarihteki rayiçlere göre de
çevredeki arsalar ortalama 5 katı değerlerle
satılabiliyordu... Sulukule sakinleri belediyeye
çağırılarak, sosyal proje gereği öncelikli hak
sahibi olarak kâğıt üstünde göründükleri
evlerinin arsalarının, geleceğine ilişkin bir dizi
karara zorlandı...
Romanların yoksullukları ortada iken arsalarına
biçilen kamulaştırma fiyatları, ödeme koşulları ile,
bu arsalar üzerinde inşa edilecek lüks konutlara,
belirlenen ödeme koşulları ile alıcı olma şansları
yoktu. Bölgede AKP’nin bilinen inşaat şirketlerinin
temsilcileri cirit atar oldu. Dahası mülk sahipleri
tek tek belediyeye çağırılarak, ya arsa
kamulaştırma fiyatlarını kabul edip TOKİ’nin kent
dışı Taşocakları bölgesindeki kimselerin gidip
kalıcı olamadıkları yerlere taşınmaya ya da
oralarda bekletilen özel alıcılara biraz daha
yüksek fiyatla satış yapmaya zorlandı...
Çaresiz özel alıcılara evlerinin arsalarını
satanlar da, kent dışı TOKİ evlerini kabul edenler
de şimdilerde açıktalar. Onların yoksulluk
koşullarında kent içinde, başta çiçekçilik, simge
olmuş mesleklerinin yürütülmesinin olanaksızlığı
yaşandıktan sonra, TOKİ’nin kent dışı evlerine
sığınmış Romanın kalmadığı biliniyor. Arsa
satışlarından gelen küçük paralar çoktan uçup
gitmiş. Karagümrük’e doğru daha sıkıştırılmış,
elverişsiz koşullardaki evlerde yaşamlarını
sürdürmeye çalışıyorar. TOKİ’nin yükselmeye
başlayan Suriçi lüks inşaatlarının sahiplerinin
dağılımı ise AKP’nin yeni rantçılarının şeceresini
yansıtıyor gibi... Yüzler kızarmayacaksa AKP’nin
yeni sosyetesi damgasını yiyen lüks dairelerin
mülk sahiplerinin bir dökümü kamuoyu ile
paylaşılabilir...
Yaşananları abarttığımı savlayanları,
Romanların yeni yaşamlarını gözlemlemeye
davet edebilirim. Pervasızlığa çarpıcı bir başka
örnek, TOKİ’nin tarihi yeraltı kazı sonuçlarını
beklemeden sürdürdüğü çalışmalarında sayısız
kural tanımazlığı; Surdışı otobüs, metrobüs,
metro duraklarına tarihi Sur çıkış kapısı dahi
kapatılarak, İGSAŞ bağlantı yolu da kesilmiş
olarak, eski mahalleler arası tüm sokaklar yaya
ve trafiğe kapalı, üzerlerinde şantiye barakaları
inşa edilmiş, yüksek teneke duvarlarla
çevrelenmiş...
Tarihi kazıların ne hangi süreçlerde kaldığı,
nelerin toprakla, hemen başlatılan inşaatlarla
örtbas edildiği izlenebilmiş ne de ilk iş olarak
kesilen yılların ağaçlarının dökümü var... Çok
kısa bir süre için gece teneke duvarların
arkasından aşırılan kesilmiş dev ağaçların ara
sokaklarda yakılan ateşlerle keyfinin
çıkarılmasına tanıklık edebildik. Birkaç kalın
gövde de tahta tabure, sandalye olarak
Romanların yeni yaşadıkları sefaletin aktığı
sokaklarda bulunabilir...
İstanbul Defterdarlığı’nın açık arttırma ile kamu
arsası satış ihalesi taban fiyatının, Romanların
arsalarına biçilen fiyatların ortalama 5 katının
üstüne çıkması, sadece rantın belgesi olarak
duracak, gasp edilen yasal haklar için geriye
dönüşümlü bir anlam taşımıyacaktır... Kazık
yemiş Romanların öfkeleri böğürlerinde
kalacaktır. Ben şimdiden bölgenin yeni evlerinin
yeni sahiplerinin, eskisinden çok daha yoksul,
çaresiz eski sahiplerince kuşatılmış olarak
ayrıcalıklı bir yaşamı nasıl sürdürebileceklerini
merak ediyorum...
Kent dışı, iskâna açılmış yeni geniş alanlarda,
lüks korumalı mahallelerin yaratılmasına benzer
bir durum yok ortada. Karış toprağı ölçülü, biçili,
en eski, en tarihi merkezden söz ediyoruz. Bizans
surlarının dibi. Burada özlemi duyulan korumalı,
iktidarın yeni burjuvazisine uygun, kapalı bir
yaşam alanı nasıl sağlanabilir? Yüksek teneke
inşaat duvarlarının yerini, başka duvarlar mı
alcak?
Her gün ellerinde haritaları Topkapı
bölgesinin otellerinden yola çıkmış, Surdibi
yolundan Kahiriye’ye yürümeye çalışan
turistlerin, Surdibi yolunun teneke baraka
duvarları ile karşılaştıklarında şaşkınlıklarını
izliyorum. Benim aylar süren, işe tek kamu
aracı ile gidiyorken en az iki aktarma yapmamı,
epeyce de yürümemi zorunlu kılan yol
kesmelere, duydukları benzer tepkilere
gülümsüyorum...
Buralar sit alanları değil mi? Projelerle nasıl
bu kadar kolay oynanabilir, ulaşım yolları
kapatılabilir? Padişahlık, keyfi yönetim düzeni
bu kadar ayağa mı indi?..
soner@cumhuriyet.com.tr
“İran’la ticaretin finansmanõ engellenmemeli” diyen Çağlayan “Paralarõ at arabasõ ile mi taşõyalõm” diye sordu
AmbargonunkaymağõABD’ye
Ekonomi Servisi - Devlet Baka-
nõ Zafer Çağlayan, İran’a ambargo
uygulamasõ ile ilgili sõkõntõlõ bir dö-
nem geçiren Türkiye’nin soruna ba-
kõşõnõ, Amerikalõ iş insanlarõnõn da
bulunduğu bir toplantõda dile geti-
rirken, “Konuştuk, konuşuyoruz,
konuşacağız. Türkiye şöyle deldi
böyle deldi... Yok böyle bir şey, bu-
rada bütün hadise, sen ticarette di-
yorsun ki şunlar serbest, kardeşim
o zaman ben bunun finansmanını
rahat bir şekilde yapmalıyım. Bu-
nun bir şekilde engellenmemesi la-
zım” dedi. Amerikan Şirketler Der-
neği (ABFT) tarafõndan düzenlenen
“İnovasyona Dayalı Büyüme Stra-
tejileri” başlõklõ konferansta ve son-
rasõnda sorularõ cevaplarken Türki-
ye ile ABD arasõndaki ticaretin sõnõrlõ
kalmasõndan da şikâyet etti.
Bankalarõn kõsõtlandõğõ bir ortam-
da karşõlõklõ ticarette “Paraları at
arabasıyla mı taşıyalım” diye soran
Çağlayan, özetle şunlarõ vurguladõ:
Türkiye, Amerika’nõn hassasi-
yetine tamamen katõlõyor. Ancak
bunun sõnõrlarõnõn iyi belirlenmesi ge-
rekir. Legal ticaretin finansmanõnõn
engellenmemesi lazõm. Komşu-
muzda olabilecek bir şeye karşõ bi-
zim kayõtsõz durmamõz mümkün de-
ğil, bunu bizden kimse beklemesin.
2009’da toplam dünya ticareti-
nin yüzde 23’ü, kara komşusu ülke-
ler tarafõndan yapõldõ. Komşularla ti-
careti arttõrmak doğaldõr. Ambargo
konusunda ilk tedirgin olanlar Türk
tüccarlarõ ve ihracatçõlarõdõr.
2009’da 68 milyar dolar ithalat
yapan İran’a Türkiye’nin ihracatõ
sadece 2 milyar dolar. Peki geri ka-
lan 66 milyar dolar nereden yapõlõ-
yor? Amerikan, Avrupalõ şirketler,
dünyanõn diğer şirketleri yapõyor.
Türkiye, BM Güvenlik Konse-
yi’nin aldõğõ karara sonuna kadar say-
gõlõdõr. Biz ambargoyu delmeye fa-
lan da uğraşmõyoruz. Biz her şeyi ale-
ni ve çok net olarak, ortada yapõyo-
ruz. Ancak, finansman konusunda
alõnmõş kararlar Türkiye’nin ticare-
tine ciddi engel getiriyor. Bir taraf-
tan ambargoya esas olan mallar sõ-
ralanõrken diğer taraftan serbest olan
mallarõn finansmanõ nasõl yapõla-
cak. At arabalarõna mõ yükleyeceğiz
bunlarõ? Bunun bankacõlõk siste-
miyle yapõlmasõ lazõm. 17 Ekimde
ABD’ye gideceğiz. Amerikalõ mu-
hataplarõmõzla da görüşeceğiz.
‘Kuru kuru aşk olmaz’
Kuru kuru aşk olmaz. Birbiri-
mizi seviyoruz ama bunu ticaretle is-
patlamalõyõz. Karşõlõksõz aşk olmaz.
ABD’yle 50 yõldõr stratejik ortağõz.
Müttefikiz, bundan da mutluyuz.
Ancak bana ticaret rakamlarõ sorul-
duğunda zorlanõyorum. Amerika’dan
8.5 milyar dolarlõk ithalat yapõyoruz,
Amerika bizden sadece 3.2 milyar
dolarlõk ithalat yapõyor. 50 yõllõk
ortaklõk olan ülkeyle ticaretimiz bu
mu olmalõ? Türkiye sadece yüzde 1
pay alsa, Amerika’ya ihracatõnõn 16
milyar dolar olmasõ gerekiyor.
Amerikalõ iş insanlarõnõn da katõldõğõ bir toplantõda konuşan
Çağlayan, “68 milyar dolarlõk ithalat yapan İran’a yõllõk
satõşõmõz sadece 2 milyar dolar. 66 milyar dolarõ ABD’lilerle,
Avrupalõlar yapõyor” diyerek finansman konusunda alõnan
kararlarõn Türkiye’yi olumsuz etkilediğini söyledi.
STARBUCKS, LE PAİN’LE EKMEK SATIYOR
Türkiye’de 11 markayla faaliyet gösteren Kuveytli Al Shaya Grubu, Star-
bucks’ta 135 restorana ulaşõrken butik ekmek ve kahvaltõ zinciri Le Pa-
in Quotidien’i de bünyesine katarak büyüme planlarõ yapõyor. Ekmekte
pişirmenin yanõ sõra en önemli püf noktasõnõn içeriği olduğunu ifade
eden markanõn yaratõcõsõ Alain Coumont, markanõn dünyada 170 res-
toranõnõn bulunduğunu anlattõ.Ekmek alõrken beğenmediğini, ek-
mek yapõmõna hobi olarak başladõğõnõ söyleyen Coumont, ürün-
lerinde en önemli noktanõn doğal içerik kullanmak olduğunu,
her şeyin organik olduğunu ve faaliyet gösterdikleri ülkelerin
ürünlerini kullanmayõ tercih ettiklerini de sözlerine ekledi.
THY TEKNİK SAGA’YA DA HİZMET VERECEK
Türk Hava Yollarõ (THY) Teknik AŞ ile Saga Hava-
yollarõ, 8 farklõ bakõm anlaşmasõ imzaladõ. THY’den
yapõlan açõklamaya göre, THY Teknik AŞ’nin İstan-
bul Atatürk Havalimanõ‘ndaki tesislerinde 2 şirketin
de üst yönetimlerinin katõlõmõyla imzalanan bakõm an-
laşmasõyla THY Teknik, Saga Havayollarõ’na; B737-
800 filosu için 2015 yõlõ sonuna kadar geçerli kom-
ponent havuzu hizmeti, bir adet A330 uçağõ C bakõ-
mõ, bir adet GTCP131-9B APU overhaul hizmeti ve
yedek desteği hizmetlerini verecek.
FİAT DOBLO’YA ÖDÜL
TOFAŞ’õn Bursa’daki fabrikasõnda üretilen Yeni Fiat Doblo, “Uluslararasõ
Yõlõn Ticari Aracõ” ödülüne layõk görüldü. Ticari araçlar konusunda uzman,
24 ülkeden 24 gazetecinin oluşturduğu “Van of the Year” jürisi tarafõndan
“2011 Uluslararasõ Yõlõn Ticari Aracõ” olarak seçilen Yeni Fiat Doblo’nun
ödülünü 63. Hannover Ticari Araçlar Fuarõ’nda Fiat Hafif Ticari Araçlar
Üst Yöneticisi ve Uluslararasõ Operasyonlar Yöneticisi Lorenzo Sistino aldõ.
Konuya ilişkin bir değerlendirmede bulunan bulunan TOFAŞ Üst Yöneticisi
Ali Pandõr, TOFAŞ olarak Bursa’daki fabrikada ürettikleri, üzerinde kaliteli
Türk işçiliği ve yüksek mühendisliğinin izi olan Yeni Fiat Doblo’nun başarõ-
sõnõn, global çapta bir ödül ile taçlandõrõldõğõnõ belirtti.
Deri sanayicisi
hedef büyüttü
Türkiye’ye gelen işadamlarõna Yõldõz, yapõlmasõ planlanan nükleer santral projelerini anlattõ
Fransızların gözü enerjideEkonomi Servisi - Türkiye Deri
Sanayicileri Derneği’nin (TDSD)
20’nci yönetim kurulu, mayõsta ya-
põlan olağan genel kurulun ardõndan
görevi devraldõ.
Göreve gelen yeni yönetim Türk
deri sektörünün sorunlarõna çözüm
bulmayõ amaçlõyor ve 500 milyon do-
larlõk ihracat hedefleri olduklarõnõ
söylüyor. Dün konuyla ilgili düzen-
lenen basõn toplantõsõnda söz alan
TDSD Yönetim Kurulu Başkanõ Er-
dal Matraş Türk deri sanayisinin yõl-
lõk ihracatõnõn 150 milyon dolar ci-
varõnda olduğunu belirterek hedefle-
rinin bunu 500 milyon dolara çõkar-
mak olduğunu söyledi.
Türkiye’de Türk derisinin dünyada
gördüğü ilginin çok azõnõ gördüğünü
belirten Matraş Türkiye’nin de ken-
dileri için önemli bir hedef olduğunu
ve bundan üzüntü duyduklarõnõ belirtti.
Deri kullanmanõn faydalarõ hakkõnda
Türk halkõnõn bilinçlenmesi gerektiğini
de sözlerine ekleyen Matraş bu konuda
çalõştõklarõnõ ifade etti.
Aynõ zamanda et ithalatõ serbest bõ-
rakõlõrken deri sektörünün düşünül-
mediğini, bunun sonucunda sektörün
nasõl etkileneceğini de hep birlikte gö-
receklerini söyledi. TSDD Başkanõ
daha önceden yurtdõşõndan canlõ hay-
van getirilmesinin deri sektörü adõna
doğru bir adõm olduğunu, öte yandan
ithal edilen hayvanlarõn yörelerinin de
sektör adõna ciddi bir önem taşõdõğõ-
nõ belirtti. İklim ve coğrafi koşullarõn
ham deri kalitesinde önemli bir fak-
tör olduğunu söyleyen Matraş, 31 bin
canlõ hayvanõn Uruguay’dan ithal
edildiğini, fakat bu ülkenin ham de-
ri kalitesinin Türkiye ile kõyaslana-
mayacağõnõ sözlerine ilave etti.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türki-
ye’nin enerji projelerinden pay kapmak isteyen
Fransõz işadamlarõ, Ankara’ya çõkarma yaptõ.
Fransõz-Türk İşadamlarõ Konseyi Başkanõ Je-
an Lemierre başkanlõğõndaki Fransa Şirketler
Hareketi (MEDEF) heyeti dün önce Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanõ Taner Yıldız tarafõn-
dan kabul edildi.
Bakan Yõldõz, Fransõz işadamlarõna Türk
enerji sektörü hakkõnda bilgi verdi ve işadam-
larõnõn sorularõnõ yanõtladõ. Nükleer santral
projesini anlatan Yõldõz, Akdeniz ve Karadeniz’e
5 biner megavat gücünde birer nükler santral ya-
põlmasõnõn planlandõğõnõ belirtti. Sinop’ta ya-
põlmasõ planlanan nükleer santral için de Güney
Kore ile görüşmelerin devam ettiğine işaret eden
Yõldõz, bu Güney Kore’nin farklõ şartlarõ oldu-
ğunu, bunlarõn değerlendirmesinin de sonuna ge-
lindiğini söyledi.
Fransõz bir işadamõnõn, “Hazine özel sektö-
rün yatırımlarına garanti getirmeyecek. Pe-
ki siz özellikle yabancı yatırımcıların uzun
vadeli yatırımlarına nasıl bir garanti vere-
ceksiniz” şeklindeki sorusu üzerine Bakan
Yõldõz, her projenin kendi içinde kazanabilecek
garantileriyle ön plana çõktõğõnõ bildirdi.
Bir işadamõnõn “Danıştay reformu özelleş-
tirmeleri daha da hızlandıracak mı” sorusu
üzerine Yõldõz, zaman zaman enerji sektörün-
de kurumlarõn birbirlerini daha iyi anlamasõ ge-
reken konularõn yaşandõğõnõ ve bazõ hukuki sõ-
kõntõlar çõktõğõnõ, referandum sürecinin Türki-
ye’deki kurumlarõ birbirlerine biraz daha yak-
laştõrõcõ bir sonucu olduğuna inandõğõnõ söyle-
di. Fransõz-Türk İşadamlarõ Konseyi Başkanõ Je-
an Lemierre de Fransa’nõn Türkiye’nin ilk sõ-
radaki müşteri ve yatõrõmcõlarõndan biri oldu-
ğunu, dolayõsõyla Türkiye’deki başarõya ortak
olmak istediklerini söyledi.
Lemierre, “Türkiye’de önemli projeler
var, bizler de umut ediyoruz ki bu projele-
re katılabiliriz” diye konuştu.
Pamuk fiyatları doludizgin
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Dün-
yadaki gelişmelere bağlõ olarak ülkemizde
pamuk fiyatlarõ hõzla yükseliyor. İzmir Tica-
ret Borsasõ’nda (İZTB) önceki gün 4 liradan
işlem gören pamuğun, gelecek günlerde üre-
ticinin yüzünü güldüreceği belirtiliyor.
Konuyla ilgili açõklama yapan İzmir Ti-
caret Borsasõ Yönetim Kurulu Üyesi ve
Aracõlar Meslek Komitesi Üyesi Hakan
Cay, Pakistan’daki sel, Hindistan’õn pamuk
ihracatõ kararsõzlõğõnõn arz-talep dengesinin
bozulmasõna neden olduğunu belirterek
“Pamuk fiyatlarının yukarı doğru seyri-
nin bir süre daha devam edeceği tahmin
edilmektedir” dedi. Ege’deki üretici tem-
silcileri de artõşõn sevindirici olduğunu be-
lirterek, “Kuraklık ve borç kıskacındaki
üreticinin yüzü, şimdi bir parça da olsa
gülüyor. Bu, dünyadaki gelişmelerle ilgili
olsa da sevindirici” dedi.
Ekonomi Servisi - Godiva Chocolatier Üst Yö-
neticisi Jim Goldman, Godiva’nõn Yõldõz Hol-
ding’e satõşõ konusunda, bir “Türk lokumu” ol-
maktan gurur duyduklarõnõ söyledi. Capital ve
Ekonomist dergileri öncülüğünde, Vodafone
Türkiye ana sponsorluğu, Godiva ana etkinlik
sponsorluğu ve Invest in France işbirliğiyle dü-
zenlenen “CEO Club” toplantõsõnda
konuşan Goldman, “en son ve en
güzel Türk lokumu” olarak nite-
lediği Godiva’yõ anlattõ.
1926’da Brüksel’de kurulan
Godiva’ya 50 şirketin talip oldu-
ğu ve bunlarõn arasõndan Yõldõz
Holding’in önceki sahipleri
Campbell Soup’tan satõn aldõ-
ğõnõ hatõrlatan Goldman, “Yıl-
dız Holding kürsel bazda son derece iddialı bir
büyüme hedefi koydu. 2009’da Çin’de ilk ma-
ğazamızı açtık. Campbell Soup ile Çin’e gitme
şansımız yoktu. Onların önceliği çorba ürünle-
rini Rusya’ya götürmekti ama Yıldız Holding ile
Çin’e açıldık” dedi. Godiva ürünlerinin satõldõğõ-
na dikkat çeken Goldman, “Reklama geri döndük.
TV reklamlarına başlayacağız. Müşteri tabanı
olarak 2 milyon isim topladık” diye konuştu. Go-
diva’nõn sahibinin bir Türk şirketi olduğunu, ancak
Belçika markasõ olarak bilinmek istediklerinin al-
tõnõ çizen Goldman, “Sahibimiz Türk şirke-
ti. Ancak biz küresel bir markayız,
mirasımız Belçika’da, merkezimiz
New York’ta, mağazalarımız her
yerde. İnsanların bizi Belçika çiko-
latası olarak bilmesini istiyoruz.”
Goldman, birinci sõnõf çikolata
ürünlerinde lider olmak istediklerini,
ürün yelpazelerini genişlettiklerini,
ürünlerinin 60 ülkede satõldõğõnõ ve
önümüzdeki günlerde ilk Godiva Ca-
fe’nin Şanghay’da açõlacağõnõ dile getirdi.
Goldman ilk günden itibaren bizzat Murat
Ülker’den de Yõldõz Holding’den de çok bü-
yük destek aldõğõnõn da altõnõ çizdi.
Godiva’nõn ikinci Türkiye mağazasõ da
Akmerkez’de açõlacak.
2008’de Yõldõz Holding bünyesine
giren Godiva’nõn üst yöneticisi Goldman,
“2.5 yõlda ciddi başarõlar elde ettik. Tüm
dünyada çift haneli büyüdük. En güzel
dükkânõmõzõ da İstanbul’da açtõk” dedi.
Godiva Ruslara çorba satacaktõ, Türklerle Çin’e açõldõ
500 MİLYON DOLAR
Jim
Goldman