22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Gıda sanayi titiz çalışmayı gerektiriyor... Sorumluluk mühendislere bırakılsın Gıda sanayi, temel teknolojik gelişmelerin desteği olmadan, son derece aktif olan pazar içinde kendine yer edinemiyor… Prof. Dr. Yunus PINAR Ondokuz Mayıs Ünv. Ziraat Fakültesi Dekanı ünümüzde, belirli bir düzeyde yaşayan insanların yaşam standartları göz önüne alındığında, bu standartları olumlu yönde etkileyen unsurların, yaşamımız içinde vazgeçilmez öneme sahip bir takım teknolojik temellere dayandığını görmekteyiz. İnsanoğlunun varoluşundan itibaren geçen bugüne kadarki süreçte, yaşam için vazgeçilemez olan beslenme gereksiniminin karşılanması noktasında, lokomotif görevini üstlenmiş olan tarım sektörünün vizyonu durumundaki gıda sanayinin, özellikle ülkemiz koşullarında, standardizasyon, üretim alternatifleri, çeşitlilik, hijyen ve uygun ambalajlama konularında bir takım sorunlar yaşadığını ve bu sorunların giderilmesi anlamında yapılan çalışmaların yetersizliği dikkatimizi çekmektedir. Özellikle gıda sanayinde, tüm dünyada artan müşteri bilinci, üretim ve dağıtım ağı bu sektörü daha titiz ve dikkatli çalışmaya mecbur kılmaktadır. Üretici firmalar da, yukarıda açıklanan etmenler ışığında, hem müşteri memnuniyeti sağlamak, hem de sürekli iyileşme elde etmek ve rekabette avantaj sağlamak amacıyla yatırımlarını özellikle bu alanlara kaydırmaktadırlar. Herhangi bir ürünün pazara yönlendirilmesi veya üründen en yüksek yararın sağlanabilmesi, üretim aşamasından başlayarak zincirin son halkası olan tüketici tatminine kadar bütünleşmiş bir işlemler zinciri içerisinde mümkün olabilmektedir. Bu doğal olarak üretim ağında her bir işlemin tek tek ele alınmasını gerektirmektedir. Tüm diğer sektörlerde olduğu gibi, gıda sektöründe de, her ne kadar değişen gereksinimlerin etkisi ile bazı yeni üretim prosesleri geliştirilmiş olsa da, gerçek başarıya ulaşmak ancak bu alanda yeni tarımsal teknolojilerin uygulanması ve kalifiye eleman varlığı ile olasıdır. Programlama, sistem analizi, ürün takibi ve pazar araştırmaları gibi teknik konular, özellikle mühendislik altyapısına sahip profesyonel kişilerle aşılabilir. Bu sistemin etkinliği kimin neyi yaptığından çok, ekip çalışması ruhunun canlı tutulmasına bağlıdır. G Gıda sanayi, özellikle her dönem yetişmiş elemana gereksinim duymuş ve bu arayışın içinde yer almıştır. Ancak, mühendislerin yetişmesi ve deneyim kazanması uzun zaman almakta ve yoğun bir eğitim sürecini gerektirmektedir. Bu alanda yetişecek mühendislerin, tarım teknolojilerinde yer alan temel mühendislik disiplininden, yararlanmalarını ve deneyim kazanmalarını, mevcut piyasa koşullarında belirli bir süre görev almalarını zorunlu kılmaktadır. Doğaldır ki, böyle elemanların yetişmesi ve deneyim kazanmaları 67 yıllık bir süreyi kapsamaktadır. Bu anlamda firmalar çok hızlı bir şekilde değişen piyasa koşullarına ayak uydurabilmek için, hazır olan ve gereksinimlerine anlık çözümler bulabilecek sistemlere yönelmektedirler. Bu sistemler, daha ziyade, üst düzey tarımsal teknolojileri içinde bulunduran gıda sektörünün vazgeçilmezi haline gelmiş otomasyon sistemleri olmaktadır. Ancak, unutulmaması gereken, tarım sektörünün pazardaki vizyonu olan gıda sanayinin, temel teknolojik gelişmelerin desteği olmadan, son derece aktif olan bu pazar içinde kendine yer edinemeyeceği gibi, aynı zamanda şimdiki yerini de kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacak olmasıdır. Ülkemiz açısından bakıldığında, planlı bir teknolojik gelişimin rasyonel bir şekilde gıda sanayine aktarılamaması, üretim, pazarlama ve organizasyon sorunlarının çözümüne yönelik ciddi bir tarımsal politika eksikliğinin göstergesidir. Bu eksiklik, dünya ticaretine getirilen yeni kural ve kavramlar ile birleştiğinde, ülkeler arasında gelişmişlik düzeyi gözetmeksizin aynı koşulları geçerli kılmakta, bu da gelişmekte olan ülkeler açısından kamu kaynaklarının kısıtlı olması dolayısıyla hayli sancılı olan alt yapı reform programlarının uygulanması sürecinin başlatılmasını zorunlu kılmaktadır. Tarım ve gıda sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin, yönetim becerilerinin geliştirilmesi, üretimde verimliliğin artırılması, risk tayini, kontrol sistemleri, esneklik ve yenilikçi ürün ve ürün tasarımı, performans ölçümü sistemleri uygulama ve daha etkin pazarlama için stratejik bir iş planına sahip olma konularına öncelik vermeleri gerekmektedir. Bu kapsamda, Avrupa Birliğinde olduğu gibi, gerekli altyapı projeleri ile modernizasyon çalışmalarının ilgili mühendislik dallarında yeterlilik kazanmış profesyonel eller tarafından yapılmasına destek olunması gerekmektedir. Bugün dünya ticaretine konu olan gıda güvenliği ve standartlar gibi tarife dışı engellerin bilinmesi ve buna karşın kontrol, belgelendirme, akreditasyon sistemi kurulması çok ciddi kurumsal altyapı gerektirmektedir. Bu kurumlara gerekli alt yapı ve teknoloji transferi sağlanarak, teknik destek görevi yerine getirilmeli ve varolan ekipler güçlendirilmelidir. Bu anlamda, biz teknik elemanlara da büyük görevler düşmektedir. Gerek dünyada, gerekse ülkemizde, gıda sanayindeki bu hızlı devinimin duraksamadan devam ettiği düşünülürse, ülkemiz gıda üretim standartlarının dünya standartları seviyesine çıkabilmesi için yapılması gereken, mühendislik bilgi ve birikimlerinden sapmadan, modernizasyona açık ve yeniliklere öncü, girişimcilik ruhunu sahip yetişmiş insanlarımızın önünü açmak ve onlara destek olmaktır. Kooperatif kredilerinin kullanım ilkeleri belirlendi ANKARA (A.A) Tarımsal amaçlı kooperatiflere kullandırılacak kredilere ilişkin esaslar yeniden belirlendi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Tarımsal Amaçlı Kooperatiflere Kullandırılacak Kredilere İlişkin Yönetmelikte yaptığı değişiklik, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik değişikliğine göre, ortağın mülkiyetinde üretimi gerektiren projelerde yer alacak ferdi veya müşterek üretim üniteleri ile işletme binası ve ekipmanları dışındaki sosyal tesisler ile diğer menkul ve gayrimenkuller kooperatif tarafından yapılmak ve kooperatif tüzel kişiliği borçlandırılmak suretiyle kredi kullandırılacak. Ayrıca projeyle, ilgili ferdi veya müşterek üretim üniteleri ile işletme binaları ve ekipmanları ortaklar tarafından yapılmak ve her ünite için kooperatif ile ünite sahibi ortağın müteselsilen borçlandırılması suretiyle kredi verilecek. Kooperatiflere tahsis edilen kredinin onaylanabilmesi için, Türk Medenî Kanunu'nun ilgili maddesine uymak kaydıyla tüzel kişilikleri adına, paylı mülkiyet veya tapuda tescilli ve üzerinde projenin uygulanacağı bir arazi bulunması gerekiyor. Ayrıca, ortağın mülkiyetinde ferdi veya müşterek üretimle ilgili kooperatif projelerinde, Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğünün (TEDGEM) tespit ettiği esaslar dâhilinde krediden yararlanacak ortakların kooperatifçe tespit edilecek ve bunlar, tarım il müdürlüğünce uygun görülecek. Kredi alacak kooperatif ve ferdi veya müşterek üretim için krediden yararlanacak kooperatif ortağı, bakanlıkça hazırlanan örneğine uygun olarak düzenlenecek borçlanma sözleşmesinin aslını Ziraat Bankası'na, birer suretini de tarım il müdürlüğü ile TEDGEM'e verecek. 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle