Katalog

“Dünya Süt Günü”, artık 1 Haziran’da Prof. Dr. Tümer URAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi ünya Su Günü" (22 Mart), "Dünya Bıyık Kesme Günü" (21 Temmuz), "Dünya Kuş Gözleme Günü" (10 Ekim) ölçüsünde olmasa da, 1982 yılından beri Ankara ve Ege Üniversiteleri Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümleri’nin öncülüğünde her 21 Mayıs’ta "Dünya Süt Günü", değişik aktivitelerin bu tarihe rastlatılması suretiyle kutlanmaktadır. Birçok kimse, hatta bazı basın mensubu bu tür aktivitelerden hoşlanmasa da toplumdaki bir takım eksikliklerin giderilmesi ya da tamamlanması yönünden yoğunlaşmış yayınların öğretici etkiler sağladığı kuşkusuzdur. Örneğin "Dünya Süt Günü"nün kutlanmaya başlandığı tarihten (1956) çok sonra, 1980’lerin başında gündeme gelen "Dünya AIDS Günü"nün (1 Aralık) yararsızlığından söz edilebilir mi ? Ben yukarıdaki ilginç "Gün"lerin tarihini günlük gazetelerden derledim; elimde 70’i aşan sayıda bir "Özel Günler Listesi" oluştu. Yukarıda andığım üzre 2 üniversite birimi olarak her yıl kongre, sempozyum ve daha "D fından başlatılmış; daha sonra genişleyerek ABD, Avusturalya, Yeni Zelanda, Güney Afrika ülkelerine yayılmış ve günümüzde de Brezilya, Çin, Kosta Rika, Hırvatistan, Finlandiya, Guyana, Hindistan, İsrail, Kazakistan, Malavi, Moritanya, Nepal ve Vietnam’da kutlanır duruma gelmiştir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Uluslararası Sütçülük Federasyonu (IDF)’nun ilgi alanı içinde yer alan bu "Gün", 2005 yılından bu yana 1 Haziran’da kutlanmaya başlanmıştır (www.fao.org/es/esc/fr). başka aktivitelerimizi 21 maBuna gerekçe olarak da anılan ülkeyıslara rastlattığımız halde bir lerin çoğunda Mayıs ayının pek fazla ak"Dünya Dans Günü" (29 Nitiviteye ev sahipliği yaptığı gösterilmişsan), "Dünya Yangından Kotir. runma Günü" (25 Eylül) ya da Bizde ne Tarım ve Köyişleri Bakanlı"Dünya Turizm Günü" (27 Eyğı’nın nezdinde, ne üniversiteler ya da lül) kadar toplumun ilgisi çebaşka kuruluşlarda tescil edilmiş bir takilemedi. Aynı zamanda, basın rih bulunmadığından, tümüyle amatör da her nedense fazla yakınlık bir ruhla kutlanan "Dünya Süt Günü" aygöstermedi. "İnsanın köpeği nı şekilde bundan böyle 1 Haziran’a alıısırması" örneğinde olduğu ginabilir. bi, acaba sütün "kanser" etkisi Aslında böyle bir "Günün", Tarım ve yarattığından ya da başka bir Köyişleri Bakanlığı ya da bazı fakülteolumsuz durumdan söz edilelerden önce Milli Eğitim Bakanlığı’nın rek mi gündem oluşturulmagündemine girmesi gerekir. Belki böylelıydı ? ce, yıllardan beri yerleştirilmesini sağlaAma üzülerek belirmeliyamadığımız "Okul Sütü Programı" na yim ki 45 yılı aşan bir süreden bir zemin de hazırlanmış olur. beri "Süt Teknolojisi" alanında Şu sıralar, sanırım bir referandum çalışmama karşın onun, o güöncesi kadar yoğunlukta "Anayasa"dan zel "bembeyaz" rengini lekesöz edilmektedir. Bilir misiniz ki, sözde leyecek bir noktaya bile rastladeğil özde bir sosyal devlet ilkesini beDünya Süt Günü, 2005 yılından bu madım. yana 1 Haziran’da kutlanmaya nimseyen 1961 Anayasa’sının 52. mad"Dünya Süt Günü" ilk kez başlandı. desindeki "Devlet halkın gereği gibi bes1956’da Belçika, Avusturya, lenmesini sağlamak için gereken tedbirAlmanya, İsviçre ve İngiltere gibi Avrupa ülkeleri taraleri alır" hükmü 1982’de çıkarılmıştır. DenizBank’tan çiftçiye özel kart ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tarım Bankacılığı kapsamında birçok hizmet sunan DenizBank, tarıma destek vermek amacıyla çiftçilere özel "Üretici Kart" ile bir ilke imza attı. Sadece çiftçilere özel olarak tasarlanan Üretici Kart, uygun kredi koşullarında taksit ve hasat vadeli ödeme gibi imkanlar sağlıyor. DenizBank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, kartla birçok kolaylığın çiftçilere sunulduğunu belirterek, "Çiftçimizin desteklenmesi her geçen gün daha da önem kazanıyor" diye konuştu. DenizBank tarafından çiftçilerin hizmetine sunulan Üretici Kart'ın tanıtım toplantısında açıklamalar yapan DenizBank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, öncelikle Türkiye'nin bölgesel tarım potansiyeline işaret ederek, rakamsal verilerle bu potansiyelin hak ettiği ölçüde kullanılamadığını belirtti. Ateş, "Ülkemizde tarım sektöründe birim alanda çalışan insan sayısı, AB ülkeleri ve ABD'nin çok üzerinde. Türkiye'de tarım nüfusunun toplam nüfusa oranı yüze 34. Bu oran ABD'de yüzde 2, AB ülkelerinde ise yüzde 4.1. Bu rakamlarla ters orantılı olarak, tarım işletme büyüklüklerimiz ise bu ülkelerin yaklaşık üçte biri oranında" diye konuştu. Tarıma verilen desteğin AB ülkelerinde ortalama 46 milyar dolar olduğunu kaydeden Ateş, ABD'de ise 20 milyar dolar olan desteğin Türkiye'de yalnızca 2.7 milyar dolar olduğunu vurguladı. Ateş, ABD'nin tarım ihracatından gelirinin yıllık 71 milyar dolar iken, AB ülkelerinin 65 milyar dolar olduğunu belirtti. Türkiye'nin yıllık tarım ihracatı gelirinin 8.6 milyar dolar olduğunu dile getiren Ateş, "Tüm bu verilere baktığımızda, sahip olduğumuz coğrafya, iklim, arazi ve su kaynağı avantajlarını da düşünürsek, çiftçimizin desteklenmesi her geçen gün daha da önem kazanıyor" diye konuştu. Türkiye'deki potansiyelin harekete geçirilmesi ve tarımda verimliliğin dünya standartlarını yakalaması yönünde çözüm önerilerine değinen Ateş, tarıma verilecek destekle, sektörde kayıt dışı sürdürülen ticari faaliyetlerin kayıt altına alınabileceği kaydetti. Boğaz tokluğunda çalışan köylü düzeninden üretimini ekonomik değere çeviren işletmeler düzenine geçişin sağlanabileceğini anlatan Ateş, tarıma verilecek destekle köyden kente göçün azalmasasına ve sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunulabileceğine dikkat çekti. Ateş sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye halen fındık, incir, kayısı, kiraz, ayva ve nar üretiminde dünyada ilk sırada yer alıyor. Böyle bir potansiyele sahip ülkemizde biz de DenizBank olarak üreticimizi desteklemeyi görev sayıyırouz. DenizBank olarak hedefimiz, Türkiye'nin her bölgesine tek tek ulaşarak boğaz tokluğuna çalışan çiftçi düzeninden, üretimi ekonomik değere çeviren işletlere düzenine geçebilmek. 2003 yılında kullandırdığımız toplam kredi miktarı 9 milyon YTL kadardı. Bugün ise 9 milyon YTL krediyi bir haftada kullandırıyoruz. Böylece kayıt dışı sürdürülen ticari faaliyetleri kayıt içine alarak sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlıyoruz." DenizBank'ın 2003 yılından 2006 yılı sonuna kadar kredi verilen üretici sayısını 26 kat artırarak 40 bin 120 kişiye kredi verdiklerini ifade eden Ateş, tahsis edilen kredi tutarının ise 57 kat artarak, 512 milyon YTL'ye ulaştığını belirtti. Ateş, 2009 yılına kadar 170 bin çiftçiye kredi sağlayarak, 1 milyar 950 milyon YTL'lik tarımsal kredi hacmine ulaşmayı ve böylece Türkiye'deki her 8 üreticiden 1'inin DenizBank Tarım Bankacılığı müşterisi olmasını hedeflediklerini kaydetti. Bankanın tarım sektörüne ilişkin stratejileri hakkında bilgi veren DenizBank İşletme ve Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Ertürk ise 2003 yılında sadece 4 tarımsal ürünü kredilendirdiklerini, bugün kredi verilen ürünün 100'ü aştığını söyledi. Ertürk, 2005 yılında satılan her beş traktörden birinin DenizBank kredisi ile satın alındığını kaydetti. Ertürk, şunları dile getirdi: "2004 yılında 26 olan Tarım şubelerimizin sayısını 2007 yılında 90'a ulaştırarak, Ege'den tüm Türkiye'ye yayıldık. Tarıma özel hizmet sunan Müşteri Temsilcileri, istihdam ettiğimiz Ziraat Mühendisleri ve Mobil Bölge Sorumlularımız ile tarım sektörüne özel bir Tarım Bankacılığı Grubu yapılanmasını finans sektöründe DenizBank olarak ilk kez biz gerçekleştirdik. Tarıma özel ilk krediler modelini de yine biz oluşturduk. Şimdi de Üretici Kart ile dünyada bir ilki sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz." Ertürk, Üretici Kart'ın en büyük özelliğinin yılda bir kez ödemeli olması ve bu ödeme vadesinin de tamamen çiftçinin hasadına göre belirlenmesi olduğunu söyledi. 30