Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Depolama zararlıları ve küf mantarının vereceği zarara dikkat çekiliyor Kuru incirde liderliği bırakmıyoruz A DANA(Cumhuriyet Bürosu)Türkiye'nin klasik ihraç ürünlerinden kuru incir ile dünyadaki kuru incir üreten önemli ülkeler; Yunanistan, ABD ve İtalya’nın önünde olduğunu anımsatan Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri Bölümü öğretim görevlisi Prof. Dr. Serdar Öztekin, dünya kuru incir üretiminin yarısından fazlasının ülkemizde gerçekleştiğini kaydetti. Güncel verilere göre; Türkiye’den yapılan kuru incir ihracının 45 bin tonun üzerinde olduğunu, bunun karşılığında 83 milyon dolar döviz girdisi elde edildiğini söyleyen Öztekin, "10 yıllık döneme ilişkin istatistikler, ülkemizde üretilen kuru incirin yüzde 90’ından fazlasının ihraç edildiğini göstermektedir. Kuru incir üretiminde söz sahibi diğer ülkeler son yıllarda hem çeşit ıslah çalışmalarıyla, hem de üreticilerin dikim aşamasından itibaren bilinçlendirilmesi sayesinde sağladıkları nitelik ve nicelik artışıyla giderek daha fazla pazar payı almaya başlamışlardır. Bizim de bu gelişmelerin yarattığı rekabete ortak olup pazarı korumamız gerekir" dedi. Dünya pazarında yaşanan ve diğer kuru meyveler için de geçerli olan rekabetin daha da artacağını, nitelik taleplerini karşılayamayan ürünlerin rekabet şansının azalacağını vurgulayan Prof. Dr. Öztekin şunları söyledi: "Başta incir üreticileri olmak üzere sektörün tüm segmentlerinin ülkemizde üretilen kuru incirin kalitesinin arttırılması yönünde çaba göstermesi gerekir. Özellikle ülkemizde üretilen kuru incirde karşılaşılan en önemli sorun; depolama zararlılarının ve küf mantarlarının faaliyeti sonunda üründe meydana gelen nitelik ve nicelik kayıplarıdır. Ege bölgesi incir depolarında depolama zararlılarına dönük bir çok önlem alınmasına karşın Kuru meyve güvesi, Hübner ve Gregs ile birlikte sergilerde yüzde 1225, depolarda ise 4070 oranında zarar olmaktadır. Bu zararlılar özellikle kurutulmuş incirlerin iç kısmını tüketerek bir yandan nitelik ve nicelik kaybına yol açarken, diğer yandan işletme giderlerini yükselterek ciddi ekonomik kayıplara neden olmaktadır." İncirin yetiştiği iklim koşullarından dolayı küf oluşumuna uygun riskli gıdalar arasında yer aldığını, ürünün yetiştirildiği ekolojinin olgunlaşma ve hasat dönemindeki iklim koşullarına bağlı olarak gelişim ve mikotoksin oluşumu için ideal bir ortam olduğunu kaydeden Öztekin şöyle devam etti: "Kuru incirde oluşan nitelik ve nicelik kayıplarını önlemenin kuramsal çözümü; olgunlaşan meyvenin elle toplandıktan sonra, hızla kurutulup, uygun koşullarda depolanmasıdır. şekilde kontrol edilebildiğini, ancak üründeki depolama zararlılarının kontrolünün güç olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Öztekin bu konuda da şu bilgileri verdi: "Aslında kontrolden ziyade, daha çok önlem amaçlı fumigasyon uygulamaları ile zararlı düzeyi net olarak bilinmeyen bir üründe depolama zararlılarına karşı mücadele etmeye çalışılmaktadır. Kuru incir başta olmak üzere hasat edilen tarım ürünlerinin hasat edildiği andaki nitelik ve niceliklerinden en az kayıpla depolanması, işlenmesi ve tüketiciye sağlıklı koşullarda ulaştırılması gerekir. Ülkemizin kuru meyve dışsatımında önemli bir yeri olan kuru incirin şimdiye kadarki yöntemlerle pazar payını koruması mümkün değildir. Artan tüketici bilinci ve sivil toplum kuruluşları ile pazara yeni giren üretici ülkeler ürün nitelik ve niceliğinin sürekli artması yönünde çaba sarf etmektedir." Türkiye'nin bu çabaların dışında kalmasının düşünülemeyeceğini, önceden farklı alanlarda kullanıldığı bilinen ozonun, kurutulmuş tarım ürünlerinin depolama sürecinde de kullanılabileceğini açıklayan Öztekin, özel jeneratörlerle mevcut havanın oksijeninden üretilen ozon gazı (O3) oksijenin triatomik formu Kuru incirde oluşan nitelik ve olup kararsız bir bileşik nicelik kayıplarını önlemenin olduğunu belirterek kuramsal çözümü; olgunlaşan şunları söyledi: meyvenin elle toplandıktan sonra "Bu üç atomlu yapı hızla kurutulup, uygun koşullarda içindeki oksijen atomları depolanması... spontan olarak ayrışarak hidroksil radikaller ve diğer serbest radikalleri işleyici kuruluşlara havale edilmektedir. Aynı oluştururlar veya oksitlenebilir yüzeylerle bağlantı zamanda ihracat yapan bu kuruluşlar kuru inciri kurarlar. Ozon gazı, suyun dezenfeksiyonunda, satın alırken gözle görülebilecek düzeyde zarar koku, tat ve rengin giderilmesinde, sudaki görmüş ürünü ve toksin bulaşıklığını UV ışık pestisidlerin, inorganik ve organik bileşiklerin kaynağı altında kontrol etmektedir. Farklı uzaklaştırılmasında kullanılmaktadır. Ozonun büyüklükteki bu işletmelerin tamamında tarımsal alandaki uygulamaları ise; sebze ve aflatoksinli incirler UV ışık altında kontrol meyvelerin korunması ve depolanması, kolay edilmektedir. Kuru incirde toksin oluşmuş bölgeler bozulur ürünlerin yüzey dekontaminasyonu ve UV ışık altında fosforlu açık sarı veya beyaz gibi işleme ekipmanları, suyun ve paketleme toksin çeşidine bağlı olarak farklı renklerde materyallerinin dezenfeksiyonunda, depo yansıma yapmaktadır. Toksinler meyvenin dış odalarında ve nakliye sırasında gıda yüzeyinde kabuğunda veya meyve eti içinde oluşabilmektedir. bakteri, maya ve küf gelişimini önlemede ve böcek Bu nedenle, kuru incir ihracatçısı kuruluşlar, kontrolünde kullanılabilmektedir." alımını yaptıkları her parti ürünü titiz şekilde Yapılan araştırmaların gıda güvenliği ve incelemek zorundadır." kalitesini korumak adına ozonun üretimi ve ürün Son yıllarda artan tüketici talepleri işlemede kullanımının mümkün olduğunu ortaya doğrultusunda ithalatçı kuruluşların ürüne ilişkin koyduğunu sözlerine ekleyen Öztekin, "Ancak ürün her türlü bilgiyi geriye dönük olarak izlemek bazında ve işletme ölçeğinde de araştırmalara istediğini, bunun kaliteli ürün adına iyi bir gelişme gereksinim vardır. Bu tekniğin vakum ve hermetik olduğunu irdeleyen Öztekin, bir ürünün depolama uygulamaları gibi yöntemlerle izlenebilirliğinin sağlanması için, ürünün tarladan kombinasyonu halinde ülkemizde üretilen kayısı, pakete girinceye kadarki üretim evrelerinin fındık vb. kuru tarım ürünleri içinde bir potansiyel belgelenmesi gerektiğini söyledi. arz ettiği söylenebilir" dedi. Kuru incirde aflatoksin bulaşıklığının bir Ancak, ülkemizin incir rekoltesi düşünüldüğünde, elle hasadın önerilme ve gerçekleşme şansı olmadığı açıktır. Diğer yandan kendiliğinden olgunlaşıp, düşerek kurutulan incirler içinden zarar görmüş olanlar her hangi bir seçmeayırma işlemine tabi tutulmamaktadır. Bunda üreticinin gerek eğitim düzeyi, gerekse ekonomik nedenlerle bozukhasarlı meyveyi ayırma gibi bir alışkanlığa sahip olmamasının payı büyüktür. Belirtilen bu nedenlerle kuru incire üretici elindeyken müdahale etme şansı olmadığı söylenebilir. Üretici koşullarında oluşan bu sorun, bir sonraki aşamada 6