Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Tarımsal üretimde çağdaş çözüm: Atmosfer kontrollü depoculuk Atmosfer kontrollü depolar, saklama alanlarında yaşama olanak vermeyen azot gazı kullanılarak, yaşam için gerekli olan oksijenin düzeyinin en aza indirildiği, meyve ve sebzelerin saldığı etilen ve karbondioksit gazlarının zararlı miktarlarının emildiği, belli bir ısı derecesinin korunduğu gaz sızdırmaz tesisler olarak biliniyor. A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kentleşme, toplumun tüketim biçimlerini kökten değiştirdi. Artık insanlar kışlık gereksinimlerini, yazdan kilerlerine doldurmuyor. Soğanını, sarımsağını depolamıyor. Pazardan aldıkları haftalık gereksinimlerinden bile az. Bu durum üreticiyi de etkiliyor. Üretici ürettiğini satmak zorunda. Tarlada bıraksa çürüyor, güneş yanığı oluyor, bozuluyor. Biraz dayanıklı olanlar ise kuruyup ağırlığını, lezzetini yitiriyor. Bilinen soğuk hava depoları bu soruna çözüm olamıyor. Buzhanelerde saklanan sebze ve meyvelerin görünümleri iyi olsa bile, bir süre sonra içleri süngerleşiyor. Mevsimsel ürünlerin hep birlikte pazara yığılması haline ise fiyatlar düşüyor. Ucuza bile satılamıyor, çürüyor. Üretici emeğinin karşılığını alamıyor. Bu durumda ürününü, maliyetini kurtarmadığı için, toplamıyor, ürün tarlada kalıyor. Limonda, portakalda, elmada, daha bir çok üründe "var yılları"nda karşılaşılan manzara bu. Bu durumda ağaçlar hemen sökülmüyor, ama yıllık olan ürünlerde çiftçi üretimden vazgeçiyor. O yıl soğan para etmemiş, tarlada kalmışsa izleyen yılda soğan üretimi düşüyor. O zaman da soğan fiyatları artıyor, ekmeyen çiftçi bin pişman daha sonraki yılda yeniden soğana yükleniyor. O yılda da yeniden bildik manzaralar oluşuyor. Ekonomide örümcek ağı teoremi ile anlatılan bu durum üreticinin kaderi mi? Tarımsal ürünler pazarın istemlerine göre piyasaya sürülemez mi? Sebze ve meyvelerin soğuk hava depolarında bile uzun süre saklanamamasının nedeni sebze ve meyvelerin dalından koparıldıktan, topraktan alındıktan sonra da yaşamlarını sürdürmeleri. Sebze ve meyveler hasattan sonra da solunuma devam ediyor, oksijen alıyor, karbondioksit veriyor, nem kullanıyor. Elmaların dalından koparıldıktan sonra ısınmaya devam ettiğini çıplak elle bile hissetmek mümkün. Kısaca sebze ve meyveler yaşamaya devam ediyor. Yaşadığı için de yeterli nem bulamadığı zaman kendi içindeki suyu kullanıyor, enerji için şekerini yakıyor, sonuçta yaşlanıyor, pörsüyor, bir süre sonra da eski halinden hiç eser kalmıyor. Bu durumda çözüm, sebze ve meyveleri yaşamın durduğu bir ortamda saklamak. Nitekim çağdaş dünya küçük ölçekli bahçe ürünleri dışında, tarladan doğrudan pazara ürün uygulamalarını kaldırmış. Ürünler doğrudan depolara kaldırılıyor, güneş yanığı gibi olasılıkları bertaraf etmek için, gerekiyorsa kurutma sistemleri ile kurutuluyor, sonra da pazarlama stratejilerine uygun olarak farklı bölümlerde özelliklerini yitirmeden saklanıyor. Depolama, pazarlama stratejilerinin belirlediği bir sanata dönüşüyor. Tablo 1 Bazı Ürünler İçin En Uygun Atmosfer Koşulları Ürün Elma Kivi Şeftali Armut ısı 05 05 05 05 CO2 15 35 35 15 O2 15 12 12 15 Tablo 2. Bazı Ürünlerde Saklanma Süreleri Ürün Brokkoli Pırasa Avokado Elma Karnabahar Brüksel lah. Muz Normal depoda 1 hafta 13 ay 2835 gün 16 ay 23 hafta 36 hafta 36 gün Atmosfer kontrollü depoda 68 hafta 5 aya kadar + 42 gün 410 ay gün 68 hafta 3 ay 14 hafta Ürünün tamamını hep birden pazara yığıp fiyatları düşürmek yerine, ürün özellikleri korunarak piyasaya sürüleceği zamana göre atmosfer kontrollü depolarda saklanıyor, zamanı gelince de uygun fiyatla piyasaya sürülüyor. Atmosfer kontrollü depolar, saklama alanlarında yaşama olanak vermeyen azot gazı kullanılarak, yaşam için gerekli olan oksijenin düzeyinin en aza indirildiği, meyve ve sebzelerin saldığı etilen ve karbondioksit gazlarının zararlı miktarlarının emildiği, belli bir ısı derecesinin korunduğu gaz sızdırmaz depolar olmaktadır. Bu depolarda saklanacak ürünlerin hangi atmosferik ortamlarda en uzun saklanabileceği laboratuar ortamlarında bilimsel araştırmalarla belirlenmekte, depoda bu ortamın aynısı sağlanarak ürünlerin özelliklerinin korunarak saklanması olanak dahiline girmektedir. Depolar için, azot jeneratörleri, korbondioksit emicisi, etilen dönüştürücüsü ve ortamı otomatik olarak denetim altında tutan bilgisayarlı kontrol sistemleri ile soğutucular birlikte ekipman olarak kullanılmaktadır. Atmosfer Kontrollü Depolar gaz sızdırmaz ortamlardır. Bu nedenle depolarda sızdırmazlık sağlanması ve depo kapılarının da özel olması gerekmektedir. Ülkemizde binlerce soğuk hava deposuna karşın atmosfer kontrollü depo sayısı bir düzineyi bile bulmuyor. Çoğu da ihraç edilecek ürünlerin ihraç zamanına kadar saklandığı depolar. Oysa bu depolar sağladığı avantajları ile çok kısa sürelerde masraflarını karşılayabiliyor. Bir çok ürünün hasat zamanındaki fiyatları ile hasattan 45 ay sonraki fiyatlarını karşılaştırmak bile bu avantajları hesaplayabilmek için yeterli. Kaldı ki bir çok ürün geçen zaman içerisinde ağırlıklarının yüzde 35’lere varan kısmını kaybetmektedir. Ulusal ekonominin kaybı milyarlarca lirayı bulmaktadır. Atmosfer kontrollü depo yapan ve bunlara teknik destek sağlayan kuruluşlardan bir tanesi Tarımsal İklimleme ve Teknolojik Araştırmalar A.Ş. (TİKTA). ODTÜ Tekno Kenti’nde kurduğu araştırma geliştirme merkezinde Türkiye tarım ürünlerinin en uzun süre saklanacağı atmosfer koşullarını belirlemek için araştırmalar yürütmeyi amaçlıyor. Bunun yanında atmosfer kontrollü depo ekipmanları konusunda deneyimli ve dünyaca ünlü Hollandalı çözüm ortakları ile birlikte anahtar teslimi atmosfer kontrollü depolar yapıyor. Mevcut depolarını atmosfer kontrollü depolara çevirmek için çözümler de var. Ürünlerini özelliklerini koruyarak depolarda sakladıktan sonra en uygun zamanda pazara sunmaya çalışanlara ürünlerin saklanma koşulları ve finansman çözümleri, için yardımcı olunuyor. Bu tür depoların maliyeti 500 milyar liradan başlıyor. Tarımda sadece üretmek artık yetmiyor. Üretilen ürünün değerini de almak gerekiyor. Onun için artık teknolojiye sırt çevirme lüksü kalmadı. Aksi halde ulusal pazar yabancı ürünlere bırakılacak. 19