Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Çiçekçilik de dışa bağımlı olma yolunda Ardagül YILDIZ NKARA Çiçekçilik sektörü, gerek devlet politikası gerek toplumun alışkanlıkları nedeniyle sıkıntılı bir dönem geçiriyor. Çiçekçilikle uğraşan esnaf, son dönemlerde artan çiçeksiz sabit çelenk kullanımının satışları düşürmesinden yakınıyor. 2002 yılından beri tasarruf tedbirleri kapsamında kamu kuruluşlarınca uygulanan sabit çelenk kullanımı, çeşitli vakıflar aracılığıyla cenaze törenlerinde de yaygınlık kazandı. Ankara Çiçekçiler Esnafı Odası Başkanı Emin Çimen, sabit çelenklerin kullanımının yaygınlaşması ile çiçekçilik sektörünün büyük kan kaybettiğini, kamu kuruluşlarının ise bu uygulamaya öncülük ettiğini belirtti. Hastanelerin çiçek kabul etmemesini de eleştiren Çimen, yetkililerin bu konuya çözüm getirmesini istedi. Yılda en az 20 çiçekçinin satış yapamadığı için sektörden ayrıldığına dikkat çeken Çimen, çiçekçilerin kepenk kapatmasına yol açan olumsuzlukları şöyle sıraladı: Başbakanlık tarafından yayımlanan Kamu Harcamalarındaki Tasarruf Tedbirleri Genelgesi'ne göre "Ulusal ve milli bayramlar ile diğer günlerde çiçekli çelenk yerine sabit çelenklerin gönderilmesi; bu hususlarda bütçelere ödenek konulmaması ve dernek veya diğer birimlerden bu giderlerin yapılmasının yasaklanmasının uygun olacağı" kararıyla devletin, çiçeği 'lüks tüketim' olarak görmesi ve özel kuruluşlara da ön ayak olması. Hastane yönetimlerinin hastanelere çiçek sokulmasını yasaklaması ve Sağlık Bakanlığı tarafından çiçek alımının sakıncası olmadığının belirtilmesine karşın; bakanlık, il sağlık müdürlükleri ile hastane yönetimleri arasında yaşanan ihmal ya da iletişimsizlik nedeniyle devlet ve üniversite hastanelerinde bu uygulamada bir değişiklik yapılamaması. Cenaze törenlerinde çiçek gönderilmesi yerine, çeşitli vakıflara bağış yapılması yönünde medya aracılığıyla duyuruların yapılması. Yılbaşı gibi özel günler için çiçekçilerin hazırladığı aranjman sepetlerini büyük marketlerin de hazırlamaya başlaması ve biçtikleri yüksek fiyatlara rağmen çiçekçilerin kazancına büyük oranda ortak olması. Ekonomik nedenlerle, zaten çiçek alma alışkanlığı olmayan ülkemizde çiçeklerin, kamuda olduğu kadar toplumda da 'lüks tüketim' olarak görülmesi İzlenen ekonomi politikalarından dolayı çiçekçilik sektörüne yatırım yapılmaması nedeniyle çiçek üretiminin düşmesi ve sektörün dışa bağımlı hale gelme tehlikesi Türkiye’de çiçekçilik adına acil A önlemler alınmasına çağrı yapan Çimen, "Çiçekçilik sektörü, şu anda can çekişiyor. Reklam yapmak için bütçemiz yeterli değil. Televizyonda ‘Çiçek göndermeyin, bağış yapın’ şeklindeki söylemler de bizi tamamen zor duruma düşürüyor" dedi. Önemli sosyal hizmetler veren vakıflarla kazancını memnuniyetle paylaşabileceğine işaret eden Çimen, cenaze için çiçek göndermek yerine haksız kazanç elde eden vakıflara yapılan bağışların olduğunu kaydetti. Çiçeklerle yapılan anma törenlerinin estetik bir değer taşıdığını vurgulayan Çimen şunları söyledi: "Biz Uğur Mumcu'yu ona yakıştığı gibi kırmızı karanfillerle yolcu ettik, çünkü teneke çelenkler yakışıksız kalırdı. 50 ytl ücret karşılığında hizmet veren teneke çelenklerin sermayesinin bir maliyeti yok. Cenaze törenlerinde, dini yerleri vakıflar bir ticaret alanı haline getirdiler." Çimen, hastanelerin çiçeklere getirdiği yasağın da çiçekçilerin önemli bir kazanç alanına darbe vurduğunu anımsatarak, Avrupa’da hastanelerin çiçek almaması gibi bir uygulamanın olmadığını belirtti. Konuyla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı ile görüştüklerini kaydeden Çimen "Bakanlık, görüşmemiz üzerine Ağustos ayında bütün il sağlık müdürlüklerine yazı gönderdi. Bakanlık tarafından Yaklaşık 300 bin kişi çiçekçlik sektöründen geçiniyor çiçeklerin sağlığı tehdit etmediğini onaylayan bu yazının il sağlık müdürlüklerine ulaşmadığı söyleniyor. Hastaneler de il sağlık müdürlüklerinden böyle bir yazı gelmedi diyor. Hatta bazı hastaneler ‘Çiçek göndermek yerine bağış yapın’ şeklinde yazılar yazıyor. Bana çiçek nedeniyle ölen sadece bir tane hasta adı versinler, ama yok ki" diye konuştu. Çimen, özel günlerde çiçekçilerin fiyatlara zam yaptığını iddia edenlere de tepki göstererek, "3 aydır siftah yapamayan arkadaşlarım var. Fiyatlar da düşük. Özel günlerde keyfi zam yaptığımızı zannediyorlar. Oysa talep çok olunca çiçekçiler mezatlardan daha çok çiçek istiyorlar, dolayısıyla fiyat da artıyor. İş olmadığı için, sürümden kazanamayan esnaf yine zorluk yaşıyor. Kışın serada yakıt yakıldığı için çiçek daha pahalı oluyor" dedi. Toplumda çiçek almanın yaygın olmadığına değinen Çimen, bunun nedenini kültüre bağladı. Çimen şunları söyledi: "Şöyle bir söz vardır: ‘Çiçek, bir devletin kültür seviyesini gösterir’ Çiçek kültürü gelişmedikçe daha çok yol almak gerekecek. Devlet kısıtlamalara giderse, özel sektör de peşinden gidecektir ya da maliyeden çekinecektir. Bin tane orkide sürprizi yerine bir büyük altın almayı tercih eden zihniyet düzelmedikçe özel günlerimiz de çiçeksiz geçer. Artık sadece anneler gününde ve sevgililer gününde biraz hareketlenme oluyor." Interflora Çiçekçiler Derneği Türkiye Genel Başkanı Gazi Doğan ise, yaklaşık 300 bin kişinin çiçekçilik sektöründen geçindiğinin altını çizerek, sektörün birçok olumsuz sebepten dolayı zor durumda olduğunu belirtti. Türkiye’nin eskiden lale yetiştiren merkezlerin başında geldiğini anımsatan Doğan, dışardan lale ithal edilmesinin nedenini, üreticinin küsmesine bağladı. Türkiye’nin iklim ve toprak koşullarının çiçek yetiştiriciliğine uygun olduğuna dikkat çeken Doğan "Çiçekçilik, Hollanda'nın ekonomisinin büyük bir kısmını oluşturuyor. Ülkemizin doğal şartları çok daha uygun olmasına karşın bizde büyük bir sıkıntı var" dedi. Doğan, şöyle devam etti: İstanbul’da Ulus ile Sarıgazi arasında kültür farkı var. Biz çiçek alma alışkanlığının tüm halka yayılmasını istiyoruz. Çiçek çok pahalı bir şey değil, evlerine giderken çiçek alıp götürmek maalesef yaygın değil. Çiçeksiz cenaze geleneği ise ruhsuz bir uygulamadır." Kaktüs Çiçek’in sahibi Halil İbrahim Külbağ da, satışlarındaki düşüşten şikayet etti. Çiçekleri toptan aldıkları başlıca mezat bölgelerini "Adana, Kayseri, Samsun, Ankara, İzmir, İstanbul" şeklinde sıralayan Külbağ, Yalova, Antalya, Mersin ve Adana'da ise çiçek üretiminin daha yaygın olduğunu belirtti. Yurtdışından bambu gibi bitkileri ithal ettiklerini söyleyen Külbağ "İthal güller kalite anlamında standardı yakaladığı için onları da bazen yurtdışından alıyoruz. Bizdeki orkideler Adana'dan geliyor. Her zaman kırmızı gül daha çok satılıyor. Saksı bitkilerinden en çok yapraklı bitkiler gidiyor: Benjamin, Arucaria (salon çamı), barış çiçeği gibi" dedi. 4