22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Piliç eti dünya standartlarına taşınıyor Burhan ÜNLÜ Şenpiliç A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı H iç kuşkusuz piliç eti tüketicisi de evde bir sürprizle karşılaşmamak için marketten aldığı malın özelliklerini bilmek ister. Muhtemel referansı da daha önceki alımları olacaktır. Burada piliç eti üreticisine düşen görev devletin o ürün için tanımladığı parametreler içinde ve müşteri isteklerini karşılayan standart ürün üretmektir. Burada iki önemli unsurun karşımıza çıktığını görmekteyiz. Devletin parametreleri (Yasal Zorunluluk ) ve müşteri istekleri. Peki bu görevin yerine getirilmesi nasıl ve hangi araçlarla sağlanır? Piliç etinin gerek üretim gerekse satış ve tüketim noktalarında denetlenmesi yasal yaptırımları Tarım bakanlığının kontrolu ve yetkisi altındadır. 8 Ocak 2005 tarihli piliç kesimhanelerinin çalışma ve denetleme esaslarını belirleyen yönetmelik çerçevesinde kurulan kesimhanelerde 5179 sayılı Gıda kanununa uygun üretim yapmak devletimize karşı asgari sorumluluğumuzdur. Bir de üretici ve tüketici menfaatleri ile halk sağlığını korumak, gıda ürünlerinin tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretim, hazırlama, işleme, muhafaza, depolama, taşıma ve pazarlamasını sağlamak üzere gıda maddelerinin özelliklerini belirlemek amacıyla Türk Gıda Kodeksi hazırlanmış ve yürürlüğe konmuştur.. Gıda katkı maddelerinden veteriner ilaçları tolerans düzeylerine; numune alma ve analiz metotlarından ambalajlama, etiketleme ve işaretleme konularına kadar çok geniş kapsama alanı olan kodekse uygun üretim yapmak ta yasal zorunluluğumuzdur. Merkezi Roma’da bulunan ve Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO) ile Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) tarafından ortaklaşa kurulan Kodeks Alimentarius Komisyonu Standartları ile Avrupa Birliği Gıda Kanunu ve ilişkili yönetmelikleri Türk Gıda kodeksinin hazırlanmasında da AB ye uyum sürecinde uygulanan ulusal programda çıkış noktaları olmuştur. HACCP ( Hazard Analysis in Critical Control Points) gıda güvenliği yönetim sistemi prensiplerine göre üretim yapmak yeni yasalarımıza göre artık bir zorunluluktur. NASA tarafından astronotlara sıfır hatalı gıda üretmek amacıyla tasarlanan gıda işletmelerinde, sağlıklı gıda üretimi için gerekli olan hijyen şartlarının (personel hijyeni, ekipman hijyeni, hammadde hijyeni, ortam hijyeni, vb.) belirlenerek bu şartların sağlanması, üretim ve servis aşamasında tüketici açısından sağlık riski oluşturabilecek nedenlerin belirlenmesi ve bu nedenlerin ortadan kaldırılması/kontrol altına alınması temeline dayanan bir sistemdir. Eskiden şirketler için bir ayrıcalık olan bu sistemin kurulmasının yasal bir zorunluluğa dönüşmesi ile etiket bilgilerinde dahi yer almalarının sona erme süreci başlamıştır. Piliç eti üreticilerinin bir kısmının Avrupa Birliğine et ihraç etmek istemeleri Tarım Bakanlığı anlamında ayrı bir ligin oluşmasını sağlamıştır. Kesimhanelerinde 24 saat Tarım Bakanlığına bağlı Veteriner Hekimleri bulunduran ve denetimin en üst seviyede olduğu bu ligde bulunan şirketlere Avrupa Birliğine İhracat Yapabilecek Tesis Ön İzin Sertifikaları Tarım Bakanlığınca verilmiştir. Standart piliç üretimine şirketleri zorlayan ikinci ve en az birincisi kadar önemli unsur müşteri isteklerine duyarlılıktır. Bir pazarlama doktrinine göre üretim yüzyılı olan yirminci yüzyıl, müşteri yüzyılı olarak tanımlanabilecek yirmibirinci yüzyıla yerini terk edecektir. ‘Şirketlerin önce hissederlarına sonra müşterilerine karşı sorumluluğu vardır’ anlayışı eskimiş olup tam ters yönde gelişim göstermektedir. En azından bir dengenin oluştuğu bu gün için söylenebilir. Müşterilere standart bir üretim yapma isteği ilk olarak şirketlerin kurumsallaşmalarını sağlamıştır. İSO: 9001 gibi kaliteyi güvence altına alan sistemlerin yasal zorun luluk olmadığı halde tercih edilmeleri kaliteli üretimi kurumsal bir yöntem haline getirmiştir. Böylelikle bireysel değil kurumsal başarı ile kalıcı olunmuştur. International Organisation for Standardization (Uluslararası Standartlar Organizasyonu) tarafından 1987 yılında yayınlanan Kalite Güvenliği sistem standartları serisidir. ABD ve NATO askeri standartlarından geliştirilmiştir. Doğası itibarıyle sürekli değişim ve gelişim gösteren kalite yönetim sistemidir. Sistemleri sorgulayan bu uygulamaların yanı sıra Türkiye‘de TSE ile refere edilebilecek ve ürünleri tanımlayan standartlara sahip olmak ta bize standart kalitede üretim yapmamız için yol göstermektedir. Tedarikçi denetimleri de günümüzde standart kalitede piliç üretimi için önemli uygulamalar arasındadır. Bazı batı Avrupa ülkelerinde özellikle İngiltere’de büyük marketlerin (ki pazarın çok büyük kısmı ellerindedir) kesimhane denetimleri devletin yapacağı bir denetimden çok daha büyük bir anlam ifade etmektedir. Hatta aynı ülkelerde büyük marketler üretimde kullanılacak ambalajlama konusunda belirleyici olabilmekte yasal bir zorunluluk olmamasına karşın üreticiler bazı ambalajlama sistemlerini terk edebilmekte veya sadece bir tür ambalaj ile üretim yapabilmektedirler. Türkiye de de zincir marketlerin tedarikçipiliç üreticisi denetlemeleri benzer şekilde uygulanmakta ve üreticilere bu anlamda yeni yollar gösterebilmektedirler. Sonuç olarak Türkiyemizin Avrupa Birliği müktesebatına uygun gıda üretiminde gerek yasal gerekse fiziksel şartlar açısından en uygun gıda ürününün piliç eti olduğunu iddia etmek yanlış olmaz. Avrupa Birliğinde yer alan kesimhanelere oranla çok daha genç ve yeni teknoloji ile donatılmış kesimhanelerimiz istenen şartları sağlamakta zorlanmamaktadır. Bir de devletimizin etkin denetimi pilicimizi dünya standartlarına taşımaktadır. Süt Süt üretim üretim merkezleri merkezleri toplulaştırılıyor toplulaştırılıyor Türkiye Süt Üreticileri Birliği yöneticileri Çorum’da biraraya geldi. Seyfettin METE kasasına para kazandıracaklarını, hem de süt üreticilerinin emeklerinin karşılığını kazanmalarını sağlayacaklarını ifade ettiler. Toplantıda bir konuşma yapan Süt Üreticileri Birliği Genel Başkanı Ali Koyuncu, Türkiye genelinde bir yıl içerisinde 84 süt birliği kurulduğunu belirterek, bu birliklerin kuruluş amaçlarının süt üreticilerinin gerçek kazançlarının sağlanması ve üreticilerin haklarını korumak ve kayıt dışı sütün ortadan kaldırılması için çaba göstermek olduğunu söyledi. Genel Başkan Ali Koyuncu, "Ülkemizde 8 milyon ton süt kayıt dışıdır. Türkiye'de üretilen süt miktarının 10,8 milyon ton civarında ancak kayıt altına alınabilen süt miktarı ise sadece 2,8 milyon tondur. Bu sütü devlete kazandırmak zorundayız. Kayıt altına sütlerin alınması demek Türkiye'de süt sektörünün dünya pazarları ile rekabet etme imkanı bulunacaktır. Dünya pazarında süt miktarı gerçek gösterilmediği için süt alanında gerçek gücümüzü gösteremiyoruz. Bu nedenle Süt birliği olarak Türkiye'deki süt birliklerini bir araya toplayarak Türkiye'yi süt pazarında dünyada söz sahibi yapmayı hedefliyoruz" diye konuştu. Şu anda süt fiyatının çok düşük olduğunu ifade eden Koyuncu, "Litresi halen 50 Ykr'nin altında satılan sütün fiyatının 65 Ykr'nin üzerinde olması gerekiyor. Kayıt dışı sütün, fiyat belirlemesinde olumsuz etki yaşandığından süt sanayicilerinin tekelleşme içine girmişlerdir. Sütü satın alacak kuruluşlar girdikleri ihaleler öncesi bir araya gelerek aralarında belirledikleri fiyatın üzerine çıkmıyorlar buda süt üreticisini zor duruma sokuyor. Biz Birlik olarak hem devletimizin hakkını koruyacağız hem de süt üreticilerimizi koruyacağız" dedi. Çorum Süt Üreticileri Birlik Başkanı Mehmet Aygüneş ise, süt üreticilerinin Türkiye'de tek çatı altında toplanmasının çok önemli olduğunu ifade belirterek, "Çorum Süt Üreticileri Birliği olarak sütün kayıt altına alınmasını destekliyoruz" dedi. Kayıt dışı süt üreten çiftçilerin haklarını almaları gerektiğini vurgulayan Aygüneş, "Tüm çiftçilerimize çağrımız birliğimiz çatısı altında toplanarak sütlerini kayıt altına aldırmaları ve hakkı olan kazançlarına kavuşmalarıdır. Kayıt dışı üretim yapan çiftçiler hükümetimizin sunduğu imkanlardan da faydalanma imkanı bulamamaktadırlar" diye konuştu. ÇORUM Türkiye'de üretilen 10 milyon ton sütü kayıt altına almaya çalışan Türkiye Süt Üreticileri Birliği, üretim merkezlerini bir araya topluyor. 1 yıl önce kurulan ve şu anda Türkiye'nin her ilinde merkezlerini açan Süt Üreticileri Birliği, kayıt dışı 8 milyon ton sütü kayıt altına almak için kolları sıvadı. Çorum'da toplanarak durum değerlendirmesi yapan Türkiye Süt Üreticileri Birliği yöneticileri, süt üreticilerinin sorunları ve sütlerin değerlendirilmesi konularını masaya yatırdı. Süt Üreticileri Birliği Genel Başkanı Ali Koyuncu, Çanakkale Yenice Süt Üreticileri Birliği Başkanı Fatih Kozan, Bandırma Süt Üreticileri Birlik Başkanı Harun Eren, Çorum İli Süt Üreticileri Birliği Başkanı Mehmet Aygüneş yaptıkları toplantıda, kayıt dışı 8 milyon sütün kayıt altına alınarak hem devletin 27
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle