22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Tavuk hastalıklarında koruyucu hekimlik önem kazanıyor Prof. Dr. Mehmet Akan Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi oğun yetiştiricilik yapılan hayvansal üretim tesislerinde/bölgelerinde belirli dönemlerde bulaşıcı mikrobiyel hastalıkların çıkması mümkündür. Bu hastalıklar arasında çok bulaşıcı özellikte ve insan sağlığını etkileyenleri de bulunmaktadır. Bu hastalıkların kontrol edilemediği durumunda önemli sağlık problemlerinin yanı sıra ciddi ekonomik kayıplarda görülebilmektedir. Tüm hastalıkların kontrolünde en önemli bileşen, biyogüvenlik uygulamaların eksiksiz yerine getirilmesi ve koruyucu hekimliğin iyi anlaşılmış olmasıdır. Ülkemizde tavuklarda görülen hastalıklar, sistematik olarak bakteriyel, viral, paraziter ve infeksiyöz olmayan hastalıklar olarak incelenebilir. Bakteriyel hastalıklar arasında en önemlisi insan sağlığını da etkileyen hareketli Salmonella serotiplerinin neden olduğu infeksiyonlardır. Salmonella infeksiyonları, iki grupta incelenmektedir. Birinci grupta sadece kanatlılarda hastalık oluşturan S.Gallinarum ve S.Pullorum infeksiyonları bulunmaktadır. Bu hastalıklar tavuklarda tedavi uygulamaları ile çözülemezler. İkinci grup ise hem tavuklarda hem de insanlarda hastalık oluşturan ve en önemlilerinin S.Enteritidis ve S.Typhimurium’un neden olduğu paratifo infeksiyonlarıdır. Bu hastalıklardan özellikle paratifoid olanları yoğun aşılama programları ile kontrol edilmeye çalışılmaktadır. Ancak bu etkenlerin kontrolünde sadece aşılama problemi çözememekte ve çözüm için ilave çabalar gösterilmelidir. Tüm tavukçuluk işletmelerinde, işletme türüne göre değişebilen özel olarak düzenlenmiş Salmonella kontrol programları yürütülmelidir. Özellikle yumurta tavuklarını etkileyen S.Gallinarum infeksiyonu için önlemler daha ciddi olarak alınmalı ve bu hastalığın tedavi ile değil infeksiyon çıkan sürülerin 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu ve yönetmeliklerine göre hareket edilmesi gereklidir. İnsan sağlığını etkileme potansiyeli bulunan bir diğer mikroorganizma grubu ise termofilik Campylobacter türleridir. Bu bakteriler tavukların bağırsaklarına yerleşim göstermektedir ve kontrolü oldukça zordur. Bu mikroorganizma ile oluşan insanlardaki hastalıkların önlenmesi, ülkemizde yüksek standartlara ulaşmış kesimhanelerde bu bakterilerin oransal olarak azaltılması ve ilave olarak pişirilme aşamasında uygun işlemlerin yapılması ile mümkündür. Sadece tavuklarda hastalık oluşturan ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olmayan mikroorganizmaların neden olduğu hastalıklar da sıklıkla görülebilmektedir. Ekonomik yönden değerlendirildiğinde, hem et hem de yumurta yönlü işletmelerde verim kayıplarına neden olan Mikoplazma infeksiyonları oldukça yaygındır. İlave olarak E.coli, Pasteurella multocida, Clostridium türleri, S.aureus, H. paragallinarum gibi bakterilerin neden olduğu infeksiyonlar da azımsanmayacak düzeylerdedir. Genel olarak bakteriyel infeksiyonlar, kanatlı hayvanlarda sindirim ve solunum sistemi infeksiyonlara neden olmaktadır ve bu hastalıkların uygun tedavileri antibiyotiklerle gerçekleştirilmektedir. Tüm işletmelerde hastalıkların tedavisinde kullanılan Y hastalıklardan korunmada en önemli avantaj, yukarıda sayılan hastalıklar için (AI hariç) etkin aşıların bulunması ve tüm işletmelerde belirli programlar çerçevesinde bu aşıların kullanılmasıdır. Paraziter hastalıklardan en önemlisi, sindirim sistemini etkileyen koksidiozistir. Bu hastalık için yoğun koruyucu (antikoksidial) programlar uygulanmasına karşın hastalık genellikle suklinik formda seyretmekte ve önemli verim kayıplarına neden olmaktadır. Damızlıklarda genel olarak aşılama ile korunma mümkün iken broiler sürüler için çoğunlukla antikoksidial ilaçlar kullanılmaktadır. Bu programlar, bazı işletmeler etkin kontrol sağlarken bazı işletmelerde biyogüvenlik ve bakımidare problemleri nedeniyle hastalık tam olarak kontrol edilememektedir. Biyogüvenlik kısaca mikroorganizma hareketlerinin kontrol edilmesi olarak tanımlanabilir. Bu işlem, çok karmaşık olmayan ve temelde oldukça basit uygulamaları içerir. Mikroorganizmaların işletmelere girişinin kontrol edilmesinde, insan ve araç hareketleri önemli bir bileşendir. Bunlara ilave olarak, yem, su, ekipman, kemirici ve ektoparazitlerin kontrolü de temel uygulamalar arasındadır. Bu işlemlerin eksiksiz yapılması, biyogüvenlik uygulamalarının başarı ölçüsü olarak tanımlanan bulaşıcı ve tedavisi zor olan hastalıkların işletmeye sokulmamasını sağlar. Biyogüvenlik sisteminin başarılı olabilmesi için, tavuk hastalıklarının epidemiyolojilerinin iyi bilinmesi ve uygulamaların iyi takibi gereklidir. Bu uygulamalar, iyi düzenlenmiş aşılama programları ile desteklenmelidir. Ülkemizde Virüslerin neden olduğu kanatlı sektöründe biyogüvenlik, çok yoğun infeksiyonlar, kanatlı olarak tartışılan bir konudur ve başarı için büyük sektörü için önemli bir konsantrasyon ister. Bu konsantrasyonun en kayıplara neden oluyor. çarpıcı göstergesi, ülkemizde geçen yıl yaşanan kuş gribi vakalarının sadece köy tavukları (201 vaka) ve serbest kanatlılarda (30 vaka) sınırlı kalması Hayvansal protein kaynağı olarak en çok kullanılan ve herhangi bir ticari tavukçuluk işletmesinde tavuk eti ve yumurtasının tüketiminin ciddi düzeyde görülmemesidir. Bu kapsamda alınan tüm önlemler, azalması sonucunda, büyüme ve ihracat potansiyeli aynı zamanda diğer hastalıkların da azalmasına neden yüksek olan kanatlı sektöründe üretim rakamları olmuştur. Bu örnekte görüldüğü gibi, tam olarak gözden geçirilerek bir düzeltme yapılması zorunluluğu uygulanan biyogüvenlik işlemleri, verimliliği ortaya çıkmıştır. Şu anda tavuk vebası için potansiyel arttırmada ve hastalıkların azaltılmasında önemli risk oluşturan kanatlılar, hem serolojik hem de yararlar sağlamaktadır. virolojik olarak izlenmekte ve alınması gereken tüm Gelecekte hastalıkların kontrolü, ancak koruyucu önlemler alınmış durumdadır. hekimlik bilincinin geliştirilmesi ile Öncelikle kanatlı sağlığı olmak üzere insan gerçekleştirilebilecektir. Ülkemizde üretim maliyetinin sağlığını da kısmen de olsa etkileyebilen Newcastle yüksek olması, hastalıklar sonrasında oluşan önemli hastalığı (Yalancı veba), bazı üretim bölgelerinde verim kayıpları ve aynı zamanda yeni yatırımların belirli dönemlerde ortaya çıkmakta ve kanatlı sağlığını yapılabilmesi, koruyucu hekimliğin iyi uygulanması ile olumsuz etkilemektedir. Bu hastalıkta oluşan verim mümkün olacaktır. Koruyucu hekimliğin ilk aşaması, kayıpları, uygun aşılama programları ile dolaşımda olan ve işletmeleri etkileyen hastalıkların çözülebilmektedir. hızlı ve güvenilir testlerle tanımlanması ve sonuçta Her yıl ciddi ekonomik kayıplara neden olan ve dağılımlarının iyi bilinmesidir. Bundan sonraki aşama kontrol programları için yoğun mücadele yapılan ise, kümesişletmebölge ve ülkesel çapta yürütülen Gumboro hastalığı, ülkemizde tavuk üretimi etkileyen etkin biyogüvenlik önlemlerine ilave olarak uygun en önemli viral hastalıktır. Bu hastalık sadece aşılama programları ile oluşturulan bağışıklık tavuklarda görülmekte ve yıllık kayıbın ekonomik sonrasında, etkenlerin dağılımının ve yeni işletmelere maliyeti yaklaşık 100 milyon YTL olarak bulaşmasının engellenmesidir. Koruyucu hekimlikle, hesaplanmaktadır. Gumboro problemi, aşı ve özellikle koruma ve kontrol programlarının biyogüvenlik uygulamaları ile çözülebilmektedir. vazgeçilmez bileşeni aşılamalardır. Ancak tek başına Ülkemizde tavuklarda ekonomik kayıplar yönünden aşılamalar yeterli değildir ve mutlaka aşılamalar dikkati çeken ve görülme sıklığı Gumboro hastalığına sonrasında oluşan bağışıklık izlenmelidir. Koruyucu göre daha az ancak yetiştiricilik tipine ve bölgelerine hekimlik temel uygulamalarının Veteriner hekimlere göre değişen hastalıklar da bulunmaktadır. Bunlar iyi anlatılması, hastalıkların dağılımı ile ilgili doğru arasında, infeksiyöz bronşitis (IB), kanatlı bilgilerin paylaşılması ve yapılan tüm uygulamaların pneumovirus infeksiyonları (SHS), infeksiyöz anemi izlenmesi, hastalıklarla mücadelede başarıyı ve (CIA), reovirus infeksiyonları, tavuk çiçeği, Avian dolayısıyla hayvansal üretimde verimliği sağlayacaktır. ensefalomyelitis gibi hastalıklar sayılabilir. Viral antibiyotikler kalıntı problemi bırakmayacak şekilde kullanılmaktadır ve bu işlemler hem entegrasyon hem de resmi otorite tarafından kontrol edilmektedir. Antibiyotik kullanımında, ülkemizin kanatlı sektörünün bu düzeye gelmesi oldukça sevindiricidir. Virüslerin neden olduğu infeksiyonlar, kanatlı sektörü için oldukça önemli kayıplara neden olmaktadır. Bu hastalıkların başında, aşı uygulamaları ile kontrolü olmayan ve insan sağlığını etkileme potansiyeline sahip tavuk vebası (kuş gribi, Avian Influenza) sayılabilir. Ülkemizde tavuk vebası ilk olarak Ekim 2005’te saptandı ve daha sonra 2005 yılının Aralık ayının sonlarında başlayan ikinci vakayı çok sayıda vakalar izledi ve son vaka 31 Mart 2006 tarihinde görüldü. Bu tarihten sonra herhangi bir kanatlıda bu hastalık görülmedi. Bu kısa dönemde, insan sağlığı boyutu üst düzeyde tartışılırken hem endüstriyel hem de köy tavukçuluğu ciddi zarar gördü. 10
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle