Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Büyüme uyarıcı antibiyotiklere karşı seçenek aranıyor Prof. Dr. Hasan Rüştü KUTLU Ç.Ü. Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü lemede alternatif büyüme uyarıcı olarak kullanımı üzerine Avrupa ülkelerinde araştırma faaliyetlerinin yoğunlaştığı görülmekte, ancak Akdeniz iklim kuşağında yer alan, tıbbi ve aromatik bitkilerce eşsiz zenginliğe sahip ülkemizde bu araştırmaların istenen düzeye ulaşamaması, kaynaklarımızın değerlendirilememesi adına büyük bir eksiklik olarak ortaya çıkmaktadır. Günümüzde giderek artan bir şekilde önem kazanan diğer bir doğal ürün ise propolistir. Propolis işçi arıların bitkilerin filiz ve tomurcuklarından topladığı, reçinemsi maddeleri ve bitki salgılarını başlarında bulunan guddeler tarafından salgılanan enzimlerle biyokimyasal değişikliğe uğratarak oluşturdukları kirli sarıdan, koyu kahverengiye kadar değişen renkte, keskin ve güzel kokulu, suda erimeyen, oda sıcaklığında yarı katı halde olan bir üründür. Propolisin kimyasal kompozisyonu çok kompleks olup, bileşimi bitkiye, bölgeye, mevsime ve koloniye bağlı olarak değiştiğinden dolayı rengi, kokusu ve tıbbi karakterleri de farklılık göstermektedir. Hiç şüphesiz ki, dünyada ve ülkemizde antibiyotiklerin yerine alternatif olarak sunulan bitkisel ekstraktlar ve propolis oldukça geniş bir kullanım potansiyeline sahiptir. Bu yüzden organik tarımın yaygınlaşmaya başladığı ve güvenilir gıda maddeleri üretiminin önem kazandığı günümüz koşullarında, bu maddelerin hayvan ve insan sağlığı üzerindeki etkilerinin belirlenmesi büyük önem arz etmektedir. Bu yüzden, propolisin ve bitkisel ekstraktların ayrı ayrı veya kombinasyon halinde en uygun kullanım düzeylerinin saptanması, hayvanların besi performansına olan etkileri ile hayvansal ürünlerin kalitesine ve bu ürünlerdeki birikim düzeylerinin belirlenmesine yönelik bilimsel araştırmaların yapılması ve araştırma sonuçlarının pratiğe aktarılması öncelikli araştırma konuları içindedir. Bu kapsamda, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı’nda son altı yıldır yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Konuyla ilgili ilk araştırma yucca ekstraktı üzerine yürütülmüş ve yucca ekstraktının etlik piliçlerde antibiyotik büyüme uyarıcılara kısmen benzer etkilere sahip olduğu saptanmıştır. Yumurtacı tavuklar üzerinde yürütülen bir çalışmada ise, yucca ekstraktının yumurta verimini artırıcı özelliği yanında, yumurtanın kolesterol içeriğini ciddi oranda düşürücü etkisi de saptanmıştır Konuyla ilgili sonraki çalışmalarda da önemli başarılar sağlanmıştır. Anabilim Dalı’nda yürütülen bir doktora çalışmasında, koksidiyoz etmeni protozoaların bitkisel ekstrakt karşımları ile önemli oranda kontrol edilebileceği, etlik piliç yemlerinde bitkisel ekstraktların antikoksidiyal olarak kullanılabileceği saptanmıştır. Henüz tamamlanmış bir diğer doktora çalışmasında ise antibiyotik büyüme uyarıcılara alternatif olabilecek bitkisel ekstraktlar ve arı ürünü propolisin potansiyel kullanım olanakları araştırılmıştır. Bu çalışmada; Yucca, Oreganum, Thymus, Syzygium, Zingiber cinslerine ait bitkisel ekstraktlar ve Propolis gibi hayvansal kökenli doğal ürünlerin saf veya ekstrakt olarak tek veya karışım halinde etlik piliçlerin canlı ağırlık kazancı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı, karkas randımanı, karın yağı miktarı, sindirim sistemi gelişimi, bağırsak mikroflorası, bağırsak villi uzunlukları ve kan parametreleri üzerine etkileri belirlenmiştir. Çalışma sonunda, bitkisel ekstrakt ve/veya propolis katkısının etlik piliçlerin canlı ağırlık kazancı, yem tüketimi ve yemden yararlanma oranı bakımından antibiyotiklere benzer performans değerleri göstermişlerdir. Çalışmadan elde edilen bulgular, bitkisel ekstrakt ve/veya propolis katkısının antibiyotiklere alternatif olma açısından büyük avantaj sağladığını göstermiştir. Sonuç Günümüzde hayvan yemlerinde büyüme uyarıcı olarak kullanımı tamamen yasaklanan antibiyotiklere alternatif doğal kaynakların kullanım olanaklarının araştırılmasına yönelik TÜBİTAK ve Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi desteğindeki çalışmalarımız devam etmektedir. Bu kapsamda yoğun araştırma faaliyetleri içinde olan Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı’nda kayda değer sonuçlar elde edilmiştir. Bu sonuçların ticari boyuta aktarılması ve seri çalışmalardan çıkan ve çıkacak bulgulardan hareketle oluşturulan doğal büyüme uyarıcıkoksidiyoz kontrol edici doğal kombinasyonların yoğun üretimde farklı kullanım alanları için patentlenmelerine yönelik çalışmalar da devam etmektedir. A ntibiyotikler, mantarlar ve algler tarafından üretilen düşük molekül ağırlığına sahip, düşük konsantrasyonlarda bile diğer mikroorganizmaların gelişimini inhibe eden mikrobiyal metabolitler olup, hayvan beslemede büyümeyi hızlandırmak amacıyla düşük dozlarda uzun yıllar kullanılmıştır. Yemlerinde antibiyotik kullanılan hayvanların et, süt veya yumurta gibi ürünlerinde antibiyotik kalıntılarına rastlanılmış, çapraz direnç oluşturma olasılığı dikkate alınarak tüketici sağlığının korunmasına yönelik pek çok önlem alınmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda zaman içinde bazı antibiyotiklere yasak getirilmiş, konuyla ilgili uzun tartışmalar ve spekülasyonlar sonrası Avrupa Topluluğu hayvan yemlerinde büyüme uyarıcı olarak antibiyotik kullanılmasını (70/524/EEC Direktif ve 1831/2003/EC sayılı yönetmelikle) 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren tamamen yasaklamıştır. Gıda hijyeni ve insan sağlığının çok daha önemle irdelendiği, ürün sağlığı ve kalitesi açısından tüketici bilincinin çok daha fazla geliştiği ve organik tarım konusunda yoğun araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin yapıldığı Avrupa Birliği ülkelerinde yem katkısı olarak kullanımı yasaklanan antibiyotiklerin ülkemizde de yasaklanması Avrupa Birliği ile uyum sürecinin doğal bir sonucu olarak eş zamanlı gerçekleşmiştir. Tıbbın ve tüketicilerin baskıları özellikle Avrupa’da antibiyotiklerin hayvan yemlerinden uzaklaştırılmasıyla bunun yerini alacak alternatif maddelerin aranması öncelik kazanmıştır. Tarihsel süreç içinde aromatik bitkiler daima hastalık tedavisi için ilaç olarak kullanılmıştır. Modern hayvan beslemede, aromatik bitkilerin antimikrobiyal ve antioksidant içeriğinde faydalanma pek dikkate alınmamıştır. Fakat büyümeyi uyarıcı antibiyotiklerin yasaklanmasıyla birlikte, günümüzde bitkisel eksraktlar ve arı ürünü propolis alternatif yem katkısı olarak önem kazanmaya başlamıştır. Doğal kaynak olarak bitkisel ekstraktlar, orijini ve aktif maddesine bağlı olmakla birlikte antimikrobiyal, antioksidant etkilerine bağlı olarak büyümeyi teşvik edici, yemden yararlanmayı iyileştirici bir takım özelliklere sahiptirler. Ancak, bitkisel ekstraktlardan yararlanma günümüz kanatlı hayvan beslemede oldukça sınırlıdır. Antibiyotiklere ve antikoksidiyallere alternatif olma özelliği açısından son derece büyük potansiyel arz eden bitkisel ekstraktlar, konu üzerindeki araştırma çalışmalarının yetersizliği nedeniyle günümüzde etkin olarak kullanılamamaktadırlar. Öte yandan, son yıllarda bitkisel ekstrakların etlik piliç bes "Ulusal Kuraklık Önleme Merkezi" kurulsun Ş. Şemsi BAYRAKTAR TZOB Genel Başkanı Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığı ve normalin altındaki yağış uzun süredir ülkemiz su kaynaklarını olumsuz yönde etkilemektedir. En kurak yılların yaşandığı son dönemlerde barajlarımızdaki su seviyeleri de oldukça düşmüş durumdadır. Dünyayı etkisi altına alan küresel ısınmanın ülkemiz iklimini de doğal olarak etkilediği düşünülebilir. Ancak bu etkinin tarımsal kuraklık aşamasına geldiğini söylemek meteorolojik kayıtların bölgesel olarak ciddi analizlerini gerektirir. Zira tarımsal kuraklıkta topraktaki nem ve yağış dışındaki diğer bazı iklim faktörleri de etkilidir. Türkiye Ziraat Odaları Birliği bilim çevreleri ile işbirliği yaparak meteorolojik kuraklığın tarımsal kuraklığa dönüşmesi olasılığını dikkat ve endişe ile izlemektedir. NELER YAPILMALIDIR? 1. Kuraklık olayının bir merkezden sürekli izlenmesi gerekmektedir. Bilim çevrelerinin "Ulusal Kuraklık Önleme Merkezi" diye isimlendirdiği bu merkezin bünyesinde farklı disiplinlerden araştırmacılar bulunmalıdır. 2. Su toplama havzalarında "su yönetim birimleri" kurulmalıdır. Gerektiğinde havzalar arası su transferi için planlar hazırlanmalıdır. 3. Su Konseyi kurulmalı ve suyun rasyonel ve etkili bir şekilde kullanımı için "Su Yasası" çıkarılmalıdır.Bu yasa ile gerektiğinde suyun akılcı kullanımı kısıtlamaya gitme, sulama randımanlarının yükseltilmesi ve benzeri önlemler düzenlenmelidir. Ayrıca; su kaynaklarımız iyi kullanılmalı, bu konuda üreticilerimizin eğitimine önem verilmeli, teknik sulama sistemleri için yeterli destek verilmeli, damla sulama sistemi gibi tasarruflu su kullanımı için üreticilerimiz teşvik edilmeli, başta çiftçilerimiz olmak üzere, şehirlerde oturan vatandaşlarımız su israfından kaçınmalıdır. Üretim yeterli olmazsa, çiftçi borcunu ödeyemez, enflasyon, büyüme, ihracat rakamları olumsuz etkilenebilir. 19