22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Beypiliç Genel Müdürü Koca: ‘Tüketicinin içi rahat olsun’ A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Beypiliç A.Ş. Genel Müdürü Sait Koca, Türkiye'de piliç sektöründe son yıllarda düşüş yaşandığını belirtirken, tüketimdeki yetersizliğe vurgu yaptı. Koca, piyasada yaşanan düşüşe karşın üretimde kısıtlamaya gitmeyi düşünmediklerini bildirdi. Koca, Türkiye gibi piliç üretiminde çok ileri seviyedeki ülkelerde, yabani hayvanlarca taşınan kuş gribinin görülmesinin doğal olduğunu da kaydederken, "Tüketicilerden ricamız, markasız ve ne olduğunu bilmedikleri ürünleri almamaları" dedi. Sait Koca, Cumhuriyet TarımGıdaHayvancılık ekinin sorularına şu yanıtları verdi: Türkiye'de piliç eti sektörünün bugününü değerlendirir misiniz? Türkiye piliç eti sektörü, son iki yıldır satış bağlamında sıkıntı içerisinde olmasına rağmen üretimini kısmamıştır. Bazı kişi ve kuruluşlar, en kolay yol olan üretimi azaltmayı önermektedirler. Ben ve benim görüşümde olanlar ise üretim kısma modelinin uzun vadede yarar yerine zarar getireceğini savunarak, çabaların tüketimi artırmaya yöneltilmesini savunmaktadırlar. Piliç eti, çok değerli ve uygun fiyatlı tek üründür. Alternatifi yoktur. İnsanlarımızın dengeli beslenmelerindeki en büyük kozları piliç etidir. Sıkıntılara rağmen, bu kadar önemli bir ürünün üretiminin kısılması yerine artırılması gerektiğini düşünüyoruz. Piliç eti ve bunların işlenmiş ürünlerine ilişkin üretim ve tüketim miktarı nasıl? Türkiye’nin piliç eti üretimi 950 bin ton dolaylarındadır. Kişi başına piliç eti tüketimi 13,5 kilogramdır. 950 bin ton üretimle dünya üretiminde 13’üncü sırada yer almamıza karşın, nüfusumuzun çokluğu nedeniyle kişi başına tüketimde çok gerilerde kalıyoruz. Kişi başına piliç eti tüketiminin önümüzdeki 5 yıl içerisinde 20 kilogramın üzerine çıkarılması ana hedefimiz olmalıdır. Sektördeki temel sıkıntılar olarak nelerden bahsedilebilir? Sektörün sıkıntılarını aşmak için gerek firmalar gerekse hükümet kanadında atılması gereken adımlar neler olmalı? Sektörün temel sorunu tüketim yetersizliği olarak ön plana çıkmaktadır. Ancak bu sorun sektörün sorunudur ve bunun olumsuzluklarını da sektör taşımak zorundadır ve böyle de yapılmaktadır. Sektörün kontrolünde olmayan sorunlar ise sektörü her geçen gün uçuruma sürüklemektedir. En önemli sorun, piliç eti üretim maliyetinin yüzde 70'inden fazlasını oluşturan yem giderlerinin sürekli artmasıdır. "Mısır" fiyatındaki anormal yükselmeler maliyeti artıran en önemli faktör olmuştur. Türkiye’de üretilmeyen ve ithalat etmek zorunda kaldığımız soya fasulyesi ve küspesinin dünya fiyatlarında oluşan anormal artışlar, bir de bu ürünlere 2006 yılında getirilen gümrük vergileri de işin diğer bir boyutudur. Mısır ve soyanın ürettiğimiz karma yemlerin yüzde 80’inden fazlasını oluşturduğunu belirtirsek olayın ve ham eti daha da ortaya çıkar. Üretim projeksiyonlarını 2 sene önceden yapan piliç eti sektörünün kriz dönemlerini dengeleyebilmesi için ihracat yapması önemli bir zorunluluktur. Ancak dünya pazarlarında rekabet yapabilmesi için sektörün desteğe ihtiyacı vardır. Piliç eti ihracatında ABD de 500 USD/ton, AB de 320 EURO/ton destek verilmektedir. Bizde ise bu rakam 26 USD/tondur. İhracat desteğinin makul hale getirilmesi sektörün önünü açacak, yaşanacak sorunlar daha kolay çözümlenebilecektir. 2005 yılında patlak veren kuş gribinin sektöre etkilerini değerlendirir misiniz? Kuş gribi global sorun olarak dünyanın gündeminde yerini almıştır. Türkiye’de yaşanan kuş gribi olayları sektöre çok önemli kayıplar verdirmiştir. Sektörün güçlü olması, sağlıklı üretim yapabilecek koşullara sahip tesis ve firma sayısının çokluğu bu çok önemli kayıplara rağmen sektörün ayakta durabilmesini sağlamıştır. Göçmen kuşlar kuş gribi virüsünü taşıdıkları ve bu hayvanlar göç ettiği sürece kuş gribi vakasını her an dünyanın herhangi bir yerinde görmek kaçınılmazdır. Türkiye’deki gibi piliç eti sektörü gelişmiş olan ülkelerdeki tüketiciler, bu hastalık ülkelerine gelse dahi hastalıklı hayvanların tüketiciye ulaşmaması için gerekli önlemler alındığından, çok şanslıdırlar. Tüketicilerden ricamız, markasız ve ne olduğunu bilmedikleri ürünleri almamalarıdır. Kuş gribi virüsünün açıkta yaşanan hayvanlara çok kolay ulaşabildiğini unutmayalım. Piliç eti ihracında Türkiye'nin yerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Piliç etinin dünya ticareti içerisinde çok önemli bir yeri vardır. Piliç eti ticaretinin önemli bir kısmı ise Türkiye’nin yakınlarında gerçekleşmektedir. Türkiye bu ticarette olması gereken yerden çok uzaktadır. İhracat konusunda verilecek destekler ve sektörün dinamizmi ile piliç eti sektörü ihracatta çok önemli rol alacaktır. Verilecek desteklerde en önemli husus uzun soluklu olmasıdır. Türk piliç eti sektörünün Avrupa pazarındaki yeri nedir? Kanatlı et üretim ve işleme sektöründe, Türkiye teknolojik açıdan dünya standartlarını ne ölçüde yakalayabildi? Piliç eti sektörü Türkiye’de çok ileri seviyededir. Sektörün yeni olması ve en son teknolojilere sahip olması ise kalite konusunda bırakın diğer dünya ülkelerini, piliç eti üretimi konusunda dünyada en önde yer alan AB ülkelerindeki pek çok tesisten de önde olmasını sağlamaktadır. AB’deki düzenlemelerin tamamı Türkiye’de de uygulanır hale getirilmiştir. Hatta fazlalarımız da vardır. Örneğin, kesime sevk edilecek canlı piliçlerin sevkıyattan önce kuş gribi virüsü taşıyıp taşımadıklarının denetlenmesi gibi. Bu uygulama Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu’na dahil firmaların tamamında uygulanıyor. AB de ise bu uygulama hiçbir ülkede yok. AB, Türkiye için önemli bir ihracat kapısıdır. Teknik hiç bir neden olmamasına rağmen AB ye ihracat başlatılamamıştır. Bize göre neden siyasidir. Hükümetin, özellikle Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın konuya ciddi olarak eğilmesi ile sorunun çözüleceğine inanıyorum. 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle