Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TARMAKBİR üyesi firmaların ürettiği ürünlerden örnekler TARMAKBİR, tarımsal mekanizasyon desteği istiyor Emin ÖRS / Cahit TEKBAŞ (TARMAKBİR Yönetim Kurulu) T ürk Tarım Alet ve Makinaları İmalatçıları Birliği (TARMAKBİR), 1978 yılında kurulmuş olup ülkemizde tarım makineleri ana iştigal konusu olan imalatçı, ithalatçı ve satıcılarının üye olduğu mazisi en eski sektörel derneklerden birisidir. Ülkemizde üretilen, ihraç ve ithal edilen tarım makinelerinin büyük çoğunluğu üyelerimiz tarafından gerçekleştirilmektedir. Halen 215 üyemiz bulunmaktadır. Sektörümüzde son resmi kayıtlara göre 996 adet tarım makineleri imalatçısı olup 128 farklı tarım makinesi imalatı yapılmakta, yaklaşık olarak 15.000 kişiye direkt istihdam sağlamaktadır. Sektörümüzün AB sürecinde yaşadığı en büyük deneyim ‘‘Makine Emniyeti Yönetmeliği’’ kapsamında karşısına çıkan CE İşareti mevzuatı olmuştur. Halen bir çok üyemiz ürünlerine CE işareti iliştirmiş veya iliştirme aşamasında çalışmaktadır. Diğer yandan mekanizasyon araçlarını kullanan çiftçilerimizin AB süreci içinde karşılaşacağı en büyük engel ürün kotalarıdır. AB mevzuatına göre tarım ürünlerinde kota belirlenirken ülkenin resmi istatistik kurumunun ilgili üründeki son 3 yıllık ortalamasını alınmaktadır. Dünya Ticaret Örgütü politikaları dahilinde pancar, tütün gibi stratejik ürünlerimizin ekimine kota getirilmiştir. Ülke ihtiyaçlarından daha az üretim taahhüdü AB yolunda nihai sürece yaklaştıkça karşımıza büyük bir engel olarak çıkacaktır. Bu nedenle AB ile pazarlığa, elimizin güçlü başlaması için bütün ürünlerde üretim kapasitesini Türkiye’nin tüketiminin üzerine taşımak gerekmektedir. Müzakerelere başlamadan tüketim projeksiyonunun altındaki üretim rakamları bir tarım ülkesi olarak anılan ülkemizi AB sürecinde ve sonrasında ithalat kıskacı altında çok olumsuz etkileyecektir. Tarım sektörü bütün dünyada desteklenen bir sektördür. Tarım destekleri olarak akla hep mazot,tohum ve gübre gelmekte fakat bu girdileri bir araya getiren mekanizasyon göz ardı edilmektedir. Oysa mekanizasyon girdisi, tarımsal üretim maliyet kalemleri içinde en pahalı girdi niteliğindedir. Mekanizasyon araçlarının eski teknolojiye sahip olmaları ürün verimini son derece düşürmektedir. Gelişmiş ülkelerde modern mekani zasyon araçları ile yapılan tarımda birim alandan alınan verim son derece yüksektir. Traktör ve tarımsal mekanizasyon üreticileri çiftçinin bu araçları daha verimli kullanması için araştırmageliştirme yatırımı yapmakta ve yeni modelleri piyasaya sürmektedir. Fakat borçharç traktör alan çiftçi, aldığı son model traktörün arkasına eski ekipmanını takmak zorunda kalmaktadır. Yeni traktöre takılan eski ekipmanın verimliliği düşürdüğü bilimsel bir gerçektir. Kullanım ömürleri 10 yıl olan bu araçların zamanında yenilenmemesi, verimin düşmesinin yanında tarlaya fazla gübre, bitkiye fazla ilaç atılması gibi insan, çevre ve canlılar için çok olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. AB sürecinde üründe ilaç kalıntısı, toprağın kimyasal yapısının bozulması, su kaynaklarının kirlenmesi gibi olumsuzluklar yaşanmaması adına ve tarımsal mekanizasyon araçları parkımızda ciddi bir yaşlanma olduğu gerçeğinden hareketle parkın en kısa sürede modern makinelerle yenilenmesi elzemdir. Bu amaçla Tarım Kanunu içinde Destekleme Programları kapsamına ‘‘Tarımsal Mekanizasyon Destekleri’’ nin alınması için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na yaptığımız öneri taslak aşamasında kabul görmüş olup, kanun halen TBMM’de inceleme sürecindedir. Mekanizasyon araçlarının alımının desteklenmesinin yanı sıra bu araçların kredilendirilmesinde büyük rol oynayan Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığı ile yapılan tarımsal mekanizasyon araçlarının kredili satışlarının canlandırılması için gerekli tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz. Kredi kuruluşları ile yaşadığımız sıkıntıların yanı sıra sektörümüzün sorunları kısa başlıklar altında değerlendirmek gerekecek olursak; Yüksek SSK işçi sigortası primi yükü, yüksek KDV oranları, tarım arazilerinin azalması ve miras hukukunun tarım arazilerini bölmesi (ülkemizde tarıma açılmamış alanların bir an önce ıslah edilerek tarıma açılması), hammadde sıkıntısı (Hammaddede en büyük girdi olan demir çelik, sanayicinin istediği kalite, miktar ve zamanda karşılanamamaktadır. Ayrıca kapasitenin dolmaması sebebiyle bazı cins malzemelerin üretiminin yapılmaması imalatçıyı güç durumda bırakmakta ve ithalata yöneltmektedir.) sektörümüzün diğer önemli sorunlarını arasındadır. Sektörün gelişimi için alınabilecek ilave tedbirleri ise; İhracatı özendirici uygulamalar; İhracat ciroları nın toplam cirolarına oranı belirlenmiş miktarların üzerine çıkan firmalara belirli basamaklar itibarı ile vergi indirimi, SSK prim oranı indirimi, enerji birim fiyatlarının düşülmesi vb. teşviklerin uygulanması KOSGEB desteklerin daha çok KOBİ’ye ulaştırılması ve anlatılması, destek şartları ve konuları hakkında sektörel derneklerin de mevzuatta aktif görev alması; KOSGEB destekleri KOBİ’lerimiz tarafından gün geçtikçe daha çok faydalanılan, üyelerimiz için çok yararlı olan devlet destekleri arasındadır. Bu noktada üyelerimiz adına şükranlarımızı sunuyoruz. Sektörel derneklerden destek şartları ve mevzuat ile ilgili görüş ve öneri istenmesi, bu desteklerin muhatabı olan firmaların talepleri açısından önemlidir. Bu destekler arasında yer alan ve üyelerimizin en fazla istifade ettiği desteklerin başında gelen ‘‘iç fuar destekleri’’ ile ilgili mevzuat yeniden gözden geçirilmelidir. Tarım Fuarların hedef ziyaretçi kitlesini oluşturan kesim, kırsal alanda yaşayan çiftçiler olup, kendi imkanlarından ziyade organizatör firma ile tarımsal örgütlerin organizasyonunda kafileler halinde fuar alanına getirilmektedir. Tarımsal örgütlerle bu işbirliğini sağlayamayan, köy bazında tanıtım faaliyetlerini yeterince yapamayan tarım fuarları panayır havasında bölgesel bir organizasyon olarak kalmakta ve katılımcının ve ziyaretçilerin fuarlara olan ilgisini köreltmektedir. Söz konusu destekten, ilgili sektörel derneğin desteğini almış olan fuarların faydalandırılmasının önemine dikkat çekmek istiyoruz. Böylece sektördeki firmaların daha fazla tercih ettiği, ulusal ve uluslararası katılım ve ziyaretçi kriterlerine daha uygun şehir ve fuar alanlarında başarıyla düzenlenen ve bu cümleden olarak sektörel derneğin desteğini almış fuarların desteklenmesinin, bu noktada seçici davranan sektörümüzde olduğu gibi diğer sektörler içinde faydalı olacağını düşünüyoruz. Değerlendirilmesi gereken bir başka konu ise desteklenen alanların büyüklüğü ile ilgilidir. Tarım makineleri hacimsel olarak büyük alanlar işgal etmektedir. Örneğin gübre,ilaç veya tohumculuk konusunda fuara iştirak eden firma 1520 m2’lik bir alanda ürünlerini rahatça sergileyebilirken, tarım makineleri konusunda fuara iştirak eden bir firma için asgari 4550 m2 civarında bir sergileme alanı gerekmektedir. 9