Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ortak makine kullanımı en iyi model Prof. Dr. Kamil Okyay SINDIR (Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı) arımda ortak makine kullanımı, atıl makine kapasitelerinin değerlendirilerek işletmeler için ekonomik bir değer oluşturması açısından, her koşulda ve özellikle ülkemiz koşullarında kaçınılmaz olan bir modeldir. Bu modelin çiftçilerimiz tarafından benimsenmesi her şeyden önce çiftçimizin eğitimine bağlıdır. Aynı zamanda birlik, dernek gibi oluşumların çiftçilerden gelecek talep doğrultusunda yapılandırılması, olmazsa olmaz bir zorunluluktur. Tarımsal mekanizasyon uygulamalarında en yaygın kullanım modeli olan ‘‘bireysel sahip olma ve kullanma’’dır. Bunun en başta gelen dezavantajlarından birisi, ihtiyaç duyulanın çok üzerinde bir kapasiteye sahip makinenin satın alınarak kullanımıdır. Esasen tarımsal üretimin varoluşundan bu yana mevcut olan ‘‘ortak makine kullanımı’’nın en belirgin avantajı ise, makine kullanımında verimi en üst düzeye çıkarmasıdır. Ortak kullanımda en etkili modellerden biri, Avrupa’da da yoğun bir şekilde kullanılmakta olan makine ringleridir. Makine ringlerinde; ringin alet ve makinesi yoktur, tüm makineler üyelerin (çiftçilerin, müteahhitlerin, vd.) kendilerine aittir. Üyeler kendi makinelerini kendileri kullanarak ücret karşılığında ringe üye diğer çiftçilere hizmet götürürler. Makine ringlerinin en temel prensibi ‘‘mutlak gönüllülük’’tür. Ringe üye olmak veya ayrılmak serbesttir. Ring yönetimi tarafından istenen hizmeti yapmamakta serbesttirler. İşi herkes yapabilir, hiç kimse mecbur değildir. Zorunlu Koşul: Ringe üye çiftçiler arasından, hizmet talebinde bulunanlar isteklerini doğrudan ring yöneticisine bildirmeleridir. Aynı şekilde hizmet sunanlar da ring yöneticisini telefonla haberdar etmelidirler. Makine ringlerinin kuruluşunda, mümkün olduğunca geniş bir alan kapsamı ve çok sayıda üyenin katılımı sağlanmalıdır. Üyelerin sunduğu hizmet fiyatları yönetim kurulu tarafından önceden belirlenip listeler halinde tüm üyelere bildirilmelidir. Makine ringi, kuruluşunun başından itibaren tamzamanlı (full time) çalışan ve özellikle tarım eğitimi almış bir yönetici tarafından idare edilmelidir. Ring yöneticisine yapılan ödeme şekli ve miktarı itici bir güçtür ve ringin başarısında önemli bir rol oynar. Ringin yönetici ve yardımcılarının ücretleri ve diğer yönetim masrafları genel olarak; a) üyelik aidatları, b) işletme büyüklüğüne göre ödenen ek aidatlar, c) yıllık ciro üzerinden belirlenen komisyon ve T Ortak kullanımda üreticinin kazançları • Üretici ekonomik olmayan sermaye yatırımlarından tasarruf ederek sabit gider ödentilerinden kurtulur. • Elde bulunan işgücü fazlasının diğer işletmelerde çalıştırılması sonucu daha prodüktif bir üretim sağlarlar. • Dışarıdan kiraladıkları ilave işgücü kapasitesi sayesinde yıllık işgücü ihtiyaçlarındaki tepe noktalarını aşağıya çekebilirler. • Daha yüksek faiz geliri getirebileceğini tahmin ettikleri diğer alanlara yatırım yapma şansına sahip olurlar. • Gerek organizasyon ve gerekse üretim değişikliklerine yönelik olarak daha esnek bir yapıya kavuşurlar. Uzun dönem yatırımlara bağımlı değildirler. • Tarım makineleri sektörünün gelişiminde rol sahibi olurlar. • Kapasite kullanımındaki artışa bağlı olarak amortisman süresinin kısalması ve daha sık aralıklarla makine yenileme sonucu daha yeni teknolojilere yatırım imkanları yaratır. • Sonuç olarak, üretici elindeki kapasite fazlasını değerlendirerek ek kazanç elde etme şansına sahip olmaktadır. ya d) devlet tarafından yapılan yardım ile karşılanmaktadır. Almanya’da, 1995 yıl sonu verilerine göre, 289 makine ringi, toplam 197 bin 106 üyesiyle faaliyet göstermektedir. MR başına; ortalama üye sayısı 700, işlenen tarım alanı 25 bin hektardır. Almanya’da tüm işletmelerin % 40.2’si makine ringi üyesidir ve işlenen toplam alanın % 47.1’i bu işletmeler tarafından işlenmektedir. Diğer Avrupa ülkelerinin yaklaşık tümünde makine ringleri bulunmakta ve sayıları her yıl artmaktadır. Ülkemizde ortalama işletme büyüklüğünün küçük olması nedeniyle, tarımsal üretimimize katılmış bulunan makine kapasitesi tam olarak ve verimli bir şekilde kullanılamamaktadır. Ülkemiz şartlarında MR organizasyonlarının başarısına etkili faktörlerin başında özellikle kırsal kesimde iletişim imkanlarının yaygın olarak kullanılmaması gelmektedir. Diğer yandan mevcut tarım alet ve makineleri ve traktör imalat sektörümüz nispeten küçük işletmelere göre yönlendirildiği için en uygun MR büyüklüklerinin ve üye sayılarının araştırmalar sonucu belirlenmesi gerekmektedir. Çiftçilerimizin, bu tür organizasyonları finanse edebilecek düzeyde bulunmaması veya en azından bu zihniyette bulunmaması nedeniyle devletimizin bu konuda teşvikler, sübvansiyonlar gibi önlemler ile desteklemesi gerekmektedir. Ortak makine kullanımının planlaması ve uygun modelin belirlenmesi aşamasında sistematik olarak dikkate alınması gereken unsurlar özetle şunlardır: İşletme büyüklükleri ve dağılımı, tarımsal yapı ve üretim sistemleri, işletmelerin üretim dönemleri itibarıyla işgücü arzları, konularında yeterli bir bilgi birikimi oluşturulmalıdır. Bu bilgiler daha sonra hükümetin gelişme stratejileri ve programları ile karşılaştırılmalı ve geleceğe yönelik üretim miktar ve çeşitliliği konularındaki trendlerin mekanizasyon düzeyi üzerindeki etkileri ortaya konmalıdır. Mevcut mekanizasyon düzeyi belirlenmelidir. Üretimi destekleyen mevcut kuruluşlar (yayım servisleri, kredi imkanları, makine satış organizasyonları, makine bakım ve onarım imkanları, tohum, gübre, ilaç v.b. girdi sağlayan kuruluşlar, v.b.) ortaya konmalıdır. Üreticilerin ve bu sektörde yer alan diğer tüm bireylerin davranış biçimleri ve farklı modeller üzerindeki reaksiyonları ortaya konmalıdır. Özellikle çiftçilerin, töre ve gelenekleri hakkında, bireyler ve gruplar arası işbirliğine yaklaşımları konusunda doğru bir bilgi birikimi sağlanmalıdır. Makinelerin kullanımı, işletilmesi, bakım ve onarımı konularında tecrübeli insan işgücü potansiyeli tespit edilmelidir. Bunun sonucunda en uygun tarımsal mekanizasyon politikası ve ayrıca en uygun kullanım bölgeleri ortaya konabilecektir. Devlet veya özel teşebbüs olması konusunda hükümetlerin doğal olarak siyasi görüşleri önem taşıyacaktır. 10