Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Üretimin her aşaması izlenecek NTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Antalya’dan ihraç edilen biberin, insan sağlığına zararlı ilaç kalıntı taşıdığı gerekçesiyle, gümrükten dönmesi, Türk tarım uygulamaları için de dönüm noktası oldu. Dış pazardan cezasını fazlasıyla alan, iç pazar tüketicisinin de sert eleştirileriyle karşı karşıya kalan üretici, üretim anlayışını ve alışkanlıklarını değiştirmesi gerektiğini fark ederken, yetkililer de modern tarım uygulamaları için ilk adımları atmaya başladı. Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası’nın önderliğini yaptığı ekip de ‘‘Tarımda İzlenebilirlik Projesi’’ni gündeme getirdi. Üretimden, sofraya kadar uzanan süreçte, tarımın tamamen elektronik ortamda izlenebilirliğini ve tek bir merkezde kayıt altına alınmasını sağlayacak proje, şimdilik 72 gönüllü işletme tarafından, manuel ortamda yürütülüyor. Sistemin elektronik ortama geçmesi için gereken kaynak bulunduğunda, Türk tarımı için dönüm noktasının da adımı atılmış olacak. Öncelikle toprak analizi ve hangi toprakta, hangi üretimin verim getirebileceğinin belirlenmesiyle başlayan sistem, ürünün kimliklendirilmesiyle devam ediyor. Hangi toprağa, hangi fidanın dikileceği, ne kadar gübre kullanılacağı, hangi tarihte atılacağı, ilaç miktarı, ilaçtan kaç gün sonra hasadın yapılabileceği, ihracatçının ürünü kimden aldığı, tüketicinin hangi ürünü tükettiğine ilişkin tüm sorulara yanıt vermeyi planlayan sistem, üreticilere dağıtılacak, elektronik barkot numaralarıyla hayata geçirilecek. Kumluca’daki her bir üretici, sahip olduğu elektronik kartları, üretimin her aşamasında kullanacak. İlaç alması gerektiğinde, üzerinde kendi numarası yazan kartını verecek, aldığı ilaç miktarı merkezdeki ekranda A ki görüntülenecek ve bir zincir şeklinde üretimin tüm aşamalarını kapsayacak. Son olarak, ürünün sofraya gelmeden bir önceki aşamasında, yani rafta da tüketici tüm bu bilgileri edinebilecek. Süpermarketlere konulacak bir monitör, ürün üzerindeki barkota yer alan tüm bilgileri okuyarak, tüketiciye ne yediği hakkında bilgi verecek. Yani tüketici, aldığı ürünün kimliğiyle ilgili tüm bilgilere sahip olabilecek. Hayal kadar güzel, ancak hayal kadar uzak olmayan projenin hayata geçebilmesi için de 11,5 milyon euroluk bir kaynak gerekiyor. Bir araya gelen Tarım Bakanlığı, Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası, Kumluca Ticaret Borsası ve Kumluca Ziraat Odası’nın TÜBİTAK’tan aldıkları teknik destekle hayata geçirilmesi amaçlanan projede, üretim ve pazarlamanın tüm aktörleri sorumlulukları ölçüsünde yerlerini alacak. Ürünle ilgili bilgilere sahip olan komis yoncu gerektiğinde üreticiyi uyarabilecek. Düşüncenin, öncelikli olarak ihracatın baltalanmaması için doğduğunu, ancak şimdi asıl amacın iç pazara sağlıklı ürün sunmak olduğunu belirten Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Alaaddin Aytekin, ‘‘Sistem, şu anda 72 gönüllü üreticiyle, işlemeye başladı. Elektronik ortama geçilmedi, ama üretici üretimin tüm aşamalarını manuel bir ortamda kayıt altına alıyor. Sistemin tamamen hayata geçmesi için 115 milyon Euro’ya ihtiyaç var. 10 binden fazla üreticiye kart verilecek, 103 zirai ilaç bayide barkot okuyucu yerleştirilecek, seralar modernize edilecek’’ dedi. Aytekin, kaynak bulunduğu takdirde, sistemin işler hale gelmesi için sadece 6 aylık bir süreye ihtiyaç duyulduğunu da vurguladı. Türkiye’nin seracılıktaki en önemli sorunlarından birinin modern paketleme tesisleri olduğunu belirten Aytekin, ‘‘İspanya’nın domates kalitesi belki bizimden çok daha düşük. Ama, soğuk hava depoları, modern paketleme tesisleriyle bizden çok daha pahalıya satıyorlar. Ürünlerin renk ayrımı yapılıyor, el değmeden paketleniyor, çapı, yüksekliğine göre ayrımları yapılıyor, yıkanıyor, soğuk havayla kurutuluyor. Bizdeki kurutma işlemi ise sıcak havayla yapılıyor ve bu da ürünün ömrünü kısaltıyor. Bizde de bu tip tesisleri ihtiyaç var.Yine Kumluca’nın pilot bölge seçildiği bir alanda, Organize Tarım İhtisas Sanayi Bölgesi kurulması düşünülüyor ki bunun projesine önümüzdeki günlerde başlanacak. Ürünün hasat sonraki modern depolarda tutularak, modern paketleme ünitelerini beraberinde getirecek olan sanayi bölgesinin varlığı, ürünün çok daha yüksek fiyattan alıcı bulmasını sağlayacak’’ TOBB tarım ürünlerinde izlenebilirlik projesi yürütüyor TOBB MİLLİ MAL NUMARALAMA MERKEZİ ıda güvenliği son yıllarda dünyada üzerinde en çok durulan konulardan biri olduğu gibi; ülkemizde de gerek üstlenmiş olduğumuz uluslararası sorumluluklar gerekse gelişen tüketici bilinciyle doğru orantılı olarak önem verilmesi gereken konuların başında yer almaktadır. Gıda güvenliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalarda, Tarım ve Gıda Sektöründe ‘‘İzlenebilirlik’’ önemli bir yer tutmaktadır. ‘‘İzlenebilirlik, gıda, gıdanın elde edildiği hayvan, yem veya gıdaya karıştırılması tasarlanan ya da beklenen maddenin üretim, işleme, dağıtım ile ilgili bütün aşamalarda izlenmesi sistemidir’’. İzlenebilirlik sayesinde, içinde insan sağlığına zararlı herhangi bir madde tespit edilen ürünün, hangi ülkeden, hangi ihracatçı firma kanalıyla, hangi üreticinin hangi tarlasından geldiği kolayca tespit edilebilmektedir. AB mevzuatı çerçevesinde ‘‘Gıda Güvenliği ve Tüketici Emniyeti’’ düzenlemeleri, AB Parlamento ve Konseyi’nin 28 Ocak 2002 tarih 178/2002 sayılı tüzüğünde açıklanmaktadır. Söz konusu tüzük, toplam tarımsal ürünler ihracatının yaklaşık yüzde 45’ini AB üye ülkelerine gerçekleştiren ülkemiz için de oldukça kritik bir öneme sahiptir. Zira, bu tüzük gereğince, 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren AB Gıda Yasası şartlarına uymayan hiçbir gıda ve tarım ürünü AB sınırları içerisine kabul edilmemektedir. Bu tüzük, gıda ve tarım ürünlerinin üretimine ve denetlenmesine ilişkin bütün çerçeveleri çizmekte; gıda tedarik zincirlerinde İzlenebilirliğin tesis edilmesini açık bir biçimde şart koşmaktadır. Ülkemizde de, Avrupa Birliği ile Uyum Süreci çerçevesinde, 5 Haziran 2004 tarihinde yürürlüğe konulan 5179 sayılı ‘‘Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun’’ ile, iç piyasada da izlenebilirliğin tesis edilmesi zorunlu hale getirilmiştir. Dünyada farklı İzlenebilirlik Sistemleri bulunmakla birlikte, küresel geçerliliği olan, uluslararası ölçekte bilgi standartları koyan ve Birleşmiş Milletler tarafından da tavsiye edilen tek İzlenebilirlik Standardı EAN International tarafından oluşturulmuş olan EAN.UCC sistemidir. EAN.UCC Sistemi çerçevesinde İzlenebilirliğin nasıl tesis edileceği konusundaki çalışmalar, TOBB bünyesindeki Milli G Mal Numaralama Merkezi (MMNM) tarafından yürütülmektedir. 1988 yılından bugüne hazır giyimden perakendeciliğe, ilaçtan, imalata çok geniş bir sektör yelpazesine tedarik zincirinde çözümler üreten MMNM bu bilgi birikimi ve tecrübesini şimdi de Türk tarım sektörünün hizmetine sunmaktadır. TOBB’un, İzlenebilirlik Projesinin işlevsel hale gelmesi kapsamında üstlendiği sorumluluk öncelikle üye kayıt altyapısını kurmak ve İzlenebilirliğin tesis edilmesinde sektöre uyulması gereken uluslararası standartlar konusunda yol gösterecek bir kılavuz hazırlamaktır. Nitekim, üyelik kayıt sistemine ilişkin yazılımda gerekli düzenleme yapılmış; diğer yandan, tarım ürünlerinde izlenebilirliğin tesis edilmesinde EAN.UCC Sisteminin, sektör tarafından nasıl uygulanacağını anlatan ve ihtiyaca binaen öncelikle yaş sebze ve meyveciliğe yönelik hazırlanan ‘‘Tarım Sektöründe İzlenebilirliğin Tesisinde EAN.UCC Sistemi Kullanıcı Kılavuzunu’’ da tamamlamış bulunmaktadır. TOBB tarafından tarım sektörüne yönelik yapılan özel düzenleme ile artık çiftçiler de barkod başvurusunda bulunabileceklerdir. Sektörün en büyük sorunlarından bir tanesi de gıda güvenliği kapsamında ihracatçının çok büyük risk altında olmasıdır. Çünkü mevcut uygulamada ihraç edilen ürünün sağlığı tamamen ihracatçının sorumluluğundadır. Üreticinin ise bu hususta yükümlülüğü bulunmamaktadır. Her ne kadar 5179 sayılı Kanun ile mevcut durumun önüne geçilmeye çalışılsa da uygulamada bu pek de mümkün olamamaktadır. Tarım ürünlerinde izlenebilirliğin tesis edilmesi ile birlikte üretici de taşın altına elini koyacaktır. Çünkü, izlenebilirliğin tesis edilmesinde temel prensip, üretilen tüm ürünlerin ve üretim sahalarının numaralanmasıdır. Bir başka deyişle her bir tarım ürününün, tarlanın veya seranın birbirlerinden farklı numarası olacaktır. Bu sayede tarım ürünlerinin menşei, barkodlar vasıtasıyla kolayca tespit edilebilecektir. Böylece üründe gıda güvenliğine ilişkin bir sorunla karşılaşıldığında üretim kaynağına ulaşılması sağlanacaktır. Tarım ve gıda ürünlerinde karşılaşılabilen en büyük sorunlardan birisi de ürünlerde herhangi bir sorun tespit edildiğinde bunların geri toplatılması sürecidir. Çünkü bu durumda söz konusu ürünlerin nerelere dağıtıldığının tespiti, bunlar tanımlanmadığından dolayı oldukça zor hatta tarım ürünlerinde imkansızdır. Nitekim 2001 yılı Aralık ayında Fransa’ya ardından Almanya’ya ihraç edilen Türk biberlerinin bir kısmında zirai ilaç kalıntısı bulunması üzerine sağlığa zararlı madde içeren ürünün menşei tespit edilemediğinden, söz konusu ülkeler tarafından Türkiye’den biber ithalatı sınırlandırılmıştır. Başka bir deyişle, kuru nun yanında yaş da yanmıştır. Artık, İzlenebilirlik ile birlikte ürün tedarik zincirinin bütün akışlarının etkin bir biçimde izlenebilmesi yoluyla ihracatta ve iç tüketimde takip işlemlerinin hız ve doğruluğu arttırılarak sağlığa zararlı madde içeren ürünler diğerlerinden ayırt edilebilecektir. Bunun yanı sıra, bu ürünlerin geri toplatılması mümkün olabilecek ve bu sayede gıda güvenliği ile ilgili karşılaşabilecek olası risk sınırlandırılabilecektir. Ayrıca, dünya pazarına çıkan ürünlerin birbirlerine karışması engellenecektir. Çünkü, izlenebilirliğin tesis edilmesi ile birlikte her bir ürünün ayrı bir numarası olacak. Böylece kaliteli ile kalitesiz ürün birbirinden rahatlıkla ayırt edilebilecek ve böylece uzun vadede Türk tarım ürünlerinin markalaşmasına ortam sağlanacaktır. TOBB Başkanı Sayın M. Rifat Hisarcıklıoğlu, 13.10.2004 tarihinde Kumluca’da düzenlenmiş olan ‘‘Tarımsal Ürünlerde İzlenebilirlik’’ konulu konferansta yapmış oldukları açış konuşmalarında, TOBB’un konuya vermiş olduğu önemi vurgulamışlar ve konu ile ilgili TOBB tarafından yürütülen çalışmaları anlatmışlardır. Ayrıca, Sayın Hisarcıklıoğlu Kumluca’da kurulan Türk tarımının dünya standartlarına ulaştırılması noktasında önemli bir adım olan Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Laboratuvarı’nın (BATAL) açılışını Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Sami Güçlü ile birlikte gerçekleştirmişlerdir. Söz konusu laboratuvar, İzlenebilirlik Projesi kapsamında önemli bir yer tutmaktadır. Zira bu laboratuvar ile birlikte bölgede yetiştirilen ürünlerde zirai ilaç kalıntısı olup olmadığı ve sağlıklı ürün üretilip üretilmediği tespit edilebilecektir. TOBB tarafından ortaya konan bu çalışmalar, sektörde büyük bir memnuniyetle karşılanmıştır. Nitekim, 23 Kasım 2004 tarihinde, Akdeniz Üniversitesi tarafından düzenlenen ve sektörün önde gelen temsilcilerinin yer aldığı ‘‘Yaş Meyve ve Sebze Tedarik Zincirinde Sorunlar ve Model Arayışları’’ konulu panelde TOBB Uzmanları tarafından tanıtılan ‘‘Tarım Sektöründe İzlenebilirliğin Tesisinde EAN.UCC Sistemi Kullanıcı Kılavuzu’’ katılımcılardan oldukça olumlu tepkiler almıştır. İzlenebilirliğin nasıl tesis edilebileceği konusunda ülkemizde tek çalışma örneğini ortaya koyan TOBB, bu konu ile ilgili dünyadaki gelişmeleri de yakından takip etmektedir. Nitekim, konuyla ilgili uluslararası uygulamalar hakkında bilgi almak ve bu uygulamaların ülkemizde nasıl hayata geçirilebileceği çerçevesinde bilgi paylaşımında bulunmak üzere TOBB uzmanları 1011 Şubat 2005 tarihlerinde Brüksel’de düzenlenen eğitim seminerine katılmışlardır. TOBB bu hizmetin yaygınlaştırılabilmesi için ülke çapındaki 363 oda ve borsasıyla çalışmalarını sürdürmektedir. 9