Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Laboratuvarı uluslararası kabul görmeye hazırlanıyor Ürüne bilimsel gözlem NTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Toprak, yaprak, su gibi pek çok analize başlayan Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Laboratuvarı (BATAL), gerekli testleri tamamladıktan sonra Türkiye’nin ilk uluslararası kabullü laboratuvarı sıfatına ulaşmayı hedefliyor. Ürün, ilaç kalıntısı dahil her türlü analizden geçecek, ihracatta ‘‘Türk ürünlerinde, insan sağlığına zararlı ilaç kalıntısı tespit edildi’’ haberleri ve imaj sorunu son bulacak. Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası, Kumluca Ticaret Borsası ve Kumluca Ziraat Odası tarafından, TÜBİTAK’tan alınan teknik destekle 2002 yılında yapımına başlanan laboratuvar, 5 ay önce hizmete girdi. 2 milyon dolara mal olan laboratuvarın, açıldığı günden bu yana yaklaşık bin kadar analiz yaptığını vurgulayan Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Alaaddin Aytekin, tesisin öncelikle bölge üreticileri için düşünüldüğünü, ancak çeşitli üretim merkezlerinden gelen taleple, kapasitesini 4 katına çıkardığını açıkladı. Aytekin, ‘‘Antalya ve çevresindeki sera ve narenciye üreticileri için düşündüğümüz tesis, kısa sürede farklı bölgelerden talepler aldı. Bunun üzerine kapasitemizi artırdık’’ dedi. Tesisin, TSE’den kalite belgelerini aldığını, uluslararası kabul için de gerekli olan testlerden geçmeye devam ettiğini açıklayan Aytekin, ‘‘Testlerin bir bölümü başarıyla tamamlandı. Son testlerle birlikte, yaklaşık 6 ay sonra laboratuvar uluslararası kabul görebilecek. Bütün bunlar tamamlandıktan sonra da ürünün gümrükten dönme gibi bir sorunu olmayacak. Geçmiş dönemlerde, ürün ihraç öncesi ülkemizde analizden geçse bile, sonuçlar uluslararası kabul görmediği için gümrükte yeniden analiz ediliyordu ve istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabiliyordu. Şimdi, ürünümüz gümrüğe, geri dönme riski olmadan gidecek ve imaj sorunumuz ortadan kalkacak’’ diye konuştu. 2002 yılında, zirai mücadele ilaçlarının tavsiye edilen doz ve zamanlarda kullanılmaması sonucu, ihraç edilen ürünlerin üzerinde ilaç kalıntısı tespit edildiğini ve çok ciddi sıkıntılar yaşandığını anımsatan Aytekin, ‘‘Bu yüzden ürünlerimiz geri döndü, ihracatta büyük sorunlar yaşandı. Batı Akdeniz Tarımsal Araş A Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Laboratuvarı’nda, toprak, yaprak, su analizleri yapılıyor. tırma Laboratuvarı’nı kurma düşüncesi de bu aşamada ortaya çıktı. Laboratuvarın, üreticinin de bu konuda bilinçlendiği bir dönemde kurulması, sorunların çözümünü kolaylaştırıyor’’ dedi. Kimyevi, organik ve özel katkılı gübre analizleri konusunda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yetkilendirilen BATAL ’da, şu an 10 farklı analiz yapılabiliyor. Bunların en önemlisini ise, ürün üzerindeki zirai ilaç kalıntılarının tespiti (rezidü) oluşturuyor. Ayrıca, sebze, meyve, toprak, gübre ve diğer örnekler üzerinde, insan sağlığını tehdit eden ağır metallerin analizi, kimyevi, organik ve özel katkılı gübre analizleri, toprak, yaprak, su, toksik madde, hormon ve genetiği değiştirilmiş organizma analizleri yapılabiliyor. Yanlış gübre kullanımı nedeniyle toprak veriminin düştüğünü belirten Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Aytekin, ‘‘Bunu önlemek için toprak örnekleri inceleniyor ve bulunan değerler sahiplerine bildirilerek, gübreleme programı öneriliyor. Ayrıca, bitkiden daha yüksek verim almak için yapraktaki besin elementleri analiz edilip, yine üreticiye tavsiyelerde bulunuyor. Sulama sularının kalitesi de labo ratuvardaki analizlerle tespit edilebiliyor. Son zamanların tartışma konularından biri olan hormonla ilgili analizler de laboratuvarda yapılabildiği gibi yine gündemi meşgul eden genetiği değiştirilmiş organizmalara ilişkin de analizler gerçekleştiriliyor. Ayrıca fide kontrol amaçlı tohumlarda genetik eşdeğerlilik analizleri de önümüzdeki dönemlerde yapılabilecek’’ dedi. Uluslararası kabulden sonra, tesisin kuruluş düşüncesine uygun bir şekilde hizmet vermeye devam edeceğini açıklayan Aytekin, ‘‘Öncelikle zirai ilaç kalıntılarının tespiti için kurulan laboratuvarda şimdi tarımla ilgili tüm analizler yapılıyor. Teknolojiye çok açık olan ve sürekli yenilenen laboratuvar dipsiz bir kuyu gibi. Her an analizlere bir yenisinin eklenmesi mümkün. Son olarak tekstil sektörüne yönelik analiz yapılması için de girişimler başlatıldı’’ifadesini kullandı. Aytekin, kalite sisteminin bir gereği olarak da laboratuvara başvurudan, rapor verilmesine kadar uzanan sürecin, kayıt altına alındığını ve veriler üzerinden de istatistiki değerlendirmelerin yapılabileceğini açıkladı. Yüksek teknolojili sera sayısı artıyor NTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Antalya ve çevresinde, seracılık ağırlıklı olarak, düşük maliyetlerle devam ederken, yüksek teknolojinin kullanıldığı, modernize edilmiş seraların sayısı da giderek artıyor. Gerek üretim teknikleri, gerek sera tipiyle farklılık yaratan, örnek sera tesisleri bile var. Antalya Tarım AŞ tarafından, Kumluca’da kurulan örnek seralarda, bir yandan topraksız ortamda üretimin denemelerini yapılırken, diğer yandan da bölge üreticilerine yönelik yeni teknikler gösteriliyor ve eğitim programları düzenleniyor. Seranın, 2001 yılında, 15 bin metrekarelik alanda, tam otomasyonlu, merkezi ısıtmalı olarak kurulduğunu belirten Antalya Tarım Şirketi sahibi Savaş Titiz, ‘‘Cam ya da plastik seralar yerine tamamı alüminyumdan yapılan seranın kuruluşundaki amaç, A bölgeye örnek olamak. Sera tipi ve üretim yöntemi ile seracılığın yoğun olduğu yörede örnek oluşturmak istedik. Bölgedeki üreticilere bu konuya yönelik olarak çeşitli bilgiler de veriliyor’’ diye konuştu. Sera içinde, sulama, ısıtma, havalandırma, sisleme, gübreleme gibi tüm ünitelerin bilgisayarla yönlendirildiğini vurgulayan Titiz, ‘‘İşletmede, çevre dostu tarım ilkesine uygun olarak, zirai ilaç kullanımı minimize edilerek çalışılıyor ve biyolojik mücadele yöntemleri kullanılıyor’’ dedi. Kullanılan gübre sularının da dışarıya atılmadığını ve yeniden seraya dönüşünün sağlandığını açıklayan Titiz, bu yöntemle de çevre kirliliğinin önüne geçildiğini vurguladı. Kumluca’daki örnek seralarda, ağırlıklı olarak ihracata yönelik renkli dolmalık biberlerin üretimi yapılıyor. 10