Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TMSD Başkanı Serdar Sarıgül: "Makarna fabrikalarımız İtalya ile rekabet edebiliyor" NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği (TMSD) Yönetim Kurulu Başkanı M. Serdar Sarıgül, makarna üretiminde 2005 yılında rekor kırılacağını belirterek, "Makarna fabrikalarımız İtalya ile rekabet edebilir durumda" dedi. İhracatta yeni pazar arayışlarının da sürdüğünü söyleyen Sarıgül, makarna fabrikalarının teknolojik açıdan atılım içinde olduklarına da değindi. Sarıgül, Cumhuriyet Tarım;Hayvancılık ekinin sorularını şöyle yanıtladı: Sektöre baktığımız zaman bugün itibariyle iç ve dış piyasada genel durum nasıldır ve sektörde gelecekle ilgili beklentileriniz nelerdir? Dünya makarna üretimi birkaç ülkede yoğunlaşmış durumda. 3 milyon 100 bin 843 ton ve yüzde 32 pay ile dünyanın en büyük üreticisi İtalya’yı yüzde 12 ile ABD, yüzde 11 ile Brezilya ve yüzde 6 ile Rusya Federasyonu izliyor. Büyük makarna üreticileri arasında bulunan Türkiye, 512 bin tonluk üretimle dünya sıralamasında beşinci durumda yer alıyor. Yıllık 10 milyon ton düzeyinde olan dünya makarna üretiminde Türkiye, yüzde 5,2 lik bir paya sahip. Türkiye’nin toplam üretim rakamlarına baktığımızda ise üretimin 1995 yılında 411 bin ton, 2000 yılında 373 bin ton ve 2000 yılından itibaren ihracatın da desteği ile yükselen bir trend ile 2004 yılına gelindiğinde 512 bin ton gibi rekor bir seviyede gerçekleştiğini görüyoruz. Bu rakamın 2005 sonunda 545 bin ton seviyesine ulaşacağını düşünüyoruz. İç talebe baktığımızda da tüketim yıllara göre yine yükselen bir trend ile 2004 senesinde 386 bin ton ile rekor kırdı. 2005 yılı sonunda ise iç tüketimin 395 bin ton olması bekleniyor.2001 yılından itibaren sektör yeni pazarlar aramaya başladı ve bunun sonucunda 2001 yılı ihracatımız 36 bin ton olarak gerçekleşti. 2002’de bu rakam 49 bin, 2003’te 68 bin 450, 2004’te de 127 bin tona ulaştı. 2005’in sonunda bu rakamın 150 bini aşacağı tahmin ediliyor. İhracatta 199697 yıllarında yakaladığınız ikincilikten sonra 2000 yılında yirmi ikinciliğe gerilemenizin ardındaki sebepler nelerdi? 1997 sonrası, en fazla ihracat yaptığımız ülke olan Rusya’da meydana gelen ekonomik kriz, ABD ve İtalya’nın Türkiye için başlattığı antidamping soruşturması, bu soruşturma sonucunda uyguladığı antidamping vergisi ve Avrupa Birliği’nin ihracatımızı kota ile sınırlaması nedeniyle ihracatımız 1998 yılında 94 bin tona düştü. 1999 ve 2000 yıllarında 30 bin tona gerileyen makarna ihracatı, 2001 yılında makarna sektörünün çabaları sonucu 36 bin ton olarak gerçekleşti. 2000’den sonra da bir toparlanma sürecine girmiş olduğunuz görülüyor... Yaşanan olumsuzluklar nedeniyle sektörde yeni pazar A arayışlarına girildi. Bunun sonucunda 2001 yılı ihracatı 36 bin ton olarak gerçekleşti ve Gürcistan, Lübnan, Japonya gibi yeni pazarlara ihracat yapıldı. 2002’de 49 bin ton olan ihracat, 2003 yılında da yüzde 39,5 oranında artarak 68 bin 450 ton seviyesine yükseldi. 2004 yılında gerçekleşen artışla ulaşılan ihracat rakamı ise 127 bin ton. 2005 yılı sonunda ihracatımızın 150 bini tonu aşması bekleniyor. 2003 yılında başlayan, 2004 ve 2005’te devam eden ihracat artışı ile Türkiye’nin kısa zamanda eski konumuna gelmesi hedefleniyor. AB’ ye ihracat konusunda sorun oluşturan "değer kotası" ve tarım payı" konularında çalışmalarınız var mı? Bunların kaldırılması konusunda devletle işbirliği içinde misiniz? Uluslararası pazarlarda rakip ülkelerin ekonomik ve siyasi güçlerini kullanarak, avantajlı bir konumda ihracat yapabildikleri bir gerçek. Bu çerçevede İtalya, Fransa, İspanya ve Yunanistan gibi AB üyesi makarna ihracatçıları bu pazarlarda kotasız ihracat yaparken ülkemiz değer kotasıyla sınırlandırılmış durumda. AB ile imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması neticesinde TürkiyeAB arasındaki makarna ticareti yıllık 2,5 milyon Avroluk bir değer kotası ile sınırlandırıldı ve aynı zamanda tarım payı adı altında 106,7 Avro/Ton tutarında vergi alınmaya başlandı. TMSD ise, Dış Ticaret Müsteşarlığı'na başvurarak kotanın ve vergilerin karşılıklı olarak sıfırlanması için AB nezdinde girişimlerde bulunulmasını talep etti. TMSD'nin talebi AB tarafına iletildi. Halen, üye ülkelerin konu hakkındaki görüşleri bekleniyor. Önümüzdeki dönemde netlik kazanması beklenen bu konu, sektörün istediği gibi karara bağlanırsa, AB pazarı makarna sektörü için bir fırsat olacak. Dışarıda yeni pazarlar bulma arayışlarınız var mı? Tek pazara yönelmenin sıkıntısını ve zararını gören makarna sektörü yaşadığı bu olumsuzluklar sonucunda yeni pazar arayışlarına yöneldi. Yakaladığı yükselme eğilimi ile ihracatına devam eden Türk makarna sektörü, 2004’te Dubai, Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi Asya ülkelerinin yanı sıra birçok Afrika ülkesinin de aralarında bulunduğu 109 ülkeye ihracat yaptı. Durum buğdayı veya diğer hammadde elde edilmesinde yaşadığınız sıkıntılar var mıdır; varsa bunları belirtir misiniz? Bunun dışında iç piyasada üreticiler arasında ne gibi sıkıntılar yaşıyorsunuz? Yeterli, kaliteli ve dünya fiyatlarında hammadde temin edilemiyor. Bu problemin aşılabilmesi için devletin makarnalık buğday üretimini daha cazip hale getirmesi gerekiyor. Ayrıca kaliteli tohumluk ıslahı yapılmalı. Bunun yanında, atıl kapasitenin değerlendirilebilmesi için iç tüketim ve ihracatın artırılması gerekiyor. TMSD her iki kulvarda da gelişme sağlayabilmek için çeşitli çalışma lar yürütüyor. Ayrıca, ihracatta yeni pazarlar bulunması hususunda bazı sıkıntılarımız mevcut. Sektörde faaliyet gösteren firmalar yeni pazarlar bulabilmek için sınırlı kaynakları ile pazar araştırmaları yapmaya çalışıyor. Ancak bu yeterli değildir. Makarna sektörü için ihracat hedefi konumunda olan ülkelerde bulunan ticaret ataşelikleri kanalıyla bu ülkelere makarna ihracatı yapılıp yapılamayacağı, uyguladıkları ithalatgümrük mevzuatları ve vergiler hakkında detaylı inceleme yapılarak gerekli bilgilerin sektöre sağlanması ihracatçılarımızın önünü açacaktır. Son olarak, Türkiye ve AB arasında imzalanan ve 1 Ocak 1996 tarihinde uygulamaya giren Gümrük Birliği Anlaşması ve daha sonraki gelişmeler neticesinde AB ile makarna ticaretimiz yıllık 2.5 milyon Avro tutarında değer kotası ile sınırlandırılmış olup, bu kota dahilinde yapılacak ihracatlardan tarım payı adı altında 106.7 Avro/Ton tutarında bir vergi tahsil edilmesine karar verilmiş olup, uygulama halen devam etmektedir. Bu nedenle AB’ye yaptığımız ihracat arzu edilen seviyeye gelememektedir. Makarnacılık sektöründe özellikle 1960’tan sonra ilerleme görülmesinin sebebi neydi? Makarnanın sanayii olarak Türkiye’ye giriş tarihi 1922’dir. Bu tarihten de anlaşılacağı üzere Türkiye’de irmik ve makarna tesisleri ilk kurulan gıda sanayii dallarından birisidir.1950 yılına kadar üretim küçük kapasiteli tesislerde yapılmış, 1960 yılından itibaren fabrika sayısı ve dolayısıyla üretimde artışlar oldu. Özellikle 1970’li yıllarda büyük fabrikaların açılmaya başlaması ve 1980‘li yıllarda yeni fabrikaların yanı sıra diğer fabrikaların da kurulu kapasitelerini artırmaları sonucunda; 1960 yılında 30 bin ton olan kurulu kapasite, 1970 yılında 100 bin ton/yıl, 1980 yılında 250 bin ton/yıl, 1995 yılında 600 bin ton/yıl‘a yükselmiş olup, 2000 yılında yaklaşık 900 bin ton/yıl ve 2004 yılına bakıldığında 1 milyon ton/yıl’ı aştı. Makarnanın Türkiye’de üretimi 26 fabrika yapılmakta olup bunlardan 22’si faal olarak çalışıyor. Bu fabrikaların tamamı özel sektöre aittir. Türk makarna fabrikaları teknolojik olarak İtalyan üreticilerle rekabet edebilecek düzeyde. Özellikle dış pazarlarda pay sahibi olan üreticimiz oldukça modern 2000’li yılların teknolojisine sahip bilgisayar destekli entegre tesislere sahip. Türkiye’deki tüm makarna fabrikaları üretimleri için gerekli olan irmiği kendileri üretiyor. Oysa bu durum Avrupa ve A.B.D. üreticilerinde fazlaca yaygın olmayan bir sistem olup, Türk üreticilerine öncelikle düşük maliyet, standardizasyon, araştırmageliştirme ve yüksek kalite gibi avantajlar sağlıyor. Tüm bu gelişmeler doğrultusunda makarna sektörü yıllar itibariyle Türkiye’deki önemli sektörler arasına girdi. 9