22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Makarna tüketim alışkanlıkları araştırması sonuçlandı Tüketici, makarnayı kilo aldıran ürün gibi görüyor NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği (TMSD) tarafından geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen geniş çaplı "Makarna Üretim Alışkanlıkları Araştırması" çalışmasından, kamuoyunu bilinçlendirme amacıyla önemli veriler elde edildi. Araştırmada, Türk tüketicisinin makarnayı en çok kilo aldıran ürünler arasında gördüğü ortaya çıktı. A Makarnanın bileşenleri konusunda da tüketicinin yanlış bilgilere sahip olduğunu gösteren araştırma, toplam 23 ilde gerçekleştirildi ve 1855 yaş aralığındaki kişilere önceden oluşturulmuş soru formuna bağlı sorular soruldu. Toplam 3007 kişi ile yüz yüze görüşmeler yapıldı. Araştırmayla amaçlananların, makarnanın bir "gıda maddesi" olarak tüketici tarafından nasıl algılandığını saptamak, Türk tüketicisinin makarna tüketim alışkanlıklarını ortaya koymak, tüketicinin bir "ürün" ve "kategori" olarak makarnaya ilişkin istek ve beklentilerini saptamak ve Türkiye makarna pazarının dinamiklerini ortaya koymak olduğu vurgulandı. Tüketicilere, makarnanın bileşenleri sorulduğunda, çoğunlukla un, tuz, yumurta gibi cevaplar verildi. "En fazla kilo aldıran iki ürün hangisidir?" sorusuna gelen cevaplar ise, tüketicilerin, makarnayı kilo aldıran bir ürün olarak gördüğünü ortaya çıkardı. Makarnanın haşlandıktan sonra sudan geçirilmemesi gerekmesine karşın, ankete katılanların yüzde 73’ü makarnayı haşladıktan sonra soğuk sudan geçirdiklerini söyledi. Makarnanın hazırlaması kolay ve herkesin yiyebileceği ekonomik bir yemek olduğunu düşünen tüketiciler, ayrıca makarnayı besin değeri yüksek olan bir ürün olarak değerlendirdiler. Makarnanın pişirilme sıklığının yüzde 33 ile haftada bir ve yüzde 27 ile haftada iki gün tüketildiğinin ortaya çıktığı ankette, en çok tüketilen makarna türleri spagetti, burgu ve fiyonk olarak tespit edildi. Tüketicilerin makarna seçerken nelere dikkat ettiğinin anlaşılması için de tüketicilere bazı sorular yöneltildi. Sürekli aynı makarna markasını satın alanların oranı yüzde 54 olarak çıkarken, farklı makarna türlerini tercih edenlerin oranı yüzde 46 olarak belirlendi. Makarnanın kalitesinin anlaşılması için en çok markasına baktıklarını belirten tüketiciler için ambalaj, ürün rengi ve fiyatı, kalitenin belirlenmesinde sonraki sıralarda yer aldı. Araştırma sonuçlarını değerlendiren TMSD yetkilileri, bugüne kadar değiştirmeye çalıştıkları makarna hakkındaki yanlış kanılar ve pişirme tekniklerindeki genel hataların halen göze çarptığını ve bu konudaki çalış malarının devam edeceğini belirttiler. Makarnanın şişmanlatmayan, sağlıklı ve besleyici bir ürün olduğunu belirten yetkililer, makarnanın çeşitli soslarla sunulabilen tam bir ana yemek olduğunu vurguladılar. Araştırma sırasında makarna tüketicilerine "bulgur", "pirinç", "ekmek" ve makarna ürünleri arasında en fazla kilo aldıran iki ürünün hangisi olduğu soruldu. Sonuçlar şöyle: Ekmek (83,5), makarna (53,4), pirinç (40,3), bulgur (22,8) . Makarnanın haşlandıktan sonra soğuk sudan geçirilme durumu: Evet ( % 73), hayır (% 27). Makarna hazırlanması kolay bir yiyecektir: Katılıyorum (% 98), katılmıyorum ( % 2). Makarna pahalı olmayan, herkesin yiyebileceği ekonomik bir yemektir: Katılıyorum ( % 97), katılmıyorum (% 3). Makarna besin değeri yüksek bir üründür: Katılıyorum (% 78), katılmıyorum (% 22). Makarnanın evde pişirilme sıklığı: Ayda bir gün (% 2,3), 15 günde bir (% 6,1), 10 günde bir (% 6,4), haftada 1gün (%33,3), haftada 2 gün ( % 26,8), haftada 3 gün (% 16,2), haftada 4 gün (%4,7), haftada 5 gün (% 1,4), haftada 6 gün (% 0,6), her gün (% 2,3), ayda ortalama makarna pişirme sıklığı (7,22). En sık tüketilen makarna türleri: Spagetti (% 25,8), burgu ( % 19,9), fiyonk ( % 18), boncuk ( % 8,6), kelebek (%6,3), ince uzun ( % 3,5), yassı spagetti ( % 3,5), yüksük (% 1,9), mantı ( % 1,7), orta uzun ( % 1,7), erişte ( % 1,5), kalem (% 1,2), bamya/tekerlek (% 0,8), dirsek/bukle ( % 0,7), fırın (% 0,5), deniz kabuğu ( % 0,5), çarliston/helezon/bukle (% 0,4), rigotini (% 0,4), midye ( % 0,2). Makarna tercihinde marka sadakati: Farklı makarna markalarını satın alırım ( % 46), sürekli aynı makarna markasını satın alırım (% 54). Satın almada makarnanın kalitesinin anlaşılması: Markasından (% 70,8), ambalajından (% 27,1), ürün renginden ( % 23,7), fiyatından (% 20,3), ürün şeklinden (% 10,8), ürün çeşitliliğinden (% 7,1), raftaki pozisyondan (% 5,4), son kullanma tarihi (% 1,7). Pastavilla, Türkiye’nin ilk kurulan makarna fabrikalarından Yusuf ÖZKAN ZMİR Ülkemizde makarna üretimi, bir çok sektörde olduğu gibi cumhuriyet dönemiyle başladı. Cumhuriyet öncesi tamamı ev yapımı olan erişteler tüketilirken, 1920’lı yılların sonunda tüketici makarnayla tanıştı. İzmir, ilk iktisat kongresi örneğinde olduğu gibi o dönemde "ilklerin" kentiydi. 1922 yılında Hasan Tahsin Piyale’nin ilk makarna fabrikasını Bayraklı’da kurmasının ardından 1928 yılında da İsmail Ulukartal tarafından İzmir Kemeraltı’nda Türkiye’nin ikinci makarna fabrikası olan "Kartal Makarna fabrikası yaşama geçirildi. Fabrika 1960 yılında Bornova’da üretimini sürdürmeye başladı. Ulukartallar Makarnacılık AŞ, 1992 yılında ürün yelpazesine Pastavilla’yı, 1994 yılında da "Lunc&Dinner" markalı ürünleri ekledi. Şirket 1995 yılında Koç Grubu bünyesine katıldı ve 1998 yılında da "Pastavilla Makarnacılık AŞ." unvanını aldı. Şirket, Koç Holding tarafından 1998 yılında halka açıldı. 2003 yılında da Tat, Sek ve Maret markaları ile Tat Konserve Sanayii AŞ şemsiyesi altında birleştirildi. Pastavilla’nın isim öyküsü de oldukça ilginç. Türkiye’de bir çok kişinin İtalyan markası olarak bildiği "Pastavilla", Ulukartal Ailesi tarafından 1992 yılında ihracata ivme kazandırmak amacıyla yaratıldı. İtalyanların egemen olduğu sektörde, İtalyan ismi çağrıştırması nedeniyle "Pastavilla" adı uygun görüldü. Yeni marka ihracatta etkili olurken, iç pazarda da kısa sürede benimsendi. Bugün Koç Grubu tarafından işletilen şirket, Başta ABD, İngiltere, Hollanda, Nijerya, Rusya, KKTC, Cezayir, Hong Kong, Türk Cumhuriyetleri, Yeni Zelanda ve Arap ülkeleri olmak üzere dünyanın pek çok İ farklı noktasına, "Pastavilla", "Kartal", "Lunch & Dinner", "Castello", "Portella", "Capitano", "Lina", "Bella Francesca", "Villa Maria" gibi markalarla ürün ihraç ediyor. Pastavilla Makarna İşletme Grup Yöneticisi Ali Fuat Ünal, sektörün genel bir değerlendirmesini yaparken, özellikle iç tüketimdeki yetersizlikten yakınıyor. Yerli tüketicinin makarna konusunda hala yetersiz bilgilere sahip olduğunu belirten Ünal, "Makarna Sanayicileri Derneği tarafından yapılan bir araştırmaya göre halen nüfusumuzun yüzde 93.2’si makarnanın undan yapıldığını zannetmekte ve dolayısıyla şişmanlattığını düşünmekte. Oysa beslenme uzmanları tarafından da belirtildiği gibi makarna normal miktarlarda tüketildiğinde şişmanlatmaz. Diğer yanda Türkiye’de hem mevcut üretim kapasitesi, tüketim miktarının 2 katından fazla, hem de halen kayıt dışı üretim devam etmekte. Bu da haksız rekabete yol açtığı gibi kalitesiz malların piyasaya çıkmasına neden olmaktadır" diyor. Pastavilla işletmesinin Türkiye’nin en büyük makarna üreticilerinden ve en yüksek kapasite kullanım oranı olan firmalardan biri olduğunu belirten Ünal, 2006 öncelikli hedeflerinin iç pazar, daha sonra da ihracatta paylarını artırmak olduğunu söylüyor. İhracatı engelleyen etkenlerin başında, Türkiye’deki buğday fiyatlarının dünya fiyatlarının üzerinde olmasını gösteren Ünal, "Mevcut teşvikler yeterli olmadığında dünya makarna fiyatları ile rekabet etmek oldukça güç oluyor. Ya teşvikler artırılmalı yada buğday fiyatları dünya fiyatlarına çekilmelidir. Türkiye makarnanın itibarını ve dolayısıyla ihracatı da olumsuz etkileyen başka bir faktör ise yine kayıt dışı ve düşük kaliteli üretimler. Bunu gidermek için daha sıkı bir denetim mekanizmasının kurulması gerekmektedir" diye konuşuyor. Ünal, tüketicilere makarnanın tek başına yenilebilecek bir yemek olduğu gerçeğinin aktarılması amacını taşıyan çabaların sürmesinin, uzun vadede sektörün önünü açacağına dikkat çekerken, AB’nin Türkiye’ye yönelik kota uygulamasını da, "Pazarın genişliğin yanı sıra AB ülkelerinde yaşayan sayısı küçümsemeyecek Türk nüfusu göz önünde bulundurulduğunda AB pazarı makarna sektörü için büyük bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Kotaların kalkması sektörü hareketlendirecektir" sözleriyle değerlendirdi. 8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle