22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Gıda standardının ‘helal’i olur mu? Prof. Dr. Ayhan FİLAZİ (Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Başkanı) lkemizde son günlerde gündemi meşgul eden "helal gıda standardı" uygulaması şu andaki iktidarın gıda güvenliğine bakış açısını açıkça gözler önüne sermektedir. Bilindiği gibi, hükümetimiz yıllardır Türkiye’de yaşanan gıda ile ilgili rezaletleri önlemek şöyle dursun, bir arpa boyu dahi yol alamamıştır. Son çıkarılan 5179 sayılı Gıda Yasasıyla gıda üretim ve tüketim yerlerinin denetimi önce Tarım ve Köy işleri Bakanlığına devredilmiş ve bundan sonra çok başlılığa izin verilmeyeceği açıkça dile getirilmesine rağmen, ardından Belediyeler yasasıyla denetim görevine yerel yönetimler, yani Belediyeler de dahil edilmiştir. Buna rağmen süte su katanı, arı yüzü görmemiş bal üreteni, etsiz sucuk imal edeni, kiremit tozunu kırmızı biber diye yutturan kişileri değil denetlemek kayıt altına dahi alamamıştır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın en yetkili ağızları bile Türkiye’de 70 binin üzerinde gıda işletmesi olduğunu tahmin ettiklerini, ancak bunların ancak 25 bininin kayıt altına alınabildiğini belirtmektedirler. Şimdi de Malezya’nın İslam Konferansı Örgütü toplantısında gündeme getirdiği helal gıda standardı uygulaması, Dışişleri Bakanlığı tarafından Türk Standartları Enstitüsüne iletilerek uygulanması istenmiş. Böylece dünyada sadece Malezya’da kullanılan bu standart ile İslami kurallara göre gıdaların sahip olması gereken özellikler, kesim usulleri, kullanılan katkı maddeleri gibi nitelikler ölçülecek ve bir gıdanın İslami usullere göre hazırlandığı ve helal olduğu anlaşılacakmış. Tabi helal gıda standardı verilmesi ve standarda ilişkin denetimler yapılması aşamasında din adamlarıyla birlikte çalışılacak. TSE, Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliği yaparak, denetimlere gıda uzmanı ve din görevlileri ile birlikte gidecek. Bu belgeyi almak zorunlu olmayıp üretici ya da lokantanın kendi isteğine bağlı olacak. Böylece gıdanın denetlenmesi işine diyanet işleri de karışacak. Bu standardın ülkemizin özellikle Müslüman Arap ülkelerine ihracatını artıracağını beklemek sanırım sadece safça bir düşünce olur. Çünkü Suudi Arabistan gibi şeriatla yönetilen bir ülke bile ABD veya başka bir Avrupa ülkesinden gıda ithalatı yaparken böyle bir standardı sormayı herhalde aklının ucundan dahi geçirmiyordur. Sadece hayvan keserken İslami usullere göre kesilip kesilmediği konusunda ilgili ülkeden garanti almak kendilerine yetmektedir. Söz konusu standart ise ülkemizde bilimle dini karşı karşıya getirecek ve gıda işletmeleri arasında bir kargaşaya daha neden olacaktır. Zaten hükümetin iktidara geldiği günden beri yapmak istediği de budur. Bilimsel olarak ideal bir hayvan kesiminde amaç hayvana acı çektirmemek, iyi bir kan akıtmayı sağlamak ve bu işleri sağlıklı olarak yapmak şeklinde değerlendirilebilir. Bununla ilgili olarak bütün gelişmiş ülkelerin tartışmasız bir şekilde kabul ettiği ISO standardı, HACCP standardı, İyi üretim (GMP) ve iyi laboratuar standartları (GLP) bilimsel olarak bir gıdanın sağlıklı olup olmadığını belirlemeye yeterli olmaktadır. Ancak helal gıdayla ilgili yanıtını bulamadığımız ve aklımıza takılan bazı sorular var. Öncelikle standardı hazırlayacak ulemalardan kafa karışıklığımızı gidermelerini bekliyoruz: Şimdiye kadar yediğimiz gıdalar haram mıydı? Bu günahın bedelini biz mi ödeyeceğiz yoksa bize yedirenler mi ödeyecek? ISO, HACCP gibi belgelere sahip olan ve gerçekten sağlıklı gıda üreten bir üretici "helal gıda" standardını alamadığı takdirde "haram gıda" üreten işletme sıfatına mı sahip olacak? Ya da tersi olarak "helal gıda" standardına sahip olan işletme "sağlıklı gıda" mı üretecektir? Kesimhanelerde çalışan kasapların abdestli olup olmadıkları Ü nı belirleyecek her hangi bir işaret var mı? Abdestsiz bir kasabın kestiği hayvan helal olabilir mi? Tavuk kesimhanelerinde günde 50.000 adet kesim yapan bir kasabın her bir tavuk için besmele çekip çekmediği nasıl belirlenecek? Yanlışlıkla besmelesiz kesilen bir hayvan mundar olabilir mi? Besmelesiz kesilerek mundar olan bir hayvan yoksul kişilere verilebilir mi? Verilirse günahı kime yazılacak? Lokantada çalışan bir aşçının yemek yaparken abdestli olduğu nasıl belirlenecek? Tuvalete gittiğinde din görevlisi başından ayrılmayacak mı? Gıda işletmelerinde çalışan kişiler Müslüman değilse veya dua okumasını bilmiyorsa yaptıkları yemek veya kestikleri hayvan helalinden sayılmayacak mı? Yoksa bu tür işyerlerinde 5 vakit namazıniyazında olmayan kişiler çalışamayacak mı? Boğayla çiftleşen bir inekten elde edilen süt mundar mı olacak? Yoksa süt sağılmadan önce inek ayrı bir işlemden geçecek mi? Aynı soru tavukyumurta için de geçerli. Bitkiler de birer canlı olduğuna göre besmelesiz toplanan bir sebzemeyve helal olabilir mi? Merdiven altı diye tabir edilen yerlerde üre tim yapan işletmeler bu standarttan yararlanabilecekler mi? Helal standardında kesilmiş bir dananın bağırsak, deri ve karaciğerinden hazırlanmış ve dana kıyma olarak satışa sunulan bir ürüne helal etiketi konabilir mi?Aptesli kişi tarafından kesilen bir tavuk, kafir biri tarafından pişirilirse helali bozulur mu?İlaç kalıntısı içeren bir gıda maddesi helal olabilir mi? Sorular tabii bununla bitmiyor. Daha da arttırılabilir. Ancak halkının yüzde 99’u Müslüman olan ve geriye kalan sadece yüzde 1’lik kesimin gıdada sahtekarlık yaptığı!! Türkiye’de hükümetin bu sorulara en kısa sürede yanıt vermesini bekliyoruz. Kısaca böyle bir standardın getirilmesi gıda güvenliğini sağlamayacak olsa olsa bir takım din görevlilerinin daha fazla istihdamına yol açacak ve aynı zamanda gıda denetimlerinde çok başlılığa da neden olacaktır. Bütün bunların yanı sıra gıda uzmanlarını helal gıda konusunda ayrı bir eğitime daha tabi tutmak (örneğin Veteriner Fakültelerinde zorunlu din dersi koymak gibi) veya bu konuda görevlendirilecek din adamlarını gıda konusunda eğitmek de gerekebilir! Toprağa saygı yürüyüşü yapıldı Yeşim BEYLA (TEMA Vakfı Kaynak Geliştirme ve Halkla İlişkiler Bl. Bşk.) TEMA Vakfı Gönüllüleri’nin Konya’dan Karapınar’a olan 100 km’lik "Toprağa Saygı Yürüyüşü", 11 Kasım 2005 Cuma günü Konya Ticaret Borsası Konferans Salonu’nda TEMA Vakfı Mütevelliler Heyeti Başkanı Hayrettin Karaca ve Yönetim Kurulu Başkanı A. Nihat Gökyiğit’in düzenlediği basın toplantısı ile başladı. Toplantıda yürüyüşün amacının erozyon ve çölleşmeyle mücadelenin yanı sıra, Toprak Yasası’nın çıkarılmasında emeği geçenlere şükran duygumuzu ifade etmek ve Tarım Teşkilatımızın Konya’da başarıyla gerçekleştirdiği ve dünyaya örnek bir çalışma olan Karapınar Erozyonla Mücadele Projesi’ni, Türk ve dünya kamuoyuna duyurmak ve bu çok başarılı çalışmanın sahiplenilmesinin sürdürülebilirliğini göstermek olduğu belirtildi. Yürüyüş 13 Kasım 2005 tarihinde Konya Karapınar Meydanı’nda düzenlenen kapanış töreni ile son buldu. Törene, Tarım ve Köyişleri Bakanı M. Mehdi Eker, Konya Milletvekili Mehmet Kılıç, Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün, Konya Valisi Ahmet Kayhan, Karapınar Kaymakamı İbrahim Taşyapan, Karapınar Belediye Başkanı Mehmet Mugayitoğlu, TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı A. Nihat Gökyiğit Karapınarlılar, TEMA Gönüllüleri, Konya ve Ankara’dan basın mensupları katıldı. Karapınar meydanında toplanan 5000’ni aşkın kişiye seslenen TEMA Vakfı Başkanı A. Nihat Gökyiğit, erozyon ve çölleşmenin yavaş, sessiz ve tehlikesi tam olarak algılanmamış gerçek bir kriz olduğunu, Birleşmiş Milletler’in bu nedenle 2006 yılını, Uluslararası Çöller ve Çölleşme Yılı ilan ettiğini söyledi. Gökyiğit ayrıca, soğuk hava koşullarına rağmen yılmadan sözünü tutan ve Konya’dan Karapınar’a 100 km’lik mesafeyi Toprağa Saygı İçin yürüyen Yavru TEMA, Genç TEMA ve TEMA Temsilcilerine teşekkür etti. TEMA Gönüllüsü olduğunu vurgulayan ve TEMA Vakfı çalışmalarına her zaman destek vereceklerini belirten Tarım ve Köyişleri Bakanı M. Mehdi Eker ise geçtiğimiz yasama döneminde çıkardıkları son yasanın Toprak Yasası olduğunu hatırlattı ve ilgili yönetmeliğin çıkarılması için tüm hazırlıkları tamamladıklarını belirtti. 26
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle