Katalog

Un sanayicileri TMO’dan şikayetçi Nurettin Demirpolat Orta Anadolu Un Sanayicileri Derneği Başkanı Nurettin Demirpolat, TMO’nun buğdayı Avrupa’ya daha ucuza verdiğini, bu yüzden Avrupalı sanayicilerle fiyatta rekabet edemediklerini söyledi açıkladı. Demirpolat, Türkiye’nin yıllık tüketim oranının 12 milyon ton olduğunu, ancak tüketimin son yıllarda nüfus artışına ters orantıda azalarak 11 milyon tona düştüğünü, bununda gelir düzeyinin düşmesinden kaynaklandığını söyledi ve "Daha önceleri 56 ekmek alan aileler artık 34 ekmekle yetinmek zorunda kalıyor" diye konuştu. Konya’da, 78 büyük tesisin yılda 2 milyon 504 bin ton dolayında un ürettiklerini, Orta Anadolu Un Sanayicileri Derneği’ne kayıtlı olan diğer illerle birlikte yıllık un üretiminin 6 milyon tona ulaştığını belirten Demirpolat, Konya’nın gerek üretilen un miktarı ve gerekse kalitesinde Türkiye’de belirli bir ağırlığı olduğunu, Türkiye piyasasında ekmeklik un kadar pastalık unda da söz sahibi olduklarını söyledi. Demirpolat, "Türkiye’de 2 çeşit un üretiliyor. Bir tanesi ekmeklik dediğimiz un, diğeri ise lüks sınıfına giren pasta ve böreklik un. Konyamızda lüks un tüketimi yapılıyor. Genel olarak söyleyecek olursak yüzde 75 ekmeklik, yüzde 25 lüks un tüketimi yapılıyor. Türkiyede üretilen lüks unun tamamına yakını ise Konya bölgesinden çıkıyor. Bölgemizin buğday kalitesi lüks un üretmemize olanak sağlıyor" diye konuştu. ise bizden un talep etmiyor. Türkiye’den Avrupa’ya sadece buğday gidiyor. Irakta yaşanan patlamayla bu dönemde sadece bu ülkeye 800 bin ton un ihracatı yapılacak. Un ihracatında bu rakam, Avrupa ülkeleriyle yarıştığımız Libya pazarında da 215 bin tonu buldu. Türk ekonomisine kazandırılan döviz girdisine gelince: örnek olarak söyleyeyim, kendi firmam olan Alpa unları geçen dönemi 15 milyon dolar ihracat ile kapattı. Türkiye’den yapılan toplam ihracat karşılığı ise 240 milyon doları buldu. Bu seneki hedefimiz ise bu rakamları ikiye katlamak. Yani Türkiye ekonomisine 450500 milyon dolar girdi sağlamak istiyoruz." Sabit HORASAN K ONYA Türkiye’de nüfusun her geçen yıl artmasına karşın un tüketiminin azalması, Avrupa ülkeleriyle fiyatta rekabetin sağlanamaması ve TMO’nun buğdayı yerli üreticiye Avrupalı un sanayicilerine oranla daha yüksek fiyata satması tüm yurtta olduğu gibi Konya’da da un sanayicilerini zor durumda bırakıyor. Avrupa ülkeleriyle teknoloji, hijyen ve un kalitesi olarak daha üstün olan Türk ununun ihracatı için sanayiciler Avrupa yerine genelde Ortadoğu ülkelerini seçiyor. Konya ile birlikte Orta Anadolu Un Sanayicileri Derneği’ni oluşturan Nevşehir, Kırşehir, Karaman, Aksaray, Kütahya ve Afyon illerinden 2005 yılı Ekim ayı sonuna kadar yapılan ihracat 1 milyon 200 bin tona ulaşırken, 365 milyon dolar düzeyinde de döviz girdisi sağlandı. Görüşlerini aldığımız Orta Anadolu Un Sanayicileri Derneği Başkanı Nurettin Demirpolat, "rekabet ortamı sağlansın Avrupa ülkelerini de geride bırakalım. Ama, bugünkü koşullarda Avrupa ile fiyat ve ihracat konusunda rekabet etmemiz olası değil" diye konuştu. Başkan Demirpolat, Orta Anadolu Un Sanayicileri Derneği’nin 74 üyeden oluştuğunu, bu üyelerin 41’inin Konya’da olmak üzere çevre iller Afyon, Karaman, Nevşehir, Kırşehir, Aksaray ve Kütahya’da bulunduğunu, Konya’dan sonra en çok üyenin ise 33 un sanayiciyle Kütahya’da bulunduğunu açıkladı. Demirpolat, Konya’da derneğe üye olmayanlarla birlikte, irili ve ufaklı 250 kadar un fabrikasının kurulu olduğunu da sözlerine ekledi. Türkiye’de kayıtlı olarak bin 280 un fabrikası bulunduğunu ve yılda yaklaşık olarak 36 milyon ton un üretimi yapıldığını söyleyen Başkan Nurettin Demirpolat, İç Anadolu bölgesinde 325 fabrikada 8 milyon 390 bin ton un üretimi gerçekleştirildiğini Kapasite fazlalığı var Un sanayicilerinin sorunları ve çözüm yolları konusundaki sorumuzu da yanıtlayan Başkan Demirpolat, şu an un sanayicilerinin en büyük sorununun TMO’nun buğdayı yüksek fiyatla vermesi ve kapasite fazlalığı olduğunu söyledi. Fabrikaların atıl durumda bulunduğunu ileri süren Demirpolat, sözlerine şöyle devam etti. "İç pazarda ciddi anlamda tüketim sorunu yaşıyoruz. Her geçen sene un tüketimi azalıyor. Bu nedenle de atıl durumda çok sayıda fabrikamız var. Bu sorunu ancak daha çok ihracat yaparak çözebiliriz. Türkiye’de ki fabrikaların ayakta durabilmesi için ihracatımızı büyütmeliyiz. Ya bu fabrikaları Ülke dışına çıkartacağız, yada gerekli önlemler alınacak. Dünya piyasasındaki un hareketinden alacağımız payı daha da yükseltmeliyiz. Türkiye ciddi bir çalışma yaparsa, ihracatımızı 2.53 milyon tona çıkartırız. Buda sıkıntılarımızı ortadan kaldırır. Ayrıca buğday fiyatları un sanayicimize yüksek veriliyor. Buda bizi zorluyor. Toprak Mahsulleri Ofisi Avrupa devletlerine buğdayın tonunu 125 dolardan verirken, bu rakam bizim sanayicimize gelince 140 dolara çıkartılıyor. Ofis fiyatlarının yükselmesi dolayısıyla ihracat yaptığımız pazarlarda Avrupa ülkeleriyle yarışamıyoruz ve sürekli kan kaybediyoruz. Bugün, Hollanda un ihracatında birinci sırada yer almakta. Nedeni de, fiyattan kaynaklanmakta." tejileri Belgesi'ne göre yapılacağını ifade etti. Bundan böyle desteklerin yüzde 50'sini DGD'nin oluşturacağını geriye kalan kısmını ise verimi, kaliteyi artıracak araştırma, geliştirme ve teknoloji desteği şeklinde değerlendireceklerini bildirdi. Çiftçinin rekabet gücünün artırılması için ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını vurgulayan Eker, şöyle devam etti: “Göreve geldiğimizde 760 bin çiftçinin 2.7 katrilyon lira borcu vardı. Bazı çiftçilerin kapısında haciz ve hapis cezaları bekliyordu. Biz borcun 1.5 katrilyonunu sildik, geriye kalanı ise ödenebilir şekilde yapılandırdık. Türkiye'de çiftçinin kullandığı mazot ve gübre pahalıdır, doğrudur. Biz, mazot ve gübredeki artışları karşılamaya çalışarak yardımcı olacağız. Söz verdiğimiz gibi mazota ve gübreye destek verdik. Biz 1 katrilyon liranın üzerinde destek parası ödedik. Yani mazotta 3 yıl öncesine göre artışın yüzde 98'ini karşılamış olduk. Gübrede de artışın tamamına yakınını ödedik. Çiftçinin yükünü hafifletici çalışmalarımız sürecek.'” Avrupa ile rekabet zor Türk un sanayicisinin, teknoloji ve kalite olarak Avrupa’dan daha üstün olduğunu, ancak fiyatta bu rekabete giremediğini savunan, Orta Anadolu Un Sanayicileri Derneği Başkanı ve Konya Alpa un fabrikası sahibi Nurettin Demirpolat, un ihracatı ve Türk ekonomisine katkıları konusunda da şunları söyledi. "Başta Konya olmak üzere tüm Türkiye’den ciddi bir un ihracatı yapılıyor. Son yıllarda, Irak’a da ihracat yapılması sektöre ciddi bir canlılık getirdi. Geçen yıl, Konyalı un sanayicileri 1 milyon ton civarında ihracat yaptı. Bu sezonun yarısından itibaren Libya, Irak, Güney Afrika ülkeleri, Gürcistan pazarı ve Azerbaycan’dan önemli talepler aldık. Bu yıl ise ilk 10 aylık dönemde bir milyon 200 bin ton un ihraç edildi ve 365 milyon dolar döviz girdisi sağlandı. Avrupa ülkeleri Un tüketimi düştü KONYA (A.A) Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Türkiye'de çiftçinin kullandığı mazot ve gübrenin pahalı olduğunu, mazot ve gübredeki artışları karşılamaya çalışarak yardımcı olacaklarını söyledi. Eker, Konya Ticaret Borsası'nda düzenlenen ''Çiftçinin Sorunları'' adlı toplantıda, tarımın yapısı gereği dünyanın her yerinde desteklendiğini belirtti. Desteklerin bugüne kadar Türkiye ve gelişmiş ülkelerde farklı uygulandığını ifade eden Eker, gelişmiş ülkelerin belli stratejilere göre yaptığı desteğin Türkiye'de mevsimlik ya da seçimlik tarım politikası altında gerçekleştirildiğini bildirdi. Eker, bunun sonucunda da yıllardır istenilen verim ve kalitenin yakalanamadığını vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Üretici ve tüketici memnun olmadı. Biz AKP olarak böyle önemli bir dönemde göreve geldik. Türk çiftçisine ekonomik ve sosyal destekler vererek, rekabet gücünün artırılması yolunda çalıştık. Bizim destekleme politikamız ile Türkiye, ih Tarım Bakanı: Mazot, gübre pahalı tiyacı olan buğdayı içerden karşılamayabilir hale geldi. Daha önce Türkiye, ihtiyacından fazla buğday üretir ancak yılda yaklaşık 1.5 milyon ton kaliteli buğday alırdı. Çünkü kaliteli buğday üretemiyorduk. Bugün yılda 21 milyon ton kaliteli buğday üretiyoruz.'' Daha önce yılda 2 milyon tona yakın mısır ithal edildiğini dile getiren Eker, yapılan desteklerle mısır üretimini de artırdıklarını, Türkiye'nin tarihinde ilk kez ihtiyacının tamamını içerden karşılayacak duruma geldiğini söyledi. Eker, destekleri doğru yerde, ülke menfaatlerini hesaba katarak yapmaları durumunda birçok sorunun kendiliğinden çözüleceğini, bundan sonra desteklerin yeni hazırlanan Tarım Stra 13