Katalog

28Ekim2011Cuma382 73 Petrolspor'un Türk futboluna armağan ettiği en ünlü isimdi. Ankara Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulup, Gökçek ailesinin denetimine geçen "seyircisiz ve taraftarsız" Ankaraspor da; başkentin en üst kümedeki temsilcilerinden olmayı başarmıştı. Futbol yönetmeliklerini çiğnediği için 2009/2010 mevsiminde, Süper Lig'den ihraç edildi. Sonraki mevsim bir alt kümede de oynatılmadı. 2010'de feshedilmesi yoluna gidildi; ama 2011 'deki Futbol Federasyonu Genel Kurulu'nda Bank Asya 1. Ligi'ne dahil edilmesine karar verildi. Ardmdan bu ligden çekilen ekip, A2 Ligi'nde maçlara çıkıyor. Petrol Ofisi (Petrolspor) 1. Lig'de bukadroyla oynadı.(1996) duk'laözdeşleşen 1951 doğumlu, sarıkırmızılı Güneşspor, Yeni Sanayi esnafinın desteğiyle 1954'te kurulan, sankahverengirenkli Sanayi Barbaros, 1952'de kurulan kırmızısiyahbeyaz formalı Yenimahalle Gençlik, Ankara'nın "kalbi" olan semtin yeşilbeyazlı kulübü, Arman Talay ve Bekir Çiftçi'nin takımı Yenişehir, gecekondulann ilk kurulduğu bölgelerden Altindağ'm yeşilbeyazlı ekibi, Sincan'm temsilcisi Sincanspor, Bahçelievler semtinin mavibeyazlı takımı Bahçeli Gençlik, mobilyamerkezi Siteler semtinin takımı Sitespor ve Karayolları'nın turuncusiyah renkleriyle Yolspor da Ankara Mahalli Profesyonel Ligi 2. veya 3. Lig amatörlüğe dönüş aşamalanyla başkentin futbol tarihindeki yerlerini aldılar. Otuzlu yıllarda maçlara çıkan Demirçankaya, Ankara Galatasaray gibi ekipler zamanlakayboldular. Muhafizgücü, Harbiye, Karagücü, Havagücü, Jandarmagücü ekipleri de "askerî futbolda" Ankara'mn temsilcileriydiler. Fenerbahçe ve milli takımın santrforlarından Osnıan Arpacı'mn da yetiştiği Yıldınm Beyazıt Lisesi ise, okullar fütbolunda "1 numara"ydı. Prof. Seçil Kutay'm çalıştırdığı Ankara Gazi Üniversitesi'nin mavibeyaz formalı takımının da Türkiye Kadınlar Ligi'nde ilk üçe girmediği mevsim yok gibi. Nihan, Duygu ve Yağmur bu ekipte oynayan önemli kadm fütbolculardı... Kadınlar Ligi'ne üniversite takımı TMO'dan Toprakspor Toprak Mahsulleri Ofisi bünyesinde 1957'de kurulan kahverengibeyaz formalı Toprakspor, adı çalıştıncı Avni Bul l Ben de kırmızı şimşektim' B ALIABALI aşkent Ankara'mn spor kulüpleri içinde Kırmızı siyahlı Gençlerbirliği'nin ayrı bir yeri vardır. Profesyonelikten önce Gençlerbirliği kulübünde okullu önceliği vardı. Kulübe sporcu olarak gelen kişinin okullu olmasmdan ayrı olarak karnesi kontrol edilirdi. Kısa bir süre önce kaybettiğimiz Hasan Polat, Halim Çorbalı ve Necip Türegün bunların önde gelenleridir. Zamanm gözde futbolcularmdan olan Hasan Polat ve Halim Çorbalı futbolumuza başkanlık da etmişlerdir. 1949 ve 1950 yıllarmda yıldızlaşan bu sporcular, o tarihlerde ulusal maçlar olsaydı, yabancıları arkalarmdan koşturan kişiler olurdu. Polat, Çorbalı ve Türegün'ü rahmet ve saygıyla anıyorum. Nedeni de beni spor camiasma gö türen yolda bu üç ağabeyimin büyük katkısı vardır. 1948/49 yıllarmda Maliye Okulu'nda iken, öğretmenlerimizden Maliye Bakanlığı'nm Zat (Özlük) İşleri Genel Müdürü, rahmetli Fevzi Mağat beni elimden tuttu ve Gençlerbirlikli yaptı. Gençlerbirliği'nin " Z " takımmda yer aldım, fakat ne formam ne de futbol ayakkabım vardı. Okuldan belli günler izin almıyor ve antremanlara katılıyordum. Ayakkabı sorunu çözüldü, eğer Halim Çorbalı ağabeyim gelmezse, oynamazsa onun futbol ayakkabılarmı ben giyiyordum. Antremanlar genellikle spor salonu bölge müdürlüğü binası arasmdaki açık sahada yapılıyordu. Kış aylannda bu sahalar, 19 Mayıs Stadı'nm içi dahil balçık çamur oluyordu. Kışm ağır geçtiği bir günde Harbiye ile antreman maçı yapılıyordu, beni de çağırdılar. Sahanm kenannda yedek olarak titreyerek bekliyorum. Kalecimiz Necip Türegün çıkmca, kaptanımız Hasan Polat kaleye geçmemi istedi. Bir Harbiye akmmda çamura yatmak istemedim, golü yedik. Hasan Polat hızla geldi ve "Yavrum, bu spora devam edeceksen cesur olacaksın, atlayacaksın, yatacaksın" dedi ve arkasmdan da tokatı patlattı. Bu tokatla birlikte kendimi yerde çanıurun içinde buldum. Sonra iyi kurtanşlar yaptım sanırım. Bir süre sonra Harbiye takımı soldan bir akma geçti. Harbiye'nin sol açığı admı hiç unutmam Cemal galiba teğmendibuldozer gibi geldi, ben hızla ayaklarma doğru uçtum. Daha sonra gözlerimi bir divanın üzerinde yatarken açtım. Harbiyeli Cemal alnımı çivili ayakkabısı boydan boya çizmişti. Uzun süre alnı bantlı gezdim. Okuldan mezun olup Ankara'dan aynlmca benim futbolculuğum sona erdi. Daha sonra çalışmak için Ankara'ya geldim. 196O'lı yıllarda değerli arkadaşım rahmetli Hadi Özbay ile birlikte kulübe idari olarak yardım ettim. Gençlerbirliği'nden kopmak mümkün değil, Başkan İlhan Cavcav'm pek ihtiyacı yok gibi ama rahmetli ağabeyim Halim Çorbalı'm isteği ve ısran ile Divan Kurulu'ndayım. Ayda bir gidip geliyoruz.