Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Demokrasi ve ulus olma bilinci UTKU ÇAKIRÖZER nkara 30 28Ekim2011Cuma382 umhuriyetimizin 88. yılını okurlanmızla beraber kutlamak için hazırladığımız özel Ankara ekimize bu yazıyı Tunus'ta kaleme alıyorum. Tunus, ocak aymda yüz binlerin sokağa döküldüğü "Yasemin Devrimi"nden dokuz ay sonra tarihinin ilk özgür seçimlerini gerçekleştirdi. Demokrasi heyecanı yaşayan milyonlarca Tunuslu pazar sabahı sandıklarm başmda saatlerce sıra bekledi. Kimi en temiz "bayramlık" elbiseleriyleydi, kimi bizimkine çok benzeyen ay yıldızlı bayraklar taşıdı. Özgür iradeleriyle oylarmı kullanmak, dilediklerini seçmek için... *** Tunuslularm önünde zor ve engebelibiryolculukvar. Seçim C leri İslamcı parti büyük çoğunlukla kazandı. Ülkenin doğrultusunun ne yönde olacağı henüz belirsiz. Ama "Her türlü tehlikeye rağmen demokrasi mi, yoksa diktatörlük mü" sorusuna yanıtları ortak: Özgürlük! *** Tunus'un demokrasiye geçişine tanıklık ederken, 60 yıllık deneyimimizle biz Türkler için seçimlerin nasıl da "sıradan" hale geldiğini fark ettim. Çoğumuz tatilimize ara bile vermiyoruz artık seçim günlerinde. Oysa, Cumhuriyeti kuran kadro ülkemize demokrasiyi getirmek uğruna ne çok bedel ödedi. Demokrasiye geçiş kararmı alan İnönü, sandıktan çıkan iradeye iktidanm kendi elleriyle devretmekte bir an bile tereddüt etmedi. Hâlâ da bedel ödemeye devam ediyor, mezarmda yatarken bile. Atatürk'e dil uzatmaya korkan dinci siyasetçiler, bir günah keçisi gibi İnönü'yü hedef alıyorlar her seçim arifesinde. Seçim sandığını önlerine koyan kişinin o olduğunu bilmelerine rağmen. Uzun sözün kısası, yann 88. yaşını kutlayacağımız Cumhuri yetimizin en büyük kazanımlanndan biri artık başka ülkelere model olma noktasma gelen demokrasimizdir. *** Yazıya bu sözlerle nokta koymaya hazırlamrken, Van'dan gelen acı haberle çöktük Tunus'ta. Sadece Erciş ve Van değil, tüm Türkiye derinden sarsıldı depremle. Ama 24 saat bile geçmeden doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm ülke sımsıkı kenetlendi yaralan sarmak için. "İşte Atatürk Cumhuriyeti'nin bir başka kazammı da bu" diye geçirdim içimden. Sevincini de tasasını da hep birlikte paylaşan bir "ulus bilinci" yarattığı için minnet duydum Cumhuriyetimize. TUNUSSEÇİMLERİ 'Erdal, karikatürlere güler geçerdi' İKLİM ÖNGEL Pembe Köşk'te Erdal İnönü'nün karikatürlerinin sergisi açıldı... NKARA Pembe Köşk plarak bilinen İsmet İnönü'nün evi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle ziyarete açıldı. Her yıl iki kez ziyarete açılan Köşk'te bu yıl gerçekleştirilen serginin konusu, "Demokrasilerde sanata hoşgörü" olarakbelirlendi. Sergide 2007 yılında ölen oğul Erdal İnönü'nün karikatürleri bulunuyor. Erdal A İnönü'nün kardeşi Özden Toker, "Erdal kendisiyle ilgili karikatürlere sadece güler geçerdi" diyor. İnönü Vakfi ile SevinçErdal İnönü Vakfı'nın düzenlediği "Demokrasilerde sanata hoşgörü" temalı sergide, Erdal İnönü'nün karikatürleri yer alıyor. İnönü Vakfı Başkanı Ozden Toker'in doğduğu ve hâlâ yaşamını sürdürdüğü Pembe Köşk'te sergilenen karikatürler, özellikle koalisyon döneminin çizimlerinden oluşuyor. İstanbul'da iki kez sergilenen karikatürler Ankaralılarla ilk kez buluşuyor. Sergide Erdoğan Başol, Tan Oral, Salih Memecan, Can Kıraç, Bedri Koraman, Nehar Tüblek gibi çizerlerin karikatürlerinin yanı sıra; Hıbır, Gırgır, Çarşaf, Fırt, Bezgin Bekir ve Avni gibi mizah dergilerinin İnönü'yle ilgili kapakları da bulunuyor. Toker, Erdal İnönü'nün kendisiyle ilgili karikatürlere gülüp geçtiğini asla mahkemeye vermediğini vurguluyor. Karikatürlerle birlikte İnönü'nün giydiği kıyafetlerin, yazdığı kitaplann, fotoğraflannın ve yazışmalannın da yer aldığı sergi, 20 Kasım'a kadar açık kalacak. Ayrıca Köşk'te İnönü'nün ölümünün dördüncü yılı olan 31 Ekim tarihinde Can Dündar'm hazırt ••" 5 " 1 1 ' J\ i rn ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^^F i ladığı "Canım Erdalım, Sevgili Babacığım" adlı kitabm tanıtımı yapılacak. Daha önce îsmet İnönü'nün Erdal İnönü'ye yazdığı mektupların basıldığını anımsatan Toker, bu kitaba Erdal İnönü'nün babasma yazdıklarının da eklendiğini söylüyor. Öğrenciler Pembe Köşk'te Her yıl iki kere ziyarete açılan Köşk'ün özellikle küçük misafirlerini Toker karşılıyor. Okullardan ilginin yoğun olduğunu söyleyen Toker, her yıl 15 bine yakın öğrencinin guruplar halinde Köşk'ü ziyaret ettiğini belirtiyor. Açılış günü öğretmenleriyle birlikte Köşk'e gelen 5 yaşmdaki anaokulu öğrencileriyle tek tek ilgilenen Toker, onlara Atatürk ile ilgili anılarını, "Atatürk çok yakışıklı ve kibar biriydL Cana yakın ve sevecen bir adanıdı. Birlikte marş söylerdik" diye anlatıyor. Cumhuriyetin tanığı Köşk'te Cumhuriyet Balosu gibi pek çok ilkin gerçekleştiğini söyleyen Toker, "Ziyaretçiler burada 1926'dan beri nasıl yaşandığını görüyor. Çünkü o zamandan bugüne hiçbir şey de ğişmedi. Ata'yla beraber yemek yediğimiz masa yerinde duruyor, hâlâ orada yemekler yeniyor" diyor. Tarihle iç içe yaşamaktan büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Toker, Pembe Köşk'teki yaşamı şöyle anlatıyor: "Bu benim hayat tarzım. Davetlerimizi burada veriyoruz. Pek çok ziyaretçi geliyor. Bazen bir günde bini buluyor. Çok canh oluyor, ben hep buradayım ancak burada herkes ev sahibi. Burada yalnız yaşıyor gibi görünüyorum ama Cumhuriyet ailesi olarak öyle geniş bir aileyiz ki hiç yahıız ka Id ışjı m olmuyor."