Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
58 kültürsanat 28Ekim2011Cuma382 NKARA Tiyatro camiasmda "hocaların hocası" olarak tanınıyor Prof. Dr. Sevda Şener. 1928 yılmda, Cumhuriyetin ilanından sadece 5 yıl sonra, dünyaya geldi. O nedenle de kendisini "Cumhuriyet kızı" olarak adlandırıyor. Şener, uzun yıllar Ankara Üniversitesi Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi (DTCF) Tiyatro Bölümü'nde görev yaptı. Onlarca öğrenci yetiştirdi. Tiyatro üzerine sayısız kitaplara imza atti. Şener, "Cumhuriyetle başlayan kültür hareketinin daha sonra durdurulmasının tiyatronun ülke çapında yaygınlaşmasına vurulan bir darbe olduğunu bugün daha iyi anhyoruz" diyor. "Cumhuriyet ve tiyatro serüvenini" sorduğumuzda söze şöyle başlıyor Şener: "Cumhuriyet Türkiyesi'nin kuruluşuyla birlikte tiyatronun, ulusal bağımsızhk ilkesini koruyarak, çağdaş uygarhk düzeyine erişme olarak yeniden tammlanmış kültür hareketinin organik bir parçası şeklinde değerlendirildiği gö Tiyatro aydınlattı, uygariaştırdı A SELDA GÜNEYSU Prof. Dr. Sevda Şener, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki sahne çalışmalarını anlattı: . . . rülür. Tiyatromuzun bugünkü düzeye ulaşmasında, Cumhuriyetin kuruluş yülarında, kültürel kalkınmanın bir devlet politikası olarak benimsenmiş olmasının, devletin tiyatro sanatına çağdaş uygarhğın ve insani değerlerin taşıyıcısı bir üstyapı kurumu olarak sahip çıknıasının büyük payı olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk'ün tiyatroya önem verdiği, tiyatro sanatçılarına sevgiyle, saygıyla yaklaştığı görülür. Cum huriyetle birlikte benimsenen aydınlatıcı ve uygarlaştırıcı tiyatro ideali, uzun yıllar İstanbul Şehir Tiyatrosu'nu ve Devlet Tiyatrosu'nu yönetmiş olan Muhsin Ertuğrul başta olmak üzere, bu sanata gönül vermiş herkesin çabası ile hayata geçirilmiştir. Genç oyuncu adayı Afife Jale'nin 1921'de sahneye çıkma girişiminin resmi makamlar tarafından, Müslüman kadının sahneye çıkamayacağı gerekçesiyle engel lemesinden sonra ilk kez Bedia Muvahhit, 31 Temmuz 1923'te, İzmir'de, Atatürk'ün yüreklendirmesiyle sahneye çıka rak, tiyatromuzun gelişiminde en önemli aşamalardan birini gerçekleştirmiştir." AfifeJale J K M Kaynak konservatuvar oldu Şener, yeni Türkiye'nin ilk konservatuvarmm serüveninin de 1914'lere dayandığını belirtiyor. Şener, "1914'te tiyatro okulu olarak tasarlanan, daha sonra belediyeden ödenekli bir tiyatro topluluğuna dönüşen Darülbedayi'nin ardından, 1936'da, sistemli bir biçimde oyunculuk eğitimi vermek üzere MUli Eğitim Bakanhğı'na bağh Devlet Konservatuvarı açılmış, yöneticiliğine Alman tiyatro sanatçısı ve yöneticisi Carl Ebert getirilmişti. Devlet Konservatuvarı ilk mezunlarını verdikten ve 19411947 yılları arasında Devlet Konservatuarı Tatbikat Sahnesi adı altında halka açıldıktan sonra, Devlet Tiyatro ve Operası yasasının yürürlüğe girmesiyle, Devlet Tiyatrosu'nun (DT) kurulduğunu, genel müdürlüğüne, 1947 yılında ülkesine dönmüş olan Carl Ebert'in yerine Muhsin Ertuğrul'un atandığını ve 1949'dan başlayarak Küçük Tiyatro'da temsiller verildiğini görürüz" diyor. Şener, bugün DT'nin etkinliklerinin ülkenin pek çok yerinde sürdürülmesinin, tiyatronun ciddi bir sanatsal etkinlik olarak algılanmasının, oyun yazarlannın toplumun sorunlanna eğilmesinin Cumhuriyetin ciddi başlangıcmm mutlu sonucu olduğuna da vurgu yapıyor. Muhsin Ertuğrul 'Ulusal değerler ışığında' Şener, Cumhuriyet döneminde Türk kültürü ve tiyatro sanatı adma gerçekleştirilmiş olan en önemli girişimlerden birinin de Halkevleri projesi olduğunu dile getiriyor. Şener, "19 Şubat 1932'de, Ankara başta olmak üzere 14 ilde açılan Halkevleri'nin sayısının hızla arttığı, Anadolu'nun bütün illerine ve kimi ilçelerine yayıldığı görülür. Halkevleri projesi ile halk kültürünün yakından tanınması, halkla aydınlar arasında bilgi ahşverişinin sağlanması, ulusal değerlerin aydınlığa çıkarılması, ulusal kültürün ve sanatın Batı dünyasının bilgi birikimi ışığında çağdaşlaştırılması amaçlanıyordu. Cumhuriyetle başlayan kültür hareketinin daha sonra durdurulmasının tiyatronun ülke çapında yaygınlaşmasına vurulan bir darbe olduğunu bugün daha iyi anhyoruz" diyor.