22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ş inlandiya’nın ünlü şarkıcısı ve şairi Juice Leskinen 19 Şubat 1950’de Juankoski’de doğdu.1970’lerin başından beri otuza yakın albüm çıkarmıştır. Bununla birlikte daha başka rock müzik sanatçılarının yorumladığı eserler de bırakmıştır. Bu eserlerinden “Syksyn Savel (Sonbaharın Sesi)” klasikleşmiş parçalarındandır. 1970’lerde Manserock hareketinin öncülerinden olarak rock müziğinde özgün eserler vermiştir. Leskinen müziğin yanında şiirle de ilgilenmiştir. Bohemlik içerisinde geçirdiği bütün bir yaşamının sonunda 56 yaşında şeker hastalığı, siroz ve böbrek yetmezliğinden 24 Kasım 2006’da ölmüştür. Sağlıksız yaşamına rağmen birkaç yılda bir yeni müzikler yapmış ve 90’lardan sonra daha çok şiire odaklanmıştır. “Joskus Tuntuu Etta Olen Ansainnut Sen”(Bazen Onu Hak E ttiğimi Sanıyorum)” Juice Leskinen’in son şiirlerindendir. Juice Leskinen iir Atlası CEVAT ÇAPAN Juice LESKINEN/ Şiirler/ Çeviren: Özge Acıoğlu F ‘Sözcükler silsilesi değildir şiir fikirler ordusudur’ sivilcemle boğuştum o zamanlar sürüklendim gençlik tutkularımın arkasından hedefsizce gene de hiçbir şey öğrenmedim Orta yaşlılığımı özlemem elde edilebilir ne varsa kazandım herkesçe sevildim oysa kimse yok bu yüzden hiçbir şeyi özlemem çok şey öğrenmeme rağmen geçmişe ait olanı istemem En son yaşlılığımı özlerim ama o geliyor su götürmezcesine beden yorgun sık sık diriltmek gerek anıları sonunda yaş süresini dolduruyor ten yaşanılan gerçekler daha iyiydi eskiden yaşlılığımdan çok şey öğreniyorsam da geri istemiyorum onu Hayatta olmayı özlüyorum her günü, her uykusuz geceyi meydana getirdiğim ne varsa özlüyorum onları bile getiremiyorum geri hayaller yaşıyor her şeye rağmen ve güç sessizce ilerliyor durmadan hiçbir şeyi değiştirmem hiçbir şeyden pişmanlık duymam ama bir çocuğun hayatını bir gencin hayatını orta yaşı ve yaşlanmayı özlüyorum ben hepsindeyim elli altı yaşındayım afacanım üstelik şimdiden dört çocuğum var BAZEN ONU HAK ETTİĞİMİ SANIYORUM Aydınlıkta aydınlıktan aydınlığa garip bir gezgin dolaşır güçlükle yürüdüğü bütün bir yaşamı alacakaranlık bir sınırdadır kendine yabancılaşır bir an fakat rahatlayacak ve alışacaktır çünkü güzeldi yaşanılanlar bazen onu hak ettiğimi sanıyorum BENİM KUŞAĞIM Korktum dayımın cenaze töreninde şimdiye doğmuştur büsbütün benim kuşağım, ne çare ki yalnızca yaşıyor ve ölüyoruz yaşamadan geçiyoruz hayatın içinden zamanımızı tüketmek için ölüme yaklaşarak büyüyoruz, ve arkamızdan sürüklenen şeyleri terk ediyoruz KUTSAL TEKNOLOJİ Ölüm telefondan seslendi. Yanıtlamadım. Bir an dinledi düşündü, “orda” mıdır diye, fakat sonra karşıdan ileti bıraktı ölüm ŞİİRİN STRATEJİK DURUMU Sözcükler silsilesi değildir şiir fikirler ordusudur dayanamaz buyruklara ve kaybeder her türlü savaşı ama dövüşü kazanır pusuya yatar sahilde şiir enginlere bakar ve haber verir hissettiğinde karanlık düşünceleri gerilla olarak sokakların girdaplarında duyulur zalimlerin niyetlerini yok eder sonbahar yaklaşınca eve döner ve okşar tanıdığı bir yanağı değersiz olan ne varsa güler barış anlaşması imzaladığında tehlike var, der ve bandını takar şiir barış bozandır, eğer o özünü öven kibirli biriyse, ansızın aptal bir serseri, yürekler acısı bir tip olup çıkar, o bütün çelenkleri ayaklarının ucunda soldurduğunda şair olağanüstü bir esere dönüşür savaşı kaybetse de dövüşü kazanır AH DOĞRU YAŞAMIŞSAM Ah, doğru yaşamışsam Yanılmış değilsem asla Daima haklı olacağım Biraz daha yıllandıktan sonra UYU O yoğun duygulara duyarsızdır. Bir anda vazgeçirir ve koparır. Hep aradığın değildir annenin kucağı. Yalan hayallere firar edemezsin. İnsanı keşfet, prens aramana rağmen, Prensesim Dışarısı öyle soğuk ki kar yağıyor. Şimdi uyuyacağız ve rüya göreceğiz. Yalnızca rüya, yalnızca rüya yaraları sarıyor. Onlar yalnızca gerçekleri öldürebilirler Onlar gerçeği öldürsünler, yalnızca uyku kalıyor, Prensesim Şimdi benim yanımda derin uykuya dal sessizce. Seninleyken iyi hissediyorum kendimi. Ama yarın sen yoksun ben varım. Sonunda hep yalnızdır birisi. İnsanı keşfet, prens aramana rağmen, Prensesim EN DERİNDEN HİSSEDECEĞİM SENİ GELECEK SONBAHARDA En derinden hissedeceğim seni gelecek sonbaharda En derinden hissedeceğim seni gelecek ayda En derinden hissedeceğim seni gelecek hafta En derinden hissedeceğim seni ilk bakışta Şu an sırası değil AYAKLAR Hangi arada bu kanatlı muhteşem tükenmeden ilerleyen ölümsüz gerillalar Olmuş iki budala küvözde oksijen dolabındaki bebek gibi bakılmalıdır itinayla her zaman yağlanmalı ve darbelere dikkat etmeli telaşa gerek yok yollar uzun değil hem merdivenler de tersine ? SAYFA 31 SONBAHARIN SESİ Sokağa ayak sesleri yayılır hayat yok olmaktır Elin elime değdiğinde, konuşamam Sabah çayına davet etsen Şu solmuşa su versen Şimdi ağustos ve bir buğday tanesiyim ben Ne sevinçten ağlarım, ne de gözyaşı dökerim kederden Doluyorsa gözlerim, öylesinedir ve fark etmeden başka yerlerde olmak isterim onu çok sevmiştim belki seni daha çok seviyorum Bir an o ol benim için Başka trende ilerlesem bile, rüyalarında olayım Şimdi ekim ve sen bendesin Sana sarıldığım zaman kendime inanmasam da tanrılar bile bana inanıyor Ne sevinçten ağlarım, ne de gözyaşı dökerim kederden Doluyorsa gözlerim, öylesinedir ve fark etmeden başka yerlerde olayım onu çok sevmiştim belki seni daha çok seviyorum Bir an o ol benim için onu çok sevmiştim belki seni daha çok seviyorum Bir an o ol benim için HUMAN INTEREST son şiir yazıldı artık yok edebilirsin ÖZLEMEM Çocukluğumu özlemem o biçare ve tiksindirici hayatı çok öğrenmiş olsam da o kadar da öğrenmedim Gençliğimi özlemem CUMHURİYET KİTAP SAYI 1038
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle