03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

‘Komünist Manifesto ve Hakkında Yazılar’... Manifesto’nun farklı halleri ve güncelliği “Marksist klasiklerin en klasiği”nin Türkçedeki macerasını da içinde barındıran bütünlüklü bir çalışma yayımlandı Yordam Kitap’tan: “Komünist Manifesto ve Hakkında Yazılar”. Ë Ali MERT azılmasının üzerinden 160 yıl geçen bir klasiği, son derece dolu ve titiz bir çalışmayla yeniden gündeme taşıyan kitap, Manifesto’nun Nail Satlıgan tarafından yapılan yeni bir çevirisiyle birlikte –Mustafa Suphi’nin yarım kalmış girişimi sayılmazsa– Türkçedeki ilk çevirisi olan Şefik Hüsnü’nün çalışmasını; ayrıca dünyadan ve Türkiye’den Marksistlerin, 100. yıl, 150. yıl ve 160. yıl duraklarında Manifesto’yla ilgili kapsamlı incelemelerini içeriyor. Böylece, 1848 senesinde Marx ve Engels tarafından “Komünistler Birliği”nin programı olarak kaleme alınan 23 sayfalık “Komünist Parti Manifestosu” da, 300 sayfalık yeni haliyle okur karşısına çıkıyor. “Hakkında Yazılar” bölümünde kaleme aldığı makalede Metin Çulhaoğlu’nun işaret ettiği gibi, “Dünyada en zor işlerden biri, inanılmaz zenginlikteki bir düşünsel birikimin açık siyasal bildirgeye dönüştürülmesi” ise, bu dönüşüm yeniden okuruyla buluşuyor. bir patlamada 1 işçi ölüyor, 6 işçi ağır biçimde yaralanıyor örneğin. Şefik Hüsnü’nün “birkaç söz”ü, belki de bu ve benzer örnekleri öngörerek ve bunların yaşanmaması için yürütülmesi gereken mücadeleye işaret ederek, şu cümleyle tamamlanıyor: “Türk işçilerinin, onu alelâde bir eser gibi okumayıp, her cümlesi üzerinde derin derin düşünmeleri; ve bir dua kitabı gibi daima ceplerinde taşımaları ve sınıfî hareketlerini oradaki hakaike göre tanzim etmeleri temenni olunur.” ÇEVİRİNİN VE OKURUN FARKLI HALLERİ “Dua kitabı”, elbette Marksizme yakışır bir benzetme değil. Ancak, “kutsal” olmasalar da, Manifesto’nun “her cümlesi üzerinde derin derin düşünmek”, sanırım bu yeni kitapla ve yaşadığımız “beliğ misaller”le gündeme alınabilir. Her şeyden önce çeviride, her cümle ve sözcük üzerinde dikkatle durulduğu, Türkiye’den, 7’si ise öbür ülkelerden. Özcesi, yeni çeviri ve onunla birlikte derlenen yazılar “Manifesto’nun yeni bir hali”ni oluşturuyorlar. Bunu ve makalelerde yürütülen tartışmaları özetlemeden önce, kitabın kendisi gibi Manifesto okurlarının da çok farklı halleri olabildiğine kısaca değinmek istiyorum: Bir uçta, “neymiş bakalım bu komünizm denilen şey” merakıyla ya da Marksizme dair kulak dolgunluğu olsun diye yönelen bir okur türünden söz edebiliriz sanırım. Ayrıca, bu türden okumaları zamanında yapmış olanlar arasında, “bugün sadece literal anlamda yeniden okumak söz konusu olabilir, yoksa görüşleri çürüyüp gitmiştir” argümanını geliştirenlere de rastlanabilmekte. Diğer uçta ise, “yaşadığı ülkeyi ve dünyayı eşitlik ve özgürlük yönünde dönüştürme iradesi”yle hareket edenler, “Marksist birikimin temel metinlerinden birini incelemek” isteyenler, “ideolojik ve siyasi boyutlarıyla günümüzün sorunlarına hâlâ ışık tutan yönlerini gözden geçirmeyi” düşünenler, “kapitalist sistemin aktörlerini yerli yerine yerleştirirken gideni ve gelmekte olanı anlama” merakındakiler ve benzerleri yer alıyor. Sonuçta, Friedrich Engels “üniversitedeki siyaset ve sosyoloji derslerinde, totalitarizm bahsinde” okuyanlardan, “tarihsel eylemi içindeki proletaryanın devrimci misyonlarına katılmak için” okuyanlara varıncaya dek büyük bir çeşitlilik yaşanıyor. Yeni kitap, elbette tüm okurlara açık, ancak oluşturduğu bağlam ve sunduğu tartışmalarla doğaldır ki ikinci tarafta yer alanlar için önemli bir kaynak olmayı hedefliyor. TARTIŞMALARIN FARKLI HALLERİ Kitabın “Manifesto Hakkında Yazılar” bölümüne, sondaki Türk yazarlardan doğru bakacak olursak; ülkemiz Marksistlerinden Metin Çulhaoğlu, Ertuğrul Kürkçü ve Sungur Savran’ın sundukları katkıların, Manifesto’nun açtığı tartışmaları güncel uzanımlarıyla ele alması açısından çok değerli olduklarını söyleyebiliriz. Örneğin Çulhaoğlu, Manifesto’daki, “Modern devletin yürütme erki, tüm burjuvazinin ortak işlerini yöneten bir komiteden öte değildir” sözlerinin, bugünün Türkiye’sindeki hükümet yapısıyla neredeyse bire bir örtüşmesi üzerinde dururken de; bugün “küreselleşme” olarak anlatılanların ipuçlarını da değil bizatihi kendisini Manifesto’nun satırları arasında gösterirken de, bu “güncelliği” aydınlatmaktadır. Y BİRKAÇ SÖZ Cumhuriyet’le yaşıt ilk çevirinin girişindeki “Birkaç Söz”üne şöyle başlıyor dönemin komünist önderlerinden Doktor Şefik Hüsnü: “Bugün lisanımıza nakletmek fırsatına nail olduğumuz, bu tarihi beyanname, bundan tamam yetmiş beş sene evvel, meşhur Alman dâhisi ve beynelmilel işçi inkılâbı nazariyecisi Karl Marks ve şeriki Friedrich Engels tarafından kaleme alınmıştır. O zamanlar İştirakiyun İttihadı namı altında, gizli olarak icrai faaliyet eden, Beynelmilel İşçi Cemiyeti, 1847 Teşrinisanisinde Londra’da akdettiği kongresinde, inkılâbçı noktai nazarını, ilmî bir şekilde teşrîh eden böyle bir vesikanın, neşredilmek üzere, yazılmasını karara almış; ve bu vazifeyi Marks ve Engels’e tahmîl etmişti. (...) Ermenice, Yahudice ve Çincesi çıkmış olan bu edebî ve ilmî abide, şimdiye kadar, maateessüf Türk lisanına tercüme edilememişti. (...) Fikri beşer tekâmülünün mühim bir merhalesini kaydeden bu kıymettar eserin, ancak bugün yazıldığından yetmiş beş sene sonra lisanımıza nakl ve Türk münevverlerine ve işçi sınıfına arz edilebilmesi, bugüne kadar içinde yaşadığımız şeraitin fecaatini gösteren beliğ bir misaldir.” Yazılışından 160, ilk çevirisinden 85 yıl sonra “içinde yaşadığımız şeraitin fecaatini gösteren beliğ misaller”in yenileriyle karşılaşıyoruz. Bu satırlar kaleme alınırken, Tuzla tersanelerinde yaşanan SAYFA 6 Karl Marx derin derin düşünüldüğü ortada. Kıdemli komünist Rasih Nuri İleri’nin “Türkçede Manifesto” başlığıyla kaleme aldığı giriş yazısında da, Mete Tunçay’ın (sonradan Mihri Belli tarafından sansüre uğratılan) çevirisiyle birlikte, Rekin Teksoy’un ve Nail Satlıgan çevirilerinin başarılarından söz edilmiş. (Erkin Özalp’in Almancadan gerçekleştirdiği ilk ve özenli çeviriye ise maalesef değinilmemiş.) Satlıgan’ın çevirisindeki yenilikler, “Avrupa’da kol gezen hayalet”in yerine “heyula”nın geçmesiyle başlıyor, zaman zaman “müterakki vergi” örneğinde olduğu gibi genç okuru zorlayabilecek seçimlere yönelse de, ayrıntılı bir sözcük işçiliğinin gerçekleştiğini hemen her cümlede hissettirerek 30 sayfa boyunca sürüyor. Manifesto metninin ardından, dünya Marksizminin önemli isimlerinden Paul Sweezy’nin deyişiyle, “onun hangi ölçütlerle değerlendirilebileceğinin işaretlerini sunan önsözler”e geliyor sıra. Manifesto’nun farklı dillerdeki basımları için Marx ve Engels tarafından kaleme alınan bu önsözlerin çevirisini ise Tektaş Ağaoğlu gerçekleştirmiş. Önsözlerden sonra da, Sweezy’nin ilgili makalesinin de içinde yer aldığı 10 ayrı makaleyle sona eriyor kitap. Manifesto hakkındaki bu değerlendirmelerin 3’ü Keza, Sungur Savran’ın yaptığı şu alıntı ve açtığı tartışma da, hem Marx’ı çürütme sevdalılarının, “Hani sadece iki sınıf kalacaktı, orta sınıflar yok olacaktı” türünden tezlerine bir yanıt oluşturmakta, hem de küçük burjuvazinin bugünkü dönüşümüne dair güncel soruları akla getirmektedir: “Modern uygarlığın geliştiği ülkelerde proletarya ile burjuvazi arasında yalpalayan ve burjuva toplumun tamamlayıcı bir parçası olarak kendini durmadan yeni baştan oluşturan yeni bir küçük burjuvazi oluşmuştur.” Başa doğru gidersek, Paul Sweezy’nin Manifesto’nun 100. yılı için kaleme aldığı ve yukarıda da andığımız makalesi, başka şeylerin yanı sıra, çok tartışılan “devrimin ölçeği” sorununa ve enternasyonalizmle yurtseverliğin birlikteliğine de işaret etmektedir: “Çağdaş işçi sınıfı hareketi özünde, ulusal sınır tanımayan bir sisteme yöneltilmiş, enternasyonalist nitelikte bir harekettir, fakat bununla birlikte, ‘proletaryanın burjuvaziye karşı mücadelesi ilk önce ulusal bir mücadeledir’.” Sweezy’nin dışında, geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye de gelen Ellen Meiksins Wood ve Anwar Shaikh’in 150. yıl anısına kaleme aldığı metinler de önemli tartışmalar açıyor. Özellikle Wood’un “burjuva devrimler çağı”nda İngiltere ve Kıta Avrupası’ndaki ayrımları vurgulayarak, “burjuva”yla “kapitalist”i ayrı ayrı konumlandırması ve ikincisinde herhangi bir devrimci yön olmadığına işaret etmesi, ilkinin ise “mesleklerin yeteneği olanlara açılması”na yönelik girişimlerini dile getirmesi, Manifesto bağlamında üretilen Marksist tartışmalar özelinde yeni ufuklar açmaktadır. Diğer dört makaleye gelecek olursak: Yordam Kitap, burada bize bir anlamda “kitap içinde bir kitap” sunmaktadır. Hindistan kökenli Marksistler, Prakash Karat, Prabhat Patnaik, İrfan Habib ve Aijaz Ahmad tarafından kaleme alınan bu metinler, aslında Manifesto’nun 150. yılı vesilesiyle “A World to Win Kazanılacak Dünya” adıyla yayımlanmış ayrı bir kitabı oluşturuyor. Bu çalışmanın özetini ise bizzat Karat versin: “İrfan Habib, Manifesto’daki tarih anlayışını ve bunun daha sonraki gelişimini ortaya koyuyor. Prabhat Patnaik, yeni yüksekliklere tırmanmak için Marksist teorinin ‘yeniden oluşturulması’ ihtiyacı üzerinde duruyor. Bunun için, çağdaş dünya ekonomisinde doğru bir şekilde ele alınması gereken yeni gelişmeleri analiz ediyor. Aijaz Ahmad, Manifesto’da ifade edilen karmaşık devrimci fikirlere tutarlı bir genel bakış sunuyor, ekonomik yapı alanında ve eşlik eden politika ve kültür alanında bunların etkisini değerlendiriyor.” Son olarak, burada özetlenen tartışmalar dışında, siyasal devrim/toplumsal devrim ayrımının belirmeye başlaması, dönemin tartışmalarında ve onları süzerek yansıtan Manifesto’da, Marksizmin devrimci birikimi açısından kritik bir öneme sahiptir. Kitaptaki farklı incelemelerde bu konunun da işlenmiş olması, Marksizmi siyasetten uzaklaştırmaya çalışanların seslerinin daha yüksek çıkmaya başladığı bir dönemde, önemsenmelidir. Dolu ve özenli bir çalışmayla Manifesto’yu yeniden okumak, daha da ötesinde, hakkında yazılan önemli çalışmalarla birlikte “çoğul okumak” için... ? Karl Marx Friedrich Engels, “Komünist Manifesto ve Hakkında Yazılar”/ Çeviri: Nail Satlıgan, Tektaş Ağaoğlu, Şükrü Alpagut, Olcay Göçmen; Yordam Kitap, Mayıs 2008 CUMHURİYET KİTAP SAYI 955
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle