03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

¥ tizmalı ayaklariyle yere inerek ilk rastgeldiğine kullandığı sopa ile vurduktan sonra, diğerinin üstüne doğru yürüyünce, ayak takımı çil yavrusu gibi dağılmış ve isyan bastırıldıktan sonra kendisi saraya gelmiş. Zaptiye Nazırını oraya çağırtmış. Gelince, “Yakın gel” diye aralarında birkaç adım kalınca, iki parmağını ona uzatarak “Ben adamın iki gözünü birden oyarım! Seni miskin herif, seni! Taburlarla asker sevkedeceğine kendin gidip de o karga derneğini niçin sen dağıtmadın? Devletin başına gaile mi açacaksın!” diye onu kovmuş. de sözümü tuttum. (Onlardan ikisi Avustralya birisi Norveç’tendi.) Nostaljik sokak ve zorlama apartman adlarına posta yollamanın keyfini yeniden yaşadım. (Kişisel not: Zerafeti sesinden menkul, yapımcı Cihat İleri’yle tanışılmalı.) 1595 “Rare Book Review (Nisan/Mayıs 2008)” : Dünyanın en değerli çizgi dergisi, Süpermen’in ilk kez sahne aldığı 1938 ürünü Action Comics (No.1) imiş. Bu dergiye Virginialı bir dişçi 1985’te 25 bin dolar ödeyince herkes gülmüş. O derginin piyasaya sürülmesi durumunda derhal 5 milyon dolara dek alıcı bulabileceği tahmin ediliyor. “13.04.08 Tarihli Portakal İlkbahar Müzayedesi” : Yazar, koleksiyoner Şevket Rado’ya (19131988) ait, İbrahim Müteferrika matbaasının bastığı tüm kitapların (17 adet) satış bedeli 380.000 YTL. 1596 (Nisan hasatından) öneriler: Bozkır Kitabı Tuncer Erdem, YKY / Medusa’nın Makası k.İskender, SEL / Gazete Yazıları Karl Marx, SEL… 1597 Babalar ve Oğullar (Nazmi Ağıl, YKY) ÇABA Okulun ilk günü öyle gitti de, saçlarını sonra kestirmek zorunda kaldı. Ne kadar da bana benzediğini söylemiş herkes bu haliyle. Yaklaşık bir saattir ayna önünde şimdi: ıslatıyor, tarıyor, avuç avuç jöle!.. 1598 Birden aklıma Peride Celal Hanımefendi (doğ.1916) takıldı. Selexyz Dominicanen Kitabevi, Maastricht. 1586 Önemli yazar Abdülhak Şinasi Hisar (18881963) sürekli maddi sıkıntı içinde yaşadı. Yaşadığı bir idari kargaşa yüzünden emekli maaşı da yoktu. Nüfuzlu tek tük dostu onu sürekli kollardı. İki şirketten aldığı hakkı huzur ile geçinirdi. Yalnızdı, aseksüeldi, hizmetkârı Sabri Efendi ile otururdu. Elinin darlığına karşılık, müsrifti. Daha doğrusu para mefhumu yoktu. Örneğin, postacıya cüzdanında ne varsa verirdi. 1960 darbesinde iki şirketteki göstermelik işlerinden de oldu. Gümüşsuyu’ndaki ev sahibi onu denize nazır dairesinden çıkarınca, Levent’te bir daireye sığınmıştı… Bu bilgileri Çelik Gülersoy’un A.ŞİNASİ HİSAR adlı kitapçığından derledim. Çelik Gülersoy, Hisar’ın gerçek dostlarındandı. Kalan satırlar ona ait: “Dostum arife günü ölmüştü, bayramda cenazesi kaldırılacaktı. Bizim Kurumdan (Türk Turing) bir çelenk yaptırılması isteğime Başkan (Reşit Saffet) Atabinen, şu gerekçe ile hacet görmedi: “Evladım, arkasında kimse bırakmadı ki! Çiçeği kim görecek?” Böylece o genç yaşımda, çiçeklerin, anılara saygı için değil, kalanlara nümayiş için gönderildiğini, öğrenmiş bulundum. Cenaze namazı Aksaray Valide Camii’nde az bir cemaatle (50 kişi kadar) kılındı.” “Son bir ibretlik olay var: Benim patronum, gerçekten büyük insan Atabinen’e Hak Tealâ, bir ders verdi: O da Şinasi Bey gibi, iki yıl sonra bir arife günü öldü ve bayram günü cenazesi kalktı. Fakat öylesine amansız bir kar ve tipi oldu ki, ne cemaat gelebildi, ne de çiçek gönderebildi…” 1587 Yine Nisan! AKŞAM’dan ibretlik bir haber: “Türkiye ile Rusya arasındaki ikili kültürel ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla Rusya’da düzenlenen ‘2008 Rusya’da Türk Kültür Yılı’ etkinliği bugün Fazıl Say konseriyle başlıyor… Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın açılışını yapacağı…” Anımsanacağı üzere piyanist Fazıl Say, AKP’nin duruşundan rahatsız olduğu için ülkeyi terk edip İsviçre’ye yerleşebileceğini açıklarken AKP’lilerden de gerekli yanıtı almıştı. Demek ki, “Türkiye ile Rusya arasındaki ikili kültürel ilişkilerden önce AKP ile Fazıl Say arasındaki ikili ilişkiler” geliştirilmiş. (Bu ilişki kombinezonlarını okuyunca siz de bir tuhaf oluyor musunuz?) 1588 “Ün, kişinin yüzünü yok eden bir maskedir.” John Updike 1589 Maastricht’e (Hollanda) gitmek için kutsal bir neden! CUMHURİYET KİTAP SAYI 955 13. yüzyıldan kalma dev bir kilise binası kitabevine metamorfoze edilmiş. The Guardian’a göre SELEXYZ DOMİNİCANEN “dünyanın en iyisi” değilse bile en iyi kitabevlerinden. 1590 Butik kitabevi PANDORA’nın karşısında (Büyük Parmakkapı Sok., No.8/B) İngilizce kitap bölümü açıldı. Işıl ışıl mekâna girince AB ötesine ışınlanmış gibi oluyorum. 1591 Yayınevlerine tüyolar (Küresel yazarların 2007’deki gözde kitapları, kaynak:TLS) Julian Barnes: Irene Nemirovsky’den David Golder / Terry Eagleton: Joseph O’Connor’dan Redemption Falls / Nadine Gordimer: Philip Roth’tan Exit Ghost / Karl Miller: Ian Mc Ewan’dan On Chesil Beach / George Steiner: David Leavitt’ten The Indian Clerk / Seamus Heaney: Christopher Reid’ten (Editör) The Letters Of Ted Hughes… 1592 2007’de Büyük Britanya’da, halk kütüphanelerinden yapıtları alınan 24000 yazar veya varisine 7.7 milyon Sterlin (19 milyon YTL) telif ödemesi yapılmış. Yazar başına tavan ödenti 6.6 bin Sterlin (16.5 bin YTL). (Bir Türk yazarın kitabından 16.5 bin YTL kazanması için; eğer kitabı 10 YTL’den satılıyorsa, 16500 adet satması gerek.) Kütüphanelerden en sık ödünç alınan üç sıkı kitap: The Catcher In the Rye (Gönülçelen), J.D.Salinger / Rebecca, Daphne du Maurier / Jane Eyre, Charlotte Bronte. 1593 Ege Rüzgârları’ndan (Sefa Taşkın, SEL): Kitaplıkları heykellerle süslemek, kitapları raflara dikine koymak geleneği Bergama’da başladı. İlk kez Bergamalılar kitapları nemden korumak için duvarlardan uzak tuttular. …Bergama Asklepionu’nda bulunan kırık bir mermer sütun üzerindeki bir kaba, zehirini bırakan iki yılan kabartması eczacılığın evrensel simgesi sayılıyor. 9 Eylül 1922’de … Mustafa Kemal’in, İzmir’in Kordonboyu’ndan… Ege Denizi’ne bakıp, Akhilleus’un Hektor’u öldürmesine izafeten, “Hektor’un öcünü aldım” dediği rivayet edilir. 1594 05.04.2008! Saat 01.30. Gece yarısını da zorlayan bir zaman diliminde, TRTFM’nin program akışına telefonla katıldım. Kısa sohbetim biterken, elektronik adresime posta adresini yollayan ilk on dinleyiciye imzalı iki romanımı yollayacağımı duyurdum. Bana ulaşan yirmi sekiz dinleyiciye 1599 İngilizceye çevrildiğini duymadığım o kitaplar butik kitabevi raflarında karşıma çıkarlar ve ben onları edinir, kardeşlerinin yanına sevgiyle yerleştiririm. Mrs. Valley’s War Feyyaz Kayacan Fergar (Çev. Ruth Christie, Selçuk Berilgen), Rockingham Press / Saturn Levent Yılmaz (Çev. Ünal Aytür), The Sheep Meadow Press. 1600 Yüksek Sesle Güldüklerimden (Görüşmeyeli Uzun Zaman Oldu Metin Üstündağ, SEL) Niye Var Niye Yok: ‘Tanrı misafiri’ var da, ‘Ateist misafiri’ niye yok / ‘Bölücü çete’ var da ‘Toplatıcı çete’ niye yok / ‘Aile salonu’ var da, ‘Sap salonu’ niye yok / ‘İmambayıldı yemeği’ var da, ‘Mümincozuttu yemeği’ niye yok / ‘Derin devlet’ var da, ‘Derin millet’ niye yok / ‘Milli irade’ var da ‘Ümit milli irade’ niye yok / ‘Hayat öpücüğü’ var da, ‘Ölüm yumulması’ niye yok / ‘Ayşekadın fasulye’ var da, ‘Osmanherif bezelye’ niye yok / ‘Seattle ruhu’ var da, ‘Siirt ruhu’ niye yok / ‘Bekârlığa veda partisi’ var da, ‘Dulluğa merhaba partisi’ niye yok / ‘Noter huzuru’ var da, ‘Yeminli büro saadeti’ niye yok / ‘Kökten dinci’ var da, ‘Daldan laik’ niye yok / ‘Vahşi kapitalizm’ var da, ‘Evcil sosyalizm’ niye yok / ‘Duygusal komedi’ var da, ‘Mantıksal trajedi’ niye yok / ‘Yavru vatan’ var da, ‘Obez vatan’ niye yok / ‘Tüyü bitmemiş yetim hakkı’ var da, ‘Kıl yumağı öksüz nuri’ niye yok… ? SAYFA 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle