23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Doç. Dr. Hüner Tuncer’in son kitabı ‘Atatürkçü Dış Politika’ üzerine... Atatürk ve çağdaş diplomatları halede bulunan, dış devletlerin tarihten bu yana yürüttükleri bir “bitirme”, “sonlandırma” kampanyasıdır. MÜTTEFİK’İN BAŞIMIZA DOLADIĞI… Bunun en “simgesel” örneği, hatta “bayrağı”yla, daha açık söylersek, dini bütün! ABD’nin başımıza doladığı, Amerikan “çarşaf”ı “türban”la içli dışlı olduk/oluyoruz. Dış politika anlayışının dış ülkelerin her dediğine kayıtsız şartsız “evet” demekle, taviz üstüne taviz vermekle eşdeğer olduğu günümüz işleyişinde Atatürkçü dış politikanın yerinde yeller estiğini artık küçücük çocuklar bile biliyor. Tuncer’in bu kitabında, Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasıyla, savaş alanından sonra diplomasi alanında da, başını dik tutan ve kendi ayakları üzerinde durabilen Türkiye Cumhuriyeti’nin, gelişmiş Batı karşısında kazandığı büyük zaferi, özellikle genç kuşaklara anlatmak istemesinin en önemli nedenlerinden biri de bu. LAİK CUMHURİYET VE DÜŞMANLARI Batı’nın “Hasta Adam” olarak nitelediği Osmanlı’nın yıkıntıları üzerinde kurulan genç ve sağlıklı Türkiye Cumhuriyeti’nin yurtsever dış politikasının ilkelerini, işleyişini okuyoruz. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk ile diplomasi konusundaki yetkinliğinin yanı sıra demokrasiye “samimi” bağlılığını da inceliyor Tuncer. Büyük Atatürk’ün laik ve çağdaş bir ülkenin temellerini nasıl attığını, devrimleriyle dünyayı nasıl şaşkına çevirdiğini anlatıyor. ÇAĞDAŞIM, ÇAĞDAŞSIN, ÇAĞDAŞ! Dış devletlerin bir süre öncesinde parçalanmasını an meselesi olarak gördükleri bir ülkenin, kendilerini anlaşma masalarına nasıl “eşit”leri olarak oturttuğunu ayrıntılı rörneklerle anlatılıyor. Yakın tarihin gerçek belge ve bilgiler eşliğinde akıcı bir dille sunulduğu kitapta, Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden diplomatların “kalitesi” de vurgulanıyor. Her bir diplomatı bizzat seçen Mustafa Kemal Atatürk, kendini diğerleriyle eşit görmeyen ve Osmanlı zihniyetiyle kavrulan teslimiyetçi isimlere elbette ki itibar etmemiş. Ve kendinden emin, yeri geldiğinde elini masaya vurmasını bilen, onurlu diplomatlar, “çağdaş” olmakla övünen ve kendilerine yere göğe sığdıramayan dış dünyada, yürekten inandıkları Türkiye Cumhuriyeti’ni ve değerlerini, sonuna kadar müdafaa etmeyi bilmişlerdir. Kitabı öncelikle bu genel değerler, ilkeler üzerine oturtan Doç. Dr. Hüner Tuncer, çeşitli bölümler altında yapılan anlaşmaları, Batı ülkeleriyle ilişkileri, diplomasinin dönem dönem, günün şartlarına göre nasıl güncellendiğini ve işlediğini net dille anlatıyor. İLKELER!... Tuncer’in kitabını bu yazıda değerlendirirken özellikle günümüzde yerinde yeller esen “ilkeleri” doğrultusunda Atatürkçü dış politikanın değerlendirilmesine öncelik verilecek. Fakat kitabın her bir bölümü dış politikanın etkinliği ve önemini zihinlerimizde perçinleyecek olaylar şeklinde hangi başlıklar altında inceleniyor, onu da mutlaka belirtmeli: “Atatürkçü Dış Politikanın İlkeleri”, “Savaş ve Diplomasi Yan Yana (19201922), “Lozan Diplomasisi (1923)”, “Lozan”’da Çözüme Kavuşturulan ve Kavuşturulamayan Sorunlar”, “Lozan Ertesinde Türk Dış Politikası” (19231930), “Atatürk Türkiyesi’nin Ortadoğu Devletleriyle İlişkileri”, “1930’larda Türk Dış Politikası”, “Türkiye’nin İkili İlişkileri (19301938)”, “Balkan Devletleriyle İkili İlişkiler (19301938), “Balkan ve Sadabad Paktları”, “Montrö Sözleşmesi (1936)”, “Hatay Sorunu” (19301938), “Nyon Konferansı” (1937), “Cumhuriyet Diplomasisi”, “Atatürkçü Dış Politikanın Değerlendirilmesi”. Dış politikaya daima ama daima Atatürk’ün yön verdiğinin üzerinde de duruyor Doç. Dr. Hüner Tuncer kitabında. Hatta “Diplomatları, temsilci heyetlerini sadece seçmekle kalmamış; aynı zamanda, diplomat görevini üstlenerek, birçok diplomatik görüşmeyi de bizzat kendisi yürütmüştür” diyor. Atatürk’ün temel dış politika ilkelerini de şu başlıklar altında inceliyor Tuncer: “Tam bağımsızlık”, “Ulus egemenliği”, “Kökten çağdaşlaşma”. SINIRLARIMIZ VE OLANAKLARIMIZ Kitapta Atatürk’ün dış politika anlayışı şu sözüyle de dile getiriliyor: “Sınırlarımızı ve olanaklarımızı bilelim!” Tuncer’in bir anımsatması da uluslararası ilişkilerin temel kurallarından birinin, ülkeler arasında dostluk ya da düşmanlık ilişkilerinin yerine, karşılıklı çıkar ilişkilerinin var olduğu gerçeği. Bu nedenledir ki Atatürk’ün dış politika anlayışındaki hassas ayarı şöyle açımlıyor: “Atatürk, düşmanlık ilişkisinde aşırılıktan kaçındığı gibi, dostluklara gereğinden fazla bel bağlamamak gerektiğini de biliyordu. Örneğin, Kurtuluş Savaşı sırasında Sovyet rejimiyle kurulan dostluğun pürüzlerle dolu olduğunu çok iyi görmüş; bu nedenle de, karşılıklı çıkar dengesine dayalı bir işbirliği çerçevesinden öteye taşırmamaya özen göstermişti.” Kitapta Tuncer’in dile getirdiği bir diğer gerçek de Atatürk’ün “güvenilirlik” noktasında da dış dünyanın istesinler istemesinler saygısına haiz olduğu. Atatürk, Kurtuluş Savaşı sırasında, Misakı Milli’de öngördüğü hedefin ötesinde bir amaç taşımadığını sadece söylemekle kalmamış, uygulamada da bunu doğrulamıştı. Güvenilirliği dış dünyada tartışmasızdı. HADİ ÇILGIN TÜRKLER! MÜCADELEYE DEVAM Her bir satırı günümüze çok önemli göndermeler de içeren kitapta Atatürk’ün dış politika anlayışı ve dehasına ilişkin bir diğer ibret örneği şöyle yazıyor Doç. Dr. Hüner Tuncer: “Atatürk, Nisan 1920’de şöyle diyordu: ‘Dış politikanın, iç örgütle uyum içinde olması gerekir.’ Atatürk, ‘bir toplumun iç örgütü ne denli güçlü ve sağlam olursa, dış politikası da o ölçüde güçlü ve sağlam olur’ demekteydi. Uluslararası politikanın temel ilkelerinden ‘dış politika, iç politikanın uzantısıdır’ı, bu ilkenin ortaya çıkmasından otuz yıl önce söylemişti.” Kitabın amacına son derece uygun düşen ve sonuna kadar katıldığımız bir çağrıyla bitirelim sözü: Hadi çılgın Türkler!... Mücadeleye devam… ? Atatürkçü Dış Politika/ Hüner Tuncer/Kaynak Yayınları/ 240 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 944 Hüner Tuncer bu kitabında, Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasıyla, savaş alanından sonra diplomasi alanında da, başını dik tutan ve kendi ayakları üzerinde durabilen Türkiye Cumhuriyeti’nin, gelişmiş Batı karşısında kazandığı büyük zaferi, özellikle genç kuşaklara anlatmak istemiş. Ë Demir GAMZELİ tatürkçü Dış Politika”… Doç. Dr. Hüner Tuncer imzalı… “Onurlu bir dış politika! Atatürk’ün saptadığı ve uyguladığı bir dış politika!” değerlendirmesiyle başlıyor Tuncer’in kitabı. Atatürk ve Onun “aslan diplomatları”nın olağanüstü başarıları, dış politikayı ele alışlarındaki çağdaş ve ustalık üzerine değerli bir inceleme. Son dönemde yaşadığımız anayasa tartışmaları ve sancılı Meclis süreci düşünüldüğünde bunun sadece söz olmaktan öte bir niteleme olduğu tartışmasız. Bu bir iç politika sorunudur diyenlere net bir yanıt verelim. Hayır, bu bir iç politika sorunu değildir. Bu ne yazık ki, dış devletlerin güdümünde tam biat koşuluyla hız verilmiş bir dış politika sorunudur da. Özgürlüklerimizle ve iç barışımızla ilgili birçok konuda iktidar eliyle müdaSAYFA 8 “A Hüner Tuncer
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle