26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKURLARA Nuran Yıldız’ın “Tanklar ve Sözcükler”i, ordular ve iletişim, TSK ve iletişim sorunu alanlarında genel bir değerlendirme yapmayı amaçlıyor. Yıldız’la, kitabını konuştuk… Mustafa Balbay’ın ‘Heyecan Yaşlanmaz’ adını taşıyan kitabındaki yazılar, ‘büyük ölçüde eleştirel denemeye özgü nitelikler taşıyor. Ömrü yirmi dört saatle sınırlı olmayan, yüzü ve yönü hem şimdiki zamana, hem geleceğe dönük, daha doğrusu her zaman okunabilirliği olan yazılar bunlar. Balbay’ın da yazılarını seçerken, “her zaman okunabilirlik”i ölçüt aldığı görülüyor. Yazılarını konusal, izleksel açılardan kümelendirmiş; aralarında düşünsel bağıntılar, çağrışımlar ve göndermeler bulunanları belirli başlıklar altında toplamış.’ diyor yazısında Emin Özdemir. Güven Turan’ın ‘Bakır Çalığı’nda topladığı, kendi deyimiyle ‘aforizma’lar, bir edebiyatçının yaşamını, duygu dünyasını, olayları algılayışını, şiire bakışını, yorumsal yaklaşımın yansıtıyor. ‘Bakır Çalığı’ ve ‘Çıkış’ı Adnan Binyazar değerlendirdi. ‘Murat Üstübal’ın ‘Huyname’ adlı kitabı Üstübal’ın şiir serüveninde doksanlı yılların sonlarına doğru Mustafa Irgat ve Ramazan Macit’le başlayan ve Mehmet Mümtaz Tuzcu’yla devam eden, varlığını Yomsanat’la ilan eden ve Ücra’da olgunluğunu yakalayan bir şiir mücadelesinin de devamıdır’ diyor Bülent Keçeli. Nedim Gürsel, yeni romanı “Allah’ın Kızları”nda önceki tarihi romanlarından farklı olarak, epey geçmişe götürüyor bizleri; Müslümanlığın doğuş yıllarına... Romanın kahramanlarından biri de Hz. Muhammed. Nedim Gürsel’le Erdem Öztop konuştu. Bol kitaplı günler... Alberto Moravia’nun “Küçümseme”si üzerine... Kadın küçümserse erkek küçülürmü? Moravia, Godard tarafından filme de çekilen Küçümseme’yi 1954’te yazar. Evli bir çift üzerinden orta sınıf yaşamının hastalıklı yanlarını, geleneksel ahlakın modern olanla girdiği mücadeleyi anlatır. Ve kadınerkek ilişkisinin bu hengâmede nasıl kuraklaştığını… Ë Senem KALE lberto Moravia 16 yaşındayken yazmaya başladığı Aylaklar’dan, ölümünden hemen önce yazdığı son makalelere kadar hep faşizmle savaştı. Kitapları İtalyan yöneticileri ve din adamlarını rahatsız etti. Maskeliler’i diktatörlük, Düzen Adamı’nıysa kilise yasakladı. Rejim karşıtlığı ve cinselliği ele alışındaki rahatlığı yüzünden başı çoğunlukla beladaydı. Kaçmak zorunda kaldı, dağlarda saklandı, ülkesinden sürülmeyi göze aldı ama yine de yaşamının sonuna kadar hiç susmadı. Eserlerinde savaşın halka nelere mal olduğunu, faşizmin ve kapitalizmin sonuçlarını, sanayi ve şehirleşmeyle gelen yabancılaşmayı ve burjuva ahlakını tartıştı. Dilindeki sadelikten güç alarak söyleyeceklerini hedefini şaşırmadan söylemeyi her zaman başardı. Pek çok usta yönetmen eserlerini sinemaya taşıdı. Yaşamının son yıllarında İtalyan Komünist Partisi’nden aday bile oldu. 83 yıla pek çok roman, öykü, senaryo, gazete ve ülke sığdırdı. Senaryo yazarı olan Küçümseme‘nin başkahramanı, Moravia’yla pek çok yönden benzerlikler taşır. Molteni asıl ideali olan tiyatro yazarlığını, daha çok kazanıp karısı için bir ev alabilmek adına bırakmıştır. Para kazanma çabasının sorumluluğunu karısına yükleyerek ve yoksulluğa duyduğu öfkenin adaletsiz düzene yönelik olduğunu iddia ederek hırsının ağırlığını hafifletir. Bu öfke kendisi için değil fakirlikle boğuşan herkes içindir. Bir bakıma kendini kandırmakta olan Molteni benliğine, karısına, işine karşı yabancılaşmakta ve bundan kendini kurtarmak için sürekli çabalamaktadır. Hâlâ âşık olduğu karısı bile gözüne başka görünmektedir. Eskiden sekreter olan karısı Emilia gösterişli bir güzelliğe sahiptir ve fakat ait olduğu avam sınıfın özelliklerini taşır: Kaba saba, kültürsüz, maddiyata yönelik hırslarıyla hareket eden, önyargılı, aptal, doğaya yakın ve bu yüzden sadece sağduyularına güvenen. Tipik bir halk kızıdır, sadece eviyle meşguldür, kendine ait zevkleri ve arkadaşları yoktur. Emilia Molteni’nin çizdiği A Düzeltme Alev Coşkun TURHAN GÜNAY eposta: [email protected] [email protected] DÜZELTME: Geçen sayımızda Alev Coşkun’un yazısında Atatürk’ün gazeteci Ward Price’la görüşme tarihi 14 Kasım 1928 olarak belirtilmektedir. Doğrusu 13 Kasım 1928’dir. bu aşağı konumuna rağmen bir süre sonra kocasına olan aşkını kaybeder, onu küçümsemektedir. Bu noktadan itibaren çift, özellikle Molteni çıkışsız bir ruh bunalımının içine yuvarlanmaya başlar ve küçümsemenin nedenini bulmak için türlü hesaplaşmalara girer. Bu ana eksenin çevresinde yazar, Molteni’nin işvereni yapımcı Battista’yla bir taraftan kapitalizmi eleştirirken bir taraftan da sinemadaki yeni gerçekçilik akımıyla dalgasını geçer, kendi de gerçek hayatta temsilcilerinden biri olmasına rağmen. Benzer şekilde Alman yönetmen Rheingold’un yardımıyla da Nazizmi ve psikanalizmi hicveder. Fakat yine romanın içinde hali hazırda psikanalitik eleştiriye açık pek çok öğe saklıdır: Çıplaklaştıkça ve uzaklaştıkça büyüyen kadın vücudu ya da eşyasız evin cinsel arzuyu artırması gibi. Rheingold’la Odysseia üzerine bir film yapmak için birlikte çalışan Molteni destanın kahramanları Odysseus ve Penelope’yle karısı ve kendisi arasında ilişki kurar. Rheingold’un bu destana getirdiği psikanalitik yorum romanın oldukça keyifli ve yaratıcı bölümlerinden biridir. Savaşa giden Odysseus eve dönüşünü bilerek geciktirir, karısının yanına dönmeye korkmaktadır. Penelope tıpkı Emilia gibi kocasını küçümser, çünkü Odysseus karısının taliplerini önemsememiş, bir sorun olarak görmemiştir ama bu tavır Penelope için kocalık, krallık görevlerini yerine getirmemek anlamını taşır. Bunu hisseden Odysseus bir savaşçı olmasa da sırf kendini kanıtlamak için Troya’ya gider ve dönünce de aşkını tekrar kazanmak için talipleri uzaklaştıracağı yerde birer birer öldürür. Freudiyen yorumlara henüz Fransız feministlerin el atmadığı bir dönemde yazılmış bu roman, erkek bilinçaltının ve ilişkileri algılayışının nefis bir örneği olarak okunabilir ve hatta mutlaka okunmalıdır. Erkek ne kadar uygar, mantıklı, ön yargısız, modern ve Batı olanı simgeliyorsa, kadın da o kadar gelenekseli, Doğu’yu ve ilkeli simgeler. Kadının güzelliğine diyecek yoktur ama kalın kafalıdır ve ilerlemeye çalışan uygar erkeğin önünde hep engeldir. Erkek, rolünü sorgusuz sualsiz kabul etmek, “bu dünyaya ait olabilmek” istiyorsa, öncelikle kendini bir kadına kanıtlaması, anlatabilmesi ve onu ikna edebilmesi gerektiğini düşünür; böylelikle tüm günahlarını kadının boynuna asabilecektir. Gerçi yazar kültürel mirasla sabitleşen bu rollerle romanın sonunda hesaplaşma cesaretini gösterebilmiştir. Erkeği küçümseyen, barbarlaştıran, savaşın kollarına atan kadın değil uygarlığın kendisidir gerçekte. Moravia’nın burjuva ahlakının ikiyüzlülüğü içine sıkıştırılmış kadını ve erkeği betimleyişindeki samimiyeti, iki yönlü bir okumayı olanaklı kıldığı gibi metni de zenginleştirir. Moravia’nın dili her zaman süsten uzak, ele aldığı insanın toplumsal gerçeklikleriyle uyumlu ve bütünselde katmanlı. Küçümseme’de bunlara ek olarak, iç konuşmaların yükselen sesinin çok iyi verildiği bir söz dizimi de var. Molteni’nin zihinsel çıkmazları, duygusal çöküşleri, kafa karışıklıkları sürekli tekrar eden benzer cümlelerle daha kolay duyulabiliyor. Metni değerli kılan bir başka etmen de bu üslup yardımıyla, okuyucu Molteni gibi ne Emilia’nın aşkının ne de küçümsemesinin gerçekliğinden emin olabiliyor, düğümler çözülse bile bir başka düğüm yine zihni rahat bırakmıyor ve sonundaki sürprizin ardından bile rahat bir nefes alamıyor. Roman bir kadının bir erkeği küçümsemesinden yola çıkıp, paranın, ahlakın, savaşın, kapitalizmin insanı küçümsemesine, küçültmesine doğru ilerliyor ve çıkışları, büyüklük sevdasına kapılmayanlar için sessizce fark ettiriyor. ? Küçümseme/ Alberto Moravia/ Çev: Eren Yücesan Cendey/ Merkez Kitaplar/ 208 s. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk?Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız?Yayın Yönetmeni: Turhan Günay? Sorumlu Müdür: Güray Öz?Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı?Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve YayıncılıkA.Ş.?İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0(212) 343 72 64?Baskı: İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosnaİstanbul Tel: 0(212) 454 30 00?Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/ Reklam Müdürü: Eylem Çevik?Tel: 0 (212) 25198 74750 (212) 343 72 74?Yerel süreli yayın?Cumhuriyet Gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 944 SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle