23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Okuduğum Kitaplar METİN CELAL Efsane Kadın Suat Derviş Derviş için yazmış. Behmoaras, Nâzım’la Suat’ın aşklarını edebi bir dille anlatıyor ama ayrıntı veremiyor. Nâzım sevmiş ama Suat ona karşılık vermemiş gibi görünüyor. Ama Suat Derviş’in gazetecilik yıllarında Nâzım’ın yakın dostu olduğunu, şairin ona yardımcı olduğunu öğreniyoruz. Birinci Dünya Savaşı bitmiş, İstanbul işgal altında. Anadolu’da Kuvayı Milliye hareketi başlamak üzere. Suat, bir yandan bu gelişmeleri izlerken, diğer yandan kadın hakları konusunda gelişen ilk harekete ilgi duymuş. Nâzım Hikmet’in aracılığıyla 25 Ocak 1919’da yayınlanan ilk yazısının başlığı “Anadolu Kadınlarımız.” İlk şiirini de yine Nâzım Hikmet, Ekim 1920’de Alemdar’da yayınlatmış. İlk romanı Kara Kitap da 1921’de yayınlanmış. Behmoaras’ın verdiği doğum tarihine uyarsak, Derviş yazar sözlüklerinin belirttiği gibi çocuk yaşta değil, 19 yaşında bir genç kızken ilk romanın yayınlatmış oluyor ki bu mantığa daha yakın. Böylelikle ilk yazısını da 15 değil 18 yaşında yayınlamış oluyor. Suat, ilk evliliğini grekoromen güreş ve av tutkunu bir genç olan Seyfi Cenap’la yapmış. Ama evinin kadını olmamış, gazetecilikten de yazarlıktan da vazgeçmemiş. Farklı ilgi alanları nedeniyle gençlerin anlaşması mümkün değilmiş, Suat, Suat Derviş eşi Seyfi Cenap’i sevmediğini anlamış. Reşat Fuat Baraner’le. Boşanmışlar. Suat, kısa bir süre sonra tanıştığı “dikkafalı, zeki, göDedesi Osmanlı’da kimya derslerini başlatzüpek, romantik, Fransız edebiyatı, tiyatro mış olan Derviş Paşa, babası ilk jinekoloji ve futbol tutkunu” yakışıklı gazeteci Selami profesörü İsmail Derviş. Annesi de saraylı İzzet Sedes’le evlenmiş. Bu evlilik ilkinden bir ailenin kızı Hesna Hanım. Yazar sözlükde kısa sürmüş. Bu kez de aynı alanda ollerinde 1905 diye geçse de Behmoaras’a manın getirdiği rekabetin, Suat’ın gazetecigöre Suat Derviş, 1901’de 10 Ağustos’u 11 lik ve yazarlıkta başarıdan başarıya koşmaAğustos’a bağlayan gece doğdu. Derviş’in sının boşanmaya neden olduğu düşünülüdoğum tarihinden başlayarak, hayat hikâyor. Suat Derviş’in yazıları basılıyor, romanyesindeki birçok tarihin bu değerli çalışmaları tefrika ediliyor ve yeterince eviyle ilgileya bakılarak düzeltilmesi gerekiyor. Bebenemiyor. 1925’de kadın sayfası düzenleyen ğe, Hatice Suat adı kondu. Ama “Suat” erilk kadın gazeteci oluyor. kek adı olarak kabul edildiğinden nüfusa Suat, ani bir kararla, kardeşi Hamiyet’le Hatice Saadet olarak geçti. birlikte Berlin’e gidiyor. O zamanlar bir külAnababası ileri görüşlü kişiler olmasına tür başkenti olan Berlin’de edebiyat okurağmen dedesinin direnmesi ile özel hocamak amacında. Edebiyat çevrelerine girmelardan eğitim aldı. “Beyaz teni, ipeksi açık si için çok geçmesi gerekmiyor. İstanbul’da kumral saçlarıyla alımlı ve çok güzel kız” olyazmaya başladığı Saray’ın Kadınları romamasının yanında kültürüyle de dikkati çekinını Almanca’ya çevirttirip önemli yayınevyordu. Çocukluğundan beri yazmaya özel lerinden Ulstein’da yayınlanmasını sağlıyor, bir merakı vardı. Aile dostları Hikmet Bey aynı yayınevinin dergisi Tempo’da yazmaya ve Celile Hanım’ın kendisiyle yaşıt çocuklabaşlıyor. O zamanlar bir Türk olarak Derrı, “Nâzım uzun boyu, kırmızımtrak yüzü, viş’in kitaplarının yazılarının yabancı dillerde dalgalı sarı saçları ve çocuksu bir ifade tayayınlanması ilklerdendir. Derviş, aynı yıllarşıyan masmavi gözleriyle bir Viking’i andırıda Türkiye’de de romanlarını yayınlıyor. yordu.” Suat ve kızkardeşi Hamiyet, bu ya1930’lar Derviş ailesi için iyi başlamıyor. kışıklı çocukluk arkadaşlarına “şair” diye hiDoğup büyüdükleri konak, küçük bir santap ediyor, üç arkadaş karşılıklı şiirler okudıkta sakladıkları altınlar ve tahviller de dayorlardı. Nâzım, Suat’ın ilk aşkı olduğu bilihil içindeki tüm servetle birlikte yanıp kül niyor. Nâzım Hikmet “Gölgesi” şiirini Suat oluyor. Babaları İsmail Derviş, bütün vücu uat Derviş, Osmanlı’nın ünlü ailelerinden birinin kızı. İmparatorluğun son yıllarında yazarlığa ve gazeteciliğe başlamış. En önemli kadın gazetecilerden, yazarlardan olmuş. Çok okunmuş, çok sevilmiş. Kitapları yabancı dillere çevrilen ilk Türk yazarlarından. 1950’lere kadar hem edebiyatın, hem de basının yıldızlarından olmuş. Suat Derviş, özellikle Fosforlu Cevriye romanı ile bugün de ismi bilinen yazarlardan ama yeterince tanındığını söylemek zor. Hele, oldukça hareketli ama çileli hayat hikâyesi hakkında hemen hiç bilgimiz yok. S Liz Behmoaras, Suat Derviş Efsane Bir Kadın ve Dönemi’nde (Remzi Kitabevi) eserlerinden, anılarından, arşivlerde kalmış belgelerden yola çıkarak ve dostlarının tanıklıklarına başvurarak Suat Derviş’in hayat hikâyesini yazmış. Suat Derviş, 1901’de “çayırı, ormanı ve bağlarıyla ünlü” Moda’da dünyaya gelmiş. SAYFA 12 dunu saran kanserden ölüyor. Varlıklı aile bir anda beş parasız kalıyor. Suat, İstanbul’a dönüyor. Gazetecilik yaparak ailesine bakıyor. Serteller’in Resimli Ay dergisinde yazarken Nâzım Hikmet’in tanıştırdığı deli dolu ve yazarlığı kadar çapkınlığıyla da ünlü Nizamettin Nazif’e âşık oluyor, evleniyorlar. Derviş’in, 1937’de yaptığı ilk SSCB gezisi mesleki hayatında olduğu kadar siyasi görüşlerinde de bir dönüm noktası oluyor. Moskova’da gördüklerine, yaşadıklarına hayran oluyor. Dönüşte izlenimlerini uzun bir röportajda açık yürekle yazıyor ve “kıpkızıl komünist” damgasını yiyor. İşinden oluyor, İçişleri bakanı tarafından azarlanıyor. Oysa o zaten kendi içinde bir dönüşüm geçirmiş, edebiyatta tercihinin toplumcu gerçekçilik olduğunu açıklamış, o yönde eserler vermeye başlamıştır. Gazete yazılarında, röportajlarında da toplumsal konulara daha çok eğilir. Arkadaş çevresi de değişir, Mihri Belli’yle, Hasan İzzettin Dinamo’yla tanışır. Gizli çalışan Türkiye Komünist Partisi teşkilat sekreteri Reşat Fuat Baraner’i güzelliği kadar, zekâsının gücüyle de kendine hayran eder. Neriman Hikmet’le çıkardıkları Yeni Edebiyat, TKP’nin gayri resmi yayını haline gelir. Dünyada savaş patlamıştır, ülkede sola daima sert davranan tek parti yönetimi vardır. 15 günlük dergi 26 sayı sonra, 1941’de sıkıyönetim kararıyla kapatılır. Reşat Fuat, diğer sabıkalı komünistlerle birlikte askere alınır. Derviş’in ikinci SSCB gezisinin yayınlatamadığı notlarını içeren “Niçin Sovyetler Birliği’ne Hayranım” broşürü, bir dönüm noktası daha olur. Emniyetin dikkatini çeker. 1944 tevkifatında yakalanan asker kaçağı kocasıyla birlikte yargılanır. Baraner, ve Derviş hapis cezası alır. Baraner tutuklanır, Derviş’in cezası ertelenir. Karı koca dokuz yıl ayrı kalacaktır. Afla hapisten çıkan Reşat Fuat, 1951 tevkifatı ile tekrar yakalanır ve 7 yıl hapis cezası alır. Suat Derviş, tüm uğraşmalarına rağmen kocasını kurtaramaz, kendisi de izlenmektedir. Gönüllü sürgünlüğe karar verir. 1953’de yurtdışına kız kardeşinin yanına gider. Emniyetçe izlenirken yurtdışına çıkmayı nasıl başardığı bilinmiyor. Ablası Hamiyet’le birlikte Paris’e yerleşirler. Reşat Fuat’ın karısı olması kapıları açar, Fransız Komünist Partisi ile ilişki kurar. Romain Rolland’ın Europe dergisinde yazıları yayınlanır. Romanları önce Fransızca’ya sonra Bulgarca ve Rusça’ya çevrilir. Övgüler alır. 1960 darbesi ile Demokrat Parti iktidarı son bulmuş, siyasi tutuklular affedilmiş, bir özgürlük ortamı doğmuştur. 1961’de Türkiye’ye döner. Siyaseti bırakan Reşat Fuat’la birlikte, hâlâ izlendiklerinin bilinciyle, hastalıklarla ve geçim mücadelesi vererek yaşar. Romanlar yazar, yayınlatır. Reşat Fuat, ağır bir hastalığa yakalanır, kalp yetmezliği ve kan kanseri teşhisi konur. 1968’de ölür. Aynı yıl Derviş’in en ünlü romanı Fosforlu Cevriye yayınlanır. Fosforlu 69’da filme alınır. “Türkiye adım adım 12 Mart Muhtırası’na doğru ilerlerken”, 68’in etkisiyle gelişen sol hareketlerden etkilenen Derviş son siyasi atılımını yapar, Türkiye Devrimci Kadınlar Derneği’ni kurar. Sürekli gözaltında tutulan evini devrimci gençlere açar, onları gizler. 1971’in 19 Haziran’ında ev basılır, Suat Derviş hayatında son kez gözaltına alınır. Ertesi yıl, şeker hastalığının vücudunda yaptığı tahribata dayanamayarak hastaneye yatar. 23 Temmuz 1972’de yapayalnız ölür. Sessizce gömülür. Liz Behmoaras, titiz ve iyi bir biyografi yazarı. Biyografileri hikâye ederek anlatmayı tercih ediyor. Yazdıklarını bir roman tadında okuyorsunuz. Suat Derviş’in hayatını da büyük bir emek vererek yazmış. Behmoaras’ın Derviş’in hayatı ile ilgili belge, bilgi, tanık bulmakta zorlandığı anlaşılıyor. Ulaşabildiği tüm kaynaklara ulaşmış, verebildiği kadar çok ayrıntı vermiş. Suat Derviş’in yaşadığı dönemin siyasi tarihini de gözönünde bulundurmuş, yani Derviş’i gerçekliğin içinde varetmiş. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 944
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle