Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
? Geçmiş Zaman Fıkraları/ Abdülhak Şinasi Hisar/ YKY/ 176 s. “Bu fıkraların seçilişinde ve anlatılışında bile çelebi, medeni bir İstanbul efendisinin ifadesi, titizliği, nezaketi var. Kendilerini görmediğimiz, hayat tarzlarını hiç bilmediğimiz ama bir vesileyle tanımış olduğumuz bir eski devir adamının gerçek çehresini, mini mini bir fıkranın ışığı altında seçiveriyorsunuz” diyor Nezihe Araz. Geçmiş Zaman Fıkraları, III. Selim döneminden Meşrutiyet yıllarına kadar, tarihte iz bırakmış kişilere ilişkin çok sayıda fıkra ve anekdot içeriyor. Hisarın bütün yapıtlarında sıklıkla mizaha kayan kalemi bu kitapta iyice kendini gösteriyor. YKY, Geçmiş Zaman Fıkraları’yla birlikte Abdülhak Şinasi Hisar’ın bir başka anı kitabı Geçmiş Zaman Köşkleri’ni de okurla buluşturdu. 76 sayfalık bu yapıtta da Hisar, çocukluk zamanlarında yaşadığı hayret ve hayranlığı, Boğaziçi hayatını anlatıyor. Bukleye Tecavüz/ Alexander Pope/ Çeviren: Nazmi Ağıl/ YKY/ 62 s. 1668 yılında doğan Pope (ölümü 1744) hastalıkları nedeniyle ciddi bir okul eğitiminden yoksun kalır. On iki yaşında, belkemiğine sıçrayan verem büyümesini engeller. Sakatlığının onun kalemini keskinleştiren bir öğe olduğu öne sürülür sık sık. Aynı yaşlarda da yazmaya başlar. Kişiliğini tam olarak yansıtan ilk yapıtı An Essay on Criticismdir (1711). Bir yıl sonra da Bukleye Tecavüz basılır. Katolik bir tüccar ailesinin çocuğu olarak çok farklı ahlaksal değerlere sahip olan Pope, asiller sınıfını iyice aşağılar. Bunun için de epik şiirin abartıcı öğelerine başvurur. Sanki söz konusu olan bir buklenin kesilişi değil, bir kentin ele geçirilişidir. Basit bir olayın bu ölçülerde anlatılışı yergi dozunu yoğunlaştırır. Tussy Marx/ Eva Weissweiler/ Çeviren: Aysın Önen/ Çitlembik Yay./ 422 s. “Tussy” olarak anılan Jenny Julia Eleanor Marx, Karl Marx ile Jenny von Westphalenin 1855’te dünyaya gelen en küçük kızlarıydı. Birçok alanda yetenekleri olan Tussy, çok sevdiği babası tarafından küçük yaşlarda siyasetin ve sosyalist hareketin içine çekildi. “Kadın hakları” konusunda başından geçen tecrübeler onu kaçınılmaz olarak feminizme götürdü. Hiçbir eğitim görmemiş olmasına rağmen gazete ve dergilerde köşe yazarlığı yaptı, pek çok kitap, makale ve çeviriye imza attı. Babasından kalan elyazmalarını da yayıma hazırlayan Tussy Marx, İngiliz işçi ve sendika hareketinin en önemli sözcülerinden biri oldu ve İkinci Sosyalist Enternasyonal’de öncü rol üstlendi. Hastalıklar, entrikalar, ihanetler ve sorunlu ilişkilerden bitkin düşerek 1898’de ağır bir depresyona girdi ve henüz 43 yaşındayken yaşamına kendi elleriyle son verdi. Eva Weissweiler kaleme aldığı bu biyografide, Karl Marx’ın kızının; hayatını sosyalizm ve kadın hareketi için çalışmakla babasının ağırlığı altında ezilmek arasında geçiren çok zeki ama mutsuz bir kadının dramını anlatıyor. Tussy Marx’ın Karl Marx, Engels, Kautsky, Bernstein, Bebel, Shaw ve daha pek çok önemli isimle mektuplaşmalarını içeren yüzlerce belgenin kullanıldığı bu kitapta, antisemitizm dalgası üzerine olduğu kadar, Karl Marx’ın ve 19. yüzyıl işçi hareketinin diğer önderlerinin hayatı hakkında da birçok bilgi gün ışığına çıkıyor. Soğuk Deri/ Albert Sánchez Pinol/ Çeviren: Yılrdız Ersoy Canpolat/ Doğan Kitap/ 218 s. 1920’li yılların birinde, bir buharlı gemi, normal rotaların çok uzağında, Antarktika’nın hemen yanı başında ıssız görünen bir adaya yaklaşır. Geminin bu adaya bırakacağı tek yolcu meteoroloji uzmanı olarak görev yapacak bir İrlandalıdır. Karaya çıktığında, görevi devralacağı adamdan hiçbir iz bulamaz. Onun yerine, tarifini bile yapamadığı korkularla yaşamak zorunda kaldığından dengesini yitirmiş bir adamla karşılaşır. Korkularının nedeni çok geçmeden anlaşılır. Tuhaf deniz yaratıkları, sürüler halinde geceleri adaya sokularak, adalarını ele geçirmek isteyen insanları öldürmeye çalışmaktadır. Roman, bu iki insanın canavarlarla mücadelesinin, aşkın ve cinselliğin gerçeküstü serüveni olarak sürer. Albert Sánchez Piñol’un ilk romanı olmakla birlikte kısa zamanda otuz dile çevrilen Soğuk Deri, yalnızca “korku”nun değil, yalnızlık, tehdit, melankoli, yoldaşlık, arzu gibi pek çok insanlık durumunun da romanı. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 870 SAYFA 41