23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Yıldırım Boran ‘Bombacı’yı anlattı ‘Yalnızlaşan bireyin infilakını anlattım’ Çelişkiler içinde, sistemin dayatmalarına direnme yeteneği elinden alınmış, prototipleştirilerek etkisiz kılınan, asosyal, sapla samanı karıştırır olmuş, tüketim, “tüketme” çağının ölesiye bireyci bir o kadar da cilalı, gösterişli yeldeğirmenlerinden ölesiye muzdarip, yalnızlaşan bireyin infilakı; “Bombacı”… sözümüzün konusu. Yıldırım Boran, Çengeliğne Yayınları’ndan çıkan bu son kitabında, “Dünyada birçok haksızlık var. Savaşlar, sömürü, işsizlik, gençlerin gelecek kaygısı v.s. Bu sorunlar dağ gibi yükseliyor ama çaresizlik içinde bir şey yapılamıyor. O zaman ne oluyor; insanlar iki yol izliyor. Ya kendini boş vermişlik içine itiyor, ya da tam tersini yaparak radikalleşiyor” diyor bizlere. Yıldırım Boran ile “Dışarıda Kimse Var Mı?” (Beyaz Balina Yayınları), “El Fetih ve Hamas” (Mephisto Yayınları) adlı kitaplarının ardından yayımlanan son kitabı “Bombacı”yı konuştuk. ? Gamze AKDEMİR S SAYFA 24 iyasal ve toplumsal görüşleriyle hümanist, çevreci, temiz toplumcu, gönüllü aktivist sözde fakat öte yandan toplumun ve kişisel tercihlerinin yalnızlaştırdığı bir bireyin öyküsü diyebilir miyiz “Bombacı” için. Tamamen olmasa da böyle bir roman “Bombacı”. Roman kahra manı Arif sıradan biri değil aslında. Okuyan, araştıran, eleştiren aynı zamanda da insanların olaylar karşısındaki duyarsızlığına öfke duyan biri. Toplumun daha doğrusu kişilerin magazine ve popülerizme yönelmesi, onu tek yaşam şekli olarak içselleştirmesine öfke duyuyor Arif. Fakat bir eksiği var. Onun gibi düşünenlerin bir eksiği aslında bu. O da şu; örgütlenmekten, birlik olmaktan ürkme, sorunları yalnızca eş, dost çevresinde dillendirmek. Bu doğal olarak insanın mutsuzluğunu, öfkesini bertaraf etmesine yetmiyor. Dünyada birçok haksızlık var. Savaşlar, sömürü, işsizlik, gençlerin gelecek kaygısı v.s. Bu sorunlar önümüzde dağ gibi yükseliyor ama bir şey yapamıyoruz, çaresiziz. O zaman ne oluyor; insanlar iki yol izliyor. Ya kendini boş vermişlik içine itiyor, ya da tam tersini yaparak radikalleşiyor. Özellikle gençlik bir format içine sokulmuş. Belli tarzlar, belli alışkanlıklar içine itilmiş. Ancak bunun farkında değiller. Kendi doğal jargonlarını yarattıklarını sanıyorlar. Çünkü onlara öyle lanse edilmiş. Okumayan, okumayı sevmemeyi bir marifet sanan, hatta bundan gurur duyan bir gençlik yetişiyor. Bir de eski tüfek diye adlandıracağımız, bir zamanlar kendilerine dinozor lakabı takılan bir kesim var. Azınlıktalar ama olanların ço ? KİTAP SAYI 870 CUMHURİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle