23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Feyza Hepçîlingirler yazılar toplami: 'Yıldızların Suya Döküldüğü Türkçe Cünlükleri' 'Amacım Türkçeye sahip çıkılmasını sağlamak' "Edebiyatartıkyok olmaya başladı." şeklinde bir sav geliştirdik! Kaynağını fazla uzaklarda aramaya gerek yok diye düşünüyorum; hemen yanı başımızda durmakta, dil! Gün geçtikçe her şeyden önce dilimizi; o güzel Türkçemizi kaybediyoruz! Dış etkenler bunda birebir söz sahibü? İngilizce kelimeler artık, Türkçeymiş gibi giriveriyor lügatımıza! İşte bunlara bir dur demeye çalışan neferlerden biri Feyza Hepçilingirler! Dergimizin sondan bir önceki sayfasında her hafta Türkçe Günlüklerini paylaşıyor okurlarla! Çoğunluğunu Türçemizin kirlenmesine ayırdığı bu köşede, zaman zaman da kitap değerlendirmeleri yapıyor! Bu günlüklerden derlediği bir kitabı yayımlandı geçenlerde; Yıldızların Suya Döküldüğü Türkçe 1 Cünlükleri . Söyleşi için bundaniyi vesileolur mu? Keyifli okumalar... • Erdem ÖZTOP* . . < / ^ t evgili Feyza Hepçilingirler, V 'günlük', bildig'imızlgünümm \ müz anlamıyla yaşananlann *^*J okuryazarca kâg'ıda dökümüdür. Sizde ise durum farklı, 'Türkçe Günlüklen tutuyonunuz . Çok da farklı değil. Ben de yaşananları kâğıda döküyorum; kendi yaşadıklarımla birliktc Türkçenin yaşadıklarını, Türkçeye yaşatılanları. Hem başta televizyonlar olmak üzcre, "medya"nın kötü kullanım örneklerini verSAYFA 4 * F « Y > * Hspçlllnglrtar Yıldızların Suya Dökâldüğu I mcyc çalışıyorum, hem de romanlardan, şiir ve öykü kitaplarından Türkçenin etkili kullanımının örneklerini. Nereden dog'du bu? Türkçeyi günü gününe izlemek gerektiği düşüncesinden... Benim için pek zor olmayacağını biliyordum. Ncreye gitsem çevreme Türkçe gözlükleriyle baktığım için, görmem de pek güç değildi. Çeşitli yerlerde rastladığım yanlışlara dikkat çekmeye çalışırken bir yandan da bildiğim kadanyla, dilim döndüğünce doğrulan aktarmaya çabalıyorum. Amacım özellikle gençlerin Türkçeye sahip çıkmalarını sağlamak, Türkçe konusundaki duyarlılığı artırmak. Türkçe duyarlılıgını artırma amacın dan s(">z cdıyorsuntız. Türkçeye karşı olan duyarsızlık, gün geçtikçe kayttsızlığa doğrıt yal alıyor; buna bağlı Türkçedckı kırlenmeler artıyor tezmıc katılır mısımz? Keşke katılmayabilsenı; anıa nc yazık ki katılıyorum. Kimı çevreler Türkçeden vazgeçmeyi, Avrupa BirliğTne girmcnin önkoşulu gibi göstermeye çalüjiyor; kimileri ise Türkçenin giderek Amerikancalaşmasına küreselleşmenin kaçınılmaz sonucu diye bakıyor. Bu küreselleşme ne mene bir şeydir ki Fransızcaya, Almancaya, Japoncaya, Çinceye, Rusçaya, Italyancaya, Yunancaya dokunmuyor; ama Türkçenin canına kastediyor? Dediğiniz kayıtsızlık, Türkçeyi seven ve aslında onu yitirmeye hiç de razı olmayacak ana kitledc bilinçle yaygınlaşurılmaya çalı^ılıyor. Oysa Avrupa Birliği'ne dilimizi dışarıda bırakarak gireceksek bız olarak girmeyeceğiz demektir. Kimliksiz bir kitle oluruz o zaman. Bir insanın dili giderse nesi kalır geriye? Bir halkın da dilini elinden aldınız mı onu kültüründen, tarihinden, türküsünden, kcderinden, scvincinden, geleceğinden mahrum etmiş olursunuz. Canı yanmış bir insanın "Ah, anam!" çığhğının karşılığı herhangi bir yabancı dilde bulunabilir mi? "Anacığım!" sözcüğünün içtenliğini, sıcaklığını "dear mother" mı, "raonı" mı, "mommy" mi, hangi îngüizce sözcük verebilir? "İNGİLİZCE SÖZCÜK KULLANMAYA ÖZENDİRİLİYORUZ" Geçen hafta Etnre Kongar, gazetemızdekı Medya Notu adlt köşesinde Sık Kullcimlatı Yabancı Süzcükler'e yer verdi. Müthiş bir liste ile karşılaşdtyor! Kırlenrnenin ne kadar da arttığını gözler önünc sertvor Kongar... Dıırmaksızın, İngilizce sözcük kullanmaya özendiriliyoruz çünkü. Birileri, bu çok kolay yolla kültürlüymüş gibi görünmeyi çekici hale getiriyor. Insanımızın boyunca kitap okumakla zor edineceği kültüre, sckiz on tane İngilizce sözcük kullanarak ulaşılabileceğini sanması sağlanmaya çalışılıyor. Bu yolla kültürlü görünmek pek kolay; ama bu kolaylık, aşılması gereken zorluklar içeren her hedefin önünü tıkıyor. Emek harcanmadan bir şcyler elde etmck uyanıklık sayılalı berı, emek harcamak aptallık gibi algılatüıyor. Emre Kongar'ın köşesindeki liste, "Türkçesi yok" mazeretinin yeteri kadar inandırıcı olmadığını da gösteriyor bize. Türkçeleri var. Yoksa da bulunabilir. O kavramlarla ilk karşılaşanlar, kavramı adlandırma gereği duyduklarında, kavramı karşılayacak sözcüğü nasıl bulmuşjarsa biz de belli bir anlamı karşüayacak sözcügü kendi dilimizin olanaklarmı kullanarak bulup çıkarabiliriz. Türkçe buna elverişli; asıl sorun, bizim Türkçesi yerine pek de anlamadığımız; açıkçası, geçmişi ve olumlu olumsuz tüm çağnşımlanyla derinliğine anlamamızın pek de olanaklı olmadığı o sözcüğü ısrarla kullanmak istememizden kaynaklanıyor. "TÜRKÇE CÜNLÜKLERİ" KÛŞESİ Peki bu tür günlüklerin,bir kitap ekinde yayımlanmasının ne gibi avantaj ve dezavantajları olabilır? Türkçe Günlükleri köşesi, aynı zamanda bir tartışma ortamı. Köşemin, Türkçe konusıında bir serbest kürsü görevi görmesini özellikle istiyorum. Akıllarımıza takılan sorulan soralım, yanıtları bulmaya çalışalım, bilgimizi başkalarıyla paylaşmanın mutlulıığunu yaşayalım diye. Kitap eki, Türkçe yazılmış ya da Türkçeye çevrilmiş kitaplann eki, bir edebiyat eki; öyleyse bir anlamda da Türkçenin eki. Edebiyat dergilerini izlcmeyen daha büyük bir kitIeye seslenme olanağı sağlıyor. Çünkü Türkçe, edebiyatımızın hem mayası, hem kaynağı, hem malzemesi, hem sonucu, hem de amacı. Ote yandan Türkçe, yalnız edebiyatçıların malı dc ğil. Bu dili kullanan herkesin Türkçe konusıında konuşma hakkı olduğu kadar, düşünme hakkı da var. Birlikte düşünmeyi öneriyorum ben. Çok akıl, tek akıldan iıstündür. Üstelik (3ıımhuriyet okurlarından söz ediyoruz. Manken fotoğraflarına bakmayı gazete okumak sayan bir kitle değil bu. Anında tepki veren, dikkatli ve duyarlı bir okur kitlcsi. Ben Türkçenin iyi ve kötü örneklerini bulup göstermeye çalışıyorum, sonrasında düşünülecek, tartışılacak konular varsa birlikte düşünüp tartışıyoruz; önlemleri bulma çabasına birlikte giriyoruz. Avantajları bunlar. Dezavantajı? Bilmem. Dezavantaj sayılacak bir durumla hiç karşılaşmadım. Her yanlışımın hemen bulunup söylenmesi bile benim açımdan avantaj sayılır. Normal ve elektronik posta adresimi bunun için koyuyorum günlüklerin altına. "TÜRKÇEYİ KİRLETMEK İÇİN..." Kttaptakı günlüklen okuyup, bütününden, medya dılin asal kırlctıctsı/yok edıcist ionıtcunu çıkartabılır mıyız> Böyle bir sonuç çıkarmakta pek zorlanmayız herhalde. Daha büyük, K İ T A P C U M H U R İ Y E T S AYI 8 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle