22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

*?* . ' : : Ş'.: Muhammed Hüseyin Hitam Yemen/ Şiirler/ Çeviren: Metin Fındıkçı * Cevatçapan şiir Atlası öKim konuşur Amcamın çocukları... Amcamın çocukları fırtınanın şiddetli uğultusu ve ateşiyle eserler Amcamın çocukları tavaf eder Saldırdılar mı? (tarak tak tarak tak tarak tak tarak taktarak taktarak tak tarak tak) Amcamın çocukları kaçan Amcamın çocukları yedinin üçü... öliim konuşur Amcamın çocuklan... Amcamın çocukları fırtınanın uğultusu... ve ateşin (tarak tak tarak tak tarak tak) Amcamın çocukları... Amcamın çocukları... Amcamın çocukları fırtınanın uğultusunda yediydi... ve ateşin Amcamın çocukları... Amcamın çocukları... Amcamın çocukları... (tarak tak tarak tak) Amcamın çocukları... Amcamın çocuklan... Amcamın çocukları... (Fuuuuuuuu Fuuuuuuu) Amcamın çocukları toz bulutu. EBU NEVVAS CADDESİ Aksa'nın bir köşesinde elektrik direği Nehrin solgun taşlarla birlcştiği yerde Askerler marşlarını okumak için gittiler mi? Akşam yorgun parlıyor Kargalar eski ve yeni solgun ışıklı direklere dizilmış Riizgarın yolunda sallanarak yürüyen O tatlı kadınlara tanık Erkekler taşıdıkları süngüleri doğrulturlar mı? Nehrin kenanndaki kahve beni adına ve tarihine götürüyor Yarı karanlık bir ortamda çocuklaşıyorum Kollarım ellerimin arasındaki bastona dökülür Ruhumdan kalan bir ekmeği de terk ediyorum Akşamın yarası içimde hafifliyor O betondan sahil şeridi üstüme kırılıyor Bu otel mekanım oluyor Adımlarım vuruluyorbu "Wiskynin" suskunluğu Ve Bağdat bakışlarıyla ölümü içine çekiyor Külümsü perdenin ardında Elektrik direğinin ışığı Solgun Nehrin taştığı yoUa bulunduğu yer. Bag.dat24J.1986 SAVAŞ sonra kadın alev alan bir rüzgârda yükselen gölge olur sofrası unutkanlıktan ağıflaşmış sandalyesi müziği katlı perdesi ancak hiç kimse bu gece geri dönmüyor bütün atlılar sularını yüklenip • ' • '• gittikleri yerden. ARZU Uzak dağ... konuşmadan Zamanımızı ufalttı ...'•• ;• > Ve zaman uzamandan kapandı • Uzakdağa... Şaşkın mısın şimdi Adımladığın bu açık günde Geyiğin mesafesinde Uzak dağ... Her rüzgârda gidiyor musun Yıldızda, dalda ve her soruda. Dağ Dağ Dağ. KİTAP SAYI 8 1 7 'Esirgiyorlar çıplak 1958 yılında Yemen'in Aden şehrinde doğdu. Ortaöğrenimini aynı şehirde tamamladıktan sonra, 1983 yılında Aden üniversitesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi. 1996 yılında Sana Üniversitesi Sosyoloji bölümünden yüksek lisans aldı. El Tahrir gazetesinde kültür sayfasında yöneticilik yaptı. 199720012004 yıllarında Uluslararası Yemen Edebiyat Günleri yöneticiliği yaptı. 2004 yılında Yemen'de Arap genç kuşak şairleri festivalinin yöneticiliğini üstlenen Hitam, Yemen Okuma ye Araştırma Merkezi'nde yöneticilik yapmaktadır. şiir kitaplari: Neyin Tamamı, At, Kadınla Zenginleşen Sofra, Şapkasının Altındaki Yalnız Adam ve Çoğalan Adam'ı sayabiliriz. TOM HANKS Er Ryan'ı Kurtarmak filmidolaytsıyla Beni onlardan al Beni oradan al Biçip geçen savaşın olduğu yerden Boğucu duman gibi yaklaştıkları yerden Çukurlara gömdülderi yerden Beni onlardan al Beni bu yabancı yerde bırakma Gördüklerim yetti bana Orada onlarca kişi Gözümün rinünde yanıp kül oldu Anlamı olandan yanaydı oysa düşüncem. Beni onlardan al ' ' Hiçbir zaman amacına ulaşmayacak tktidar düşkünü olanlardan. NOSTAUİ ' içimdeki bu karanhkta onları nasıl savunayım? HA$İMİ MEYDANINDAKİ NARCİLE Abdulkerım Razihı'ye tki dudağında gülücük Kararlı dudaklarından Duman kararlı savrulur Havayı kazıyan duman Hava açık bir taşta Kcnan'lı bir esintiyi belder Roma'dan kalma bu basamakların üstünde. ÜrJün 25.7.1998 ŞARABIN EFENDİSİ 1 Ahmak Yavaşça uzandı Her sabah uzakta alev alana Her sabah Ansızın yasaklıyorlar Esirgiyorlar çıplak yüceliği Sicimdcn adımlarla Her sabah Resteorantın arkasından geçerler Müziği kapattırırlar Kadının dizleri kanlı Hiçbir yanlış yapmadan sarayın köpekleri. 4 Her sabah Tıka basa okul otobüsü Çocukların gölgesiyle Kahkahalar yayılır Kuşlarla Her sabah Bu sis içindekini onaylıyorlar Sabaha ad koyuyorlar 6 Her sabah Soy atlar yaralı Bu tutuklular nereden geliyor At kişnemelerini dizginleyerek Ve uyurlar Güncşle ciltlenmiş eşyalarla. Her sabah "San Biir" şarabında gizlenmiş Eritilmiş işlenmiş üzüm akar San unutkanlıkta anınısanan Gidişe yakın sunulur Sonra Yedi kralı esir alır Erkenden başlarlar efendileri şaraba Safirden toplanmış Ve köpekleri şarkı söyler. Amcamın çocukları delilikle dolaşır Amcamın çocukları rüzgârın, fırtınanın ve ateşin sesidir. Amcamın çocukları tutuşur Tutuşur, titrcycn hurma ağaçlarından Keskin parlak kılıçlarından, tutuşur Tırnakların çizdiği unutkanltğın tavafından Tufanın tavafından Katliamın dağıttığı tavaita Amcamın çocukları yedinin yedisi... Amcamın çocukları gölgenin miracmda bir pınar Iki kıyısmda azalan adamlar Amcamın çocukları bir pınar Dolaşan Yavaş akıntılarında bir sır Ayaklanan Amcamın çocukları şaşkın Amcamın çocukları yedinin yedisi... Amcamın çocukları şaşkın Amcamın çocukları saldırır Azalan adamlara, dağ geçidinin gölgesinden geçerek Yükleri at sırtında bağlı (tarak tak tarak tak tarak tak tarak taktarak taktarak tak tarak tak) Amcamın çocukları tökezleye tökezleye şaşkın toplanırlar Amcamın çocukları ilk karanlıkla yağmur olup Toz bulutuyla yağarlar Amcamın çocukları yedinin altısı kan içer, öliim konuşur Amcamın çocukları delirir... Amcamın çocukları fırtınanın şiddetli uğultusu ve ateşiyle eserler Amcamın çocukları şaşlcın İlk defa çoğalan adamlara karşın Etrafları sarılı Uzatılan Çıplak gecenin sabahı gibi saldırdılar (tarak tak tarak tak tarak tak tarak taktarak taktarak tak tarak tak) . • • ... Amcamın çocukları şaşkın Dayanıp sabrettiler ve onlar toz bulutu içinde Amcamın çocukları yedinin beşi kan içer, öliim konuşur Amcamın çocukları... Amcamın çocukları fırtınanın şiddetli uğultusu ve ateşiyle eserler Amcamın çocukları şaşkın Dağınık Hüzünlenip saçıldilar yaslarıyla ayaklanıp alev aldılar Saldırmadan (tarak tak tarak tak tarak tak tarak taktarak taktarak tak tarak tak) Amcamın çocukları ağaç kesildiler Yankıyla, rüzgârla, çoğalan adamlarla ve savnıldular Dört kaldı yedi olan amcamın çocukları... Içimdeki bu karanlıkta onları nasıl savunayım içinde bulundukları savaştan damlarlarken unuttukJarımdan kinin damlalarından • • rüzgârları organım olan büyükJerimin arasında hoplayan ayaklarım sonra yalın ayak düşlerimi yoklarlar burada ve orda sözcüklerin kabuklarını soyan her şeyin onurunu kıran nedenimi çağırmayan geçip gittiğin de uğultusu aralannda her daim gizlerini kapatan ölümden başka göz kapaklarımı üstlerine örterler soylarına parmaklarımı kapatırlar basitlik onları taşımadan önce sözcüklerin kabuklarını toplarlar yaprakların bardağına harabelerini süpürürler enkazın altında gösterirler gün doğumunu ansızın beni de serperler SAYFA 1994 YEDİLİNİN TOZU (Fantastık bir halk hikâyesı) Amcamın çocukları yedinin yedisi, kan içer, ölümle konuşur CUMHURİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle