08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bence her hikâye kendi kurgusunu kendi beraberinde gctirir, ya da kurguyu bir elbiscyc benzetecek olursak, yazar cn uygıın elbiseyi giydirmcye çalışır hikâycsinc. Özellikle ressamın ani deg'ısmeleri, tutarsızlıklart ve karsısındakini hırpalayıa tavırlarıyla lyi bir portrc çiziyorsunuzAslında siz ressamın porlresinı gözler önüne scriyonunuz Kıırmaca ve gerçeklık arasında sıkı bir bağ olduğu da ortada. Güzcllik Acısındakı anlatım ve kurguyla farklı bir Aysel Özakıtı mı var karsımızda? Buna daha önceki çalışmalarımı tanıyanlar karar versinler. "ZEKÂYLA VE SANATLA YÜKLÜ BİR AŞK BU" Sıkıntılı bir askı ele alıyorsunuz aslında. Reisam durmadan Soraya'yı kırar, üzer, htrpalar. "Öteki evli çiftler gibi yasamamalarındandı belkı bu. Birliktelikleri cennetle cehennem arasında gıdip geliyordu." Nasılyam? Neden mutlu olamaz'lar? Frank'la Süreya arasındaki aşkın sıkıntılı bir aşk olduğuna inanmıyorum. Tersine, birbirlerinc çok yakınlaşıp çok mutlu oluyorlar ve bu mutluluktan korkuyorlar. Zekâyla ve sanatla yüklü bir aşk bu. Mutluluk da görece bir şey tabii. Bazı çiftler yeni ev, araba aldıkları için çok mutlu olurlar bazı çiftler ise düşünsel bir iletişim kurduklarında ya da birlikte çocuksu olduklarında.. .Bazı çiftler ise aşka gerek duymadan yaşarlar. Süreya Vrank'ın yaptıklanna dayanamaz ve sık sık onu terk etmeye yeltenir ya da btrakır gider. Sanra da ressamın gel demesiyle hcmen gerı gelır. Aşk bu mu acaba? Acımn dızinin dibmden ayrılmama mı? Aşkın genel bir tanımı olabilir mi hiçV Aşkın hissedilişi, yaşanışı, yaşa, cinslere, sınıflara, kültiirlere, çaglara ve bireylere göre değişir. Kadın kahramanınız da sızin gibı bir yere bag'lanamaz. Pek çok ülke ve kenl gezer, Frank'la karşılasana dek Bir yere ve birine bağlanamamak giiçlü kadınltğı mı simgeliyor? Hayır böyle bir şeyi simgelemiyor ve ben böylc bir kural tanımıyorum. Arna yaratıcılığın 'gitmek' anlamına gcldigini söyleyebilirim. Yakına ya da uzağa gitmck... Sınırları aşmak, Bilinmeyene doğru sürckli bir yolculuk, bilinenle bilinmeyeni birlcştirme arzusu ... Portresi yaptlan Süreya mı söylüyor şu yakıa sözleri, yoksa partreyi yapan Frank mı? "Sen, benim yüzümde doğanın ikileminı resmeden sanatçı, benı kendi çeliskılerimle tek basıma bırakttn. Ben toprak ve gökyüzüyüm, ben kadın ve crkeğim, ben kahverengı ve maviyim, ben yumusak ve zalimım, ben ycnilgi ve ilerlemeyım, ben bag'ımlı ve bağımsızım." Bu çarpıcı deyisten ne anlamamız gerekiyor? Okurlara okuduklarından ne anlamaları gerektiğini söylemek bana düşmez. Romanda karakterlcrin kökeni öncmli dcğildir aslında. Romanın kendi zamanı ıçinde ne yaptıkları, ne söyledik leri önenılidir. Kökenleri ancak bu zaman içinde yaptıklanna, söylediklerine ışık tutuyorsa bnemlidir. Ve insan bir ağaç gibi hep aynı yerde durmadığı için, hareket halinde yaşadığı için coğrafi köklerinden uzaklaşabilir. Yiizyıllardır bir yerden bir yere gidip başka yerlere yerleşiyor insanlar. Yine de her insan kendi geçmişini kimliğinin bir yerinde taşır, genlerini, eğitimini, ilk etkilcri... Bu romanda kadın karakterin kökeni gizli değil, Fransa'da doğup büyümiiş Osmanlı bir ailenin torunu Süreya. Ama bir Ispanyol da olabilirdi. Umarım bu sorunuzla Türk yazarı mutlaka Türk karakterler üzerine yazar gibi otoriter bir yaptırımı savunmuyorsunuzdur. Böyle bir yaptırım yazarların yaratıcılığına, özgürlüğüne gem vurur ancak. Yazarın anladığı, etkilendiği ve haklarında yazma dürtüsü hissettiği herkesi, her şeyi anlatma özgürlüğü vardır. Romanda Türkiye yok. Ama kendi ayakları üstünde duran, ktşilikli, aydın bir l'ürk kadını var. Romanın geçtığı ortam ise Ingıltere. Kapalı bir kımliği neden seçtiniz? Soraya'nın bir Türk kadını olmasınm bir sakıncası mı vardı sizce? Bu sorunuzu cevapladım sanıyorum. Daha da kışkırtıcı olmak için şunu söyleyeyim size. Ben yarın Kuzey Kutbu'na taşınıp orada beş yıl yaşasam ve orada bir roman yazsam karakterlerin hepsi Eskimo olabilir. GUNUMUZE IŞIKTUTAN BAŞYAPITLAR ANTÎK YUNAN UYGARLIĞI Andre Bonnard 3 cilt, 930 sayfa, T. Timur'un önsözüyle. Çev.: Kerem Kurtgözü. "Antik Yunan Uygarlığı, eski Yunan Uygarlığtnı bütün yönleriyle ortaya koyuyor." SERVER TANİLLİ A T E Ş Î Ç A L M A K NEDEN İNGİLİZCE? Güzellık Acısı'nı neden îngilizceyazdınız? Edebı bir kılap yazacak kadar Ingilızcenız oldu mu gerçekten? Yabanct bir dılde yazmak naul bir duygu? Türkçeden, Türk edebıyatından koptunuz mu? Türkçe de vazıyor musunuz? Elimde Ingilizce olarak kaleme aldığım sekiz roman ve dört oyun var. Ben dilleri insanlığın zenginliği olarak görüyorum ve halklar gitgide iç içe yaşadıkça anadillerinden başka dillerde de yazacak yazarların artacagına inanıyorum. Başka dillerde yazmak bir entelektüel scrüven ve insanın dil olgusuna karşı duyarlığını, dikkatini arttırıyor. l'ürkiye'de yabancı dilde yazma konusuna gösterilcn tepki tutarsız bir tcpki aslında. Çocuklarını yabancı dilde ögretim yapan yabancı okullara gönderenler yabancı bir dilde yazan yazara niye tepki gösteriyorlar? Ya da başka ülkelerde yaşamayı normal hatta arzu edilecek bir durum olarak görenler niçin yabancı dilde yazmayı yadırgıyorlar? 17 yıl içinde Türkiye'dcki okurlanntzın bilmcdig'ı baska çalışmalarınız, kıtaplarınız oldu mu? Neler yaptınız bu arada? Yarı Ingiliz olup olmadığım sorusuna gelince, ben kendi iç ülkemde, yazarlığımın ülkesinde yaşamaya öylesine alıştun ki bu tür soruları kendime hiç sormuyorum. Hayır Türkçeden kopmadım ve Türkçe yazmaktan büyük tat alıyorum. Bu romanın Türkçe çevirisini de yoğun bir şekilde elden geçirdim. Türkiye'de yaşamaya devam edersem Îngilizce yazmayı bırakıp Türkçe yazmayı sürdürürüm elbette. • Çağdaş bir Prometheus destanı Nasıl yaşadılar? Nasıl yazdılar? Nasıl savaştılar? Marx ve Engels'e dair her şey. Galina Serebryakova 5 cilt, 2520 sayfa DÜNDEN BUGÜNE TÜRK ŞiİRİ A S I M B E Z I R C İ KEMAL ÖZER KARAKTERLERİN KÖKENİ ÖNEMLİ DEĞİLDİR" Romanınızın kadın kahramanı, aslında Türk olduğu hemen belli olmayan bir kadın. Olaylar ve anlatım ilerledikçe, gelistikçeSüreya 'nın köklerinin Osmanlı sarayına, paşa torunluguna dayandıg'ını öğrenıyoruz. Sevdiği adama Türk kahvesi bile pişirir. Üstü örtük, pek sezilmeyen bir ulusa neden gerek duydunuz? Türk şiirinin 800 yılltk panoraması 5 ciltj 900 sayfa, 500 şair. Şiir örneklerini içeren CD. Cüzeilik Acısı' hözünlu oiduğu kadarda eğlenceü tiü aşk tütayesi antatmcen yarabcAgm [TÜYAP'ta 3. Salon 311C'deyiz] E V R E N S E L BASIM Y A Y^H? KAMER HATUN M A H . A L H A T U N SK. NO: 27 BEYOĞLU İ S T A N B U L T: I + 9 0 ) 2 1 2 3 6 1 09 07 |PBX) F: ( + 9 0 ) 2 1 2 3 6 1 09 04** W : w w w . e v r e n s e l b a s i m . c o m E: b i l g i O e v r e n s e l b a s i m . c o m C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 817 SAYFA 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle