Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
M. Sadık Aslankara Kitaplar Adası Yazımda birlik Türkçenin yazımı konusunda bir birliğe gereksinim varken, bu alanda kargaşa sürüyor ne yazık ki. Dil Derneğinin Yazım Kılavuzu son değişiklikleri de içine alan yanıyla büyük bir eksikliği gideriyor... etin And'ın Oyun ve Bügü'sünden yola çıkarak Anadolu'daki oyunlardan, oyunculuktan söz açacaktım ya bunu erteleyerek okıırla yazann yıl içindeki en büyük buluşma mcrkczi kitap fuannın şu günlerinde, hem fuarı hem de Dil Bayramı etkinliğini tek bir kitapla gündeme almanın daha doğru olacağını düşündiim. Dil Bayramı'na rastlayan günlerde (Eylül, 2005) Dil Derneği'nce yayımlanan Yazım Kılavuzu'nun altıncı basımı tüm okuryazar kesimi için konusunda temcl başvuru kılavuzu olmayı sürdürüyor bana göre. Türkçenin yazımı konusunda bir birliğe gereksinim varken, bu alanda kargaşa sürüyor ne yazık ki. Bu kargaşayı Yazım Kılavuzu'ndaki "Sunuş"tan aktarıyorum: " Atatürk'ün kurduğu Türk Dil Kurumu (19321983 arasında) Türkçenin özleşmesinde, bilim, teknik ve sanat kavramlarını karşılayacak yolda gelişmesinde, ölçünlü dil ve yazım birliğinin sağlanmasında öncü olmuştur. Bu kurumun 51 yıl taşıdığı ses bayrağımız, 1987'den bu yana bilimsellikten, bilim ve sanat adamlarından güç alan Dil Derneği'nin çabalarıyla yükselmektedir." "1983'ten önceki Türk Dil Kurıımu'nun Yazım Kılavuzu bütün okullarda kaynak sayılmış, yazarlar, basın yayın kuruluşları, yayıncılar bu yapıtı kullanmıştır. Şimdi de Dil Derneği'nin Yazım Kılavuzu özellikle öğretmen ve öğrenciler başta olmak üzere; düşünen, araştıran, yazar herkes için bir başucu kitabı olmaktadır." "Yazım Kılavuzu(yla)... 1980'li yılların ortasından bu yana yaşanan yazım kargaşasını önleyebileceğimizi düşündük. Çünkü bileşik sözcüklerin yazımı, düzeltme (' ı ve kesme (') imlerinin kullanımı başta olmak üzere, kımı temel kurallarda da ikili üçlü yazma biçimlerine dönüş başlamıştı." "Nasıl ki başka bilim dallarının uzun uğraşlar sonucu kazanılmış sonuçlarına, kurallarına saygı duyuluyorsa dilin de bilimi olduğıı göz önüne alınmalıdır. Dilcilerin, dilin ses/biçim/anlam özelliklerini, mantığını göz ardı etmeden elde ettiği sonuçlar, 'Bana göre...' öznel yaklaşımından sıyrılarak değerlendirilmelidir. Her yazar (birey) dilin olanaklarını özgürce kullanarak kendi biçemini yaratır; ama yazım kuralları yazardan yazara (kişiden kişiye) göre dcğişmemelidir." Kuşkusuz bu bir çağrı aynı zamanda! Üstelik hepimize! ŞAPKANIZI HAVAYA GÖRE KULLANMAYI UNUTMAYIN! Yazım kılavuzuyla ilişkim, çocukluğumda başladı diyebilirim. Okula gitmiyordum henüz. Oynamak amacıyla babamın kitap sandığını karıştırdığımda bulmuştum el büyüklüğündeki o kılavuzları. Farklı boyutlardaydı, farklı tarihlerde yayımlanmıştı. M Babam anlatmıştı ne olduğunu, ne işe yaradığını, ama ileriki yıllarda kavramıştım bunu ancak. Doğrusu bugün de düşünürüm... Neyi? Bir yazım kılavuzunu kullanabilmenin, yalnız bilinç işi olmadığını, aynı zamanda yetenek gerektirdiğini. Bu alışkanlığı, süreç içinde lise yıllarımda kazandığımı söyleyebilirim, babacığımın ne işe yaradığını bilmediğim yazım kılavuzlarına baka baka... Delikanlı yaşlarımda özümsemiştim bunu, o günden bugüne kim bilir kaç bin kez bakmışımdır yazım kılavuzlarına, üstelik bugün de bakmayı sürdürüyorum, belleğe güvenip yan gelmek büyük yanlış çünkü. Âyrıca dil canlı olduğuna göre, yazım kurallarında da ciddi değişiklikler yaşanabilir. Ayırdına varmadan sahip olduğum değişik tarihlerde basılmış bir yazım kılavuzları koleksiyonum olduğunu ekleyebilirim gönül rahatlığı içinde... Ama derim kr, yazarlar son basım tarihli, güvenilir bir yazım kılavuzıınu eksik etmemeli başuçlarından. Üstelik bakmaya da üşenmemeli! Bu anlamda Dil Derneği'nin Yazım Kılavuzu, hem güvenilirlik hem de son değişiklikleri yansıtmak bağlamında bütün yazarların, ötesinde tüm okuryazarların yararlanabileeeği bir yazım kılavuzu olarak önümüzde duruyor... Ne var ki kimi yazarlar, yazım kılavuzundan yararlanmamakta, bağışlasınlar beni, bilgisayarlarına aptalca güven duymakta ayak diriyorlar şaşılası inatla. En başta şu "düzeltme imi" sözgelimi... Kullanımdan kaldırmışlar neredeyse. Oysa Yazım Kılavuzu'ndaki kural açık, olduğu gibi aktarıyorum: "1) Arapça, Farsça kaynaklı sözcüklerde /k/, /g/ ünsüzlerinden sonra gelen /a/ ve /u/ ünlüleri üzerine düzelt TURKIYE'NIN EN BUYUK ATATURK ANITI ACIL ıtürk Türkiyenln biri» v« berabeıiığı ıçn btrioşlmo güç Atatürk'ün BUtUn Eserleri dtf Bu anıtsal eser Ataturk'Un du^ünc* ve eytemterlnın toplamıdır UHte bütunluğOmazü ve Cumhuriyetımızı «avunma Mkıandekı klşt ve kuruluşlir. Atatürk'ün BUtttn Es«rtori'nı, Türklye'nin bütOn okullarına armağan ediyor. Sız de bu seferbeftğe Katılın Edırne den Van a gençlığımlzı, Atatüfk'Un Bütün Eserteri He buluştuıalım Okullara dikeceğinlz en büyük anıt Atatürk'ün Bütün Eserleri'dir. Adınız AUHlrk'ün Bütün Es*rl«ri il« yafasın! »B*K*flın. bafk oMHr.yOkMk otafcr v ATATÜRK , •İRLBfHRİYOIlJ www.ataturfcunbutunes*rieıi.com ittı<ıı>ct C U M H U R İ Y E T GZEZZ3 K İ T A P Cumhuriyef SAYI 8 1 7 untu<