22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

sızsa, geri kalan da sadece sessizlik olacaktır. Sessizliği ve sessiz kalmayı seçen yazarların Bartlcby sendromuna yakalanmalarının nedeni neydir" Iki güzel roman yazdıktan sonra otuz yıl suskun kalmayı seçen Juan Rulfo'nun söylediğine görc ona bu öyküleri anlatan Celeron Amcası ölmüştü. Pek çoğu "ünlü" olmayı küçümsüyordu, bazılan gizli kalmayı istiyordu. Robert Musil gibi "niteliksiz" olduğuna inananlar da vardı, Musil'in "Niteliksiz Adam"ından sonra gerçekten nitelikli bir roman yazılamayacağını düşünenler de. VidalFolch, yazarların ret gerekçelerini şöyle açıklıyordu: "Sanatsal bir zihne sahip olmak ve ona geçit vermeyi rcddctmek iki yola götürür: birincisi başarısızlık duygusu (...), diğeri çok daha az yaygın olan, bazı Doğulu yetenekler tarafından vaaz cdilcn, belli bir ruh inceliği gerektiren yol: özgün yetencklerin sergilenmesinden hayıflanmaksızın vazgeçmek aristokratça bir erdenı olabilir ve kişi, benzerlerine duyduğu küçümseme duygusu, yaşama duyduğu tiksinti veya sanata karşı duyduğu kayıtsızlığa direnmeksizin teslim olduğunda, işte o zaman tanrısal bir boyut kazanır." Bu noktada güncel ve geçici edebiyat karşısında duyulan tiksinti de bir yazmama sebebidir. Yazar, "birtakım edebiyatçılar gibi, boş yemlik önünde tepişen ve çifte atan eşeklere benzemek istemiyorum" deme özgürlüğüne sahiptir. Her yazar edebiyatın bir anlam taşıyıp taşımadığını, kendi yazdıklarının bir anlamı olup olmadığını sorgular. Hayat mı önemlidir, edebiyat mı? Bu soruya verilecek yanıt çok da basit değildir. Yazar yazsa da yazmasa da hayat kendi akışını sürdürür. Yazdıklarının hayatı dcğiştirmediğini görcn yazar yazmaktan vazgeçebilir. Bu vazgeçişte kendini küçümseme olduğu gibi kendine fazlasıyla önem atfetme de vardır. Yazarlık Narkissos benzeri bir kendini beğenmişlikle birlikte varolan bir uğraşıdır. Yazar dünyaya ve hayata tepeden bakan bu kibırli bakışın saçmalığını algılayarak yazma uğraşına son verebilir. Edebiyat ona atfedilen bütün anlam ve önemin ötesinde, aynı zamanda modaların, yeni eğilimlerin yön verdiği bir uğraşıdır. Bir tarihte bize çok anlamlı gelen bir edebiyat alumı, daha sonra anlamını ve önemini yitirebilir. VilaMatas'ın kitabında ince bir hiciv katarak anlattığı "yeniroman" serüveni bu na iyi bir örnektir. Yazar olma hayaliyle Paris'e gelen güzel Kübalı Maria'nın yarım kalan roman yazma gırişiminde, yazma hayalınin peşinde koşan ve hıçbir zaman yazamayan pek çok yazar adayının öyküsünü buluruz. Oscar Wilde ölmeden bir süre önce yazmayı bırakmış vc şöyle demişti: "Yaşamı tanımadan önce yazıyordum; şimdi yaşamın anlamını bildiğim için yazacak bir şeyim yok." Edebiyatın olanaksızlığına karşın pek çok yazar da yazmayı sürdürdüğüne göre yazmak için bir nedenleri vardır elbette. Roman için doğrıı formü 1leri uygulayan yazarlar okunmayı garanti ederler ama yaygın biçimde okunmak bir edebiyat yapıtının değerini kanıtlamaz. Bir yazar yapıtına değcr kazandırmak istiyorsa, yeni anlatım biçimleri denemek, yeni yollar açmak ve bu her ne kadar imkânsız denecek kadar zorsa da şimdiye kadar söylenmemiş olanı söylemeye çalışmak zorundadır. BRAUTİGANIN KÜTÜPHANESİ Yeni bir şey söylemeyen yapıtlar tiimüyle değersiz midir? Değersiz ve kötü olanlar yazılmamalı mıdır? Amerika'daki Brautıgan'ın Kütüphanesi bunun tam tersini örnekler. Richard Brautigan'm "Kürtaj" adlı kültleşmiş romanındaki kütüphaneye birtakım insanlar hiçbir yayınevinin basılmaya değer görmediği, kötü oldıığu varsayılan el yazması tekinsiz kitaplarını götürür ve kendi seçtikleri bir rafa koyarlardı. Bugün Vermont'ta Burlington kentinde Brautigan'ın anısına böyle bir kütüphanenin gerçekten kurulduğunu VilaMatas'ın kitabından öğreniyoruz. Isteyen herkes buraya kitabını gönderebilir. Hepimiz içimizde bir kitap barındırıyoruz. Iç yaşamımızın karmaşasında bu kitap kaybolup gidebiliyor, biz içimizdeki kitabı ortaya çıkartamıyoruz. tçinde yazmak için bir hikâye taşıdığına inanan ve bunu yazmaktan kaçınan herkes kendini Bardeby sayabilir. "Bartleby ve Şürekâsı"'nın yazarı, dcğerli yazarlardan oluşan ret grubunu anlatırken edebiyatın bir anlammın da yaşanan acılan vc zulmü unutuluşa terk etmemek olduğunu gözardı etmiyor. "Hepimiz, ne denli kötü, ne denli acı olursa olsun, yaşamımızın her parçasının bir gün belleğlmiz aracılığıyla bize dönmesini arzu ederiz ve bunu gerçekleştirmenin tek yolu yaşadıklarımızı yazıyla tespit etmektir. Edebiyat, onu reddetmek bize ne kadar coşku verse de, çağdaş bakışm her gün daha ahlaksızca ve tam bir kayıtsızlıkla yok saymaya çalıştığı tüm bu olayları unutulmaktan kurtarır." diyor. Yazar, bir roman kurgusundaki denemelerinde ret edebiyatına, yazmayı ret eden yazarlara dair ilginç anekdotlarla ve düşüncelerle keyifli bir okuma şöleni sunuyor. Bu kitabı, her şeyin, yaşamın, edebiyatın ve sanatın sahteliğine başkaldırdıkları için yazmaktan vazgeçen büyük yazarların anısına ve tümüyle edebiyata bir saygı duruşu olarak da görebiliriz. "Bartleby ve Şürekâsı" aynı zamanda MelviÜe'in umutsuz kahramanı Bartleby'e yeniden hayat veriyor. Gerçi Bartleby'e böyle bir öncülük yapmak isteyip istemediği sorulsaydı, eminim, "Yapmamayı yeğlerim." yanıtınt verirdi. Beckett kelimelerin bizi terk ettiğini, her şeyin söylenip bittiğini yazmış olsa da, edebiyat sahtelik ile gerçeklik arasına gerilen ipte cambazlığına devam edecek gibi görünüyor. Geri kalansa sessizlik.... • Bartleby ve Şürekâsı, Enrujue VılaMatas, Doğan Kitap/ 160 s. Bartleby/ Herman Melvılle/ Çev. Lale Eren/ Cumhurıyet Kıtaphğı Dijital Kale'nin şifresini çözen 90.000 kişi bu kitapları da çok sevecek... Bilgisayar korsanlığı (hacker'lık) suçundan hapse giren, dünyanın ilk dijital suçlusu Kevin Mitnick, bilgi güvcnliği konusuna artık diğcr cephedcn bakıyor: Dünyanın cn pahalı güvenlik sistemlerinin basit birkaç telefon konuşmasıyla ve bilgisayar klavycsine bile el sürmeden nasıl alt edilebileceğini gösteriyor; bilgi güvenliği sürecinin iyileştirilmesi için alınması gereken önlemlcri sıralıyor. Elcktronik posta kullanıyorsanız. internete giriyorsanız, bilgisayar aracılığıyla alışveriş ya da bankacılık işlemleriyapıyorsanız bu kitabı mutlaka okumalısınız. Aldanmamak için aldatma sanatının inceliklerini öğrenmelisiniz. TÜM KİTAPÇILARDA * Neden kanalizasyon kapakları kare değil de daire biçimindedir? * Neden bira kutularının altı ve üstü, ortasından daha dardır? * Aynadaki bir görüntüde neden "yukarı ile aşağı" yer değiştirmez de "sağ ile sol"yer değiştirir?... Microsoft ve diğer ileri teknoloji şirketleri, zorlukları dillere destan iş görüşmelerinde yıllardır bunlara benzer bulmaca ve Dilmeceler soruyorlar. Bu, iş dünyasındaki herkes için vazgeçilmez bir kitap. Birçok aday arasından enyeteneldi elemanları bulmak isteyenyöneticiler bulmacalı mülakat hazırlamanın yollarmı keşfedecekler. İş arayanlar, belki de hayatlarının işine ulaşmayolunda en çetin sorularla bile nasıl baş edebileceklerini öğrenecekler. Zekâ bulmacası meraklıları ise, pek çok yaratıcı ve orijinal soru ile bunların yanıtların bulacaklar. ODTIIYAYIHCIUK' İnönü Bulvarı, ODTÜ Yerleşkesi 06531 ANKARA flf.: (312) 210 38 7073 faks: (312) 210 15 49 www.odtuyayincilik.com.tr f M I M H I J R İ Y E T K İ T A P SAYI 817 SAYFA 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle