24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

dar uzanmakta oldugu gorulur.(l) Yogurma suyu miktan konusu ülkemizde ve geri kalmış tum idkelerde iflah olmaz kronikleşıniş bir sorundur. Şöyle ki ideal betonlaıda W/C oranmm agregat ıslaklıgı da dahil olmak uzere % 4O'ı aşmaması gerekirken zor koşullarda üretilen şantiye betonlannda en çok % 60'a kadar izin verilmektedir. Çıinku daha fazla su kullanılması beton harcının işlenmesinı kolaylaştinrsa da beton kalitesini çok hızlı ve çok tehlikeli biçimde düşurmektedir. Şantiyede akışkanlaştincı (autocoulant) kimyasal katkı kullanımı ile su oranı % 40'lara kadar çekilebilir. Bu sayede nitelildi agregat kullanımı ve vibrasyon da uygulamasıyla yuksek beton kalitelerine ulaşüması son derece kolaylaşır. Oysa ülkemizde büyük çogunlukla bu yöntemlere başvurulmadıgı gibi işin en kolayma kaçma ahlaksızlıgı yüzünden yoğurma suyu miktan, degü % 60% 70, birkaç kat artnlmaktadır. Halbuki laboratuvar bulgulanna gore aslolan miktann % 30 aşüması halinde beton dayanımı % 50 oranında, % 100 aşüması halinde ıse % 80 oranında azalmaktadır. Böylece malzeme hıısızlığına gerek kalmadan, bilimin donatüı betonlar için tanımlayabildigi en alt sınırdaki "B160" beton kalitesinden iki ila dört kat daha zayıf betonlann yaygın bir şekılde sergüendigi (2) bu dehşet tablosu yarım asırdır sır olma niteliginden uzak, sürup gitrrüştir. Temeller Bütunü ile önemli bir deprem kuşagı uzerinde bulunan ülkemizin, gelişkin ülkeler aksine ne yazık ki bir "Temel Yapı Standardı" mevcut degüdir. Ufak tefek bilgiler içeren TS500'ün bu gereksinimi yanıtlaması elbette düşünülemez. Yaşanan olaylar, binalarda "Temel derlnliği" kavramının nerede ise hiçbır zaman geregınce oluşmamışlıgını gostermektedir. Bu duşündürücu bilinçsizlige karşın bınalarda temel derinligini belırleyen birçok kriterin başında kuşkusuz, zemin cinsınden bagımsız olarak bina yuksekliğinin en az 1/6'sı, birinci derece deprem bolgelerınde ıse yine en az 1/5'i olma koşulu gelmektedır ki bunlann bodrum turunde duzen lenmesi de bir diğer zorunluluktur. Temel tıpı seçımlerinde sıkçd görulen en buyuk yanlışlar bitişik nizam yapüann kenar kolonları için gelişiguzel seçilen yanm pabuçlar (yanm tekil veya asimetrik surekli temeller) şeklinde gorülmektedir. Çok eski fakat çok tehlikeli olan bu yaygın bilimdışı uygulama sonucu, pabuçlan uzerine olabüdigince merkezi biçimde konuşlaruua^ı jc reken kolonlara, taşryamayacagı ölçüde egüme zorlaması gelmekte, dogal olarak kolonlar da pabuçlarla birleşim noktasından kırılarak yapı uzerinde duzensiz oturmalaraçatlamalara yolaçmakta, sonuç olarak binanın depreme karşıkoyma gucu ortadan kalkmaktadır. Buradan anlaşüacagı gıbi kolonlar, çok iyi yük taşıyabüdıkleri halde genel olarak eğilme zorlaznalanna karşı hayli duyarh elemanlardır. Kolonlardan sonra fakat kolonlar kadaronemli taşıyıcı elemanlar olarak gorulen temeller gözden ırak olmalan nedeni ile çogu kez ne donatımlarda, ne de betonlamalarda fazla ciddiye alınmazlar. Hele yeralti suyu çıkmışsa veya yagış nedeni ile betonlama sırasında temel zemininde çamurlanma olmuşsa sıkı bir tenetim de yoksa bu çok önemli taşıyıcüar da taşıdıkları da ülkemizde kaderlerine razı olmak durumundadırlar. Önemli ve ayrı bir uzmarüık dalı olan "Temel Yapüan Mühendisliği" kural olarak temel zemıni seviyesinden ıtıbaıeıı belıılı bir derinliğe kadar projeye esas alınan zemin cinsınin devam edip etmedigini, katmanlann jeolojik ve fiziksel yapüaşmasının bilinmesini zorunlu sayar. Aynntiya betonlama yanhşlan üe girüdiginde "Betonlar" bölümünde açüdanan sefaletin kolonlarda katlandıgı gorulur. Çunku TS1247 gibi yönetmeliklerde ne yazık ki hayli kapalı ıfadelerle kolon betonlannın kiriş donaümlanndan önce ve beton harcının serbestçe duşmesine meydan verümeksizin ozel gerekçel ruklamm koşulu vibrasyon eşliginde dökulmesi ve dokumden sonra kolon betonlannın iş devamına yetecek dayanımı kazanmcaya kadar uç/beş gun gibi uygnn bir sure rahatsız edilmemesi, yani kahplar tizerindeki çahşmalara ara verilmesi dolaylı biçimde ifade edüirken çogu kez bunun tersıne; kat betonlamalan neredeyse savaş hali görünümü altinda ve bir gun içinde apar topar yapüıp bitirümektedir. Bunun sonucunda harcın kiriş donatüan arasından suzülebüen/sızabüen kısmı bir şeküde kalıp içini doldurarak sozde kolon betonu olup çüavermektedir. Kolon donatimlannda ise durum kaygı vencüigini surdurmekte, hem esas (boyuna) donatilarda hem de enine (çerçeve görünumlu etriyeler) donaülarda yaşamsal kusurlar işlenmektedir. Şoyle ki, yapıda kolonlann temeldençaüya btttttnlttğtt ana kuraldır. Bunun saglanabilmesi için de boyuna donatüarın tek parçalüıgı üe donatida dogrusallık, konnnun olmazsa olmazıdu. lek parçakhk koşulu, betonarme yapüarda ozel kurallara bagh olarak bindirme (donatüarın geregi kadar yan yana getirihnesi) ve koşullu kaynak (ornek: DIN4099) da dahü daha birkaç şeküde saglanabümektedır. Boyuna donatinın, ust katlara dogru küçülen kolon kesitlerine dogrusalhk ükesinden şaşmaksızın uyabümesı için daha alt noktalardan başlayarak en fazla 1/6 e$im uygulamasına izın verilse de bizde tüm kat betonlamalan yukanda behrtüdigi gibi yaygın olarak bir defada halledüipO) bıtirüdüer. Işlevsellikte son derece onemh ve kusur toleransı hiç ohnayan kolon etriyelerinde, dık açüı kancalar yuzunden ani yuk etküeri altinda çozulme; kotu betonlamalar nedeni üe de etriye kaymalan meydana gelmektedır. Bunlar ve ayrıca kolon geometrısine bağlı olarak deprem yonetmelıklerinde süa kurallarld tarıflenen ek çengel donatılann çogu kez yeterince ciddiye alınmaması ve de kolon filizlerine iliskin temel korallarla etnye sıklaştirmalannd kayıtsız kalmalar yuzunden kolonlar futursuzca yaşamsal tehhkeye ıtümektedırler. Beton, temel, kolon, deprem boşlukları, bölme duvarlan ve çıkmalarda yeni düzenlemeler şart. kast (önyapım) yöntemle ve kaynaUı olarak üreulmesi koşulu getirilmelidir. Bunun aynı zamanda ekonomı anlamına gelecegi deaçıktır. • Yenı kat kolonlannı hem eksen kaçmalanna hem de boy donatüannda dogrusallık kusurlanna (yaormakaldırma) karşı guvenceye almak amaa ile eksen yenılemelennin kolon betonlamalarından hemen sonra (kat betonlamasından önce) yapılması koşullandınlmalıdır. Guvenligin arünlması için ornegin ust ve alt kat etriyelerinı bırlıkte ıfade eden ve iyi sabitlenen tek "küavos etriye" nygnlamau gibi ek yöntemlerle kolon donausının surekliligi tam guvenceye ka vuşturulmalıdır. • Kolonkiriş bileşim noktalanndaki sorunun butunü ile insansal nedenlere baglanması dogru degildir. Çunku bugunku kiriş donatım teknigi degişjnedikçe bu noktalarda kolonlann geregi gibi ve kolayca etnyelenmelen de betonlanabilmeleri de olanaksızdır. Deprem boşlukları Deprem sırasında yapüar kat yukseklikleri ve kutlelerine bagh olarak farklı genlık ve penyotlarla ütreşirler. Bu nedenle eski/yeni deprem yonetmelikleri iki bina arasında belirli bir "boşlujun" bırakümasını koşullandırmışlardır. Boşluk miktannın nasıl hesaplanacagının da venldıgi bu önemli kuralın aynşık ikız bınalar da dahü dogrudan biuşik nızam yapüan ügüendirdigi açıksa da ülkemizde bu yaşamsal aynnunın dikkate ahndıgını söyleyebümek ne yazık ki olanaksızdır. Bina yuksekligi üe artan bu zorunlu boşlugun (örnegin yedi katlı bir yapı için en az 810 cm) bırakümaması halinde yapüarda meydana gelen deprem ntreşirnterinin saglamlıkta en iddialı yapüarda büe agır hasarlara yol açabilecek tokuşmalara neden oldugu goriümüşrür. Bölme duvarları Betonarme karkas bınalarda nedendır büınmez bölme duvarlarına "sadece kendini taşıyor" mantıgı üe ülkemizde fazla onem verilmemektedır. Bu duşuncenın bolme duvarlannı deprem suasında devrüerek/parçalanarak nasü "katil dnvarlarna dönüşturdugu Varto depreminden KorfezDuzce depremlerine kadar defâlarca ve buyuk acüarla gorülmüştür Oysa bu duvarlann önemının yıgma bina duvarlanndan hıç de geride olmadıgı büinmeli, mü kumu üe yapümış yavan bir harçla ustunkoru duvar yapımı yenne bu duu varlar kaba knm" ve fennı şartnamelerde belirtüenden biraz daha fazla çımento kullanımı üe ve ustehk ozenle orulmeüdır. Bolme duvarlannın felaket anında katil kimligine bürünmemesı için bir de duvarkolon ve duvarkırış temas yuzeylerınde ıyı bir kaynaşmanm saglanması son derece onemlidir. Bunlann yerine getirilmesi durumunda depremde korkutan duvarlann belirgın duzeyde deprem perdesı rolu ustlenerek yapıyı ve içinde yaçayanlan naaıl korndnğu yaşanarak gorulmuş somut bir gerçektir. Ne yapılmalı? , . Kolonlar Yapüan taşımakla yukümlü olan kolonlar, bu işlevleri ve karşı karşıya bulunduklan riskler nedeni ile taşıyıcı sistemlerin en önemli ve aynı zamanda en kriuk elemanlan sayılırlar. Butun bunlann onune geçümesi ve yapının en önemli elemanı olan kolonlann guvenceye alınabümesi için duzenlenmesı zorunlu gorulen "Betonarme Kolonlar" yönetmeliğiüe: • TS.1247 ve benzeri yönetmehklerdeki ifadeler iyice açüarak kolon betonlamalanrun ozel ısnsnalar dışında, yukanda açıklandıgı şeküde kiriş ve doşeme donatımlanndan once ve bir kez daha sergüenecek kurallara uygun biçimdeyapüdüctan sonra yeterli süre mekanik etkilerden komnması somnlnluğn vurgulanmah, kolon betonlannda kalite alt suun yukseltümelidir. • Kolon boyuna donatüannın deprem bolgesi derecesine bakümaksızın nervurlu(yivh) tip seçimi üe hem çokça işlenen kenet knsurlan önlenebüir hale getirümeli, hem de etriyelerin betonlama sırasındaki kayma riBki ortadan kaldırümahdır. • Yaygın uygulanan dik açüı kanca sonınundan ve aynı zamanda etriye çirozlannın ihmali olasüıgından kurtuhnak için etriyelerin şantiyede hazırlanması yerine atoryede pre , .»'V B V Yapı çıkmaları Binalarda zemin kattan sonra yapı alanını büyütme ve daha çok kullanma alanı yaratma amacı üe one/arkaya veya dort cepheye de eklenen uzantüara yapı çıkmalan adı verüir. Bunlar açık (balkonlar) ve kapalı (duvarla örulmuş) olmak üzere üd gruba ayrüırlar. Çıkma miktanna gelince, çagdaş ulkelerde betonarmenin sunme ve uç noktası hareketlilıgi gibi bazı kotu huylan gozonunde bulundunüarak bu müctann genellikle bir metreyi geçtıgı pek gorulmez. Beledıyelerın imar mevzuatlanndan elde ettikleri bir guçle ortaya koyduklan "paralı çıkmalar" fırsatı, rant sendromu üe turlu becen gsoterüerıne sahne olmuş .yapıda kat alanlannı nerede ise üdye katlar hale getirmıştir. Oysa bu tur hele de abartüıçüanalann, bınalan deprem karşısında ne kadar zor durumlarda bırakugı matemauksel bir gerçektir. (1) Genişçesı 11 Kasım 1999 gunlü Cumhuriyet s. 15'leki makale (C Ç); (2) 1TÜ Y^>ı Mlz. Ana Büim Dab deprem sonrası karot deneylen. lnşaat Y. Mühenüisi, KTÜEski Öğr. Gör. 700/15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle