23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 10 HAZİRAN 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, ‘Artõk Türkiye’de siyaset yargõnõn üzerine çökmüş durumda’ dedi ‘Savaş rejim savaşõ’İLHAN TAŞCI ANKARA - Hâkimler ve Sav- cõlar Yüksek Kurulu (HSYK) Baş- kanvekili Kadir Özbek, yaşanan- larõ “Türkiye’nin düzeninin, re- jiminin savaşı” olarak nitelendi- rirken “Yaptığınız icraatla hukuk devletinin ilkelerini zorluyorsa- nız sonunda rejim tehlikede de- mektir” dedi. Ergenekon davasõ- nõ “Türkiye’nin kimyasını bozan yargılama” olarak değerlendiren Özbek, “Artık Türkiye’de siya- set yargının üzerine çökmüş du- rumda. O davanın (Ergenekon) üzerine siyasi bulutların düştü- ğü anlamına gelir” diye konuştu. HSYK Başkanvekili, “düğmeye basanları” söylemesi durumunda kendisinin “siyasi konuşmakla” suçlanacağõnõ söyledi. HSYK Başkanvekili Kadir Öz- bek, yargõya yönelik “saldırıları” bu saldõrõlarõn asõl amacõnõ ve ya- şananlarõn perde arkasõnõ gazete- mize değerlendirdi. Sorularõmõza, HSYK Başkanvekili’nin verdiği yanõtlar şöyle: - Bulunduğunuz yerden Tür- kiye’nin karşı karşıya olduğu tabloyu nasıl görüyorsunuz? - Allak bullak bir atmosfer var. Adil yargõlanma kompozisyonunun gerçekleşemeyeceği bir ortam var. Öyle görünüyor. - Bunun gerçekleşmesini en- gelleyen ne? - Belli zamanlarda gündemi iş- gal edecek, belli birtakõm servis- lerin -servisler derken düğmelere basõlmasõ- sonucu karşõmõza çõkan bir tablo. Gündemi oluşturmak, gündeme damgasõnõ vurmak, biri- lerine mesaj vermek, bir yerleri et- kileme amaçlõ yapõlan şeyler. ‘Ergenekon davası Türkiye’nin kimyasını bozdu’ - Sizce düğmeye kim basıyor? - Türkiye’de bir korku impara- torluğu yaratmak, seslerin kõsõl- masõnõ istemek kimin işine geli- yorsa onlar yapõyor. - Sizce kim bunlar? - Daha fazla konuşursam “siya- si konuştu’ diyecekler. Onun için daha fazlasõnõ sormayõn bana... - İstanbul 13. Ağır Ceza Mah- kemesi Başkanı Köksal Şen- gün’ün bugün (dün) basına yan- sıyan açıklamalarını nasıl de- ğerlendirdiniz? - Köksal Bey bugün Türkiye’de, Türkiye’nin kimyasõnõ bozan, ade- ta bitmek tükenmek bilmeyen önemli bir davaya (Ergenekon) bakan mahkeme heyetinin başka- nõ. Son derece güzide bir hâkimi- miz. Eğer bu kişi feryatlarda bu- lunuyorsa üzerinde durulmasõ ge- reken noktalarõn son derece yoğun ve önemli olduğu ortaya çõkõyor. Bizim kurul olarak başõndan beri söylediğimiz kõrmõzõ çizgimiz yar- gõ bağõmsõzlõğõydõ. Ancak yargõ ba- ğõmsõzlõğõnõn yargõnõn keyfiliğine dönüşmesi noktasõnda artõk bizim sorumluluğumuzun başladõğõnõ dü- şünüyorum. Ancak HSYK’nin ya- põsõ itibarõyla son derece edilgen ol- duğu, elinin kolunun bağlõ olduğu, arkadaşlarõmõzla birlikte feryat eden, sesini duyurmaya çalõşõr bir pozisyonda olduğunu düşünüyo- rum. Bu da bizi çok incitiyor. Adalet Bakanlõğõ ne isterse onu gö- rüşebilecek, istemezse görüşme- yecek bir konumdadõr. Bu ölçüle- rin dõşõna çõkmaya çalõşõyoruz. Çõkõp hak ihlallerinin özellikle adil yargõlanma hakkõnõn, insan haklarõnõn ihlal edilmesi nokta- sõnda bir kamu görevlisi olarak üzerimize düşeni yerine getirmeye çalõşõyoruz. - Pek çok kesim tarafından Ergenekon davası için ‘siyasi’ ni- telemesi yapıldı. Ama ilk kez davaya bakan mahkemenin baş- kanı da ‘Es kaza iktidar değişirse bunun hesabõnõ başkalarõ sorar. Daha kötü sorar’ değerlendirme- siyle davanın iktidar eliyle yü- rütülen bir dava olduğu izleni- mini aktardı... - Yargõ bağõmsõzlõğõ noktasõndan olaya baktõğõmõzda hâkimin önce- likle kendisine ve kendisi dõşõnda- kilere karşõ bağõmsõz olmasõ esastõr. Eğer bir mahkeme başkanõ bağõm- sõzlõğõnõ etkileyecek biçimde siya- si etki hissediyorsa artõk bu nokta- dan itibaren o davayla ilgili kişile- rin siyasi bir duruş sergilediği; o da- vanõn üzerine siyasi bulutlarõn düş- tüğü anlamõna gelir. Maalesef son zamanlarda siyasetçilerimiz bu ko- nuda gerekli hassasiyetleri göster- mediler. Anayasa Mahkemesi’nde hayati önem arz eden son dava için mahkemeyi etkilemeye yönelik be- yanatlar görüyoruz. Artõk siyaset Türkiye’de yargõnõn üzerine çökmüş durumda. Bunun olmamasõ gere- kirdi. Özellikle Köksal Bey’in ‘he- sap sorarlar’ biçimindeki yakõn- masõ feryadõ keşke o noktada ol- masaydõ. Arkadaşõmõz o noktaya ge- tirilmemiş olsaydõ. O derece incinip, sõkõntõya sokulmasõydõ. Asõl olan ik- tidarlarõn yargõdan, yargõlama me- kanizmasõndan hesap sormasõ değil yargõnõn hesap sormasõdõr. ‘Fütursuz direniş’ - Erzincan’da yaşanan olayın bir başka uyarlamasının İstan- bul’da yaşama geçirileceğini dü- şünüyor musunuz? - Erzincan olayõnda HSYK’nin kendi anayasa yetkisi içinde yap- tõğõ bir düzenlemeye karşõ fütur- suzca bir direniş ve karşõ eylem söz konusudur. Genel toplamõ o şekil- de değerlendiriyoruz. Yetkileri yokken işlem yapanlarõn yetkileri kaldõrõldõktan sonra dahi devam et- tiği işlemler akabinde hepimizin ib- retle izlediği uygulamalar söz ko- nusudur. - Sayın Köksal Şengün ile ilgi- li bir girişim hazırlığı yapıldığı söyleniyor... - Herkesle ilgili. Bu noktada kalmayacağõnõ düşünüyorum. Her- kesle ilgili birtakõm düzenlemeler düzenlerin, sonuçta hayata geçi- rilmek istendiğini tahmin ediyo- rum. - Bunun sizi de kapsayacağını düşünür müsünüz? - Ben herkesten bahsediyorum. Gelişmeler de ona göre yürüyor sanki. - Tüm bunlar neyin savaşı? - Bu savaş Türkiye’nin düzeni- nin, rejiminin savaşõ. Ya mevcut re- jim devam edecek... Bunlarõ bir va- tandaş olarak, kişisel olarak de- ğerlendiriyorum. Çünkü bir hukuk devletini, kuvvetler ayrõlõğõnõ siz zorluyorsanõz yaptõğõnõz icraatla onun sõnõrlarõnõ, ilkelerini zorlu- yorsanõz bunun sonunda rejim, sistem tehlikede demektir. - Ergenekon davasının siyasi olması o davada yargılanan sa- nıkları adalete güven açısından olumsuz etkilemez mi? - Dõşardaki insanlarõn böyle en- dişe, kuşku ve üzüntüyle izlediği bir atmosferde içerdeki insanlarõn ne büyük sõkõntõlarõn içinde oldu- ğunu düşünmek hiç de zor değil. - Takip edilerek yaptığınız gö- rüşmelerin fotoğrafları da çe- kilmiş. - Ben onu fazla önemsemedim. Çünkü başõndan beri göz önünde olduğumuzu, peşimizde birtakõm güçlerin dolaştõğõnõ tahmin ediyorduk. Görüşmelerimiz gizli kapaklõ da de- ğildi. Sayõn Bakan Seyfi Oktay müstesna bir şahsiyettir. Sõradan bir Adalet Bakanõ değildir. Bugün mes- lekteki hâkim ve savcõlarõn hem ken- dilerinin hem de çocuklarõnõn ya- şamlarõndan eğitimlerine kadar her türlü maddi ve manevi nitelikte kat- kõlarõ olan bir bakanõmõzdõr. Özellikle kürsüdeki yargõçlar için çok mücadale vermiş bir insandõr. - Kişisel ya da kurumsal bir ya- sal girişiminiz olacak mı? - İzliyoruz, değerlendiriyoruz. Ne gerekirse yapacağõz. - Sayın Köksal Şengün emek- liliğini istedi mi? - Köksal Bey ile görüşmemde böyle bir şey ifade etmedi. Ken- disiyle son dönemde görüşmedim. Mümkün olduğu kadar başka tür- lü değerlendirilmesin diye arama- ma gibi bir hassasiyet gösteriyoruz. Arayõp bu kadar açõk olduğu için de kutlamak isterim kendisini. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek, yargıya yönelik “saldırıları” bu saldırıların asıl amacını ve yaşananların perde arkasını gazetemize değerlendirdi. Bu savaş Türkiye’nin düzeninin, rejiminin savaşõ. Ya mevcut rejim devam edecek... Bunlarõ bir vatandaş olarak, kişisel olarak değerlendiriyorum. Çünkü bir hukuk devletini, kuvvetler ayrõlõğõnõ siz zorluyorsanõz yaptõğõnõz icraatla onun sõnõrlarõnõ, ilkelerini zorluyorsanõz bunun sonunda rejim, sistem tehlikede demektir. Yargõtay’õn istemi ikinci kez görmezden gelinerek dosya yine Diyarbakõr Ağõr Ceza Mahkemesi’ne gönderildi Cihaner’in dosyası yine kaçırıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay’õn istediği Erzincan Başsavcõsõ İl- han Cihaner dosyasõ, davayla ilgisi kal- mayan mahkeme heyetinin reddi gerek- çesiyle Ankara yerine yine Diyarbakõr’a gönderildi. Cihaner’in avukatõ Turgut Kazan, “Bu bir oyundur. Dosyanın Yargıtay’dan kaçırılması planıdır” de- di. Dört aydõr tutuklu bulunan Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in dosyasõ, ikinci kez isteyen Yargõ- tay’a yine gönderilmedi. Avukat Turgut Kazan, Cihaner’in Yargõ- tay’daki duruşmasõnõn 2 Nisan’da başladõğõnõ anõmsatarak şunlarõ söyledi: “Biz, Erzurum’daki dava ile bu dava arasında, fiili ve şahsi bağlantı bulunduğu için, dosya- nın celbi ile incelenmesini ve birleştirme kararı verilmesini istedik. Yargıtay 11. Ceza Dai- resi, bu isteği değerlendirebilmek amacıyla, dosyanın geciktirilmeksizin özel bir kurye aracılığıyla gönderilme- sine karar verip duruşmayı 14 Mayıs’a bıraktı. Ama Erzurum Mahkemesi dos- yayı göndermedi. Ve 14 Mayıs günlü oturumda, Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi ilgi- lileri hakkında suç duyurusunda bulu- nulmasına ve dosyanın yine geciktiril- meksizin özel bir kurye aracılığıyla ge- tirtilmesine karar vererek, duruşmayı 28 Mayıs gününe bıraktı. Ne var ki, so- kaktan bir insanın itirazı gerekçe gös- terilerek, dosya Ankara yerine Diyar- bakır’a gönderildiği için, yine inceleme yapılmadı ve aynı kararlarla duruşma 11 Haziran Cuma gününe bırakıldı.” Kazan, “Sokaktan birinin dosyadan el çekmiş mahkeme heyetini ret talebi” ve itiraz gerekçe gösterilerek Cihaner dos- yasõnõn yeniden Diyarbakõr’a gönderil- mesine tepki göstererek, “Olacak şey de- ğildir. Tam bir fiili durumdur ve hukuk skandalıdır. Oysa, yasal düzenleme açıktır. CMK’nin 24/2. maddesine göre ret talebinde bulunabilecekler bellidir ve müştekinin ret hakkı yoktur. Üstelik mahkeme 10 Mayıs’ta birleştirme kararı vermiş ve dosyadan el çekmiştir. So- kaktan biri 11 gün sonra, yani 21 Ma- yıs’ta heyeti reddetmiş ve sonra itiraz- da bulunmuş diye dosya asla Diyarba- kır’a gönderilemez. Bu bir oyundur. Dosyanın Yargıtay’dan kaçırılması pla- nıdır. Açıkça hukuka aykırıdır ve suç- tur. Müvekkilim İlhan Cihaner yargı- lanmamakta, cezalandırılmaktadır” de- ğerlendirmesini yaptõ. Avukat Kazan, çok açõk yasa kurallarõnõn çiğnen- diğini, yargõsõz infaza dö- nüştüğünü anlatõrken “Er- zurum Özel Yetkili Mahkemesi, kararlı bi- çimde suç işlemeye de- vam ediyor. Cihaner yargılanmıyor, yargısız infaz yapılıyor. Kamuo- yu bilmelidir ki bir baş- savcıya bu yapılıyorsa, yarın herkese aynısı ya- pılır, yapılacaktır” diye konuştu. Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahkemesi de dün Yargõtay 11. Ceza Dairesi’ne gön- derdiği yazõyla, dosyanõn müştekisi Ahmet Demir’in dosyaya bakan mahkeme heye- tinin reddi talebinde bulunduğunu ve dos- yanõn Diyarbakõr Ağõr Ceza Mahkemesi’ne gönderildiğini bildirdi. Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner. Cihaner’in avukatı Turgut Kazan. Dört aydõr tutuklu bulunan Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in dosyasõ, ikinci kez isteyen Yargõtay’a yine gönderilmedi. Dosyanõn Diyarbakõr’a gönderilmesine tepki gösteren Cihaner’in avukatõ Turgut Kazan, “Cihaner yargõlanmõyor, yargõsõz infaz ediliyor” dedi. İstanbul Haber Servisi - Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu, Ermeni azõnlõk okullarõnõn yõl so- nu mezuniyet törenine katõldõ. Kumkapõ’daki Kazaz Amira Salonu’nda bir ana- okulu, 14 ilköğretim okulu, 5 lisenin ortaklaşa dü- zenlediği “Özel Ermeni Azınlık Okulları Yıl So- nu Etkinlik Programı”nõn açõlõş konuşmasõnõ ya- pan Bakan Çubukçu, Lozan Antlaşmasõ hükümleri çerçevesinde güvence altõna alõnan azõnlõk okullarõ- nõn, eğitim ve öğretim görevlerini eksiksiz olarak yerine getirerek Türkiye’ye çok önemli katkõlar yaptõklarõnõ söyledi. Çubukçu, sözlerini şöyle sür- dürdü: “Bu okullarımızda bazı problemlerin ol- duğunu biliyoruz. Bakanlığımız son dönemde bütün öğretim kurumlarında olduğu gibi ce- maatinize mensup okullardaki eğitim ve öğre- tim çalışmalarının daha etkin bir şekilde yürü- tülmesi için okul yönetimleriyle işbirliği yapa- rak önemli düzenlemeler yapmıştır. Cemaatiniz okullarında anadillerinde okutulan derslerle il- gili kitap hazırlama çalışmaları da son noktaya gelmiştir. Anadilinizde kitaplar da bakanlığımız tarafından ücretsiz olarak basılıp dağıtılacaktır. Ermeni okulları haftalık ders çizelgesi okul yö- netimleriyle işbirliği yapılarak yenilenmiştir. Öğretmen eksikliğini gidermek için aday öğret- menlerin göreve başladıkları günden itibaren, resmi okullarda olduğu gibi haftada 30 saat der- se girmelerine imkân sağlanmıştır.” Öğrencilerden ‘Sarı Gelin’ türküsü Konuşmanõn ardõndan öğrenciler mezuniyet tö- reni için hazõrladõklarõ gösterilerini sundu. Mezu- niyet törenine, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, Türkiye Özel Okullar Birliği Başkanõ Cem Gürlan, Surp Põrgiç Ermeni Has- tanesi Yönetim Kurulu Başkanõ Bedros Şirinoğ- lu ile öğrenci velileri katõldõ. Törende öğrenci korosu Sarõgelin türküsünü seslendirdi. Salonda bulunanlar da türküye eşlik etti. Velilerden SBS tepkisi Öğrencilerin gösterilerini sunduklarõ sõrada SBS 8. sõnõf yabancõ dil sõnavõnda çocuklarõnõn mağdur olduğunu belirten Arzu Üzümcü adlõ bir veli, Ba- kan Çubukçu’ya konuyla ilgili bir not iletmek iste- di. Bu sõrada görevliler tarafõndan salondan çõkarõ- lan Üzümcü, salonun dõşõnda mağdur olduklarõnõ söyleyen diğer velilerle birlikte gazetecilere yaptõğõ açõklamada, çocuklarõnõn uyarõlmadan sõnavda iki ayrõ cevap kâğõdõ verildiğini, “İki dilde de yapabi- lirsin” denildiğini söyledi. Polis, Üzümcü ve bera- berindeki velileri olayõn yatõşmasõ için kõsa bir süre Kazaz Amira Salonu’nun yanõndaki bir odaya gö- türdü ve Milli Eğitim Bakanõ gidene kadar da çõk- malarõna izin vermedi. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu Kumkapı’daki Ka- zaz Amira Salonu’nda bir anaokulu, 14 ilköğretim oku- lu ve 5 lisenin ortaklaşa düzenlediği “Özel Ermeni Azın- lık Okulları Yıl Sonu Etkinlik Programı”na katıldı. Bakan Nimet Çubukçu açõkladõ Azınlık okullarına kitap müjdesi Ermeni azõnlõk okullarõnõn mezuniyet törenine katõlan Çubukçu, bu okullarda bazõ problemler olduğunu bildiklerini ve çözüm için çalõşmalarõn sürdüğünü söyledi. Eğer bir mahkeme başkanõ bağõmsõzlõğõnõ etkileyecek biçimde siyasi etki hissediyorsa artõk bu noktadan itibaren o davayla ilgili kişilerin siyasi bir duruş sergilediği; o davanõn üzerine siyasi bulutlarõn düştüğü anlamõna gelir. Anayasa Mahkemesi’nde hayati önem arz eden son dava için mahkemeyi etkilemeye yönelik beyanatlar görüyoruz. Artõk siyaset Türkiye’de yargõnõn üzerine çökmüş durumda. Bunun olmamasõ gerekirdi. ANKARA (AA) - Özel okullardan bazõlarõ yõllõk eği- tim ücretlerine enflasyon civarõnda zam yaparken, bazõlarõ enflasyonun üstüne çõktõ. Bazõ özel anaokul- larõnõn ücretlerinin yüzde 20-30 oranõnda arttõrõldõğõ Ankara’da, bu okullarõn fiyatlarõ 8 bin-35 bin TL arasõnda değişiyor. Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanõ Cem Gülan, tüm özel öğretim ku- rumlarõnõn 31 Mayõs 2010’a kadar 2010-2011 eği- tim-öğretim yõlõ ücretlerini ilan ettiklerini bildirdi. İstanbul’da özel okullarõn yüzde 6 ile 15 arasõnda değişen oranlarda zam yaptõklarõnõ ifade eden Gü- lan, “Bize ulaşan bilgilere göre, İstanbul’da zam oranı ortalama yüzde 10 civarında. Dolayısıyla İstanbul’daki okullar enflasyon civarında kaldı- lar diyebiliriz” dedi. Ankara’da bazõ anaokullarõ- nõn ücretleri ilköğretim ve liseler daha yüksek. TED Koleji’nin anaokulu ücreti KDV dahil 32 bin lira- dan 35 bin liraya (TED mezunlarõ hariç), Arõ Koleji Anaokulu KDV hariç 6 bin 389 TL’den KDV hariç 7 bin 958 TL’ye, Bilim Koleji Anaokulu KDV da- hil 7 bin 370 TL’den 9 bin TL’ye, Bilkent Anaoku- lu etüd, yemek, kõrtasiye ve KDV dahil 13 bin 860 TL’den 15 bin 100 TL’ye yükseltildi. YÜZDE 30 ZAM YAPAN BİLE VAR Özel okullar enflasyon dinlemedi (Fotoğraf:NİHANİNAL)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle