Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
10 HAZİRAN 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, ‘Artõk Türkiye’de siyaset yargõnõn üzerine çökmüş durumda’ dedi
‘Savaş rejim savaşõ’İLHAN TAŞCI
ANKARA - Hâkimler ve Sav-
cõlar Yüksek Kurulu (HSYK) Baş-
kanvekili Kadir Özbek, yaşanan-
larõ “Türkiye’nin düzeninin, re-
jiminin savaşı” olarak nitelendi-
rirken “Yaptığınız icraatla hukuk
devletinin ilkelerini zorluyorsa-
nız sonunda rejim tehlikede de-
mektir” dedi. Ergenekon davasõ-
nõ “Türkiye’nin kimyasını bozan
yargılama” olarak değerlendiren
Özbek, “Artık Türkiye’de siya-
set yargının üzerine çökmüş du-
rumda. O davanın (Ergenekon)
üzerine siyasi bulutların düştü-
ğü anlamına gelir” diye konuştu.
HSYK Başkanvekili, “düğmeye
basanları” söylemesi durumunda
kendisinin “siyasi konuşmakla”
suçlanacağõnõ söyledi.
HSYK Başkanvekili Kadir Öz-
bek, yargõya yönelik “saldırıları”
bu saldõrõlarõn asõl amacõnõ ve ya-
şananlarõn perde arkasõnõ gazete-
mize değerlendirdi. Sorularõmõza,
HSYK Başkanvekili’nin verdiği
yanõtlar şöyle:
- Bulunduğunuz yerden Tür-
kiye’nin karşı karşıya olduğu
tabloyu nasıl görüyorsunuz?
- Allak bullak bir atmosfer var.
Adil yargõlanma kompozisyonunun
gerçekleşemeyeceği bir ortam var.
Öyle görünüyor.
- Bunun gerçekleşmesini en-
gelleyen ne?
- Belli zamanlarda gündemi iş-
gal edecek, belli birtakõm servis-
lerin -servisler derken düğmelere
basõlmasõ- sonucu karşõmõza çõkan
bir tablo. Gündemi oluşturmak,
gündeme damgasõnõ vurmak, biri-
lerine mesaj vermek, bir yerleri et-
kileme amaçlõ yapõlan şeyler.
‘Ergenekon davası
Türkiye’nin kimyasını
bozdu’
- Sizce düğmeye kim basıyor?
- Türkiye’de bir korku impara-
torluğu yaratmak, seslerin kõsõl-
masõnõ istemek kimin işine geli-
yorsa onlar yapõyor.
- Sizce kim bunlar?
- Daha fazla konuşursam “siya-
si konuştu’ diyecekler. Onun için
daha fazlasõnõ sormayõn bana...
- İstanbul 13. Ağır Ceza Mah-
kemesi Başkanı Köksal Şen-
gün’ün bugün (dün) basına yan-
sıyan açıklamalarını nasıl de-
ğerlendirdiniz?
- Köksal Bey bugün Türkiye’de,
Türkiye’nin kimyasõnõ bozan, ade-
ta bitmek tükenmek bilmeyen
önemli bir davaya (Ergenekon)
bakan mahkeme heyetinin başka-
nõ. Son derece güzide bir hâkimi-
miz. Eğer bu kişi feryatlarda bu-
lunuyorsa üzerinde durulmasõ ge-
reken noktalarõn son derece yoğun
ve önemli olduğu ortaya çõkõyor.
Bizim kurul olarak başõndan beri
söylediğimiz kõrmõzõ çizgimiz yar-
gõ bağõmsõzlõğõydõ. Ancak yargõ ba-
ğõmsõzlõğõnõn yargõnõn keyfiliğine
dönüşmesi noktasõnda artõk bizim
sorumluluğumuzun başladõğõnõ dü-
şünüyorum. Ancak HSYK’nin ya-
põsõ itibarõyla son derece edilgen ol-
duğu, elinin kolunun bağlõ olduğu,
arkadaşlarõmõzla birlikte feryat
eden, sesini duyurmaya çalõşõr bir
pozisyonda olduğunu düşünüyo-
rum. Bu da bizi çok incitiyor.
Adalet Bakanlõğõ ne isterse onu gö-
rüşebilecek, istemezse görüşme-
yecek bir konumdadõr. Bu ölçüle-
rin dõşõna çõkmaya çalõşõyoruz.
Çõkõp hak ihlallerinin özellikle
adil yargõlanma hakkõnõn, insan
haklarõnõn ihlal edilmesi nokta-
sõnda bir kamu görevlisi olarak
üzerimize düşeni yerine getirmeye
çalõşõyoruz.
- Pek çok kesim tarafından
Ergenekon davası için ‘siyasi’ ni-
telemesi yapıldı. Ama ilk kez
davaya bakan mahkemenin baş-
kanı da ‘Es kaza iktidar değişirse
bunun hesabõnõ başkalarõ sorar.
Daha kötü sorar’ değerlendirme-
siyle davanın iktidar eliyle yü-
rütülen bir dava olduğu izleni-
mini aktardı...
- Yargõ bağõmsõzlõğõ noktasõndan
olaya baktõğõmõzda hâkimin önce-
likle kendisine ve kendisi dõşõnda-
kilere karşõ bağõmsõz olmasõ esastõr.
Eğer bir mahkeme başkanõ bağõm-
sõzlõğõnõ etkileyecek biçimde siya-
si etki hissediyorsa artõk bu nokta-
dan itibaren o davayla ilgili kişile-
rin siyasi bir duruş sergilediği; o da-
vanõn üzerine siyasi bulutlarõn düş-
tüğü anlamõna gelir. Maalesef son
zamanlarda siyasetçilerimiz bu ko-
nuda gerekli hassasiyetleri göster-
mediler. Anayasa Mahkemesi’nde
hayati önem arz eden son dava için
mahkemeyi etkilemeye yönelik be-
yanatlar görüyoruz. Artõk siyaset
Türkiye’de yargõnõn üzerine çökmüş
durumda. Bunun olmamasõ gere-
kirdi. Özellikle Köksal Bey’in ‘he-
sap sorarlar’ biçimindeki yakõn-
masõ feryadõ keşke o noktada ol-
masaydõ. Arkadaşõmõz o noktaya ge-
tirilmemiş olsaydõ. O derece incinip,
sõkõntõya sokulmasõydõ. Asõl olan ik-
tidarlarõn yargõdan, yargõlama me-
kanizmasõndan hesap sormasõ değil
yargõnõn hesap sormasõdõr.
‘Fütursuz direniş’
- Erzincan’da yaşanan olayın
bir başka uyarlamasının İstan-
bul’da yaşama geçirileceğini dü-
şünüyor musunuz?
- Erzincan olayõnda HSYK’nin
kendi anayasa yetkisi içinde yap-
tõğõ bir düzenlemeye karşõ fütur-
suzca bir direniş ve karşõ eylem söz
konusudur. Genel toplamõ o şekil-
de değerlendiriyoruz. Yetkileri
yokken işlem yapanlarõn yetkileri
kaldõrõldõktan sonra dahi devam et-
tiği işlemler akabinde hepimizin ib-
retle izlediği uygulamalar söz ko-
nusudur.
- Sayın Köksal Şengün ile ilgi-
li bir girişim hazırlığı yapıldığı
söyleniyor...
- Herkesle ilgili. Bu noktada
kalmayacağõnõ düşünüyorum. Her-
kesle ilgili birtakõm düzenlemeler
düzenlerin, sonuçta hayata geçi-
rilmek istendiğini tahmin ediyo-
rum.
- Bunun sizi de kapsayacağını
düşünür müsünüz?
- Ben herkesten bahsediyorum.
Gelişmeler de ona göre yürüyor
sanki.
- Tüm bunlar neyin savaşı?
- Bu savaş Türkiye’nin düzeni-
nin, rejiminin savaşõ. Ya mevcut re-
jim devam edecek... Bunlarõ bir va-
tandaş olarak, kişisel olarak de-
ğerlendiriyorum. Çünkü bir hukuk
devletini, kuvvetler ayrõlõğõnõ siz
zorluyorsanõz yaptõğõnõz icraatla
onun sõnõrlarõnõ, ilkelerini zorlu-
yorsanõz bunun sonunda rejim,
sistem tehlikede demektir.
- Ergenekon davasının siyasi
olması o davada yargılanan sa-
nıkları adalete güven açısından
olumsuz etkilemez mi?
- Dõşardaki insanlarõn böyle en-
dişe, kuşku ve üzüntüyle izlediği
bir atmosferde içerdeki insanlarõn
ne büyük sõkõntõlarõn içinde oldu-
ğunu düşünmek hiç de zor değil.
- Takip edilerek yaptığınız gö-
rüşmelerin fotoğrafları da çe-
kilmiş.
- Ben onu fazla önemsemedim.
Çünkü başõndan beri göz önünde
olduğumuzu, peşimizde birtakõm
güçlerin dolaştõğõnõ tahmin ediyorduk.
Görüşmelerimiz gizli kapaklõ da de-
ğildi. Sayõn Bakan Seyfi Oktay
müstesna bir şahsiyettir. Sõradan bir
Adalet Bakanõ değildir. Bugün mes-
lekteki hâkim ve savcõlarõn hem ken-
dilerinin hem de çocuklarõnõn ya-
şamlarõndan eğitimlerine kadar her
türlü maddi ve manevi nitelikte kat-
kõlarõ olan bir bakanõmõzdõr. Özellikle
kürsüdeki yargõçlar için çok mücadale
vermiş bir insandõr.
- Kişisel ya da kurumsal bir ya-
sal girişiminiz olacak mı?
- İzliyoruz, değerlendiriyoruz. Ne
gerekirse yapacağõz.
- Sayın Köksal Şengün emek-
liliğini istedi mi?
- Köksal Bey ile görüşmemde
böyle bir şey ifade etmedi. Ken-
disiyle son dönemde görüşmedim.
Mümkün olduğu kadar başka tür-
lü değerlendirilmesin diye arama-
ma gibi bir hassasiyet gösteriyoruz.
Arayõp bu kadar açõk olduğu için
de kutlamak isterim kendisini.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek, yargıya yönelik “saldırıları” bu
saldırıların asıl amacını ve yaşananların perde arkasını gazetemize değerlendirdi.
Bu savaş Türkiye’nin düzeninin, rejiminin savaşõ. Ya mevcut rejim devam edecek... Bunlarõ
bir vatandaş olarak, kişisel olarak değerlendiriyorum. Çünkü bir hukuk devletini, kuvvetler
ayrõlõğõnõ siz zorluyorsanõz yaptõğõnõz icraatla onun sõnõrlarõnõ, ilkelerini zorluyorsanõz
bunun sonunda rejim, sistem tehlikede demektir.
Yargõtay’õn istemi ikinci kez görmezden gelinerek dosya yine Diyarbakõr Ağõr Ceza Mahkemesi’ne gönderildi
Cihaner’in dosyası yine kaçırıldı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yargõtay’õn istediği Erzincan Başsavcõsõ İl-
han Cihaner dosyasõ, davayla ilgisi kal-
mayan mahkeme heyetinin reddi gerek-
çesiyle Ankara yerine yine Diyarbakõr’a
gönderildi. Cihaner’in avukatõ Turgut
Kazan, “Bu bir oyundur. Dosyanın
Yargıtay’dan kaçırılması planıdır” de-
di.
Dört aydõr tutuklu bulunan Erzincan
Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in
dosyasõ, ikinci kez isteyen Yargõ-
tay’a yine gönderilmedi. Avukat
Turgut Kazan, Cihaner’in Yargõ-
tay’daki duruşmasõnõn 2 Nisan’da
başladõğõnõ anõmsatarak şunlarõ
söyledi:
“Biz, Erzurum’daki dava ile
bu dava arasında, fiili ve şahsi
bağlantı bulunduğu için, dosya-
nın celbi ile incelenmesini ve
birleştirme kararı verilmesini
istedik. Yargıtay 11. Ceza Dai-
resi, bu isteği değerlendirebilmek
amacıyla, dosyanın geciktirilmeksizin
özel bir kurye aracılığıyla gönderilme-
sine karar verip duruşmayı 14 Mayıs’a
bıraktı. Ama Erzurum Mahkemesi dos-
yayı göndermedi. Ve 14 Mayıs günlü
oturumda, Yargıtay 11. Ceza Dairesi,
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi ilgi-
lileri hakkında suç duyurusunda bulu-
nulmasına ve dosyanın yine geciktiril-
meksizin özel bir kurye aracılığıyla ge-
tirtilmesine karar vererek, duruşmayı 28
Mayıs gününe bıraktı. Ne var ki, so-
kaktan bir insanın itirazı gerekçe gös-
terilerek, dosya Ankara yerine Diyar-
bakır’a gönderildiği için, yine inceleme
yapılmadı ve aynı kararlarla duruşma
11 Haziran Cuma gününe bırakıldı.”
Kazan, “Sokaktan birinin dosyadan el
çekmiş mahkeme heyetini ret talebi” ve
itiraz gerekçe gösterilerek Cihaner dos-
yasõnõn yeniden Diyarbakõr’a gönderil-
mesine tepki göstererek, “Olacak şey de-
ğildir. Tam bir fiili durumdur ve hukuk
skandalıdır. Oysa, yasal düzenleme
açıktır. CMK’nin 24/2. maddesine göre
ret talebinde bulunabilecekler bellidir ve
müştekinin ret hakkı yoktur. Üstelik
mahkeme 10 Mayıs’ta birleştirme kararı
vermiş ve dosyadan el çekmiştir. So-
kaktan biri 11 gün sonra, yani 21 Ma-
yıs’ta heyeti reddetmiş ve sonra itiraz-
da bulunmuş diye dosya asla Diyarba-
kır’a gönderilemez. Bu bir oyundur.
Dosyanın Yargıtay’dan kaçırılması pla-
nıdır. Açıkça hukuka aykırıdır ve suç-
tur. Müvekkilim İlhan Cihaner yargı-
lanmamakta, cezalandırılmaktadır” de-
ğerlendirmesini yaptõ.
Avukat Kazan, çok açõk
yasa kurallarõnõn çiğnen-
diğini, yargõsõz infaza dö-
nüştüğünü anlatõrken “Er-
zurum Özel Yetkili
Mahkemesi, kararlı bi-
çimde suç işlemeye de-
vam ediyor. Cihaner
yargılanmıyor, yargısız
infaz yapılıyor. Kamuo-
yu bilmelidir ki bir baş-
savcıya bu yapılıyorsa,
yarın herkese aynısı ya-
pılır, yapılacaktır” diye konuştu.
Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahkemesi de
dün Yargõtay 11. Ceza Dairesi’ne gön-
derdiği yazõyla, dosyanõn müştekisi Ahmet
Demir’in dosyaya bakan mahkeme heye-
tinin reddi talebinde bulunduğunu ve dos-
yanõn Diyarbakõr Ağõr Ceza Mahkemesi’ne
gönderildiğini bildirdi.
Erzincan Başsavcısı
İlhan Cihaner.
Cihaner’in avukatı
Turgut Kazan.
Dört aydõr tutuklu bulunan Erzincan Cumhuriyet
Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in dosyasõ, ikinci kez
isteyen Yargõtay’a yine gönderilmedi. Dosyanõn
Diyarbakõr’a gönderilmesine tepki gösteren
Cihaner’in avukatõ Turgut Kazan, “Cihaner
yargõlanmõyor, yargõsõz infaz ediliyor” dedi.
İstanbul Haber Servisi - Milli Eğitim Bakanõ
Nimet Çubukçu, Ermeni azõnlõk okullarõnõn yõl so-
nu mezuniyet törenine katõldõ.
Kumkapõ’daki Kazaz Amira Salonu’nda bir ana-
okulu, 14 ilköğretim okulu, 5 lisenin ortaklaşa dü-
zenlediği “Özel Ermeni Azınlık Okulları Yıl So-
nu Etkinlik Programı”nõn açõlõş konuşmasõnõ ya-
pan Bakan Çubukçu, Lozan Antlaşmasõ hükümleri
çerçevesinde güvence altõna alõnan azõnlõk okullarõ-
nõn, eğitim ve öğretim görevlerini eksiksiz olarak
yerine getirerek Türkiye’ye çok önemli katkõlar
yaptõklarõnõ söyledi. Çubukçu, sözlerini şöyle sür-
dürdü: “Bu okullarımızda bazı problemlerin ol-
duğunu biliyoruz. Bakanlığımız son dönemde
bütün öğretim kurumlarında olduğu gibi ce-
maatinize mensup okullardaki eğitim ve öğre-
tim çalışmalarının daha etkin bir şekilde yürü-
tülmesi için okul yönetimleriyle işbirliği yapa-
rak önemli düzenlemeler yapmıştır. Cemaatiniz
okullarında anadillerinde okutulan derslerle il-
gili kitap hazırlama çalışmaları da son noktaya
gelmiştir. Anadilinizde kitaplar da bakanlığımız
tarafından ücretsiz olarak basılıp dağıtılacaktır.
Ermeni okulları haftalık ders çizelgesi okul yö-
netimleriyle işbirliği yapılarak yenilenmiştir.
Öğretmen eksikliğini gidermek için aday öğret-
menlerin göreve başladıkları günden itibaren,
resmi okullarda olduğu gibi haftada 30 saat der-
se girmelerine imkân sağlanmıştır.”
Öğrencilerden ‘Sarı Gelin’ türküsü
Konuşmanõn ardõndan öğrenciler mezuniyet tö-
reni için hazõrladõklarõ gösterilerini sundu. Mezu-
niyet törenine, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü
Muammer Yıldız, Türkiye Özel Okullar Birliği
Başkanõ Cem Gürlan, Surp Põrgiç Ermeni Has-
tanesi Yönetim Kurulu Başkanõ Bedros Şirinoğ-
lu ile öğrenci velileri katõldõ. Törende öğrenci
korosu Sarõgelin türküsünü seslendirdi. Salonda
bulunanlar da türküye eşlik etti.
Velilerden SBS tepkisi
Öğrencilerin gösterilerini sunduklarõ sõrada SBS
8. sõnõf yabancõ dil sõnavõnda çocuklarõnõn mağdur
olduğunu belirten Arzu Üzümcü adlõ bir veli, Ba-
kan Çubukçu’ya konuyla ilgili bir not iletmek iste-
di. Bu sõrada görevliler tarafõndan salondan çõkarõ-
lan Üzümcü, salonun dõşõnda mağdur olduklarõnõ
söyleyen diğer velilerle birlikte gazetecilere yaptõğõ
açõklamada, çocuklarõnõn uyarõlmadan sõnavda iki
ayrõ cevap kâğõdõ verildiğini, “İki dilde de yapabi-
lirsin” denildiğini söyledi. Polis, Üzümcü ve bera-
berindeki velileri olayõn yatõşmasõ için kõsa bir süre
Kazaz Amira Salonu’nun yanõndaki bir odaya gö-
türdü ve Milli Eğitim Bakanõ gidene kadar da çõk-
malarõna izin vermedi.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu Kumkapı’daki Ka-
zaz Amira Salonu’nda bir anaokulu, 14 ilköğretim oku-
lu ve 5 lisenin ortaklaşa düzenlediği “Özel Ermeni Azın-
lık Okulları Yıl Sonu Etkinlik Programı”na katıldı.
Bakan Nimet Çubukçu açõkladõ
Azınlık
okullarına
kitap müjdesi
Ermeni azõnlõk okullarõnõn mezuniyet
törenine katõlan Çubukçu, bu okullarda bazõ
problemler olduğunu bildiklerini ve çözüm
için çalõşmalarõn sürdüğünü söyledi.
Eğer bir mahkeme başkanõ bağõmsõzlõğõnõ etkileyecek biçimde siyasi etki hissediyorsa artõk
bu noktadan itibaren o davayla ilgili kişilerin siyasi bir duruş sergilediği; o davanõn üzerine
siyasi bulutlarõn düştüğü anlamõna gelir. Anayasa Mahkemesi’nde hayati önem arz eden son
dava için mahkemeyi etkilemeye yönelik beyanatlar görüyoruz. Artõk siyaset Türkiye’de
yargõnõn üzerine çökmüş durumda. Bunun olmamasõ gerekirdi.
ANKARA (AA) - Özel okullardan bazõlarõ yõllõk eği-
tim ücretlerine enflasyon civarõnda zam yaparken,
bazõlarõ enflasyonun üstüne çõktõ. Bazõ özel anaokul-
larõnõn ücretlerinin yüzde 20-30 oranõnda arttõrõldõğõ
Ankara’da, bu okullarõn fiyatlarõ 8 bin-35 bin TL
arasõnda değişiyor.
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Yönetim
Kurulu Başkanõ Cem Gülan, tüm özel öğretim ku-
rumlarõnõn 31 Mayõs 2010’a kadar 2010-2011 eği-
tim-öğretim yõlõ ücretlerini ilan ettiklerini bildirdi.
İstanbul’da özel okullarõn yüzde 6 ile 15 arasõnda
değişen oranlarda zam yaptõklarõnõ ifade eden Gü-
lan, “Bize ulaşan bilgilere göre, İstanbul’da zam
oranı ortalama yüzde 10 civarında. Dolayısıyla
İstanbul’daki okullar enflasyon civarında kaldı-
lar diyebiliriz” dedi. Ankara’da bazõ anaokullarõ-
nõn ücretleri ilköğretim ve liseler daha yüksek. TED
Koleji’nin anaokulu ücreti KDV dahil 32 bin lira-
dan 35 bin liraya (TED mezunlarõ hariç), Arõ Koleji
Anaokulu KDV hariç 6 bin 389 TL’den KDV hariç
7 bin 958 TL’ye, Bilim Koleji Anaokulu KDV da-
hil 7 bin 370 TL’den 9 bin TL’ye, Bilkent Anaoku-
lu etüd, yemek, kõrtasiye ve KDV dahil 13 bin 860
TL’den 15 bin 100 TL’ye yükseltildi.
YÜZDE 30 ZAM YAPAN BİLE VAR
Özel okullar
enflasyon dinlemedi
(Fotoğraf:NİHANİNAL)