23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
bir psikolojik atfetme de yok, bu- nun ardına sığmmada. Biraz sert, lafmı sakmmayan öyküler bunlar. Yanltş tercihleryapan ya da beklemc- diği anlarda hazırhksız fırtınalara tu- tulan insanlar ve koşutıında da karşıh- ğında ödedikleri bedeller var. Bu kur- ban meselesini özellikle sormak iste- rim çünkü yazında bu yaklaşım arttık- ça artıyor, öyle ki öyküyü gölgeler, maskeler hale geliyor artık... BÜTUN SEÇİMLER. SEÇENEKLERLE KISITLIDIR' - Kişilikli bir insan önemli yaşam dönemeçlerinde seçim yapar, karar verir. Kararlar ve seçimler pek seyrek olarak tümüyle özgür iradenin yansı- masıdır. Çünkü bütün seçimler, seçe- neklerle kısıthdır. Seçenekleri oluştur- maksa çoğu kez elimizde değildir. Bu bir gerçek. Ancak, kendine acıma üretken bir tutum değildir ve hiçbir fayda sağlamaz. Her insan bir bakıma kurbandır; değiştirmenin kendi gücü dahilinde olmadığı koşulların kurba- nı. Biz ne yazık ki bireyselliğin geliş- mediği üşengeç bir toplumuz; dolayı- sıyla başımıza gelenlerde kendi katkı- mızı hesaplamaktansa, değiştirebilece- ğimiz halde boyun eğdiğimiz koşulları aşılmaz görmeyi ve göstermeyi yeğle- riz. Dolayısıyla kendimize acımakta üstümüze yoktur. Kültürümüzün yad- sınamaz maznşist yanı, toplumda ay- dınlanmanın geriye gitmesi, gizemci anlayışın desteklenmesi ve yükselme- siyle büsbütün belirginleşiyor. Kur- ban olma konumu birçoğu için çekici hale geliyor. Popüler kültür denen nesne de bu değirmene su taşıyor. Po- püler kültürdeki kurban motifi kur- ban olmanın koşullarını ve sebeplerini perdelediği için bir bilinç körlüğüne yani bir anlamda insanın kendine ya- bancılaşmasına yol açıyor. Edebiyat da bu yola girdiyse, vay halimize! Doğal ki böyle bir yaklaşım- la ilgim olamaz. Klasik trajcdilerin kahramanları da tanrıların kurbanıdır ama o yapıtlarda vıcık vıcık bir acın- dırma gayreti elbctte hiç yoktur. So- ruya bu kadar uzun yanıt vermemin nedeni, belki de şu sıradaki yazdıkla- rım. Toplum taratından bir tür kur- ban konumuna itilse de bu konumu reddeden bir kadını incelemeye çalışı- yorum. Bu arada, kitaba ismini veren, "Hayatın En Mutlu An'ı" hikâyesin- den de söz etmek isterim. Oradaki ka- dını da kurban gibi, hatta "deli saray- lı" gibi görenler çıkacaktır; bu bir ya- nılgıdır. Çünkü o kadın içtenlikli dü- şüncelerinin ve davramşlarının sonu- cunda vardığı konumda, sonuna ka- dar iki ayağının üstünde durarak ve bir şeyler üreterek yaşamını sürdür- mektedir. Pişmanlığın clinde pes et- miş değildir. Masumiyet Müzesfni okudunuz mu? Orhan Pamuk'un bu çok yönlü romanının bir yönü, kur- ban imgesinin üst düzey bir edebi kullanımını örnekler. Roman aynı za- manda, iki farklı sevgiliyle eşzamanlı ilişki yürütmek isteyen, parası ve vakti bol bir delikanlımn dramını işler. Sev- gililerden biriyle birlikteyken hayatı- nın en mutlu anını yaşamıştır genç adam. Romanı okurken içim acıdi; bizim işadamı vcliahtı delikanlının aşk çık- mazıyla dönemdaş. olan koca bir genç- lik kesimini düşündüm. tki aşk arasın- da kalmanın ve birini kurban etmenin varoluşsal bunalımını hiç yadsımadan, düşündüm bunıı. "Sermaye-ABD- NATO'cu asker ve sivil bürokrat" üç- lüsünün bir anlamda kurbanı olmuş j koca bir genç kuşağı. Faşizan dönem- lerde gençliklerini cezaevlerine göm- müş o insanlar... Ben hiç hapse girme- dim ama girenleri tanıdım. Onlar da gençti, onlann da aşkları vardı, öyle değil mi? Acaba onların yaşamlarının en mutlu an'ı neydi? Onlara adanmış bir hikâye yazmak istedim. - tdeal ömür, ideal iş yaşamı, ideal etik, ideal siyaset, ideal dostluk, ideal aşk, ideal aiîe özlemi her daim çekile- cek, her daim yazıklanılacak buna ama Erendiz Atasü öykülerinde konu bu değil. Arızalıyız hepimiz, hayatın ta kendisi de. Onun için adına yaşa- mak diyorlar mücadele var, tökezleme var, kaygt var, scbep var, sonııç var. Dolaytsıyla son soruda içimizden, he- pimiz kadar "arızalı" "tip "lere daha ve daha yakm plan diyebilir miyiz Ha- yatın En Mutlu An'ı için? - Kesinlikle diyebiliriz. Ne yazık ki hayat yanlış temeller üstünde duru- yor, o nedenle hep sallanıyor. Hepi- mizin içinde en yakınlarımızın bile kestiremediği, kendimize bile malum olmayan delimtrak bölgeler var. Ede- biyat, biraz da bu belirsizliklerin keşfi ve dile getirilmesi için var, öyle değil mi? Bizi kendimize daha yakın ve da- ha aşina kılmak için, kendimize ya- bancılaştırmak için değil... • gamzeakdemir@cumhuriyet.com.tr Hayatın En Mutlu An'ı/ Erendiz Atasü/ Everest Yayınları/ I38s. POLLON İLEIŞIK DOĞUDAN YÜKSELİR Erendiz Atasü, "Her insan bir bakıma kurbandır; değistirmenin kendi gücü dahilinde olmadıfiı kosullann kurbanı" dlyor. C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 6 0 ŞEYH (İAL1P AŞKVEGÜZELLİK HüsnüAsk Divan Edebiyatının en büyük şairlerinden Şeyh Galip'in ünlü eseri "Aşk ve Güzellik"(Hüsn ü Aşk) Gölgelerin birbirine düştüğü, Aşk ve Güzellik'in birbirine dönüştüğü bu mesnevi, günümüz dilinde ilk kez manzum olarak sunuluyor... ömer Hayyam George Byron Abydoslu GelinBir Çöl Rüzgarı ömrümüz Nesımı SAYFA 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle