23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Y eryuzu Kıtaplığı CELÂLÜSTER celalu8ter@cumhuriyet.com.tr Türkiye'deki ilk Botero sergisine, Rudy Chiappini'nin kaleme aldığı bir katalog eşlik ediyor Sahici bir sanatın simyacısı Y alnızca Kent ve Köpeklcr, Mayta'mn Öy- küsü, And Dağjurı'nda Terör, Teke Şenliği gibi toplumsal/siyasal romanla ın de- ğil, Üveyanntye Övgü ve Don Ri- goberto'nun Not Defterleri gibi : erotik yanı ağır basan yapıtların da yazan Mariu Vargas Llosa, sanat ve edebiyat üstüne denemelerini içeren Making Wavcs adlı kitabının bir bölü- münü de Fernando Botero'ya ayırmıştır. Perulu yazar ile Kolombiyalı ressam ne de olsa hemşeri sayılırlar. Kuşkusuz, tüm Güney Amerika toplumlarının kendine özgü pek çok özelliği vardır; ama, belki Brezilya'yı bir yana bırakırsak, Latin Amerika pek çok özelliğiyle de tümden kendine özgü bir "ülke" değil midir? GÜZEL VE ŞİŞMAN Vargas Llosa, Botero üstüne deneme- sine, güzellik kavramının göreliliğini ör- nekleyerek girer: "Binbir Gece Masallürt'ndaki öyküler- den birinde, \ larun Reşid'in hareminde- ki güzellerden en çekicisinin, etli butlu bir genç kadın olduğu anlatılır; kadın o kadar şişmandır ki, sürekli uzanıp yat- ması gerekmekte, ayağa kalktıgi zaman dengesini yitirip yere yıkılmaktadır... Güzelliğin zayıflıkla özdeşleştirilmesi, Batılı ve modern bir yaklaşım, olasılıkla Anglosakson, ama kesinlikle Protestan bir önyargıdır. Zayıflık, antik toplumlar- da, ilkel kültürlerdc, Katolik dünyasının kırsal toplumlarında açlık ve hastalıkla ilintilendirildiği için tiksinti ve korku uyandırır. Grek-Roma geleneğince oluş- turulan, insan formunun uyunıuna dayalı güzellik ölçütleri, tombul figürleri dışla- SAYFA 6 mıyordu; dahası, tombul form, tari- hin pek çok döneminde ağır bas- nuştı. Bugün bile, kırsal tspanya'da, 'hermoso' (güzel) sözcüğü, insan için kullanıldığında, 'şişman' anla- mına gelir..." EROTİK MİTOLOJİ Hiç kuşku yok ki, Vargas Llo- sa'nın, Botero denemesinin kapısı- nı, "şişmanlık/zayıflık" karşıtlığın- dan açması boşuna değildir. Bote- ro'yu Botero yapan figürlerin, ka- rakterlerin izleyiciyi ilk bakışta çar- pan özelliği, o tuhaf şişmanhkları, tombulluklan, irilikleri olduğuna göre... Botero'nun çocukluk çağında, güzelliği tombullukla bir tutan ge- lenek Latin Amerika'da olanca can- lılığıyla sürüyordu. Dergilerde ya- yımlanan resimlerde, meyhanelerde yapılan müstehcen şakalarda, mo- dada, şarkılarda, popüler edebiyat- ta rastlanan "erotik mitoloji"nin durmadan beslediği bir gelenekti bu. Bolerolar söyleyen, göğüsleri ve kalçalannı şeytanca bir kabasaba- lıkla ortaya çıkaran daracık giysiler için- deki kabarık saçlı artistlerin okkalı form- ları, ilkgençliğini yaşayan erkek çocukla- tın ilk arzularını uyandınyordu. İLKCENÇÜK ARZULARI Vargas Llosa, tüm bunların, çocuk Botero'nun altbilincinin derinliklerine yerleşmiş olduğu kanısındadır: yıllar sonra kılı kırk yararcasına inceleyeceği 15. yüzyıl Italya'sının Bakire Mer- yem'leri ve Madonna'larıyla tuhaf bir biçimde hemhal olarak, resimlerinde beliren "devasa" figürlerin ilk kaynakla- rını oluşturacaklardır. lşte, Vargas Llo- sa'ya bakılırsa, Botero'nun sanatında ne varsa bu simya işleminden gelir: "Ital- ya'da derinliğine incelediği Batı'nın es- tetik geleneği, çocukluğunun taşralı, coşkun, canh Latin Amerika'sıyla bir potada erir..." Geçen mayısın başlarında Pera Müze- si'nde açılan "Botero" sergisi, çağımızın bu tümüyle kendine özgü sanatçısının, bugüne kadar kitaplarda, dergi sayfala- rında görebildiğimiz o ünlü figürlerini capcanlı gözlerimizin önüne serdi. (Ser- gi 18 Temmuz'a kadar açık, hâlâ görü- lebilir.) İNCELİKLİ VE İRONİK Sergiye eşlik cden katalog ise, sanat tarihçisi Rudy Chiappini'nin "Incelikli ve Ironik Yeni Bir Klasisizm" başlıklı incelemesinin yanı sıra, sergiyi oluştu- ran Ölüdoğa, Uyarlamalar, Latin Ame- rika Yaşamı, Latin Amerika Halkı, Bo- ğa Güreşi, Sirk gibi bölümlerde sunulan resimlere getirdiği açıklamalar ve yo- rumlarla, hem de Türkiye'deki ilk Bote- ro sergisini daha içeriden okunıamızı sağlıyor, hem de serginin ileride de ya- rarlanabileceğimiz bir belgesini bırakı- yor bize. Chiappini de, her şeyden önce, Bote- ro'nun sanatının, Latin Amerikalı kök- leri ile Avrupa sanatının teknik bir usta- lıkla iç içe geçtiği bir "simya işlemi"nin ürünü olduğu kanısında: "... Botero, kendi köklerine, bir kül- türün geleneklerine ihanet etmemeyi ve yerel kişilerin yaşam ve tavırları ile biçi- me ilişkin geleneksel olnıayan bir imgc- yi birleştirmeyi başarır. (...) Bununla birlikte, ülkesiyle vazgeçilmez ilişkisi (...) Botero'yu etnik kimliği, folkloru temel alan bir sanatçı haline getirmez; bir geçişin, bir derin düşünmenin, yara- tabilme ve Latin Amerika mizacına de- rinden bağlı, bağımsız ve sahici bir sa- nata can verebilme bilincine ulaşmanın zorunlu temelini oluşturur... HACMİN VURGULANMASI "Botero'nun sanatı, köklerine bağlı- dır, ama aynı zamanda sanatçının başka duyarlıklara ve başka dillere ilişkin bil- gisinden, onlarla karşılaşmasından bes- lenir; sanatçının 14. ve 15. yüzyıl ttalyan sanatı yapıtlarıyla -Giotto'yla, Masac- cio'yla, özellikle de Piero della Frances- ca'nın freskleriyle- karşılaşmasının bü- yüleyici etkisini yansıtır. Bu yapıtlar, Botero'nun 'mekânı düzenleme, biçim- sel duruluk ve renk uyumu gibi klasisiz- min büyük bir dinginlik duygusu veren özünü' görmesini sağlar. Botero hem bu yapıtlar, hem Rönesans dönemi Italyan resmi üzerine Bernard Berenson'un gö- rüşlerinin aydınlatıcı etkisiyle, duyusal değerleri yapıta aktarmanın önemini kavrar ve bu, ondaki bir kanıyı pekişti- rir: yapıtlanndaki kişi ve nesnelerin hac- mini vurgulama..." Marle Antolnette. Vlg*e u Bnın'On Ardından. 2005. YAŞAMIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ Vargas Llosa'nın başlangıçta değindi- ğimiz denemesine dönersek, Perulu ya- zar, Botero'nun sanatının giderek koca bir dünyaya dönüşecek bir oda olarak görür: görkemli, olağandışı, neşeli, seve- cen, masum, tensel, nostaljiyle tetikle- nen bilgi ve aklın, durmadan bcllcğin derinliklerine dalarak, yaşamı yeniden üretirmişçesine elden geçirdiği bir oda! Vargas Llosa'ya göre, Botero'nun yapıt- larında şişmanlık, yaşamın kendisinden çok, yaşamı dönüştürmenin bir yolu- • dur, resimlerinde, baskılarında ve hey- ! kellerinde yeniden yarattlan gerçekliğe | şişmanlığı aşan bazı kişisel ve benzersiz özellikleri dayatmanın bir yoludur. Chiappini de, sergi kataloğundaki in- celemesinde, "şişmanlık"tan çok, "de- fornıasyon" ve "hacim" kavramları üs- tündc duruyor ve Botero'nun s,u sözleri- ni aktarıyor: "Benim yapıtım, bütün ya- şamım boyunca sürdürdüğüm bir giri- şimdir, çünkü hacim en başından beri içimde taşıdığım bir düşüncedir..." Chiappini'ye göre, Botero'daki defor- masyon, olasılık dışı olana, tutarlılık ve mantığı aşmaya özgü deformasyondur: "Kişiler ve nesneler, yapısal bir dönüşü- me uğrarlar; aynı zamanda, görünürde- ki apaçıklıkları içinde norm dışı durum- ların kahramanları haline gelirler. Dola- yısıyla, sıra dışı ve beklenmedik olan şeylerin, Botero'nun yapıtlarımn karak- teristik öğesi ve ek değeri olduğu ortaya çıkar..." Sanat sergilerinin katalogları iş olsun diye yayımlanmaz. Sergideki yapıtlara düşünsel bir eşlik sağlarlar ve belirli ta- rihler arasında kurulup dağılan sergiyi geleceğe taşırlar. Botero'nun Türki- ye'deki ilk sergisinin kitabı da, hem sa- natçının yapıtlarını yüzeyde görünenin ötesindeki değerleriyle "okumamızı" olanaklı kılıyor, hem de Botero kaynak- çasına bir tuğla daha ekliyor. • C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1060
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle