20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 10 HAZİRAN 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Atak Ama Belkemiksiz [email protected] Ne zaman iç ve dış politikaya yönelik yaşamsal bir sorunla ilişkili, kamuoyumuz için sürpriz yeni bir çıkış gündeme gelse, Başbakanımız, Dışişleri Bakanımız.. birbirinden çekici sloganlarla yeni atağın önemini, ülke çıkarları, dünya barışı için getirilerini anlatmaya başlasalar, yandaş medya yorumcuları, uzmanların destek havaya girişleri ile ışıltılı, umutlu rüzgârlar estiriliyor... AB üyeliğinde atılan adımlar, Kıbrıs’ta kazan- kazan sloganlı görüşmeler süreci, Kürt açılımı, en önemlisi bir süre sonra konu bolluğu ile suyu çıkan açılımlar, ekonomisi dünyadan daha hızlı büyüyen, krizin teğet geçtiği ülke olmak, komşularla sıfır sorun, nükleer krizde İran’ı anlaşmaya ikna edebilen ülke olmak, Ortadoğu’da İslam ülkelerinde Türk bayrağını dalgalandıran, liderliğe yükselen ülke olmak, İsrail’in insanlık dışı politikalarında ders veren geri adım attıran rolü oynamak.. Hangisi daha az çekici, reddedilebilir ilke, başarı olarak değerlendirilebilir, reddedilebilir ki... Medyatik pompalama gücü ile bağlantılı kimilerinde toplumsal düş görebilmemiz daha uzun sürse, kimi olumlu izleri kalsa da, neden bir tanesi için olsun amacına ulaşıldığını, en azından anlamlı, olumlu yol alışın sürmekte olduğu, sonucun düş kırıklığı, dahası pek çoğu için tersine gidiş olmayacağını söyleyemiyoruz ki... “Atak ama ilkeleri olmayan, ya da daha kötüsü görünür söylemi ile çatışan, yani ülke çıkarları, gerçek insan hakları, demokrasi, laiklik, Cumhuriyet, sosyal devlet eşit paylaşım ilkeleri ile uyuşmadığı için açık dillendirilmeyen bir gizli ajandası olduğu için; belkemiksiz bir iktidar icraatlar gündemi ile yüz yüze olduğumuzdan mı?” AKP’nin oluşumu, iktidara gelişi, istediği kadar geleneksel, giderek güç kazanan, dinci kimliği ağır basan sağ siyasal tabana dayansa da, gökten zembille inercesine bir hızla kurulup, yaratılıp, güçlü iktidar edilmesinde, ancak medya çağında gelişmekte olan ülkeler için geçerli, dönemin kritik emperyal politkalarının gücü, desteği yadsınamaz... Irak işgali sürecinde kesin destek alınması gereken Türkiye’de, Ecevit koalisyon hükümetinin yıpranmışlığı, kırılganlığı rol oynasa da, en son Irak işgaline kesin onay vermediği için baskın seçime yönlendirildi. Ecevit hükümetine infaz kararı verilmesi ile, iktidar alternatifi yaratılmak üzere Refah’ın içinden AKP’nin kurdurulması projesi de birlikte gündeme geldi. Sonrasını eksiği gediği ile yakın tarihimiz olarak biliyoruz... Seçim sistemi, en çok küresel saldırı 12 Eylül mirası ülkemiz gelişmelerine dayalı, büyük iktidar gücü, elbette ülkeyi bir yerden bir yerlere taşımaya dönük birikimler, ilkeler, değerler anlamına hiç gelmiyor. Acul ataklara, deneme yanılma yöntemleriyle iyi niyetli arayışlara AKP, liderleri için prim vermek çok doğal bir yaklaşım olabilirdi. AKP iç politikada iktidar gücünü çok acımasız, ılımlı siyasal İslam, rejimi değiştirme kaygılarını yaratacak biçimde kullanmasaydı. ABD, AB ülkeleri, bizim ülkemizden yükselen gerçek insan hakları, hukuk devleti, Cumhuriyet, laiklik, rejim için tehdit algılamalarına, hukuk devleti sınırlarını sürekli zorlayan iktidar icraatlarına yönelik kaygılara uzun süre kulaklarını tıkadılar. Kendi ülkeleri için geçerli olan insan hakları, demokrasi duyarlılıkları gelişmekte olan ülkeler için yoktu. Çıkarlarına hizmet etmeleri koşuluyla, günümüzde emperyalizme hizmet verdikleri ölçeklerde, gelişmekte olan ülkelerin rejimlerinin ne kadarıyla gerçek demokrasi, hatta ne kadarıyla diktatoryal yapılarda olduğu hiç önemli değildi. Dahası geçmişte sıkıştıklarında sık sık başvurdukları antidemokratik ittifaklar için, günümüzde sivil darbeler askeri diktatörlüklerden daha ucuza geleni idi. Denebilir ki Türkiye, İslami diktatörlükler, şeyhlikler ile bir tutulabilecek bir ülke değil. Hele de dünyamız ölçeğinde güç dengeleri böylesine değişirken, gerçekten önemli olan Türkiye için, Irak, Afganistan, Pakistan, hatta eski Yugoslavya, Doğu Bloku ülkeleri.. benzeri oluşumların, kaderlerin hiçbiri ne istenebilir, ne de öngörülebilir. Daha özenli ittifak arayışları, en azından sandık demokrasisi çizgileri içinde çözüm reçeteleri yeğlenecektir... Bizim için bilmece yanları çok fazla İran gelişmeleri, son İsrail krizi bu anlamda dış odaklı arayışların belirtileri midir? Emperyal güç odakları acilen sağın içinden, dahası belki de AKP’nin içinden yeni iktidar formülleri mi yaratmaya çalışacaklardır? Türkiye’nin kendi geleceğini, çizgisini çizebilme yolunda hiç mi şansı yok? Olmaz olur mu? Kurtuluş Savaşı destanını en olumsuz koşullarda yaratmış, Cumhuriyet, Atatürk devrimleri ile kendi geleceğinin kalın çizgilerini çizebilmiş bir ülke olduğumuzu anımsar, bizi insan yapan, ayakta tutan evrensel, ulusal ilkelere sıkı sıkı tutunursak.. Birincil görev, sorumluluk elbette siyasal partilerimizde... İşçi ve memur sendikalarõ konfederasyonlarõ, hassas konular içeren istihdam stratejisine karşõ öneriler hazõrlõyor AKP kriz fõrsatçõsõMUSTAFA ÇAKIR ANKARA - Konfederasyonlar, is- tihdam paketi taslağõ nedeniyle hü- kümeti “kriz fırsatçılığı” yapmakla suçladõlar. Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nun önceki günkü toplantõsõ- na katõlan konfederasyonlarõn pakete ilişkin değerlendirmeleri şöyle: Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu: Pakette yer alan birçok hü- küm, konfederasyon olarak duyarlõ ve hassas olduğumuz konularõ içe- riyor. Türk-İş bugüne kadar, bu ko- nulardaki düşüncelerini hükümete çeşitli nedenlerle zaten iletmişti, şimdi daha etraflõca bir değerlen- dirme yapõp yine görüşlerimizi ile- teceğiz. İncelememiz bittikten son- ra görüşlerimizi açõklayacağõz. Hak-İş Başkanı Salim Uslu: Teknik bakõmdan iyi bir çalõşma. Ka- tõlõmcõ bir anlayõşla hazõrlandõ. Ancak sosyal boyutu zayõf bir paket olarak görüyorum. İstihdam sorununun çö- zümünde kamunun sorumluluklarõnõ yeterince belirlemeyen, sosyal koru- maya çokça vurgu yaptõğõ halde sos- yal koruma anlayõşõna uygun yeni yaklaşõmlar içermeyen bir paket.Sen- dikal haklar, iş güvencesi konularõnõ görmezden gelerek, seçiçi davranõp kendi tercihlerini, önceliklerini öne çõ- kartan bir sosyal hukuk devleti yak- laşõmõ olamaz. DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün: Paketin hazõrlanmasõ aşa- masõnda sosyal taraflarõn da katõldõğõ toplantõlar yapõldõ. Ancak oradaki önerileri hiç dikkate almamõşlar. Kõ- dem tazminatõnõ kaldõrmak istiyorlar. Biz bunun çok yanlõş olduğunu söy- lüyoruz. Bunun istihdamõ arttõrõcõ hiç- bir yanõ yok. Kesinlikle karşõyõz. Es- nek çalõşmayõ getiriyorlar. İşçileri krize karşõ koruyacak önlemler almak yerine kriz fõrsatçõlõğõ yapõyorlar. Ça- lõşma koşullarõnõ daha da güvencesiz hale getiren, ücretlerini, sosyal haklarõ aşağõya çeken bir düzenleme öngö- rüyorlar. Bu kriz koşullarõnda çalõşma hayatõnõ daha zorlaştõran bir süreç ortaya konuluyor. KESK Genel Sekreteri Emi- rali Şimşek: Hükümetin sunduğu taslak birçok açõdan skandal niteli- ğindedir. Ülkenin en önemli sorun- larõndan biri olan işsizliğin taslağa egemen olan temel yaklaşõmla azal- tõlmasõ, ortadan kaldõrõlmasõ mümkün değildir. Taslak ülkedeki işsizliğin ya- põsal karakterini görmezden gelmek- tedir. Taslakta yer alan kadõnlarõn is- tihdama katõlõm oranõnõ yüzde 26’dan 2023 yõlõna kadar yüzde 35’e çõkar- ma hedefi ise hem yetersiz hem de çok uzun vadelidir. Kamu-Sen Başkanı Bircan Akyıldız: Kõsa vadeli bir işsizlikle mücadele programõ konuştuk diyebi- liriz. İşsizliği konuşurken de çözüm önerileri arasõnda esnek istihdamõ öne çõkartan görüntü vardõ. İşsizliğin çö- zümü noktasõnda esnek istihdamõn doğru olmadõğõnõ belirttik.Toplantõda umduğumuzu bulamadõk. Biz esnek is- tihdama tamamen karşõyõz. 9 aylõk ça- lõşmanõn sonucu bu olmamalõydõ. Memur-Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu: Paketin kamu boyutu eksik. İşçi-işveren ayağõnõn yanõna me- mur ve kamu bölümünün de eklenmesi gerekiyor. Raporu verimli görmüyo- rum. En çok konuşulan iki konu esnek çalõşma ve kõdem tazminatõydõ. Konfederasyonlar, hükümetin istihdam paketi taslağõnõ beğenmedi. Paketteki esnek istihdam önerilerine sert tepki gösteren sendikacõlar, hükümetin krizi fõrsat bilerek çalõşanlarõn haklarõnõ tõrpanladõğõnõ vurguladõlar. Sanal mağazada satõş rekoru Ekonomi Servisi - Vatan Bilgisayar, 2010 yõlõnõn ilk çeyreğine ait internet mağaza büyüme rakamlarõyla sanal mağazacõlõktaki iddiasõnõ ortaya koy- du. Vatan’õn sanal mağaza satõş gelir- lerinin önceki yõlõn aynõ dönemine gö- re yüzde 665, müşteri sayõsõnõn yüzde 675 ve satõlan ürün adedinin de yüz- de 710 artõş gösterdiği belirtildi. İnternet mağazasõnõn ilk çeyrekte el- de ettiği başarõnõn 2010 yõlõ genel he- deflerine ulaşmada önemli bir katkõsõ olacağõnõ belirten Vatan Bilgisayar Genel Müdürü Hasan Vatan, Vatan Bilgisayar’õn orta vadede online pe- rakendecilikte daha da iddialõ olacağõnõ söyledi. Vatan, şunlarõ söyledi: “Va- tan dünyasını internete taşıdıkça müşterilerimizden çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. Elde ettiğimiz rakamlar da bunu ispat ediyor. Amacımız Vatan Bilgisayar’ın ka- liteli hizmet anlayışını, iyi fiyat po- litikasını ve doğru ürün çeşitliliği ile birleşmiş uzmanlığını tüm Türki- ye’ye sunmak. Ayrıca sadece inter- net satışlarımızı değil, mağaza sa- yımızı da arttırmaya devam ediyo- ruz. Bu seneki büyüme planlarımız içinde olan Samsun ve Mersin Hi- perstore’larımızı açmış bulunuyo- ruz. Vatan Notebook’ların sayısını artırmaya da devam ediyoruz.” Kamuda üst yöneticiler için firmalardan ‘nitelikli personel’ transfer edilebilecek Amirler özel sektörden ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin son bi- çimin verdiği 657 sayõlõ Dev- let Memurlarõ Yasasõ, me- murlarõn meslekten atõlmasõ kolaylaştõrõrken verilen ce- zalarõ da arttõrõyor. Özel sek- törden kamuya üst düzey yönetici transferinin önünü açan hükümet, mevcut sicil sistemini de yürürlükten kal- dõrõyor. Tasarõ ile bir yõl için- de toplam iki defa kademe ilerlemesinin durdurulmasõ cezasõ alanlar memurluktan atõlacak. Devlet Bakanõ Hayati Ya- zıcı, dün düzenlediği basõn toplantõsõnda 23 maddelik yasa tasarõsõnõ açõkladõ. Ta- sarõda yer alan düzenlemeler özetle şöyle: Gece vardiyası: Kadõn memurlara, hamileliklerinin 24. haftasõndan itibaren ve doğumdan sonra bir yõl sü- reyle gece nöbeti ve gece vardiyasõ görevi verileme- yecek. Babalık izni: Kadõn me- murlar, çocuklarõn bakõmõ için en kritik dönemi teşkil eden 0-2 yaş döneminde, 24 aya kadar aylõksõz izin ala- bilecek. Kadõnõn izin kulla- namamasõ durumunda er- keklere de doğum sonrasõ 24 aya kadar izin verilebile- cek. Babalara, eşlerinin do- ğum yapmasõ nedeniyle ve- rilen 3 günlük mazeret izni- nin süresi de 10 güne çõkarõ- lacak. Doğum esnasõnda ve- ya doğumdan sonra annenin ölümü halinde, babaya da anne için öngörülen süreler kadar ücretli ve ücretsiz izin verilecek. Refakat izni: Yakõnlarõnõn ağõr bir kaza geçirmesi ya da önemli bir hastalõğa yaka- lanmõş olmalarõ hallerinde memurlara 3 aya kadar ay- lõklõ refakat izni verilecek. Toplugörüşme ödeneği: Sendika üyesi memurlara yõlda 122 TL toplugörüşme ödeneği verilecek. Memura yeni cezalar: İş sahiplerine (vatandaş) karşõ kayõtsõzlõk göstermek veya il- gisiz kalmak fiili uyarma ce- zasõ yerine, aylõktan kesme cezasõ; kötü muamelede bu- lunma fiili, kõnama cezasõ ye- rine, kademe ilerlemesinin durdurulmasõ cezasõ; söz ve- ya hakaretle sataşmak fiili, kõnama yerine kademe iler- lemesinin durdurulmasõ ce- zasõ kapsamõna dahil ediliyor. Vatandaşa fiili saldõrõda da memura kademe ilerlemesi durdurma yerine memuri- yetten ihraç cezasõ getiriliyor. Bir yõl içerisinde toplam 2 defa kademe ilerlemesinin durdurulmasõ cezasõ alanlar memurluktan çõkarõlacak. Sicil sistemi yürürlük- ten kaldırılıyor: Mevcut si- cil sistemi yürürlükten kal- dõrõlõrken kamu kurumlarõna hizmetlerin ve istihdam et- tikleri personelin özellikle- rine göre somut, ölçülebilir, veriye dayalõ, hizmet üre- tim kalitesi, etkinlik, verim- lilik, kendini geliştirme, he- def odaklõ çalõşma kriterle- riyle personel başarõ ölçüm ve değerlendirme sistemi ge- tiriliyor. Özel sektörden kamuya transfer: Kamuda müste- şar, başkan, genel müdür gi- bi bazõ üst yönetici kadrola- rõnda, özel sektörde çalõş- mõş nitelikli personelin de is- tihdam edilmesinin önü açõ- lõyor. Düzenleme ile bazõ üst yönetim görevlerine ata- nacaklarõn özel sektördeki görev sürelerinin de kamuda geçmiş gibi değerlendiril- mesi öngörülüyor. 657 sayõlõ Devlet Memurlarõ Yasasõ kamu personeline hem havuç hem sopa getiriyor. Bir yõl içinde toplam iki defa kademe ilerlemesinin durdurulmasõ cezasõ alanlar memurluktan atõlacak. Özel sektörden kamuya üst düzey yönetici transferinin önünü açan hükümet, mevcut sicil sistemini de yürürlükten kaldõrõyor. Maliye Bakanlõğõ içindeki anõtõn önünde toplanan bir grup vergi denetmeni, tasa- rõyla oluşturulan Vergi İnceleme ve Dene- tim Koordinasyon Kurulu’nda vergi de- netmenlerine yer verilmemesini protesto etti. Vergi Denetmenleri Derneği Genel Başkanõ Aykut Güleç, Gelir Vergisi Kanu- nu ile Bazõ Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapõlmasõna Dair Kanun Tasarõsõ’nõn, vergi denetmen- lerini de kapsayacak şekilde yeniden ele alõnmasõnõ istedi. Güleç, vergi incelemele- rinin yüzde 90’õnõ yapan ve vergi denetim gücünün yüzde 80’ini oluşturan vergi de- netmenlerinin, bahanelerle çalõşmalarõn dõşõnda bõrakõlmaya çalõşõldõğõnõ belirtti. Denetmenlerden Maliye’ye protesto 5. Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri sahibini buldu Sabancõ Üniversitesi’nce bu yõl 5’incisi dü- zenlenen “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri”, Sabancõ Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanõ Güler Sabancõ’nõn katõldõğõ törenle sahiplerini buldu. Bu yõlki araştõrma konusu “AB’nin Yöne- tişimi ve Kültürel Çeşitlilik: Türkiye’nin Katılımının Etkileri” olarak belirlenen Sa- kõp Sabancõ Uluslararasõ Araştõrma Ödülle- ri’nde birinciliğe, “Türkiye’nin Öteki Kül- türel Çeşitlilik Tartışması: AB İçin Ders- ler” başlõklõ makalesiyle Delaware Üniversi- tesi doktora öğrencisi Juliette Tolay layõk görüldü. İkincilik ödülünü, “Babil Kulesin- de Bir Tuğla: Türkiye’nin AB Dil Politi- kasına Olası Katkıları ve Yaşayacağı Zor- luklar” başlõklõ makalesiyle Çankaya Üni- versitesi öğretim görevlisi Dr. Akça Ataç kazanõrken, üçüncülük ödülü de “Etnik-Dini Nüfus Özelliklerinin Laikliğin Güçlenmesi ve Kültürel Çeşitlilik Dinamikleri Üzerin- deki Etkisi: Türkiye’nin AB Üyeliği” baş- lõklõ makalesiyle Koç Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Şener Aktürk’e verildi. Hazõr betona internet üzerinden takip MURAT GÜLDEREN MERSİN - Çimento ve hazõr beton tedarikçisi Çimsa, tüketicinin, hazõr beton siparişi eline ulaşa- na kadar kat ettiği tüm aşamalarõ takip edecek yazõ- lõm geliştirdi. 1.5 milyon dolara mal olan ‘Merke- zi Sevkıyat Projesi’ ile hõzlõ servis ve aynõ anda da- ha çok müşteriye ulaşma hedefleniyor. ÇİMSA Genel Müdür Yardõmcõsõ Şahap Sarıer, Mersin’deki tesislerde düzenlediği basõn toplantõsõnda, “Adana ve Mersin’de hayata ge- çirdiğimiz projeyle tüketici ha- zır beton siparişini, eline ula- şana kadar cep telefonuna oto- matik olarak gönderdiğimiz mesajlar sayesinde ve internet ortamında takip edebilecek. Si- parişler gecikmesiz ve sürpriz olmadan ulaşacak” dedi. Oran:Rakam oyunu işsize yaramaz MURAT KIŞLALI ANKARA - CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ ve Türkiye Odalar ve Bor- salar Birliği (TOBB) Konfeksiyon ve Hazõr Giyim Sanayi Meclisi Başkanõ Umut Oran, hükümetin, işsizlik ora- nõnõn aşağõ çekilmesi için bulduğu “3 saatliğine iş bulanların bile işsiz sa- yılmamasına” dönük yöntemi “Hü- kümet politikalarıyla işsizliği düşü- remiyor. Onun yerine tanımını de- ğiştirerek rakamlarla oynuyor. Bu şe- kilde istatistiklerdeki işsizlik oranı düşebilir ama işsiz yine işsiz kala- caktır” şeklinde değerlendirdi. Devlet Bakanõ ve Başbakan Yar- dõmcõsõ Ali Babacan’õn açõkladõğõ Ulusal İstihdam Strateji Belgesi’ne göre, hükümetin işsizliği düşürmek için “esnek istihdam” modelini be- nimsedi. Edinilen bilgilere göre, esnek çalõşma yöntemi ile özel istihdam bü- rolarõna bağlõ olan ve ayda 3 saat çalõ- şanlarõ Türkiye İstatistik Kurumu (TÜ- İK) işsiz olarak kabul etmeyecek. Oran, konuyu şöyle değerlendirdi: “İşsizlik 2002’de yüzde 8,6 iken, şimdi yüzde 14,6’ya çıktı. Milyonlar işsiz kaldı. Son ekonomik krizi Baş- bakan dikkate almadı. İşsizliği gün- demine almadı. Ekonomik Sosyal Konsey iki yıldır toplanmıyor. Tür- kiye’nin çıkmasını söyledikleri teks- tilde 2 milyon kişi çalışıyor. Tarım politikaları sonucu 4 milyon kişi iş- siz kaldı. Hükümet politikalarıyla iş- sizliği düşüremiyor. Bilakis, işsizliğe yol açıyor.” Devlet Bakanõ Hayati Yazıcı, kamuda- ki uzman personel sayõsõnõn son derece ye- tersiz olduğunu, kurumlar arasõndaki da- ğõlõmda da dengesizlikler bulunduğunu ifade etti. Halen kariyer uzmanlarõ arasõndaki üc- ret, çalõşma şartlarõ ve statü farklõlõklarõ bu- lunduğunu belirten Devlet Bakanõ Yazõcõ, “Örneğin kariyer uzman olduğu halde 1660 lira ücret alan uzman yanında, 5 bin lira ücret alan uzman da bulunuyor. Aynı şekilde kariyer uzmanlar arasın- da emekli olduklarında bağlanacak emekli aylığında da büyük farklar bu- lunuyor. Tasarı ile bu durum eşitleniyor ve ücret, çalışma ortamı ve statüler arasında adalet sağlanıyor. Kamu ida- relerinde bu kapsamda ilave olarak 1140 uzman, 2 bin 540 uzman yardım- cısı istihdamı sağlanacak.” dedi. KPSS sõ- navõyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yazõcõ, “Bu sınavlar yapıldıktan sonra sene sonunda, kamuda istihdam edilecek kamu görevlerinin bu sınav sonuçları- na göre yerleştirmeleri yapılacak. Daha önceki KPSS sınav sonuçları hükümsüz hale gelecek” uyarõsõnda bulundu. Daha önceki KPSS sonuçlarõ geçersiz SENDİKALARDAN TEPKİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Memur konfederasyonlarõ 657 sa- yõlõ Devlet Memurlarõ Yasasõ’nda de- ğişiklik öngören tasarõya tepki gös- terdi. Türkiye Kamu-Sen Başkanõ Bircan Akyıldız, kamu çalõşanlarõ- nõn muhatap olduğu cezalarõn ağõr- laştõrõldõğõnõ, çalõşanlarõn işten atõl- masõnõn kolaylaştõrõldõğõnõ vurgula- dõ. KESK Başkanõ Sami Evren de “İş güvencesini ortadan kaldıra- caksınız. Çalışma saatlerini ku- rumun kendisine bırakacaksınız. Bu, çalışanı köle gibi algılayan zihniyeti çağrıştırmaktadır” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle