Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
görüşmelerin klasik söylemiyle başladılar:
- İyi görünüyorsunuz!
“Görünüşe aldanmamak gerekir ama iyiyiz”
dedim, “temel kuralımız 2B. Yani beden ve beyin
sağlığını korumak.”
Sadece yazılarıyla güç vermekle kalmayıp
bedenleriyle de omuz verdikleri için teşekkür ettik
onlara. Oktay Abi her zamanki sıcak, yüz dolu
gülümsemesiyle, Tufan Abi güven veren, kararlı
duruşuyla selamladı bizi.
Turgut Kazan’la doğal avukatımız olarak daha
elverişli koşullarda baş başa görüştük. Davaların
gidişini, yaşananları konuşurken nedense Kazan’ın
aklına hep 12 Eylül günleri geldi. O dönemin
davalarından, iddianamelerinden, tutukluluk
koşullarından söz etti.
Tutukluluklar uzayınca ilgili makamlara şunu
yazmış Kazan:
“Yargıçlar, müvekkillerimizi resmen esir aldı.
Bunun başka bir adı yoktur...”
Kazan, kamuoyunun da tanıdığı kimi
sanıklardan, yargıçlardan söz ederken konu o
dönemin ünlü mahkemelerine, DGM’lere geldi.
Devlet Güvenlik Mahkemeleri.
DGM’ler kaldırıldı, yerine bugün Silivri davalarına
da bakan özel yetkili mahkemeler (ÖYM) kuruldu.
Bu mahkemeler kurulduğunda, pek çok kişi
DGM’lerin kalkmasına sevinmiş, ÖYM’lerin daha
sağlıklı işleyeceğini düşünmüştü.
Konunun teknik ayrıntıları hukukçuların işi.
Ancak ÖYM’lerin de en az DGM’ler kadar
tartışmalı bir zemine kaydığını görüyoruz.
İşin içine “özel yetki” girince, uygulama büyük
ölçüde kişiselleşiyor. Mahkemelere, kentlere göre
değişen kararlar başlıyor...
Öyle görünüyor ki DGM’lerden sonra ÖYM’ler
de demokrasi, hukuk devleti tartışmasındaki yerini
alacak.
Turgut Kazan’la bu konuları konuştuktan iki gün
sonra, 18 Nisan Pazar günü Milliyet gazetesinin
ikinci manşeti şuydu:
Yassıada Geleneği!
Haberin spotunda şu tümce vardı:
“Ergenekon’da silahsız eylemlerle suçlanan
Tuncay Özkan, Mustafa Balbay, Mehmet
Haberal gibi isimlerin tutukluluk sürelerinin AİHM
kararlarına rağmen makul ölçüleri aşmasına
hukukçulardan tepki var.”
Milliyet muhabirleri Gökçer Tahincioğlu ve
Türker Karapınar haberi geniş bir yelpaze ile
görüşerek oluşturmuşlar. YARSAV Başkanı Emine
Ülker Tarhan, Demokrat Yargı Eşbaşkanları
Osman Can, Gazi Ertekin, eski Yargıtay Başkanı
Sami Selçuk, Marmara Üniversitesi’nden Prof.
Osman Doğru şu saptamada birleşiyor:
“Tutuklama ceza değil önlemdir. Bu istisnai
durumun cezaya dönüştürülmemesi gerekir.”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) en
çok dava konusu olan ülke Rusya. Ardından
Türkiye geliyor. Tutukluluk ihlalinde ise birincilik
Türkiye’de. AİHM, uzun süren tutukluluklarla ilgili
başvurularda ezici bir çoğunluk Türkiye
Cumhuriyeti Devleti’ni haksız buluyor.
Milliyet’in bu haberi yaparken Yassıada’yı
anımsatması da bir başka acı gerçek.
Silivri’de ben kendi dertlerimle tutuşup
aydınlanırken, “Sen gazetecisin” diye başlayan
sohbetlerin de tarafı oluyorum. Tutukluların her
birinin yaşamı ayrı dram...
Kimya biliminin kurucularından Antoine Laurent
Lavasier, bilimsel çalışmaları kötülüklerin anası
olarak kabul edildiği için giyotine mahkûm
edilmişti. İnfazdan hemen önce matematikçi
arkadaşı Lagrange’i çağırıp şunu söylüyor:
“Kellem giyotinden sepete düştüğünde dikkatle
gözlerime bak, iki kez kırparsam bil ki, insan başı
kesildikten sonra bir süre daha beyni çalışıyor!”
Bilim adamı ölümünü bile bilimin gelişiminin bir
parçası olarak kullanıyor.
Tutukluları dinlerken bir an yukarıdaki örneği
anımsayıp kendimi bir kenara koydum, onları
dinlemeye koyuldum. Görevlerini, kurumlarını,
durumlarını anlattılar...
Türkiye nasıl bir iç kanama yaşıyor, anlatamam.
Ne güzel söylemiş insanımız:
Dert bir olaydı...
Ağlaması kolaydı!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Umut bu. Olur mu olur. Olmazsa Baykal, her
zeminde; parlamentoda olduğu gibi sokakta,
Anayasa Mahkemesi’nde -sürekli vurguladığı
tanımla- “RTE Anayasasını” eleştirmeye,
referandumda halkın karşı oy kullanmasını
sağlamaya olanca gücüyle uğraş vereceğini
açıklıyor.
İktidarın oylamalarda AKP grubunun fire
vermemesi için aldığı, hatta alacağı önlemler göz
önünde bulundurulursa, anayasa paketinin
referandumdan önce Meclis’te reddini sağlamak
hayli güç görünüyor.
Gazetelerde yayımlanan, tabii iktidara göre
tamamen yalan, iftira belgesi olan fotoğraflar,
oylamalarda AKP’nin tezgâhladığı oyunları
sergiliyor.
En ufak bir kuşku bile yok, AKP’li ve bağımsız
milletvekillerini “sağlam” diğer milletvekilleriyle
denetliyor.
“Mevcutlu oy” fotoğraflarla gazetelere konu
olunca, muhalefetin tepkisi daha da arttı.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu,
“Vekiller oy kullanmaya sağında biri, solunda biri
gidiyor” deyince, AKP’li davranışlarıyla hayli ilgi
çeken Başkan Mehmet Ali Şahin bile tezgâhı
yadsıyamadı: “İkinci turda tek tek oy
kullandırabilirim, ben buna açığım” demek
zorunda kaldı.
AKP yönetiminin baskısıyla tarafsız olması
gereken taraflı Şahin, milletvekillerinin gizli oya
refakatte değil, tek başlarına gitmelerini
sağlamaktan vazgeçerse?
Recebistan demokrasisi bu: Olur mu olur!
Kimi saptamalara yol açtığı için
parlamentodaki görüşmelerle tartışmalar yararlı
oluyor diye değerlendirilebilir.
Örneğin anayasadaki 15. maddenin
kaldırılması ile ilgi maddenin görüşülmesi
sırasındaki parti sözcülerinin dikkat çekici
konuşmaları…
Geçici 15. madde kaldırıldı. Böylece 12 Eylül
dönemindeki Milli Güvenlik Konseyi üyeleriyle bu
dönemde kurulan hükümetler ve Danışma
Meclisi’nde görev alanlar yargılanacaklar.
12 Eylül’ü yargılamayı engelleyen geçici 15.
madde kaldırıldığına göre nasıl, nerede, hangi
mahkemede yargılanacaklar… (Arjantin’deki
90’lık Pinochet gibi) Kenan Evren ve 12 Eylül
başbakanı Ulusu, bakanlar, Danışma Meclisi’nin
sağ kalan üyeleri… 27 Mayıs’taki özel
mahkemenin kurulduğu Yassıada gibi bir adada
mı, yoksa tutuksuz yargılanacaklarsa yüce
mahkeme başkentte mi kurulacak?
Yoksa MGK, hükümet, Danışma Meclisi
tamam ama bu kurumlarla çalışan bürokratlar,
muvazzaf general, albay vs. subaylar da 12
Eylül’de görev aldılar diye yargılanacaklar mı?
Ya mahkemeye gideceğini anlayınca Evren -
daha önce söylediği gibi- intihar ederse?
Ya 12 Eylül’e destek veren medya, yazarları,
yazı müdürleri, hatta patronları?
Ya da 12 Eylül’cüler, tamam yargılanalım, ama
daha önce veya yargılamayla birlikte 12
Eylül’deki darbeyi hazırlayan nedenler, ülkeyi o
güne getiren olaylar, içeriği araştırılsın derlerse?
Sorular, sorular... uzayıp giden sorular?
RTE de bu yargılama süreci uzadıkça
uzayınca; işsizlik, yoksulluk, açlık, yolsuzluk
sorunlarını hasıraltı ederek daha birkaç seçim
kamuoyunu idare eder.
Meclis’teki tartışmalarda AKP ilk kez CHP
liderini suçlayamadı. Zira Baykal, 12 Eylül’den
nemalanan değil, mağdur. Demirel ve kimi
siyasetçilerle Zincirbozan’da mahpus!
MHP’liler öyle. BDP’liler de mağdur.
Kimin önünü açtı, kimler faydalandı 12
Eylül’den? Kürsüden söylendiği gibi RTE ve
temsilciğini yaptığı zihniyet mi sadece?
Peki ama 12 Eylül’ün önünü açtığı
siyasetçiler? Örneğin Turgut Özal. Askerler
darbeyi yapmasaydı Demirel’in Planlama ve
Başbakanlık Müsteşarı olarak çorbaya kaşık
sallayacak… 12 Eylül’ün izniyle kurabildiği
partiyle, tek başına iktidarı ve Çankaya’yı asla
göremeyecekti.
Daha neler göreceğiz, kim bilir?
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 29 NİSAN 2010 PERŞEMBECUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 29 Nisan
Oslo Y 15
Helsinki Y 13
Stockholm Y 15
Londra Y 18
AmsterdamB 22
Brüksel Y 24
Paris B 23
Bonn Y 25
Münih B 18
Berlin B 25
Budapeşte B 23
Madrid B 28
Viyana B 22
Belgrad PB 21
Sofya B 19
Roma B 21
Atina PB 22
Zürih PB 27
Moskova B 12
Aşkabat Y 20
Taşkent PB 25
Bakû Y 14
Bişkek Y 19
Tiflis Y 17
Kahire B 28
Şam B 26
İstanbul PB 18
Edirne P 21
Kocaeli PB 16
Çanakkale PB 17
İzmir PB 22
Manisa PB 22
Denizli Y 21
Zonguldak B 14
Sinop B 16
Samsun PB 16
Trabzon Y 14
Giresun Y 14
Ankara PB 20
Eskişehir PB 18
Konya PB 18
Sıvas PB 14
Antalya Y 27
Adana Y 27
Mersin Y 25
Diyarbakır Y 22
Şanlıurfa Y 24
Mardin Y 21
Siirt Y 20
Hakkâri Y 11
Van Y 12
Kars Y 10
Yurdun kuzey ve
doğu kesimleri par-
çalı bulutlu, Ege’nin
güneyi, Akdeniz,
Doğu Karadeniz ile
Doğu ve Güney-
doğu Anadolu böl-
geleri sağanak ve
gök gürültülü sa-
ğanak yağışlı, di-
ğer yerler az bulut-
lu geçecek. Hava
sıcaklığı güneydo-
ğu kesimlerde 2 ila
4 derece artacak.
Albayrak, birlikte yargõlandõğõ kişilerden yalnõzca ikisini tanõdõğõnõ söyledi
Şemdinli’de terör örgütü PKK üyelerince düzenlenen saldõrõda 2 asker şehit oldu
Yurt Haberleri Servisi -
Hakkâri’nin Şemdinli ilçe-
sinde, teröristlerce düzenlenen
saldõrõda 2 asker şehit oldu 2
asker de yaralandõ.
Hakkâri’nin Şemdinli il-
çesi kõrsalõnda terör örgütü
PKK üyelerince, bölgede
arazi tarama faaliyeti yürüten
güvenlik güçlerine ateş açõl-
dõ. Teröristlerce açõlan ilk
ateşte jandarma er Selman
Özay şehit düştü. Uzman
Çavuş Erkan Ayaz ve 2 as-
ker de yaralandõ. Yaralõ as-
kerler helikopterle asker has-
tanesine kaldõrõldõ. Uzman
Cavuş Ayaz, tüm müdaha-
lelere karşõn kurtarõlamaya-
rak şehit düştü. Yaralõ 2 as-
kerin tedavisinin sürdüğü belir-
tilirken bölgede hava destekli
operasyon başlatõldõ.
Jandarma er Selman Özay’õn
Samsun’da yaşayan ailesi acõ ha-
berle sarsõldõ. Askere gitmeden
önce kepçe operatörü olarak ça-
lõştõğõ belirtilen şehidin 5.5 aylõk
asker olduğu belirtildi. Şehidin
acõlõ annesi Kadriye Özay ağõt-
lar yakarken kardeşi Ahmet de
gözyaşlarõna boğuldu. Kadõn su-
baylar ve sağlõk personeli, fena-
lõk geçiren şehit annesine müda-
halede bulundu. Anne Kadriye
Özay, “Oğluma ‘Çatõşmaya giriyor
musun?’ dedim. ‘Girmiyorum, biz
takõlõyoruz’ dedi. Beni kandırdı”
diye konuştu.
‘Vicdanları rahat etmez’
Askerliğini oğlu gibi Şemdinli’de
yapan şehit Selman Özay’õn baba-
sõ Rahmi Özay ise “Ben de orda,
Şemdinli’deydim. Defalarca ope-
rasyona katıldım. Oğlum, benim
yerime o gitti” diye konuştu. Rah-
mi Özay tepkisini, “Kendi insanı-
mızı kendi insanımızla çatıştırı-
yoruz. Barış ve demokrasiye
inanmış gibi görünen insanların
vicdanları rahat uyuyabiliyorsa
ne mutlu onlara... Ben inanıyo-
rum ki onların vicdanı rahat ol-
mayacak” şeklinde dile getirdi.
Şehidin cenazesinin bugün top-
rağa verileceği bildirildi.
Aynõ saldõrõda şehit düşen
Uzman Çavuş Erkan Ayaz’õn
Amasya Suluova ilçesindeki ba-
ba evine de ateş düştü. Malat-
ya’da görev yapan şehit uzman
çavuşun geçici görevle Hakkâ-
ri’ye gittiği, geçen hafta erkek
kardeşi Emre’nin Amasya’daki
düğününe katõldõğõ belirtildi.
Şehit Ayaz’õn, annesi Rahime
Ayaz ve babasõ Enver Ayaz’õ
(63) düğünün ardõndan Malat-
ya’da bulunan eşi Özlem (33) ile
4 yaşõndaki kõzõ Benan’õn ya-
nõna götürdüğü, acõlõ ailenin as-
keri uçakla Amasya’ya getirile-
ceği belirtildi.
Amasya’nõn Suluova ilçesin-
deki baba evinde taziyeleri ka-
bul eden şehidin kõz kardeşi
Emel, “Ruhu şad olsun. Diye-
cek bir şey bulamıyorum. Ge-
çen hafta gelmişti, yol telaşın-
dan fazla konuşamamıştık”
diye gözyaşlarõna boğuldu. Şe-
hit evine ve bulunduğu sokağa
Türk bayraklarõ asõlõrken şehidin
bugün düzenlenecek törenin ar-
dõndan Suluova şehitliğinde top-
rağa verileceği ifade edildi.
‘Nasõl çeteci olabilirim?’
Yüreklere yine ateş düştü
LEVENT GENCELLİ
BURSA - Yeni Şafak gazete-
sinin sahibi Ahmet Albayrak,
Bursa’nõn Karacabey ilçesinde
denizden kaçak kum çekerek dün-
yanõn en önemli tatlõ su dalyan-
larõna zarar verdikleri, ruhsata
aykõrõ olarak bölgeden çekilen
kumlarõ TOKİ ve müteahhitlere
pazarladõklarõ ve bürokratlara
baskõ yapmak amacõyla örgüt
kurduklarõ gerekçesiyle 32 sa-
nõkla birlikte tutuksuz olarak yar-
gõlandõğõ davanõn 2. duruşma-
sõnda ilk kez ifade verdi. Albay-
rak suçlamalarõ reddetti.
Bursa İl Özel İdaresi’nin eski
sekreteri ve AKP’den Konya mil-
letvekili aday adayõ Ali Altuntaş,
Devlet Bakanõ Faruk Çelik’in
teyzesinin kõzõ ve özel idare genel
sekreter yardõmcõlarõndan Ayla
Yenidünya, özel idare genel sek-
reter vekili Kemal Demirel’in de
aralarõnda bulunduğu 33 sanõğõn
yargõlandõklarõ davanõn 2. duruş-
masõna dün Bursa 3. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nde devam edildi.
Albayrak da tutuksuz yargõlandõ-
ğõ davaya ilk kez katõlarak ifade
verdi. 207 yõl hapsi istenen Al-
bayrak, birlikte yargõlandõğõ kişi-
lerden sadece Rafi Altınok ile
avukat Mustafa Doğan İnal’õ
tanõdõğõnõ söyledi. Albayraklar
Grubu’nun patronu ve gruba bağ-
lõ 18 şirketin de ortağõ olduğunu
belirten Albayrak, “Bu davada
yargılanan 33 kişiden Rafi Al-
tınok ve avukat Mustafa Doğan
İnal’ı tanırım. Nasıl çeteci ola-
bilirim? Bu ihaleye katılma-
dım. Adı geçen ihale 7 bin lira-
lık ihaledir. Benim ortak oldu-
ğum şirketlerde 8 bin kişi çalı-
şıyor. Hazırlanan iddianamede
de neden sanık olduğumu bil-
miyorum” dedi.
Savcıyı suçladı
Altõnok tutuklandõğõnda ortağõ
olduğu için avukatlarõnõ görev-
lendirerek kendisine yardõmcõ ol-
mak istediğini ifade eden Albay-
rak, “Avukatlarımız Bursa’ya
geldiğinde savcının kendilerine
yönelik ‘Albayrak’õn pis işleriy-
le uğraşõyorsunuz’ şeklinde ifa-
deleri olmuş. Bunun üzerine
avukatlar beni arayarak savcı-
yı şikâyet edeceklerini söyledi-
ler. Ben de ‘Savcõnõn davranõşlarõ
nedeniyle kanunsuzluk ve hu-
kuksuzluk yapõldõysa gereğini
yapõn, şikâyet edin’ dedim. Şi-
kâyetten sonra beni de dinle-
meye almışlar” diye konuştu.
Ahmet Albayrak’õn avukatõ
Meral Eser, soruşturma kap-
samõndaki 28 klasör dolusu ev-
rakta Albayrak’a ait çok sayõda
telefon dinleme zabtõ olduğunu
belirterek, bunlarõn arasõnda da-
vayla ilgisi olmayan kayõtlar
da olduğunu savundu.
SINIR ÖTESİ TAKİP OPERASYONU İDDİASI
Binlerce asker
sınır bölgesinde
DİYARBAKIR (Cum-
huriyet Bürosu) - Havalarõn
õsõnmasõyla terörist saldõrõ-
larda yaşanan artõş, askeri
hareketliliği de beraberinde
getirdi. Hakkâri’nin Kuzey
Irak sõnõrõna binlerce asker
konuşlandõrõldõ. Termal ka-
meralarla görüntü alan asker,
anõnda obüs toplarõyla kuzey
Irak’ta Zap ve Metina kamp-
larõnõ bombalõyor.
Şemdinli kõrsalõnda 2 as-
kerin şehit edilmesinin ar-
dõndan, üstün nitelikli kü-
çük sayõda özel bir askeri
birliğin Kuzey Irak’a geçerek
takip operasyonu gerçekleş-
tirdiği öne sürüldü. Birlikle-
rin daha sonra Türkiye’ye
geri döndükleri, bunun ar-
dõndan da teröristlerin 3’lü,
4’lü gruplar halinde sõzma gi-
rişimi için hazõrlõk yaptõkla-
rõ Zap, Avaşin, Hakurk ve
Metina kamplarõ ile Haftanin,
Kanimasi, Nezdure bölgele-
rinin obüs toplarõyla bomba-
landõğõ belirtildi.
Kuzey Irak sõnõrõ boyunca
kõsa süre önce “güvenlik
bölgesi” olarak ilan edilen ve
sivillerden arõndõrõlmõş böl-
gede teröristlerin sõzmasõnõ
engellemek için etten duvar
örerek nöbet tutan TSK bir-
liklerine zaman zaman taciz
ateşi açõldõğõ ve zaman zaman
çatõşmalar yaşandõğõ ifade
ediliyor. Askeri hareketliliğin
en üst düzeyde olduğu böl-
genin teknik donanõmla tak-
viye edildiği ve termal ka-
meralarla teröristlerin faali-
yetlerinin detaylõ olarak in-
celendiği belirtiliyor.
ANADOLU KARTALI TATBİKATI SÜRÜYOR
Karanlıkta tam
isabet sağlandı
SERTAÇ EŞ
KONYA - Türk Hava
Kuvvetleri’ne bağlõ savaş
uçaklarõ, Anadolu Kartalõ
Eğitimleri kapsamõnda yap-
tõklarõ tatbikatta gece atõşla-
rõnda tam isabet sağladõ. Ge-
nelkurmay Başkanõ Orgene-
ral İlker Başbuğ ile kuvvet
komutanlarõnõn izlediği tat-
bikata, terörle mücadele kap-
samõnda sõnõr ötesi operas-
yonlarda yer alan Türk savaş
uçaklarõ da katõldõ.
Daha önce İsrail’in katõlõ-
mõnõn önlenmesi için ulus-
lararasõ katõlõma kapatõlma-
sõyla gündeme gelen Anado-
lu Kartalõ Eğitimleri’nin mil-
li olan aşamasõ Konya’daki
atõş alanõnda 19 Nisan’da
başladõ, 30 Nisan’da sona
ermesi bekleniyor.
Tatbikatõn dün yapõlan seç-
kin gözlemci gününde belir-
lenen hedeflere gerçek mü-
himmatla atõş yapõldõ. Tatbi-
katta özel sistemler ve gece
görüş gözlüğü kullanan pi-
lotlar, gece karanlõğõna karşõn
hedefleri vurmayõ başardõ.
Gece atõşlarõndan önce bir
değerlendirme yapan Hava
Kuvvetleri Komutanõ Orge-
neral Hasan Aksay, Türk
Hava Kuvvetleri’nin çağõyla
yarõştõğõnõ dile getirerek,
“TSK’nin çelik yumruğu
olan hava kuvvetleri, gece
harekâtına yönelik imkân
ve kabiliyetleri ile düşmana
geceyi uzun, dünyayı dar
edecek kudret ve kuvvete
sahiptir” dedi.
Yeni Şafak gazetesinin sahibi Ahmet Albayrak
“ihaleye fesat karõştõrmak”, “rüşvet almak ve vermek”,
“hõrsõzlõk”, “suç işlemek amacõyla örgüt kurma” ve
“şantaj” suçlamalarõyla yargõlanõyor.
Şehit Uzman Çavuş Erkan Ayaz’ın ailesinin evinde büyük bir üzüntü yaşandı. Şe-
hidin yakınları ve komşuları Ayaz’ın ardından ağıtlar yaktı. (Fotoğraflar: AA)
Erkan Ayaz.
Selman Özay.
Şener’in üç yõla
kadar hapsi istendi
İstanbul Haber Servisi - Gazeteci Nedim
Şener’in, ‘Hrant Dink Cinayeti ve İstihbarat
Yalanları’ adlõ kitabõnda, “Terörle mücadele-
de görev almış kişileri hedef gösterdiği”ge-
rekçesiyle, 1 ile 3 yõl arasõnda değişen hapisle
cezalandõrõlmasõ talep edildi.
İstanbul 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki du-
ruşmaya, Şener ile müştekilerden emniyet gö-
revlisi Muhittin Zenit katõldõ. Zenit’in avukatõ
Seyfettin Uzunçakmak, gizli bir belgenin dava
dosyasõna girmesinin gizliliği ortadan kaldõrma-
dõğõnõ savunarak, “Şener, müvekkilleri ka-
muoyu nezdinde hedef göstermekten kaçın-
mamıştır” dedi. Zenit’in sol terör örgütleriyle
ilgili istihbari faaliyetleri sõrasõnda kullandõğõ
kod ve gerçek adõ ile yaptõğõ işin açõklanmasõ
nedeniyle “terörle mücadelede görev almış
kişilerin kimliğini açıklama” suçunun oluştu-
ğunu kaydeden savcõ, Şener’e ilgili yasa uyarõn-
ca 1 ila 3 yõl hapis cezasõ verilmesini istedi.
‘Dink’in öldürülmesi
süreci 3 yõlõ kapsõyor’
İstanbul Haber Servisi - Agos Gazetesi Genel
Yayõn Yönetmeni Hrant Dink’in ailesinin
avukatlarõ Fethiye Çetin ve İsmail Cem Hala-
vurt, dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na
bir dilekçe verdi. Dilekçede , Dink cinayetinin,
profesyonel bir örgüt tarafõndan çeşitli safhalar-
dan oluşan bir operasyon şeklinde örgütlendiği
ve hayata geçirildiği belirtildi.
Bu sürecin ‘hazırlık’, ‘kamuoyu oluştur-
ma’, ’eylem’, ’manipülasyon’ ve ‘delillerin
yok edilmesi, karartılması’ safhalarõndan
oluştuğu kaydedilerek, bu safhalarõn üç yõlõ
aşkõn bir süreyi kapsadõğõ, ilk safhada Dink’in
hedef gösterildiği anlatõldõ. Tetikçileri yakõn-
dan izleyen MİT, Jandarma İstihbarat ve Em-
niyet İstihbaratõ görevlilerinin hiçbir önlem al-
mayarak Dink cinayetine ortak olduklarõ
anõmsatõldõ. Avukatlar, bu süreci araştõracak
cumhuriyet savcõsõnõn başka soruşturmalarda
görevlendirilmemesini istedi.