23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada görüşmelerin klasik söylemiyle başladılar: - İyi görünüyorsunuz! “Görünüşe aldanmamak gerekir ama iyiyiz” dedim, “temel kuralımız 2B. Yani beden ve beyin sağlığını korumak.” Sadece yazılarıyla güç vermekle kalmayıp bedenleriyle de omuz verdikleri için teşekkür ettik onlara. Oktay Abi her zamanki sıcak, yüz dolu gülümsemesiyle, Tufan Abi güven veren, kararlı duruşuyla selamladı bizi. Turgut Kazan’la doğal avukatımız olarak daha elverişli koşullarda baş başa görüştük. Davaların gidişini, yaşananları konuşurken nedense Kazan’ın aklına hep 12 Eylül günleri geldi. O dönemin davalarından, iddianamelerinden, tutukluluk koşullarından söz etti. Tutukluluklar uzayınca ilgili makamlara şunu yazmış Kazan: “Yargıçlar, müvekkillerimizi resmen esir aldı. Bunun başka bir adı yoktur...” Kazan, kamuoyunun da tanıdığı kimi sanıklardan, yargıçlardan söz ederken konu o dönemin ünlü mahkemelerine, DGM’lere geldi. Devlet Güvenlik Mahkemeleri. DGM’ler kaldırıldı, yerine bugün Silivri davalarına da bakan özel yetkili mahkemeler (ÖYM) kuruldu. Bu mahkemeler kurulduğunda, pek çok kişi DGM’lerin kalkmasına sevinmiş, ÖYM’lerin daha sağlıklı işleyeceğini düşünmüştü. Konunun teknik ayrıntıları hukukçuların işi. Ancak ÖYM’lerin de en az DGM’ler kadar tartışmalı bir zemine kaydığını görüyoruz. İşin içine “özel yetki” girince, uygulama büyük ölçüde kişiselleşiyor. Mahkemelere, kentlere göre değişen kararlar başlıyor... Öyle görünüyor ki DGM’lerden sonra ÖYM’ler de demokrasi, hukuk devleti tartışmasındaki yerini alacak. Turgut Kazan’la bu konuları konuştuktan iki gün sonra, 18 Nisan Pazar günü Milliyet gazetesinin ikinci manşeti şuydu: Yassıada Geleneği! Haberin spotunda şu tümce vardı: “Ergenekon’da silahsız eylemlerle suçlanan Tuncay Özkan, Mustafa Balbay, Mehmet Haberal gibi isimlerin tutukluluk sürelerinin AİHM kararlarına rağmen makul ölçüleri aşmasına hukukçulardan tepki var.” Milliyet muhabirleri Gökçer Tahincioğlu ve Türker Karapınar haberi geniş bir yelpaze ile görüşerek oluşturmuşlar. YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan, Demokrat Yargı Eşbaşkanları Osman Can, Gazi Ertekin, eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, Marmara Üniversitesi’nden Prof. Osman Doğru şu saptamada birleşiyor: “Tutuklama ceza değil önlemdir. Bu istisnai durumun cezaya dönüştürülmemesi gerekir.” Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) en çok dava konusu olan ülke Rusya. Ardından Türkiye geliyor. Tutukluluk ihlalinde ise birincilik Türkiye’de. AİHM, uzun süren tutukluluklarla ilgili başvurularda ezici bir çoğunluk Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni haksız buluyor. Milliyet’in bu haberi yaparken Yassıada’yı anımsatması da bir başka acı gerçek. Silivri’de ben kendi dertlerimle tutuşup aydınlanırken, “Sen gazetecisin” diye başlayan sohbetlerin de tarafı oluyorum. Tutukluların her birinin yaşamı ayrı dram... Kimya biliminin kurucularından Antoine Laurent Lavasier, bilimsel çalışmaları kötülüklerin anası olarak kabul edildiği için giyotine mahkûm edilmişti. İnfazdan hemen önce matematikçi arkadaşı Lagrange’i çağırıp şunu söylüyor: “Kellem giyotinden sepete düştüğünde dikkatle gözlerime bak, iki kez kırparsam bil ki, insan başı kesildikten sonra bir süre daha beyni çalışıyor!” Bilim adamı ölümünü bile bilimin gelişiminin bir parçası olarak kullanıyor. Tutukluları dinlerken bir an yukarıdaki örneği anımsayıp kendimi bir kenara koydum, onları dinlemeye koyuldum. Görevlerini, kurumlarını, durumlarını anlattılar... Türkiye nasıl bir iç kanama yaşıyor, anlatamam. Ne güzel söylemiş insanımız: Dert bir olaydı... Ağlaması kolaydı! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Umut bu. Olur mu olur. Olmazsa Baykal, her zeminde; parlamentoda olduğu gibi sokakta, Anayasa Mahkemesi’nde -sürekli vurguladığı tanımla- “RTE Anayasasını” eleştirmeye, referandumda halkın karşı oy kullanmasını sağlamaya olanca gücüyle uğraş vereceğini açıklıyor. İktidarın oylamalarda AKP grubunun fire vermemesi için aldığı, hatta alacağı önlemler göz önünde bulundurulursa, anayasa paketinin referandumdan önce Meclis’te reddini sağlamak hayli güç görünüyor. Gazetelerde yayımlanan, tabii iktidara göre tamamen yalan, iftira belgesi olan fotoğraflar, oylamalarda AKP’nin tezgâhladığı oyunları sergiliyor. En ufak bir kuşku bile yok, AKP’li ve bağımsız milletvekillerini “sağlam” diğer milletvekilleriyle denetliyor. “Mevcutlu oy” fotoğraflarla gazetelere konu olunca, muhalefetin tepkisi daha da arttı. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, “Vekiller oy kullanmaya sağında biri, solunda biri gidiyor” deyince, AKP’li davranışlarıyla hayli ilgi çeken Başkan Mehmet Ali Şahin bile tezgâhı yadsıyamadı: “İkinci turda tek tek oy kullandırabilirim, ben buna açığım” demek zorunda kaldı. AKP yönetiminin baskısıyla tarafsız olması gereken taraflı Şahin, milletvekillerinin gizli oya refakatte değil, tek başlarına gitmelerini sağlamaktan vazgeçerse? Recebistan demokrasisi bu: Olur mu olur! Kimi saptamalara yol açtığı için parlamentodaki görüşmelerle tartışmalar yararlı oluyor diye değerlendirilebilir. Örneğin anayasadaki 15. maddenin kaldırılması ile ilgi maddenin görüşülmesi sırasındaki parti sözcülerinin dikkat çekici konuşmaları… Geçici 15. madde kaldırıldı. Böylece 12 Eylül dönemindeki Milli Güvenlik Konseyi üyeleriyle bu dönemde kurulan hükümetler ve Danışma Meclisi’nde görev alanlar yargılanacaklar. 12 Eylül’ü yargılamayı engelleyen geçici 15. madde kaldırıldığına göre nasıl, nerede, hangi mahkemede yargılanacaklar… (Arjantin’deki 90’lık Pinochet gibi) Kenan Evren ve 12 Eylül başbakanı Ulusu, bakanlar, Danışma Meclisi’nin sağ kalan üyeleri… 27 Mayıs’taki özel mahkemenin kurulduğu Yassıada gibi bir adada mı, yoksa tutuksuz yargılanacaklarsa yüce mahkeme başkentte mi kurulacak? Yoksa MGK, hükümet, Danışma Meclisi tamam ama bu kurumlarla çalışan bürokratlar, muvazzaf general, albay vs. subaylar da 12 Eylül’de görev aldılar diye yargılanacaklar mı? Ya mahkemeye gideceğini anlayınca Evren - daha önce söylediği gibi- intihar ederse? Ya 12 Eylül’e destek veren medya, yazarları, yazı müdürleri, hatta patronları? Ya da 12 Eylül’cüler, tamam yargılanalım, ama daha önce veya yargılamayla birlikte 12 Eylül’deki darbeyi hazırlayan nedenler, ülkeyi o güne getiren olaylar, içeriği araştırılsın derlerse? Sorular, sorular... uzayıp giden sorular? RTE de bu yargılama süreci uzadıkça uzayınca; işsizlik, yoksulluk, açlık, yolsuzluk sorunlarını hasıraltı ederek daha birkaç seçim kamuoyunu idare eder. Meclis’teki tartışmalarda AKP ilk kez CHP liderini suçlayamadı. Zira Baykal, 12 Eylül’den nemalanan değil, mağdur. Demirel ve kimi siyasetçilerle Zincirbozan’da mahpus! MHP’liler öyle. BDP’liler de mağdur. Kimin önünü açtı, kimler faydalandı 12 Eylül’den? Kürsüden söylendiği gibi RTE ve temsilciğini yaptığı zihniyet mi sadece? Peki ama 12 Eylül’ün önünü açtığı siyasetçiler? Örneğin Turgut Özal. Askerler darbeyi yapmasaydı Demirel’in Planlama ve Başbakanlık Müsteşarı olarak çorbaya kaşık sallayacak… 12 Eylül’ün izniyle kurabildiği partiyle, tek başına iktidarı ve Çankaya’yı asla göremeyecekti. Daha neler göreceğiz, kim bilir? ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA 29 NİSAN 2010 PERŞEMBECUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 29 Nisan Oslo Y 15 Helsinki Y 13 Stockholm Y 15 Londra Y 18 AmsterdamB 22 Brüksel Y 24 Paris B 23 Bonn Y 25 Münih B 18 Berlin B 25 Budapeşte B 23 Madrid B 28 Viyana B 22 Belgrad PB 21 Sofya B 19 Roma B 21 Atina PB 22 Zürih PB 27 Moskova B 12 Aşkabat Y 20 Taşkent PB 25 Bakû Y 14 Bişkek Y 19 Tiflis Y 17 Kahire B 28 Şam B 26 İstanbul PB 18 Edirne P 21 Kocaeli PB 16 Çanakkale PB 17 İzmir PB 22 Manisa PB 22 Denizli Y 21 Zonguldak B 14 Sinop B 16 Samsun PB 16 Trabzon Y 14 Giresun Y 14 Ankara PB 20 Eskişehir PB 18 Konya PB 18 Sıvas PB 14 Antalya Y 27 Adana Y 27 Mersin Y 25 Diyarbakır Y 22 Şanlıurfa Y 24 Mardin Y 21 Siirt Y 20 Hakkâri Y 11 Van Y 12 Kars Y 10 Yurdun kuzey ve doğu kesimleri par- çalı bulutlu, Ege’nin güneyi, Akdeniz, Doğu Karadeniz ile Doğu ve Güney- doğu Anadolu böl- geleri sağanak ve gök gürültülü sa- ğanak yağışlı, di- ğer yerler az bulut- lu geçecek. Hava sıcaklığı güneydo- ğu kesimlerde 2 ila 4 derece artacak. Albayrak, birlikte yargõlandõğõ kişilerden yalnõzca ikisini tanõdõğõnõ söyledi Şemdinli’de terör örgütü PKK üyelerince düzenlenen saldõrõda 2 asker şehit oldu Yurt Haberleri Servisi - Hakkâri’nin Şemdinli ilçe- sinde, teröristlerce düzenlenen saldõrõda 2 asker şehit oldu 2 asker de yaralandõ. Hakkâri’nin Şemdinli il- çesi kõrsalõnda terör örgütü PKK üyelerince, bölgede arazi tarama faaliyeti yürüten güvenlik güçlerine ateş açõl- dõ. Teröristlerce açõlan ilk ateşte jandarma er Selman Özay şehit düştü. Uzman Çavuş Erkan Ayaz ve 2 as- ker de yaralandõ. Yaralõ as- kerler helikopterle asker has- tanesine kaldõrõldõ. Uzman Cavuş Ayaz, tüm müdaha- lelere karşõn kurtarõlamaya- rak şehit düştü. Yaralõ 2 as- kerin tedavisinin sürdüğü belir- tilirken bölgede hava destekli operasyon başlatõldõ. Jandarma er Selman Özay’õn Samsun’da yaşayan ailesi acõ ha- berle sarsõldõ. Askere gitmeden önce kepçe operatörü olarak ça- lõştõğõ belirtilen şehidin 5.5 aylõk asker olduğu belirtildi. Şehidin acõlõ annesi Kadriye Özay ağõt- lar yakarken kardeşi Ahmet de gözyaşlarõna boğuldu. Kadõn su- baylar ve sağlõk personeli, fena- lõk geçiren şehit annesine müda- halede bulundu. Anne Kadriye Özay, “Oğluma ‘Çatõşmaya giriyor musun?’ dedim. ‘Girmiyorum, biz takõlõyoruz’ dedi. Beni kandırdı” diye konuştu. ‘Vicdanları rahat etmez’ Askerliğini oğlu gibi Şemdinli’de yapan şehit Selman Özay’õn baba- sõ Rahmi Özay ise “Ben de orda, Şemdinli’deydim. Defalarca ope- rasyona katıldım. Oğlum, benim yerime o gitti” diye konuştu. Rah- mi Özay tepkisini, “Kendi insanı- mızı kendi insanımızla çatıştırı- yoruz. Barış ve demokrasiye inanmış gibi görünen insanların vicdanları rahat uyuyabiliyorsa ne mutlu onlara... Ben inanıyo- rum ki onların vicdanı rahat ol- mayacak” şeklinde dile getirdi. Şehidin cenazesinin bugün top- rağa verileceği bildirildi. Aynõ saldõrõda şehit düşen Uzman Çavuş Erkan Ayaz’õn Amasya Suluova ilçesindeki ba- ba evine de ateş düştü. Malat- ya’da görev yapan şehit uzman çavuşun geçici görevle Hakkâ- ri’ye gittiği, geçen hafta erkek kardeşi Emre’nin Amasya’daki düğününe katõldõğõ belirtildi. Şehit Ayaz’õn, annesi Rahime Ayaz ve babasõ Enver Ayaz’õ (63) düğünün ardõndan Malat- ya’da bulunan eşi Özlem (33) ile 4 yaşõndaki kõzõ Benan’õn ya- nõna götürdüğü, acõlõ ailenin as- keri uçakla Amasya’ya getirile- ceği belirtildi. Amasya’nõn Suluova ilçesin- deki baba evinde taziyeleri ka- bul eden şehidin kõz kardeşi Emel, “Ruhu şad olsun. Diye- cek bir şey bulamıyorum. Ge- çen hafta gelmişti, yol telaşın- dan fazla konuşamamıştık” diye gözyaşlarõna boğuldu. Şe- hit evine ve bulunduğu sokağa Türk bayraklarõ asõlõrken şehidin bugün düzenlenecek törenin ar- dõndan Suluova şehitliğinde top- rağa verileceği ifade edildi. ‘Nasõl çeteci olabilirim?’ Yüreklere yine ateş düştü LEVENT GENCELLİ BURSA - Yeni Şafak gazete- sinin sahibi Ahmet Albayrak, Bursa’nõn Karacabey ilçesinde denizden kaçak kum çekerek dün- yanõn en önemli tatlõ su dalyan- larõna zarar verdikleri, ruhsata aykõrõ olarak bölgeden çekilen kumlarõ TOKİ ve müteahhitlere pazarladõklarõ ve bürokratlara baskõ yapmak amacõyla örgüt kurduklarõ gerekçesiyle 32 sa- nõkla birlikte tutuksuz olarak yar- gõlandõğõ davanõn 2. duruşma- sõnda ilk kez ifade verdi. Albay- rak suçlamalarõ reddetti. Bursa İl Özel İdaresi’nin eski sekreteri ve AKP’den Konya mil- letvekili aday adayõ Ali Altuntaş, Devlet Bakanõ Faruk Çelik’in teyzesinin kõzõ ve özel idare genel sekreter yardõmcõlarõndan Ayla Yenidünya, özel idare genel sek- reter vekili Kemal Demirel’in de aralarõnda bulunduğu 33 sanõğõn yargõlandõklarõ davanõn 2. duruş- masõna dün Bursa 3. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Albayrak da tutuksuz yargõlandõ- ğõ davaya ilk kez katõlarak ifade verdi. 207 yõl hapsi istenen Al- bayrak, birlikte yargõlandõğõ kişi- lerden sadece Rafi Altınok ile avukat Mustafa Doğan İnal’õ tanõdõğõnõ söyledi. Albayraklar Grubu’nun patronu ve gruba bağ- lõ 18 şirketin de ortağõ olduğunu belirten Albayrak, “Bu davada yargılanan 33 kişiden Rafi Al- tınok ve avukat Mustafa Doğan İnal’ı tanırım. Nasıl çeteci ola- bilirim? Bu ihaleye katılma- dım. Adı geçen ihale 7 bin lira- lık ihaledir. Benim ortak oldu- ğum şirketlerde 8 bin kişi çalı- şıyor. Hazırlanan iddianamede de neden sanık olduğumu bil- miyorum” dedi. Savcıyı suçladı Altõnok tutuklandõğõnda ortağõ olduğu için avukatlarõnõ görev- lendirerek kendisine yardõmcõ ol- mak istediğini ifade eden Albay- rak, “Avukatlarımız Bursa’ya geldiğinde savcının kendilerine yönelik ‘Albayrak’õn pis işleriy- le uğraşõyorsunuz’ şeklinde ifa- deleri olmuş. Bunun üzerine avukatlar beni arayarak savcı- yı şikâyet edeceklerini söyledi- ler. Ben de ‘Savcõnõn davranõşlarõ nedeniyle kanunsuzluk ve hu- kuksuzluk yapõldõysa gereğini yapõn, şikâyet edin’ dedim. Şi- kâyetten sonra beni de dinle- meye almışlar” diye konuştu. Ahmet Albayrak’õn avukatõ Meral Eser, soruşturma kap- samõndaki 28 klasör dolusu ev- rakta Albayrak’a ait çok sayõda telefon dinleme zabtõ olduğunu belirterek, bunlarõn arasõnda da- vayla ilgisi olmayan kayõtlar da olduğunu savundu. SINIR ÖTESİ TAKİP OPERASYONU İDDİASI Binlerce asker sınır bölgesinde DİYARBAKIR (Cum- huriyet Bürosu) - Havalarõn õsõnmasõyla terörist saldõrõ- larda yaşanan artõş, askeri hareketliliği de beraberinde getirdi. Hakkâri’nin Kuzey Irak sõnõrõna binlerce asker konuşlandõrõldõ. Termal ka- meralarla görüntü alan asker, anõnda obüs toplarõyla kuzey Irak’ta Zap ve Metina kamp- larõnõ bombalõyor. Şemdinli kõrsalõnda 2 as- kerin şehit edilmesinin ar- dõndan, üstün nitelikli kü- çük sayõda özel bir askeri birliğin Kuzey Irak’a geçerek takip operasyonu gerçekleş- tirdiği öne sürüldü. Birlikle- rin daha sonra Türkiye’ye geri döndükleri, bunun ar- dõndan da teröristlerin 3’lü, 4’lü gruplar halinde sõzma gi- rişimi için hazõrlõk yaptõkla- rõ Zap, Avaşin, Hakurk ve Metina kamplarõ ile Haftanin, Kanimasi, Nezdure bölgele- rinin obüs toplarõyla bomba- landõğõ belirtildi. Kuzey Irak sõnõrõ boyunca kõsa süre önce “güvenlik bölgesi” olarak ilan edilen ve sivillerden arõndõrõlmõş böl- gede teröristlerin sõzmasõnõ engellemek için etten duvar örerek nöbet tutan TSK bir- liklerine zaman zaman taciz ateşi açõldõğõ ve zaman zaman çatõşmalar yaşandõğõ ifade ediliyor. Askeri hareketliliğin en üst düzeyde olduğu böl- genin teknik donanõmla tak- viye edildiği ve termal ka- meralarla teröristlerin faali- yetlerinin detaylõ olarak in- celendiği belirtiliyor. ANADOLU KARTALI TATBİKATI SÜRÜYOR Karanlıkta tam isabet sağlandı SERTAÇ EŞ KONYA - Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlõ savaş uçaklarõ, Anadolu Kartalõ Eğitimleri kapsamõnda yap- tõklarõ tatbikatta gece atõşla- rõnda tam isabet sağladõ. Ge- nelkurmay Başkanõ Orgene- ral İlker Başbuğ ile kuvvet komutanlarõnõn izlediği tat- bikata, terörle mücadele kap- samõnda sõnõr ötesi operas- yonlarda yer alan Türk savaş uçaklarõ da katõldõ. Daha önce İsrail’in katõlõ- mõnõn önlenmesi için ulus- lararasõ katõlõma kapatõlma- sõyla gündeme gelen Anado- lu Kartalõ Eğitimleri’nin mil- li olan aşamasõ Konya’daki atõş alanõnda 19 Nisan’da başladõ, 30 Nisan’da sona ermesi bekleniyor. Tatbikatõn dün yapõlan seç- kin gözlemci gününde belir- lenen hedeflere gerçek mü- himmatla atõş yapõldõ. Tatbi- katta özel sistemler ve gece görüş gözlüğü kullanan pi- lotlar, gece karanlõğõna karşõn hedefleri vurmayõ başardõ. Gece atõşlarõndan önce bir değerlendirme yapan Hava Kuvvetleri Komutanõ Orge- neral Hasan Aksay, Türk Hava Kuvvetleri’nin çağõyla yarõştõğõnõ dile getirerek, “TSK’nin çelik yumruğu olan hava kuvvetleri, gece harekâtına yönelik imkân ve kabiliyetleri ile düşmana geceyi uzun, dünyayı dar edecek kudret ve kuvvete sahiptir” dedi. Yeni Şafak gazetesinin sahibi Ahmet Albayrak “ihaleye fesat karõştõrmak”, “rüşvet almak ve vermek”, “hõrsõzlõk”, “suç işlemek amacõyla örgüt kurma” ve “şantaj” suçlamalarõyla yargõlanõyor. Şehit Uzman Çavuş Erkan Ayaz’ın ailesinin evinde büyük bir üzüntü yaşandı. Şe- hidin yakınları ve komşuları Ayaz’ın ardından ağıtlar yaktı. (Fotoğraflar: AA) Erkan Ayaz. Selman Özay. Şener’in üç yõla kadar hapsi istendi İstanbul Haber Servisi - Gazeteci Nedim Şener’in, ‘Hrant Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları’ adlõ kitabõnda, “Terörle mücadele- de görev almış kişileri hedef gösterdiği”ge- rekçesiyle, 1 ile 3 yõl arasõnda değişen hapisle cezalandõrõlmasõ talep edildi. İstanbul 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki du- ruşmaya, Şener ile müştekilerden emniyet gö- revlisi Muhittin Zenit katõldõ. Zenit’in avukatõ Seyfettin Uzunçakmak, gizli bir belgenin dava dosyasõna girmesinin gizliliği ortadan kaldõrma- dõğõnõ savunarak, “Şener, müvekkilleri ka- muoyu nezdinde hedef göstermekten kaçın- mamıştır” dedi. Zenit’in sol terör örgütleriyle ilgili istihbari faaliyetleri sõrasõnda kullandõğõ kod ve gerçek adõ ile yaptõğõ işin açõklanmasõ nedeniyle “terörle mücadelede görev almış kişilerin kimliğini açıklama” suçunun oluştu- ğunu kaydeden savcõ, Şener’e ilgili yasa uyarõn- ca 1 ila 3 yõl hapis cezasõ verilmesini istedi. ‘Dink’in öldürülmesi süreci 3 yõlõ kapsõyor’ İstanbul Haber Servisi - Agos Gazetesi Genel Yayõn Yönetmeni Hrant Dink’in ailesinin avukatlarõ Fethiye Çetin ve İsmail Cem Hala- vurt, dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na bir dilekçe verdi. Dilekçede , Dink cinayetinin, profesyonel bir örgüt tarafõndan çeşitli safhalar- dan oluşan bir operasyon şeklinde örgütlendiği ve hayata geçirildiği belirtildi. Bu sürecin ‘hazırlık’, ‘kamuoyu oluştur- ma’, ’eylem’, ’manipülasyon’ ve ‘delillerin yok edilmesi, karartılması’ safhalarõndan oluştuğu kaydedilerek, bu safhalarõn üç yõlõ aşkõn bir süreyi kapsadõğõ, ilk safhada Dink’in hedef gösterildiği anlatõldõ. Tetikçileri yakõn- dan izleyen MİT, Jandarma İstihbarat ve Em- niyet İstihbaratõ görevlilerinin hiçbir önlem al- mayarak Dink cinayetine ortak olduklarõ anõmsatõldõ. Avukatlar, bu süreci araştõracak cumhuriyet savcõsõnõn başka soruşturmalarda görevlendirilmemesini istedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle