19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 29 NİSAN 2010 PERŞEMBE 6 HABERLER 16 yaşındaki kız fuhşa zorlandı iddiası: 7 gözaltı İstanbul Haber Servisi- İstanbul’da, 16 yaşõndaki bir kõzõ fuhşa zorladõklarõ iddiasõyla yedi kişi gözaltõna alõndõ. Alõnan bilgiye göre, il jandarma komutanlõğõna bağlõ ekipler küçük yaşta bir kõzõn tutulduğu ve fuhşa zorlandõğõ ihbar edilen eve operasyon düzenledi. Operasyonda, evlenme vaadiyle yaklaşõk sekiz ay önce A.D. tarafõndan kaçõrõldõğõ ve fuhşa zorlandõğõ iddia edilen B.Z. kurtarõldõ. Yapõlan çalõşmalarõn ardõndan belirlenen adreslere eşzamanlõ operasyon yapan jandarma, A.D, S.S, E.M, H.A, F.D. ve B.Z. ile rõzasõ dõşõnda ilişkiye girdiği belirlenen M.R. ve M.Ç’yi gözaltõna aldõ. Alaşehir’de 26 tutuklama MANİSA (Cumhuriyet) - Manisa’nõn Alaşehir ilçesinde, 14 ve 16 yaşõndaki 2 kõz çocuğu ile 16 yaşõndaki bir erkek çocuğa fuhuş yaptõrdõklarõ ve bu çocuklara cinsel tacizde bulunduklarõ savõyla önceki gün gözaltõna alõnan ve adliyeye sevk edilen 28 zanlõdan 26’sõ tutuklandõ. Edinilen bilgiye göre, Alaşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafõndan başlatõlan operasyonda 31 kişi gözaltõna alõnmõş, bunlardan 3’ü sorgularõnõn ardõndan serbest kalõrken, 2 zanlõ ise tutuksuz yargõlanmak üzere serbest bõrakõldõ. Olayla ilgili 4 kişinin daha arandõğõ öğrenildi. Tecavüz iddiasıyla tutuklandı IĞDIR (AA) - Iğdõr’õn Aralõk ilçesinde adliyede görevli bir kâtip, kõz çocuğuna tecavüz iddiasõyla tutuklandõ. Edinilen bilgiye göre, ilçede ikamet eden S.A (15), Aralõk Adliyesi’nde kâtip olarak çalõşan Y.S’nin kendine tecavüz ettiğini anlattõğõ ailesinin durumu güvenlik güçlerinin bildirmesi üzerine Y.S. gözaltõna alõndõ. Sorgulamasõ tamamlanan Y.S, çõkarõldõğõ mahkemece tutuklandõ. Y.S’nin evinde yapõlan aramada ise müstehcen içerikli CD ve fotoğraflar ele geçirildi. Bu arada, Y.S’nin görev yaptõğõ adli emanet bölümünde herhangi bir şeyin kayõp olup olmadõğõ konusunda ise ayrõca sayõm yapõlacağõ, soruşturma ve araştõrmanõn bu yönde de devam ettiği kaydedildi. YİBO’lara yaş sınırlaması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Siirt’teki yatõlõ ilköğretim bölge ilkokulunda yaşanan tecavüz olaylarõnõn ardõndan Milli Eğitim Bakanlõğõ (MEB), bu okullarla ilgili yeni bir düzenlemeye gitti. Yatõlõ ilköğretim bölge okullarõnõn (YİBO) bulunduğu illerin valiliklerine gönderilen genelgeyle birlikte cinsel istismar vakalarõyla gündeme gelen YİBO’larda 7 ile 11 yaş arasõnda minik öğrenciler artõk yatõlõ olarak okumayacak. İlköğretimin birinci kademesi böylece taşõmalõ eğitime kaydõrõlõrken ikinci kademe olan 6, 7 ve 8. sõnõf öğrencileri ise YİBO’larda yatõlõ olarak okumaya devam edecek. TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu üyeleri CHP’li Ersin ve Özdemir’in Siirt-Pervari değerlendirmeleri Yetkililer duymamış, görmemiş AYŞE SAYIN SİİRT/PERVARİ - “Okul çevre- sindeki esnafla sürekli temas halin- deyiz ama hiçbir duyum almadık, na- sıl gizlemişler anlayamadık”, “Val- lahi şaşkınız, öğretmenlerle görüş- tüm, hiçbirisi en ufak bir şey hisset- mediklerini söylüyorlar. İnanın biz de çok şaşkınız”, “Burada bir çeşit mahalle baskısı var, kimse böyle te- cavüz, istismar olaylarıyla ilgili şi- kâyetçi olmaz...” Bu sözler, Türkiye’yi ilköğretim okulu öğrencisi 4 kõz çocuğuna 1.5 yõl boyunca, okul arkadaşlarõ, esnaflar, ka- mu görevlileri, hatta milletvekili ya- kõnlarõnõn da aralarõnda bulunduğu ki- şilerce tecavüz edilmesi olayõyla sarsan Siirt’in valisi ve emniyet müdürünün. CHP’li Malik Ecder Özdemir ve Ahmet Ersin’e anlattõklarõndan en çarpõcõ değerlendirmeleri.... TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu üyeleri CHP’li Ahmet Er- sin ve Özdemir’in iki günlük yoğun Si- irt-Pervari incelemelerinin ilk durağõ- nõ, muhtarlar, sivil toplum örgütleri temsilcileri oluşturdu. Bugünlerde gazete manşetlerinden inmeyen Siirt’te gazeteler de adeta “yok” satõyor. Herkes, hangi gazetenin ne yazdõğõnõ sõkõ sõkõya okuyup, de- ğerlendirmesini yapõyor. Tecavüz ola- yõyla ilgili söylenti çok, her kafadan bir ses çõkõyor. Ama hepsi tepkili, hepsi öf- keli... Öfke, Siirtlinin böylesine “kötü” bir olayla manşete çõkmasõ... Tecavüz ve istismar, yoksulluk ve bölgedeki geleneksel feodal yapõ ne- deniyle geri planda kalmõş. CHP’li bir il yöneticisi, “Burada birisi bu olayla ilgili resmi makamlara şikâ- yette bulunsa, karşı taraf, “beni öl- dürseydin de şikâyet etmeseydin” der. O kadar katıdır, kimse gidip şikâ- yetçi olamaz” diyor. Kapalı kutu Pervari... CHP’lilerin incelemelerinin ikinci durağõ Pervari... Pervari’de sokakta tek tük kadõn var, onlarõn da çoğu yüz- leri peçeyle gizlenmiş, baştan aşağõ ka- ra çarşaflõ; çarşaf, yöresel kõyafete dö- nüşmüş... Sokaklarda bolca çocuk; mavi gözlü-sarõ saçlõ, kara üzüm göz- lü-kömür siyah saçlõ, çocuk merakõy- la, “dışarıdan” gelenleri izliyor... Milletvekili heyeti, ilçe kaymakamõ Fırat Çelik’i ziyaret ediyor. Kayma- kam tedirgin, “muhalefet” milletve- killerine karşõ “açık vermeme” der- dinde. Kõz arkadaşlarõna “şantaj” ya- põp, bebek yaştaki çocuklarõ bulduran 8 öğrencinin öğrenim gördüğü Yİ- BO’larõn sorunlarõnõ İlçe Milli Eğitim Müdürü’ne soran vekillere hemen mü- dahale ediyor, “Müdürümüz devlet memuru, bu konuda konuşursa sı- kıntıya girer...” Çõkõşta, sohbet ettiğimiz, yerli halk- tan olmayan bir görevli, kulağõmõza fõ- sõldõyor: “Burada böyle olaylar o kadar çok ki, ama bütün pisliklerin üzeri örtülüyor... Kiminin ağası, ki- minin şıhı devreye giriyor, kapatılı- yor...” Milletvekillerinin Pervari dönüşü ilk durağõ Siirt Valisi Necati Şen- türk’ün makamõ oluyor. Şentürk, te- cavüz olayõnõn basõna yansõmasõnõn ardõndan yaptõklarõnõ hõzla anlatõyor: Milli Eğitim, İçişleri müfettişleri, sosyal hizmet uzmanları, hatta bir de din görevlisi kente geldi. Mağdur 2 kız kardeşin babasıyla, sizden birkaç saat önce görüştüm. Artık mahalle- den ayrılmak istiyor, kendisine 3 yıl- lığına 400 lira maaş bağlanacak, ço- cukları güvenli yerde, taşınması için 3 bin TL de yardımda bulundum... Yapõlacaklar listesi uzayõp gidiyor. Milletvekilleri õsrarla, tecavüz ola- yõndan ne zaman haberdar olduklarõnõ soruyor, Vali Şentürk, devam ediyor: “Vallahi billahi, tallahi, hiç zorunlu olmadığım halde yemin ediyorum, hiçbir şey saklamıyorum, bu olayı biz de bir velinin şikâyeti üzerine 9 ya da 10 Nisan gibi öğrendik, olay emni- yete, savcılığa intikal etti, hemen gözaltılar başladı, aralarında okul ar- kadaşları da var, okulda da dışarı- da da tecavüz olmuş ama firarda olan müdür yardımcısı olayı okul içinde tutmaya çalışmış. Ancak be- ni de şaşırtan, ne müdürün, ne so- rumlu müdür yardımcısının, ne de okuldaki öğretmenlerin bütün bu olaylar olurken hiçbir şey hisset- mediklerini söylemeleri oldu. Öğ- retmenlere ‘siz de empati yapõn, ken- dinizi o ailelerin çocuklarõn yerine ko- yun’ dedim. Ama hiçbir şey bilme- diklerini söylediler. Nasıl gizlenmiş ben de şaşırıyorum.” Vali Şentürk, Pervari’deki olayõn 1 yõl önce yaşanmasõna karşõn, ulusal ba- sõnõnõn bunu ancak birkaç gün önce gündeme getirmesine sitem ediyor. Milletvekillerine önceden hazõrladõğõ, yerel basõnda ve Anadolu Ajansõ’nõn bi- rer paragraflõk 1 yõl önceki “Perva- ri’deki kayıp çocuk” ve bir gün son- raki, “küçük kız ölü bulundu” ha- berlerini gösterip, “Olaydan 1 gün son- ra failler bulundu ama medya o za- man bununla hiç ilgilenmedi” diyor. Milletvekilleri, “Peki o günkü gaze- telerde, küçük çocuğa tecavüz edil- diği belirtiliyor mu” diye sorunca, Şentürk, net bir yanõt veremiyor. Çün- kü, haberlerin hiçbirinde “vahşet”in bu boyutu işlenmemiş. Milletvekillerinin, “Nasıl oluyor da öğrencilerin bildiği bu olay hakkın- da kenti yönetenlerin hiç bilgisi ol- maz” sorusuna Topuz’dan çarpõcõ ya- nõt geliyor: “Bir çeşit mahalle baskı- sı var. Kimse şikâyete yanaşmıyor, utanıyor. Buradaki yapı belli, kız ço- cukları bez bebekle oynamaları ge- reken yaşta evlendiriliyorlar...” SİİRT RAPORU: YÖNETİCİLER FEODAL YAPININ PARÇASI CHP’li TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi Ah- met Ersin ve Malik Ecder Özdemir, dün gece boyunca çalışarak Siirt ve Pervari’deki olaylarla ilgili CHP li- deri Deniz Baykal’a sunmak için “Siirt-Pervari” izlenimleriyle rapor hazırladı. Taslak raporda şu sap- tama ve önerilere yer verildi: Si- irt’te feodal bir yapı var. Bu baskıcı toplum. Her olumsuzluğu kendi içinde çözmeye çalışıyor. Çözeme- diklerinin üstünü örtüyor. Kentteki kamu yöneticileri feodal yapıyı kırmaya yönelik dav- ranış içinde bulunmaktan çok sis- temin bir parçası olmayı tercih ediyor. Pervari’de “Hepimiz akraba- yız. Biz aileler kendi aramızda an- laştık, konuyu kapattık” açıklaması yapan Belediye Başkanı’nın, kay- makamın da önüne geçerek top- lumu yönlendirdiği ve tecavüzle ci- nayeti feodal yapı içinde çözmede etkili olduğu görüldü. Bir kentin namusu, şerefi ve haysiyeti küçük bir çocuğa teca- vüzde bile her şeyin önüne geçiyor. Feodal yapı kırılmadığı için sav- cılıklara, çocuklara yönelik cinsel taciz ve tecavüz şikâyetlerinin ya- pılmadığı belirlendi. Davalar ancak ka- mu davası şeklinde yürütülüyor. Devlet, Yİ- BO’ları ilk başın- dan büyük bir iyi niyetle kurdu. Te- rör nedeniyle ço- cukların eğitimleri- ni aksatmamak gerekçesiyle ku- rulan YİBO’lar sorunun kaynağı olarak kendini gösteriyor. Çocuk- ların küçük yaşta ailelerinden uzak kalması psikolojik sorunlara ve çeteleşmeye yol açıyor. ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERDE İMZA VAR UYGULAMA YOK BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Siirt’te çocuklara yönelik cinsel istismar skandalõnõn patlak vermesi, Türkiye’nin ko- nuya ilişkin uluslararasõ yüküm- lülüklerini de gündeme taşõdõ. Türkiye, bugüne kadar çocuk is- tismarõnõn önlenme- sine yönelik 5 ulus- lararasõ sözleşmeye imza attõ. Bu sözleş- melerin öngördüğü yasal değişiklikleri yerine getirmeye baş- ladõ. Ancak uygula- mada hiçbir yol ka- tedilemedi. AKP hü- kümeti, 2005’te kabul ettiği ve tam üyelik için yol haritasõ olan Mü- zakere Çerçeve Belgesi’nin 10. maddesi uyarõnca da “Avrupa Birliği Antlaşması’nın, insan ti- careti ve çocukların cinsel istis- marı ile mücadele eylemlerine ilişkin K.3. maddesine istina- den konsey tarafından kabul edilmiş 24 Şubat 1997 tarihli or- tak eylem planını” uygulama yü- kümlülüğü altõnda girdi. Ancak bu yükümlülük çerçevesindeki uy- gulamalarõ yaşama geçiremedi. Yasalar uygulanmıyor Anayasanõn 90. maddesi nede- niyle Çocuk Haklarõ Sözleşme- si’nin de diğer uluslararasõ sözleş- meler gibi yasa hükmünde olma- sõna karşõn çocuklarõn cinsel istis- marõnõn önlenmesinde sonuç alõ- namõyor. Çünkü yasalar gerektiği gibi uygulanamõyor. Bunun en önemli nedenlerinden birisi olarak da Türk Ceza Kanunu’nun 105. maddesinde yer alan cinsel taciz su- çunun çocuklar bakõmõndan “şi- kâyete tabi” suç kategorisinde olmasõ gösteriliyor. MAHMUT ORAL DİYARBAKIR - Suriye ile Türkiye arasõn- da vizenin kalkmasõyla birlikte Güneydoğu bölgesinde yaşlõ ve zenginler evlenmek için Suriye’den “ithal gelin” getirmeye başladõ. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn özel- likle Arap ülkeleriyle vizesiz seyahat hamlesi başlatmasõ, bölge kentlerinde turizm ve tica- retten çok evlilik vakalarõnda artõşa neden ol- du. Bölgede, Suriye’den para karşõlõğõ “satın alınan” genç kõzlarla evlenen zengin ve yaşlõ- larõn sayõsõ da arttõ. Özellikle Batman, Şanlõur- fa ve Hatay’dan pek çok kişinin bu yolla ev- lendiği belirtildi. Evlilik simsarlarõnõn aracõlõk karşõlõğõ ortalama 1200 TL aldõklarõ, Suriyeli kõzlarõn ailelerine de 10 bin TL’ye varan baş- lõk paralarõnõn ödendiği belirtildi. ‘10 bin lira verip evlendim’ Batmanlõ 8 çocuk babasõ 65 yaşõndaki Mehmet Bayındır, eşinin vefatõnõn ardõndan 10 bin TL karşõlõğõnda Suriyeli 40 yaşlarõnda Nadia Kahafat ile evlendi. Bayõndõr, “Bat- man’da birçok kişi gibi ben de evlilik için Suriye’yi tercih ettim. Eşim hayatını kay- bedince Suriye’den 40 yaşlarında Nadia Kahafat ile evlendim” dedi. Simsarlar aracõ- lõğõyla 6 farklõ adrese gittiğini anlatan Bayõn- dõr, “Kendime uygun olanı beğendim” dedi. İLHAN TAŞCI ANKARA - Siirt’teki ilköğretim öğ- rencilerinin tecavüze uğradõğõnõn orta- ya çõkmasõyla gözler çocuklara yönelik cinsel istismara çevrilirken İsmailağa ce- maatinin “El Maruf (örgütün taban oluşturma ve eleman kazandırma)” sorumlusu olduğu ileri sürülen Adem Sayar’õn da 16 yaşõndaki baldõzõna cinsel istismarda bulunduğu telefon ka- yõtlarõndan ortaya çõktõ. Anayasal düzene karşõ suç işleme savõyla bir süre tutuk- lu kalan Sayar’õn telefon dinlemeye takõlan tacizlerine karşõn baldõzõ K.A. eniştesinden şikâyetçi olmadõ. 16 ya- şõndaki K.A’nõn eniştesi ile yaptõğõ gö- rüşmelerde, “hacısını hocasını, cüp- pelisini ve sakallısını hiç sevmediğini, sonunun kötü bitmesinden korktu- ğuna” ilişkin sözleri ile fiziki şiddete de uğradõğõ kayõtlara geçti. Halen tutuklu bulunan Erzincan Cum- huriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in İs- mailağa cemaatine ilişkin yürüttüğü soruşturmada, küçük yaştaki kõz ço- cuklarõna yönelik cinsel istismar suçu- nu da belirlediği anlaşõldõ. Ayrõ bir so- ruşturma konusu edilen cinsel istismar olayõ, Cumhuriyet’in ulaştõğõ dosyaya göre şöyle gelişti: İsmailağa cemaatinin ilköğretim ön- cesi çocuklara din eğitimiyle ilgili so- ruşturma kapsamõnda mahkemeden te- lefon dinleme ve izleme kararlarõ alõn- dõ. Yapõlan telefon dinlemeleri sõrasõn- da, cemaatin Erzincan bölgesinde “ör- gütün taban oluşturma ve eleman ka- zandırma” sorumlusu olduğu iddia edilen Adem Sayar’õn 16 yaşõndaki baldõzõ K.A’ya cinsel istismarõn yanõnda fiziki şiddet uyguladõğõ saptandõ. Resmi kayõtlara göre, baldõzõ, Adem Sayar’a “Eşofmanımı aşağı çekmen, senin bana vurmaların, bağırmaların hâlâ kulağımda. Bi de gel gel deyişin” şeklinde mesaj attõ. K.A’nõn bir telefon konuşmasõnda Adem Sayar’a “Milletin içinde bebeğim demesini beklemedi- ğini, iyice şeyinden çıktığını, sonun kö- tü bitmesinden korktuğunu, hacısını hocasını, cüppelisini ve sakallısını hiç sevmediğini, ilerde evliliğinin ola- cağını, kendisi ile beraber iken nasıl evleneceğini” söylediğine ilişkin sözleri saptandõ. Adem Sayar’õn ise bir başka telefon görüşmesinde baldõzõna, “o.. musun, lezbiyen misin” diye hakaret et- tiği de anlaşõldõ. Aralarõnda geçen bir başka görüşme de Adem Sayar’õn, K.A’ya, “Banyodan çıktın mı çıkmadın mı, acı var mı, zor- landın mı” diye sorduğu saptamasõna dosyada yer verilirken K.A’nõn da “Acı var, çok kötü acıdı” şeklinde yanõt ver- diği, devamõnda da cinsel içerikli ko- nuşmanõn sürdüğü ortaya çõktõ. Erzincan Başsavcõlõğõ’nca cemaat soruşturmasõ ile bu sõrada saptanan cinsel istismar suçuna ilişkin dosyalar ayrõldõ. Adem Sayar hakkõnda bir nu- maralõ sanõk olarak Erzurum Başsav- cõlõğõ tarafõndan anayasayõ ihlal suçla- masõyla dava açõldõ. Adem Sayar’õn gözaltõna alõnmasõnõn hemen ertesi gününde cinsel saldõrõya uğrayan K.A’nõn ifadesine başvuruldu. K.A’nõn yaşõnõn küçük olmasõ nedeniyle Adlõ Tõp’tan bir doktor görevlendirildi. Adli tõp uzmanõ doktor gözetiminde ifa- desi alõndõ. K.A ifadesinde, konuşan ki- şinin kendisi olmadõğõnõ savunup “hiç kimseden de şikâyetçi” olmadõğõnõ söyledi. Anayasayõ ihlal suçunu işleme savõyla tutuklanan Adem Sayar, kõsa bir süre sonra tahliye edildi. Cemaatte de istismar iddiasõ İsmailağa cemaatinde 16 yaşõndaki kõzõn eniştesi tarafõndan taciz edildiği ortaya çõktõ  16 yaşõndaki K.A’nõn eniştesi ile yaptõğõ görüşme kayõtlarõnda, “hacõsõnõ hocasõnõ, cüppelisini ve sakallõsõnõ hiç sevmediğini, sonunun kötü bitmesinden korktuğuna” ilişkin sözleri ile fiziki şiddete de uğradõğõ ortaya çõktõ. CHP’li TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri Ersin ve Özdemir’in iki günlük yoğun Siirt-Per- vari incelemelerinin ilk durağını muhtarlar, sivil toplum örgütleri temsilcileri oluşturdu. (Fotoğraf: AA) TGC’DE ‘SEÇİM’ GÜNÜ Erinç: Gazeteciler üzerinde baskõ arttõ İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC), seçim amaçlõ 43’üncü Olağan Genel Kurul’u bugün gerçekleşe- cek. Genel kurulun dünkü açõlõş konuşmasõ- nõ yapan TGC Başkanõ Orhan Erinç, son 3 yõlda gazeteciler üzerindeki baskõnõn arttõğõ- nõ belirterek, Türkiye’nin basõn özgürlüğü açõsõndan dünya sõralamasõndaki yerinin ne iktidar ne de muhalefet açõsõndan memnun edici olmadõğõnõ söyledi. Türkiye genelinde 3 bin 500’e yakõn üyesi bulunan TGC’nin 43’üncü Olağan Genel Ku- rulu dün başladõ. Cağaloğlu’ndaki cemiyet merkezinde Burhan Felek Konferans Salo- nu’nda yapõlan genel kurulda başkanlõk diva- nõnõn seçimi ve saygõ duruşunun ardõndan gündem oylamasõ yapõldõ. Cemiyet üyeleri bugün saat 10.00 ile 17.00 saatleri arasõnda oy kullanacak. Son dakikada bir değişiklik olmaz ise Erinç’in listesi, Değişim Grubu adõ altõndaki ekiple yarõşacak. Dün öğle saatle- rinde bazõ medya gruplarõnõn gazeteci üye ai- datlarõnõ toplu olarak yatõrdõğõ görüldü. Liste- lerle ödeme yapan gruplarõn “katılımı arttır- mak için” bu yola başvurduklarõ iddia edildi. Değişim grubunda Nuh Albayrak, Mahmut Övür gibi isimler yer alõrken geçen dönemin başkanõ Orhan Erinç’in listesi şu isimlerden oluştu: Vahap Munyar, Turgay Olcayto, Orhan Ayhan, Sibel Güneş, Gülseren Gü- ver, Zafer Atay, Arif Kızılyalın, Doğan Satmış, Dr. Recep Yaşar, Ahmet Özdemir. Özdemir Özok bugün uğurlanõyor ÖZCAN YAŞAR ABD’de tedavi gördüğü sõrada yaşamõnõ yi- tiren Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanõ Özdemir Özok’un cenazesi yurda getirildi. Özok’un Türk bayrağõna sarõlõ naaşõ, THY’ye ait uçakla Şikago’dan İstanbul Ata- türk Havalimanõ’na getirilirken uçakta Özok’un eşi Neşe Özok ile kõzlarõ Ayşe ve Ayça da yer aldõ. Cenazeyi, uçağõn altõnda, İstanbul Valisi Muammer Güler, TBB Ge- nel Başkan Yardõmcõsõ Berra Besler, İstan- bul Cumhuriyet Başsavcõsõ Aykut Cengiz Engin ve İstanbul Barosu Başkanõ Muam- mer Aydın karşõladõ. Vali Güler ve diğer yet- kililer, Özok’un eşi ve kõzlarõna taziyelerini iletirken cenaze uçaktan alõnarak ambulansa konuldu. Kargo binasõna alõnan Özok’un ce- nazesi akşam saatlerinde THY ait başka bir uçakla Ankara’ya götürüldü. Özdemir Özok’un cenazesi, bugün TBB önünde saat 11.00’da düzenlenecek törenin ardõndan Ce- beci Asri Mezarlõğõ’nda toprağa verilecek. Güneydoğu’ya ‘ithal gelin’ SURİYE’YE GİDİP EŞ SEÇİYORLAR Özok’un cenazesinin getiril- diği uçakta ailesi de yer aldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle