Katalog

CMYB C M Y B 29 NİSAN 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR ‘Vatan Kurtaran Şaban’ ve ‘Büyük Türk Büyükleri’ Önce, “Toplum ne durumda”: Kendilerine solcu diyenler, kendilerine entelektüel diyen, kendilerini ülkenin dinamik güçleri olarak tanıtan kişiler, sivil toplum örgütleri “toz olmuş” durumda…. Devletin, devletin kurumlarının, Meclis’in, partilerin, milletvekillerinin, ülkenin dinamik güçleri sanılan kesimin üzerine ölü toprağı serpilmiş. Her biri tek başına ülkeyi sallayacak olaylar oluyor. Bazı basın yayın kuruluşları ve çalışanları olmasa kimsenin bunlardan haberi olmayacak. Kimselerin bunlardan haberi oluyor da ne oluyor: Basın yayın kuruluşlarının ve çalışanlarının teker teker sergiledikleri sorunlar birbirinin üzerine mi yığılıyor? Hayır… Kamuoyunun ilgisi bir gün sürüyor… Her şey unutulup gidiyor. Ve bunun içindir ki, çürümeyen yanımız kalmadı. Bu toplumda bir yazar: “Vatan Kurtaran Şaban”. Akşam uyuyamadım. Birden farkına vardım ki, saf ve bakir bir Anadolu çocuğu olarak ben “Vatan kurtaran Şaban” rolüne soyunmuşum. “Vatan kurtaran Şaban” rolünde bu toplumdan kopuyorum… Toplumun genel çizgisine ters bir yönde süratle ilerliyorum. Halbuki iktidarıyla, muhalefetiyle, işçisiyle, işvereniyle, sağcısıyla, solcusuyla cümle halkımız “İdare et abicim…” diyerek gününü geçiriyor. Sadece o kadar da değil. Sinmiş durumda… Bir şeylerden korkuyor. Bu toplumda “Büyük Türk büyükleri”: Büyük Türk büyüklerinin her yaptıkları doğrudur. Büyük Türk büyüklerinin her söyledikleri doğrudur. Büyük Türk büyükleri için “doğru ya da yanlış” yoktur. Önemli olan “onlardan yana ya da onlara karşı” olmaktır. Onların yaptıklarının ya da söylediklerinin doğru olmadığını söyleyen herkes “onların karşıtıdır, düşmanıdır”. Doğrudan yana olan mutlaka büyük Türk büyüklerinden yana olmak zorundadır. Büyük Türk büyüklerinden yana olanlar bu seçimlerinden zarar görmez. Yarar görür. Sevgili okurlarım, yukardaki satırları Türkiye’nin yetiştirdiği önemli beyinlerden biri olan Güngör Uras’ın Doğan Kitap’tan çıkan “Bak Ben Sana Anlatayım” adlı yapıtından seçtim. Kitap esas olarak anılardan ve izlenimlerden oluşuyor. Ama hepsi bir ders… Hepsi esprili… Hepsi yüzünüze bir gülümseme konduruyor… Hem öğreniyorsunuz… Hem eğleniyorsunuz. Güngör Uras keskin zekâsının verdiği gözlem ve anlatım gücüyle okurlarını Türkiye’nin gerçekleriyle yüzleştirirken, başta kendisine olmak kaydıyla, olaylara ve insanlara üstün bir eleştiri ve mizah anlayışıyla yaklaşıyor. Sevgili Güngör Uras, benim “Üretim hatası” dediğim 1960’lar kuşağının bir temsilcisidir. “1960’lar kuşağı” deyimini, doğum tarihi anlamında değil, entelektüel bilincin oluştuğu yükseköğrenim yıllarını belirlemek için kullanıyorum. [email protected]; www.kongar.org İzmir’de 3 kişiyi öldürmekle suçlanan 27 yaşõndaki katil zanlõsõnõ cep telefonu yakalattõ ‘Para için öldürdüm’ Zanlõnõn cinayet işlerken kullandõğõ silahõnõ Bodrum’da bir restorandan çaldõğõ, yaşa- dõğõ Bodrum’dan bir hafta ön- ce İzmir’e geldiği ve cinayet- leri işlediği öğrenildi. Silahõn Bodrum’da bir işadamõna ait olduğu anlaşõldõ. İfadesinde, 3 yõl önce Bod- rum’da bir restoranda garson- luk yaparken bir kadõnla tanõş- tõğõnõ belirten H.A, kendisine kötülük yaptõğõnõ ileri sürdüğü bu kadõnõ öldürmek için İz- mir’deki cinayetlerinin ardõn- dan Bodrum’a gittiğini söyle- di. Yakalandõktan hemen son- ra götürüldüğü Bodrum Emni- yet Müdürlüğü’nde tutarsõz davranõşlarõyla polisleri şaşkõ- na çeviren H.A, buradaki ilk ifadesinde şunlarõ söyledi: ‘Yakalanmam iyi oldu’ “Öldürdüğüm üç kadını da tanımıyorum. Parasız kalmıştım, üzerlerinde ne varsa aldım. Bir kez bu işe başlamıştım, ya yakalana- caktım ya da vurmaya de- vam edecektim. Bodrum’da 3 yıl önce tanıştığım kadın bana çok kötülük yaptı. O yüzden kadınlara olan güve- nim kalmadı. Bodrum’da onu bulsaydım ona da sıka- caktım. Burada iş bulup ça- lışmak istiyordum. Ama ya- kalanmam iyi oldu.” H.A’nõn, Bodrum’daki sev- gilisinin kendisini uyuşturucu- ya alõştõrdõğõnõ, parasõnõ yedi- ğini ve sonra da kapõ önüne koyduğunu söylediği belirtildi. Bir kızı da takip etmiş Bu arada zanlõnõn bankacõ Esra Yaşar’õ öldürmeden bir gece önce bir genç kõzõ aynõ bölgede takip ettiği, kõzõn bir markete sõğõndõğõ belirlendi. Bu bilginin polise ulaşmasõ üzerine, ekipler söz konusu marketi buldu. Polis, genç kõzõ market önüne kadar takip eden şüphelinin kamera gö- rüntülerini de elde etti. Emniyet: Robot resim bir taktikti İzmir Emniyet Müdürü Ercüment Yõlmaz, “Üç olayda da görüntülememiz yok. Olayõ gören kimsemiz yoktu. Ama çizilmiş robot resmimiz vardõ. Zanlõnõn daha rahat etmesini, daha rahat dolaşmasõnõ sağlamak amacõyla böyle bir taktik yapõldõ. Bu her zaman yapõlmaz. Ara ara, çok zor durumlarda gerekli olduğu anlarda kullanõlõr. O bakõmdan evet, robot resim zanlõya benzemiyordu” dedi. Cinayet haberleri kupürleri yanında Mardin’in Nusaybin ilçesi nüfusuna kayõtlõ H.A’nõn yakalandõğõnda üzerinde, cinayetlerde kullanõlan tabanca, mermi, kurbanlarõnõn cep telefonlarõ, ziynet eşyalarõ, 4 bin Avro, kredi kartlarõ, pasaport ile gerçekleştirdiği cinayetlerin haberleriyle ilgili gazete kupürleri bulundu. Zanlõnõn, Yunanistan’õn, Kos Adasõ’na kaçõş hazõrlõğõnda olduğu bildirildi. H.A’nõn sabit bir işi yok. Bir süre İzmir’de garsonluk yaptõğõ belirlendi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) - İzmir’de üç gece üst üste 3 kişinin öldürülmesi olayõnõn faili olduğu iddia edilen H.A (27) yurt- dõşõna kaçma hazõrlõğõnda olduğu sõrada Bodrum’da yakalandõ. Zan- lõnõn cinayetleri para için işlediğini itiraf ettiği öğrenildi. Şüpheli dün saat 05.30’da kaldõ- ğõ pansiyonda uyuduğu sõrada ya- kalandõktan sonra, öğle saatlerinde İzmir’e getirildi. İzmir Valisi Ca- hit Kıraç, üçüncü cinayetin üzerin- den 48 saat geçtikten sonra zanlõ- nõn yakalanmasõnõn İzmir polisinin büyük başarõsõ olduğunu bildirdi. Zanlõnõn İzmir’e getirilişi sõrasõnda Bodrum’da bazõ yurttaşlar H.A’yõ linç etmek istedi. Kõraç, zanlõ H.A’nõn, son öldürü- len Mustafa Has’a ait cep telefo- nunu bir bayiye satmasõnõn yakla- şõk 40 güvenlik kamerasõ görüntü- süyle tespit edildiğini söyleyerek “H.A’nın kimliği pazartesi gece- si saat 20.00’de tespit edildi. Zan- lı, salı günü saat 11.00’de İz- mir’den ayrılarak Bodrum’a gi- diyor ve bugün de (dün) sa- baha karşı 05.30’da Bod- rum’da yakalandı” dedi. İzmir Emniyet Müdürü Er- cüment Yılmaz, zanlõnõn, üçüncü cinayetin ardõndan, kurbanõn cep telefonunu sat- masõnõn en önemli ipucu olduğunu söyleyerek, “Bir şube müdürü başta olmak üzere 6 kişilik ekibi- miz Bodrum’a hareket etti ve zanlıyı alarak İzmir’e getirdi” di- ye konuştu. Yõlmaz, zanlõyla birlik- te tabanca, 13 mermi ve yaşamõnõ yitirenlerin cep telefonuyla ziynet eşyasõnõn da ele geçirildiğini söyle- di. Yõlmaz, H.A’nõn daha önce ci- nayet ile ilgili sabõkasõnõn olmadõ- ğõnõ da sözlerine ekledi. H.A’nõn İzmir’de bulunan 3 kar- deşi de gözaltõna alõndõ. İzmir Em- niyet Müdürlüğü Cinayet Büro- su’na getirilen kardeşler ilk ifadele- rinde, H.A’yõ bir süredir görmedik- lerini ve olayla ilgilerinin bulun- madõğõnõ belirtti. Zanlının silahı çalıntı H.A’nın son kurbanının telefonunu satması emniyet yetkililerini harekete geçirdi. (AA) Eczacılardan eğitime destek İstanbul Haber Servisi - İstanbul Eczacõlar Kooperatifi, kuruluşunun 20. yõ- lõ nedeniyle gerçekleştirdiği “Eczacõlardan Eğitime Destek” kampanyasõ kapsamõnda 200 ilköğretim okuluna ecza dolabõ ve 2 bin öğrenciye eğitim desteği sağladõ. Be- şiktaş’daki Mustafa Kemal Kültür Merke- zi’de dün düzenlenen kampanya kapanõş töreninde 107 okula bilgisayar, yazõcõ, projeksiyon, ecza dolabõ, kitap seti ve her okuldan 10’ar öğrenciye verilen eğitim bursu okul müdürleri aracõlõğõyla dağõtõldõ. Ericsson’da büyük acı BOLU (Cumhuriyet) - İstanbul’dan Ankara yönüne giden Ericsson Türkiye Kurumsal Satõş Müdürü Bekir Volkan Köksal (37) yönetimindeki Mercedes mar- ka otomobil, önünde giden TIR’a çarptõ. Kazada Köksal’la birlikte, Ericsson İş Ge- liştirme Yöneticisi Bahadõr Asar (37) ile Hesap Yöneticisi Ali Uncu öldü. Köksal, Asar ve Uncu’nun cesetleri Gerede Devlet Hastanesi’nin morguna kaldõrõldõ. Bebeğini yakan baba ve anne İSTANBUL (AA) - Evlilik dõşõ iliş- kiden doğan bebeklerini öldürerek, cese- dini yaktõklarõ iddiasõyla yargõlanan baba Mesut Başaran müebbet, anne Aslõ Kuran ise 16 yõl 8 ay hapis cezasõna çarptõrõldõ. Olayõ yetkililere bildirmedikleri için tu- tuksuz yargõlanan sanõklar Dilek Güler ve Sema Kõlõç ise beraat etti. Süt içmeyen bebeği dövdüler BOLU (AA) - Bolu’da anne Hatice C. ve birlikte yaşadõğõ Osman Ç, 25 gün- lük bebeği süt içmediği gerekçesiyle dün Bolu İzzet Baysal Kadõn Doğum ve Ço- cuk Hastanesine getirdi. Doktorlarõn yap- tõğõ müdahale sõrasõnda, bebeğin yüzünde ve sõrtõnda darp izleri olduğu, kafatasõnda da çatlak bulunduğu belirlendi.Yoğun ba- kõm ünitesine alõnan bebeğin hayati tehli- kesinin bulunduğu bildirildi. (Fotoğraf:NİHANİNAL) İstanbul’da köpek eti bulundu İstanbul Haber Servisi - Et fiyatla- rõndaki artõş ile ilgili tartõşmalarõ sürerken Fatih’te ilginç bir olay meydana geldi. Kumkapõ’da sabah saatlerinde kimliği be- lirsiz kişiler tarafõndan içi dolu iki adet si- yah poşet bõrakõldõ. Sokağa gelen esnaf, poşetleri kontrol ettiğinde içinde parça- lanmõş köpek etleri bulunduğunu fark etti. Köpek etlerinin satõlma amaçlõ kullanõla- cağõnõ düşünen yurttaşlar, durumu yetkili- lere bildirdi. Fatih Belediyesi’nden olay yerine gönderilen veteriner Ufuk Çalõş- kan, “Gõda amaçlõ mõ intikam amaçlõ mõ kesilmiş bilmiyoruz” diye konuştu. Dirençli GDO’lara vize ‘Sağlıksız bir sürece girildi’ İstanbul Haber Servisi - Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, dün Resmi Ga- zete’de yayımlanarak yürürlüğe gi- ren değişiklik ile GDO Yönetmeli- ği’nin genel hükümleri arasında yer alan “İnsan ve hayvan tedavisinde kullanılan anti- biyotiklere karşı direnç gen- leri içeren GDO ve ürünlerinin ithalatı ve piyasaya sunulması yasaktır” hükmünü düzenleme- den çıkardı. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Marmara Bölge Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Bilge Öl- mez, antibiyotiklere karşı direnç genleri içeren yasağın kaldırılmasıyla sağlıksız bir sürece gireceğimizi be- lirterek, “Türkiyenin sağlık ile ilgili ciddi sıkıntıları var. Zaten yurtdışın- dan ithal edilen ürünlere karşı dene- timi çok iyi yapabilen bir ülke deği- liz” dedi. ABD’de her yıl antibiyotiğe direnç geninden çok sayıda insan yaşamını yitiriyor.