Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
İletişimin ana unsuru da medya.
Siyasi iktidarlar, toplumu etkileme, yönlendirme
araçlarını hep elinde tutmak istemiştir. Bu,
öteden beri böyledir.
Medyanın hızlı gelişimi ile birlikte ister istemez
şu ikilem gündeme geldi:
Medyaya kurallar koyup bu çerçevede
gelişmesini sağlamak mı, medyanın tümüyle
önünü açıp iplerini elde tutmak mı?
20. yüzyılın sonuna doğru şekillenip öne çıkan
ikilem son 20 yılda hem ülkemizde hem dünyada
çok daha çatallandı.
Televizyon yayıncılığının doğumu ve gelişimi
aşamasında işler kolaydı. Kamu yayıncılığı
etkindi. Bunda iktidar dolaylı-dolaysız kontrolü
altında tutabiliyordu. Özel televizyonların
gelişimiyle yukarıda sözünü ettiğimiz ikilem
hafiften su yüzüne çıktı. İktidarlar genel olarak
ikilemin ikinci şıkkını sevdi.
Kural koymak zor iş. Çünkü ona herkesin
uyması gerekiyor. Tabii siyasal iktidarların da!
Kuralları gevşek ve değiştirilebilir tutmak gibisi
var mı; duruma göre kural koy, tüm medyanın
“tarafsız” bir şekilde seni desteklemesini sağla.
Bir de medya sahiplerinin medya-dışı işlere
girmesini destekleyip önünü açtın mı, tamam. Bu
durumda kontrolü sağlamak daha kolay olabilir.
İletişim dünyası teknolojik gelişimin bütün
olanaklarından yararlanıp çeşitlenince iktidarların
işi ilk bakışta kolaylaşmış gibi görünse de
zorlaştı.
Neden?
Çeşitliliğin artması kontrolü güçleştiriyor.
Türkiye bugün bu çeşitliliğe bakış, sözcüğün tam
anlamıyla şaşı.
Diyelim bir televizyon dinlemesi... Yayımlanan
konuşmalar iktidarın işine geliyorsa, medyadan
bakanlara kadar tüm iktidar mensupları şunu
söylüyor:
“Vayyy... Bakın hiçbir şey gizli kalmıyor. Neler
oluyormuş neler...”
Tersiyse yaklaşım şu:
“Bu ne ahlaksızlıktır... Özel hayatın gizliliği diye
bir şey var... İletişim özgürlüğüne darbe...”
Hangisi doğru?
Türkiye de gide gide şu noktaya geldi:
Muhalif, köşe yazarları olmasa, demokrasi tam
oturacak.
Nereye oturacak?
Karaya mı rayına mı?
Bu ikilem bir yana, iktidarların medyaya
çatmaya başlaması hayra alamet değildir. Hele
bugünkü iletişim çağında...
Bir deyim vardır:
Atlıyla yaya arkadaş olamaz.
Koşulları çok farklı. İnat edip arkadaş olmaları
için birinin ötekine uyması gerek. Bu da çok zor.
Bugün medyada atlı da var yaya da.
Bazen çok etkisiz sandığınız, “yaya kaldı” diye
düşündüğünüz bir yayın organının çıkardığı bir
ses bambaşka, beklenmedik etki yaratabilir.
Sessiz ortamda birinin “cık cık” demesi gibi...
Karanlığın ortasında birinin küçük bir mum
yakması gibi...
Ayrık otlarının arasında bir cılız çiçeğin açması
gibi...
Karlı bir dağ başında bir seslenişin, küçücük bir
parçayı harekete geçirip vadinin eteklerinde çığa
dönüştürmesi gibi...
İnce bir çizginin bembeyaz bir sayfaya şekil
vermesi gibi...
Bir toplumdaki kirlenmeden medya da payını
alır, bu konuda da söylenecek çok şey var ama...
Bugünkü dünyada medyaya tümüyle
hükmetmek zordur.
Küçük ya da büyük...
Medya zor balıktır...
Zorbalık sökmez!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
söylemleri.
RTE de darbelere karşı. O da bugüne kadar
hemen her konuşmasında darbelere karşı çıktı.
Ne var ki Deniz Baykal darbelere karşı çıkarken
“bir karargâh aracılığıyla” üretilen darbe
senaryolarının aslı faslı nedir araştırılmadan
kamuoyuna yansıtıldığından sürekli yakındı.
Örneğin Albay Dursun Çiçek’in İrticayla Eylem
Planı’ndaki ıslak imzası ile piyasaya sürülen
darbe iddialarına kuşku ile bakan konuşmalar
yaptı.
Fakat son saptamaları bu kez daha başka bir
içerikte. Darbe karşıtlığını genişletiyor.
“Genelkurmay’ın kalbinde” görev yapan Albay
Çiçek’in (Genelkurmay’ın doğruluğuyla ilgili kimi
belirtiler olduğunu açıkladığı) belgeyi hazırladığı
kesinleşirse… sadece Albay Çiçek’in değil ona
yardım edenler hakkında da soruşturma
açılmasını istiyor.
RTE de TSK bünyesinde darbeye hazırlanan
kimler varsa ortaya çıkarılmasına çalıştığını
söylüyor; Baykal da aynı çizgide.
Böylece Baykal ile RTE’nin değerlendirmeleri
birbiriyle çakışıyor.
RTE’ye koşut tavır takınması manşetlere
geçiyor ama; CHP liderinin bir başka saptaması
daha var. Çok daha önemli.
Baykal; Cumhurbaşkanı, Başbakan ve
Genelkurmay Başkanı arasında geçen hafta
Çankaya’da gerçekleşen üçlü zirveyi ve
sonrasında yaşananları bugüne dek hiçbir
siyasetçinin söylemediği kimi saptamalarla (hatta
suçlamalarla) değerlendiriyor.
“… Bu buluşmadan sonra, bir süre önce
gözaltına alınan iki eski kuvvet komutanı ile bir
ordu komutanı salıverildi” dedikten sonra; son
derece ciddi bir iddiayı gündeme getirerek:
“… Mutlu bir rastlantıyla ...” diye başlıyor söze
ve “… bu zirvenin akabinde ‘müthiş bir
zamanlama ve eşgüdümle’ bu tahliyeler
gerçekleşti” diyor.
Lakin bu sözlerinin hemen arkasından zirveden
hemen sonra, aynı gün; eski kuvvet komutanları
ile ordu komutanlarının süratle tahliye edilmesini
şöyle değerlendiriyor:
“… Yukarıdaki siyasi pazarlıklar doğrultusunda,
‘aldım verdim’ pazarlıklarıyla değil gerçekler öyle
midir değil midir, bunun ortaya çıkması lazım…”
Baykal, Köşk’teki zirvede Genelkurmay
Başkanı ile Hükümet Başkanı’nın kimi konularda
pazarlık ettiklerini öne sürüyor.
Üçlü zirveden hemen sonra; a) “Müthiş bir
zamanlama ve eşgüdümle (kim arasında? Asker-
hükümet ve yargı arasında)” eski kuvvet
komutanları ile ordu komutanlarının hemen
salıverildiğini, b) Genelkurmay’ın da bu sonuca
karşılık “aldım verdim”e uygun davranışla, “irtica
eylem planının orijinal ve gerçek belge
olabileceğini” açıkladığını kanıt olarak gösteriyor.
Böylece zirveyi “netleştirmiş” oluyor.
Tabii; TSK ile hükümet arasında hiçbir
çekişme, çatışma olmadığını sürekli söyleyen
RTE’yi de doğruluyor.
Baykal’ın hükümetle pazarlık ettiğini içeren
değerlendirmesine acaba Genelkurmay ne diyor?
RTE de netlik peşinde. Ama başka konuda.
ABD komisyonunda soykırım kararını “en geniş
anlamda değerlendireceğiz, değerlendirmek
durumundayız” diyor ve ekliyor: “… O neticeleri
de ‘net olarak’ görmediğimiz sürece biz
büyükelçimizi ABD’ye göndermeyeceğiz…”
Yedi yıldır tek başına iktidarda. Hâlâ ABD’nin
ne mal olduğunu öğrenemedi.
ABD’yi değil kızdırmak, ürkütmemek için
RTE’nin son tepkisi evlere şenlik: “Kararı (hâlâ)
değerlendirmekten söz ediyor ve sonuçlarını ‘net
olarak’ görünce …”
Ne yapacakmış?.. Ne yapacakmış?..
Büyükelçiyi ya gönderecekler ya da...
Arkası yok! Dostluktan ne anladığı artık bilinen,
belgelenen ABD’ye sözün dışında ses getirecek
-dünyaya dik durduğu iddiasındadır ya- herhangi
bir karar almayacağını, alamayacağını…
... bu açıklamayla hiçbir şey yapamayacağını...
duyuruyor.
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 11 MART 2010 PERŞEMBECUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 11 Mart
Oslo PB 5
Helsinki B -1
StockholmPB 4
Londra PB 7
AmsterdamPB 6
Brüksel PB 5
Paris PB 6
Bonn PB 6
Münih PB 5
Berlin PB 5
Budapeşte K 3
Madrid PB 10
Viyana K 1
Belgrad K 2
Sofya Y 7
Roma Y 11
Atina Y 17
Zürih K 2
Moskova PB 2
Aşkabat Y 13
Taşkent Y 22
Bakû Y 5
Bişkek B 17
Tiflis Y 7
Kahire B 35
Şam PB 31
İstanbul Y 11
Edirne K 5
Kocaeli Y 14
Çanakkale Y 10
İzmir Y 18
Manisa Y 16
Denizli Y 21
Zonguldak Y 13
Sinop Y 9
Samsun Y 11
Trabzon Y 13
Giresun Y 18
Ankara B 19
Eskişehir Y 17
Konya B 21
Sıvas Y 18
Antalya PB 22
Adana PB 24
Mersin PB 21
Diyarbakır B 20
Şanlıurfa B 22
Mardin B 17
Siirt B 20
Hakkâri B 14
Van B 15
Kars Y 11
Ülkemizin kuzey ve
batı bölgeleri çok bulut-
lu, Marmara, Ege, Kara-
deniz, Doğu Anado-
lu’nun kuzeyi ile Eskişe-
hir, Çankırı, Sıvas ve
Yozgat çevreleri sağa-
nak, diğer yerler parça-
lı bulutlu geçecek. Rüz-
gâr Kuzey Ege, İç Ana-
dolu’nun güneyi ve Do-
ğu Anadolu’nun batısın-
da lodos, sabah saatle-
rinde Marmara’da poy-
razdan kuvvetli (40 - 60
km saat) olarak esecek.
Hava sıcaklığı ülke ge-
nelinde 6 ila 8 derece ar-
tarak mevsim normal-
lerinin üzerine çıkacak.
Batman’da tartışmalı karar
BATMAN (Cumhuriyet) - Batman Belediye
Meclisi, kentte bazõ cadde ve sokaklara terör
örgütü PKK’nin Kuzey Irak’taki “Zap” ve
“Avaşin” kamplarõnõn da aralarõnda bulunduğu
yeni isimler verme kararõ aldõ. Belediye mecli-
sinin kararõ onay için valiliğe gönderildi. Ge-
çen yõl da Kadõn Doğum ve Çocuk Hastalõklarõ
Hastanesi bitişiğinde yapõlan parka “Zap” ve
“Avaşin” adõnõ vermek isteyen belediyenin ta-
lebine Batman Valiliği onay vermişti. Parka
daha sonra geçen yõl Yunanistan’da ölen Erme-
ni besteci Aram Tigran’õn adõ verilmişti.
Baydemir’in cezası onandı
DİYARBAKIR (AA) - Yargõtay 9. Ceza
Dairesi’nde, Diyarbakõr Büyükşehir Beledi-
ye Başkanõ Osman Baydemir’e “suçu ve
suçluyu övdüğü” gerekçesiyle verilen 1500
lira para cezasõnõn onandõğõ bildirildi. Bay-
demir hakkõnda, 2006 yõlõnda 4 teröristin
toprağa verilmesinin ardõndan çõkan olaylar
sõrasõnda göstericilerle yaptõğõ görüşmede,
silahlõ çatõşmada ölü olarak ele geçirilen ki-
şileri, “Acõmõz 14 idi” diyerek sahiplendiği
için 10 yõla kadar hapis cezasõ istenmişti.
Mahkeme Başdemir’e 1 ay 20 gün hapis ce-
zasõ vermiş ancak cezayõ paraya çevirmişti.
ŞANS TOPU ÇEKİLDİ
3, 7, 24, 29, 32 + 10
PKK’ye yeni operasyon
Dış Haberler Servisi - Bir süredir PKK ope-
rasyonlarõna sahne olan Avrupa’daki son
operasyon haberi Fransa’dan geldi. İtalya ve
Belçika’nõn ardõndan, geçen ay da Marsil-
ya’da PKK operasyonu düzenleyen Fransa
polisi, önceki gün Paris, Orleans ve Stras-
burg’da ROJ TV’nin şimdiki ve eski çalõşan-
larõnõn evlerine düzenlenen baskõnlarda 7 ki-
şiyi gözaltõna aldõ. Ülkede, ilk operasyonda
gözaltõna alõnan 9 kişiden 7’si geçen hafta tu-
tuklanmõştõ. İtalya’da 11’i Türk vatandaşõ 16
kişi, Belçika’da da örgütün üst düzey yöneti-
cileri Zübeyir Aydar ve Remzi Kartal’õn da
aralarõnda olduğu 8 kişi gözaltõna alõnmõştõ.
Aranan asker tutuklandı
SİVEREK (AA) - Şanlõurfa’nõn Siverek ilçe-
sinde 107. Topçu Alay Komutanlõğõ’nda piya-
de onbaşõ olarak vatani görevini yapan Bay-
ram Ç’nin “terör örgütü üyesi olmak” suçun-
dan arandõğõ belirlendi. İstanbul 10. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nce hakkõnda tutuklama kararõ
bulunduğu belirtilen Bayram Ç, jandarma ta-
rafõndan gözaltõna alõnarak tutuklandõ.
ERDAL ÖZCAN
ÇORLU - Kriz döneminde 50 iş-
çiyi işe alan işletmelerde konser ve-
receğine söz veren sanatçõ Yavuz
Bingöl, Tekirdağ’õn Çorlu ilçesinde
45 işçi alan Toprak Deri-Kürk Teks-
til’de bir konser verdi. Bingöl, daha
önce Eskişehir’deki bir işletmede de
konser vermişti. Demokratik açõlõm
tartõşmalarõna değinen Bingöl, in-
sanlarõn aş ve iş peşinde koştuğunu
belirterek “Sorunlar şovlarla çö-
zülmez. Gerçek çözüm yolları bu-
lunmalıdır” dedi.
Konser öncesi gazetecilere açõkla-
malarda bulunan Bingöl, “Biz sa-
natçılar duygularımızla hareket
ederiz. Ben böyle istihdamı arttıran
ve krizde işletmelerine 50 işçi ala-
bilen sanayi kuruluşlarına giderek
işçi yemekhanelerinde sazımla kon-
ser veriyorum” dedi. İşsizlerin ya-
şadõğõ dram üzerine böyle bir karar al-
dõğõnõ anlatan Bingöl, “Düşünün
bir baba evdeki eşine ve çocukla-
rına belli etmeden, işten çıkarıldı-
ğı halde sabah aynen işe gider gi-
bi evden çıkıyor. Akşam da işten
döner gibi evine gidiyor. Bir anne
de iş bulmuş çalışıyor. Ama evinde
çocukları için yeterli yemek ve ek-
mek yok . O anne işyerinde çıkan
yemeği yemeyip çocuklarına akşam
getiriyor. Beni bu durumlar çok üz-
dü ve etkiledi. Ne yapabilirimle yo-
la çıktım” diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan’õn sanatçõlarla bir araya geldiği
açõlõm toplantõsõna katõldõğõnõ belirten
Bingöl, “Başbakan açılımın des-
teklenmesi için sanatçılardan yar-
dım talep etti. Açılım tamam anla-
dık. Ama bir gerçek var. Ülke-
mizde insanımız zordadır. Aş ve iş
peşinde koşuluyor. O nedenle işsiz
ve aç kalan insan için Ergenekon gi-
bi haberler öncelikte yer almıyor.
Toplum sorunları şovlarla çözül-
mez. Gerçek çözüm yolları bulun-
malıdır” dedi.
İşletmenin sahipleri Hasan Öz-
demir ve Cem Toprak da işçi sayõ-
sõnõ daha da arttõrmak istediklerini be-
lirterek “Biz şu anda 70 işçi sayımızı
kademeli olarak 150 rakamına çı-
karmayı planlıyoruz” dedi.
İSTANBUL/SAMSUN
(Cumhuriyet) - Hakkâri’nin
Şemdinli ilçesine bağlõ Derecik
beldesi Koçyiğit bölgesinde pa-
zartesi günü terör örgütü
PKK’nin döşediği mayõna ba-
sarak şehit olan Piyade Onbaşõ
Onur Ayaydın son yolculuğu-
na uğurlandõ.
Şehit Onbaşõ’nõn kardeşleri
ağabeylerinin tabutlarõna sarõ-
larak “Canım ağabeyim seni
kimler aldı bizden” diyerek
acõlarõnõ dile getirdi. Şehit için
Ataköy 5. Kõsõm Camisi’nde
öğle vakti düzenlenen törende,
Ayaydõn’õn babasõ Zafer, annesi
Nagehan, kõz kardeşleri Gözde
ve Tuğçe Ayaydın taziyeleri ka-
bul etti. Törene, İstanbul Valisi
Muammer Güler, 1. Ordu Ko-
mutanõ Orgeneral Hasan Iğsız,
CHP İstanbul Milletvekili Meh-
met Sevigen, Emniyet Müdürü
Hüseyin Çapkın, Bakõrköy Be-
lediye Başkanõ Ateş Ünal Er-
zen, askeri ve mülki erkân ile
yurttaşlar katõldõ.
Törende basõn mensuplarõnõn
sorularõnõ yanõtlayan anne Na-
gehan Ayaydõn, oğlu ile şehit ol-
madan 2 gün önce telefonla ko-
nuştuğunu söyledi. Neler ko-
nuştuklarõ sorulan Ayaydõn, “Ah
yavrum onu hiç sormayın.
‘Yağmur yağõyor anne, buralar
çok güzel’ dedi. Ben de ‘Oğlum
hiç mi yeşillik görmedin?’ de-
dim. ‘Hayõr anne buradaki çok
güzel’ şeklinde cevap verdi
bana” diye konuştu. Anne
Ayaydõn, “Çok gururluyum.
Oğlum ölmedi. Oğlum hep
yaşayacak” dedi. Baba Zafer
Ayaydõn da, “Biz evladımızı va-
tanla evlendirdik. Çok gurur-
luyuz. Dimdik durup, kimse-
yi sevindirmeyeceğiz” diye ko-
nuştu. Daha sonra Ayaydõn’õn
naaşõ, Edirnekapõ Şehitliği’nde
toprağa verildi.
‘Sorunlar şovlarla çözülmez’
Yavuz Bingöl krizde 50 işçiyi işe alan işletmelerde konser verme sözünü tutuyor
Şehitler uğurlandı
Ayaydın’dan sonra aynı yerde
şehit olan İsa Keskin’in cenazesi
de dün ilk önce Samsun’un Vezir-
köprü ilçesindeki baba evine götü-
rülerek helallik alındı. Şehidin eşi
Ebru Keskin, evin önünde yapılan
törende sinir krizi geçirdi. Şehidin
İsmail (1) ve İbrahim (2) adlı ço-
cukları asker kıyafeti giydirilerek
törene getirildi. Şehit annesi Gül-
kız Keskin oğlunun Türk bayrağı-
na sarılı tabutu üzerine kapana-
rak feryat etti. Gözyaşlarına boğu-
lan anneyi yakınları sakinleştirme-
ye çalıştı. Şehi-
din babası Fazlı
Keskin ise güç-
lükle ayakta
durmaya çalıştı.
Şehidin cena-
zesi daha sonra
Narlısaray Mer-
kez Camisi’ne
götürüldü. Bu
sırada Türk
bayrakları taşı-
yan yurttaşlar terörü lanetleyen
sloganlar attı. Buradaki törene
Bayındırlık ve İskân Bakanı Mus-
tafa Demir, AKP Samsun Millet-
vekili Fatih Öztürk, Samsun Gar-
nizon Komutanı Tümgeneral
Ömer Bayraklı, Giresun Jandar-
ma Bölge Komutanı Tuğgeneral
Erhan Güler ve Samsun Vali Ve-
kili Ramazan Aksoy, şehidin ailesi
ve yakınları ile yurttaşlar katıldı.
Şehidin cenazesi buradaki törenin
ardından toprağa verilmek üzere
belde mezarlığına götürüldü.
Keskin
için baba
evinde tören
Fotoğraf:SERKANYILDIZ
TSK aracõna ihbar
Bir ihbar üzerine harekete geçen Ankara polisinin durdurduğu mühimmat yüklü
kamyonun TSK tarafından kiralandığı ve silah sevkıyatı yaptığı ortaya çıktı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başkent dün akşam saat-
lerinde Etimesgut yakõnlarõnda
durdurulan bir kamyonda çok sa-
yõda silah ve mühimmat bulun-
duğu haberleri nedeniyle hareketli
saatler yaşadõ. Kõsa bir süre son-
ra kamyonun Türk Silahlõ Kuv-
vetleri’ne (TSK) ait olduğu anla-
şõldõ. Kamyon incelenmek üzere
Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne
götürüldü.
Dün saat 15.57’de 155 polis
imdat hattõna yapõlan ihbar baş-
kentin gündemini değiştirdi. İh-
bar üzerine harekete geçen An-
kara Emniyet Müdürlüğü Terörle
Mücadele Şube Müdürlüğü ekip-
leri, 06 BJ 9915 plakalõ beyaz,
üzeri mavi brandayla kaplõ kam-
yonu durdurarak arama yapmak
istedi. Kamyonda bulunanlarõn,
yüklü bulunan silah ve mühim-
matõ askeri birliğe teslim ede-
ceklerini belirterek, buna ilişkin
belgeyi ibraz ettikleri belirtildi.
Bunun üzerine polis ekipleri
olayõ cumhuriyet savcõsõna bil-
dirdi. Olay yerine Ankara Mer-
kez Komutanlõğõ’ndan üst düzey
askerler de geldi. Savcõnõn tali-
matõ üzerine kamyon güvenlik
önlemleri altõnda incelenmek
üzere Ankara Emniyet Müdür-
lüğü’ne götürüldü. Merkez Ko-
mutanlõğõ’ndan gelen üst düzey
askerler de emniyete gitti.
Muğla’dan geliyordu
Aracõn Muğla’dan Gölba-
şõ’ndaki Özel Kuvvetler Komu-
tanlõğõ’na gittiği ve içinde de 900
adet el bombasõnõn bulunduğu
dile getirildi. NTV’nin haberine
göre ise savcõlõğõn “Bu kadar
önemli silah ve mühimmat ta-
şıyan kamyon neden güvenlik
önlemi alınmadan Muğla’dan
Ankara’ya kadar getirildi ve
neden sivil personel kullanıldı”
konusu üzerinde durduğu belir-
tildi. Özel savcõ tarafõndan kam-
yondaki personelin ifadesinin
alõndõğõ, aracõn TSK tarafõndan
resmi olarak kiralandõğõ belirtildi.
Araçtaki personelin görev, ara-
cõn sevk yazõlarõnõn savcõlar ta-
rafõndan incelendiği bildirilir-
ken Merkez Komutanlõğõ’ndan
gelen askerlerin de bu işlemler-
de yer aldõğõ kaydedildi.
TRT yine hızlı davrandı
Öte yandan TRT-2 ise kam-
yonda bulunan 900 el bombasõnõn
seri numaralarõnõn kazõnmõş ol-
duğunu iddia etti. TRT’nin site-
sinde de kamyonun şoförünün
adõnõn Mehmet Çelik olduğu ve
beraberinde bir başçavuş ile on-
başõnõn da olduğu kaydedildi.
TRT, kamyonda TSK’ye ait, ba-
zõ yerleri silinmiş ve tam olarak
okunamayan bir izin belgesinin de
yer aldõğõnõ öne sürdü. Muğla İl
Jandarma Alay Komutanõ Kur-
may Albay Salih Karataş tara-
fõndan yapõlan açõklamada ise
bombalarõn Muğla’dan gönde-
rildiği ve üzerlerinde seri numa-
ralarõ bulunduğu belirtildi.
12 kamyon geldi
Askeri yetkililerden edinilen
bilgiye göre de mühimmat yük-
lü kamyon başka bir ilden sabah
saat 06.00 sularõnda yola çõkõp
Polatlõ-Etimesgut güzergâhõndan
Ankara’ya giriş yaptõ. Kamyon-
daki silah ve mühimmatõn Göl-
başõ’ndaki bir askeri birliğe tes-
lim edilmesinin planlandõğõ kay-
dedildi. Öte yandan askeri yet-
kililer, silah ve mühimmat sev-
kõyatõnõn kiralanan sivil plakalõ
araçlarca gerçekleştirildiğini be-
lirterek, dün Ankara’ya benzer şe-
kilde 12 ayrõ sivil plakalõ kam-
yonla sevkõyat yapõldõğõnõ kay-
detti. Söz konusu uygulamanõn
rutin olduğunu belirten yetkililer,
sivil plakalõ kamyonlarõn her-
hangi bir risk teşkil etmemesi için
tercih edildiğini bildirdi.