22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada İletişimin ana unsuru da medya. Siyasi iktidarlar, toplumu etkileme, yönlendirme araçlarını hep elinde tutmak istemiştir. Bu, öteden beri böyledir. Medyanın hızlı gelişimi ile birlikte ister istemez şu ikilem gündeme geldi: Medyaya kurallar koyup bu çerçevede gelişmesini sağlamak mı, medyanın tümüyle önünü açıp iplerini elde tutmak mı? 20. yüzyılın sonuna doğru şekillenip öne çıkan ikilem son 20 yılda hem ülkemizde hem dünyada çok daha çatallandı. Televizyon yayıncılığının doğumu ve gelişimi aşamasında işler kolaydı. Kamu yayıncılığı etkindi. Bunda iktidar dolaylı-dolaysız kontrolü altında tutabiliyordu. Özel televizyonların gelişimiyle yukarıda sözünü ettiğimiz ikilem hafiften su yüzüne çıktı. İktidarlar genel olarak ikilemin ikinci şıkkını sevdi. Kural koymak zor iş. Çünkü ona herkesin uyması gerekiyor. Tabii siyasal iktidarların da! Kuralları gevşek ve değiştirilebilir tutmak gibisi var mı; duruma göre kural koy, tüm medyanın “tarafsız” bir şekilde seni desteklemesini sağla. Bir de medya sahiplerinin medya-dışı işlere girmesini destekleyip önünü açtın mı, tamam. Bu durumda kontrolü sağlamak daha kolay olabilir. İletişim dünyası teknolojik gelişimin bütün olanaklarından yararlanıp çeşitlenince iktidarların işi ilk bakışta kolaylaşmış gibi görünse de zorlaştı. Neden? Çeşitliliğin artması kontrolü güçleştiriyor. Türkiye bugün bu çeşitliliğe bakış, sözcüğün tam anlamıyla şaşı. Diyelim bir televizyon dinlemesi... Yayımlanan konuşmalar iktidarın işine geliyorsa, medyadan bakanlara kadar tüm iktidar mensupları şunu söylüyor: “Vayyy... Bakın hiçbir şey gizli kalmıyor. Neler oluyormuş neler...” Tersiyse yaklaşım şu: “Bu ne ahlaksızlıktır... Özel hayatın gizliliği diye bir şey var... İletişim özgürlüğüne darbe...” Hangisi doğru? Türkiye de gide gide şu noktaya geldi: Muhalif, köşe yazarları olmasa, demokrasi tam oturacak. Nereye oturacak? Karaya mı rayına mı? Bu ikilem bir yana, iktidarların medyaya çatmaya başlaması hayra alamet değildir. Hele bugünkü iletişim çağında... Bir deyim vardır: Atlıyla yaya arkadaş olamaz. Koşulları çok farklı. İnat edip arkadaş olmaları için birinin ötekine uyması gerek. Bu da çok zor. Bugün medyada atlı da var yaya da. Bazen çok etkisiz sandığınız, “yaya kaldı” diye düşündüğünüz bir yayın organının çıkardığı bir ses bambaşka, beklenmedik etki yaratabilir. Sessiz ortamda birinin “cık cık” demesi gibi... Karanlığın ortasında birinin küçük bir mum yakması gibi... Ayrık otlarının arasında bir cılız çiçeğin açması gibi... Karlı bir dağ başında bir seslenişin, küçücük bir parçayı harekete geçirip vadinin eteklerinde çığa dönüştürmesi gibi... İnce bir çizginin bembeyaz bir sayfaya şekil vermesi gibi... Bir toplumdaki kirlenmeden medya da payını alır, bu konuda da söylenecek çok şey var ama... Bugünkü dünyada medyaya tümüyle hükmetmek zordur. Küçük ya da büyük... Medya zor balıktır... Zorbalık sökmez! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada söylemleri. RTE de darbelere karşı. O da bugüne kadar hemen her konuşmasında darbelere karşı çıktı. Ne var ki Deniz Baykal darbelere karşı çıkarken “bir karargâh aracılığıyla” üretilen darbe senaryolarının aslı faslı nedir araştırılmadan kamuoyuna yansıtıldığından sürekli yakındı. Örneğin Albay Dursun Çiçek’in İrticayla Eylem Planı’ndaki ıslak imzası ile piyasaya sürülen darbe iddialarına kuşku ile bakan konuşmalar yaptı. Fakat son saptamaları bu kez daha başka bir içerikte. Darbe karşıtlığını genişletiyor. “Genelkurmay’ın kalbinde” görev yapan Albay Çiçek’in (Genelkurmay’ın doğruluğuyla ilgili kimi belirtiler olduğunu açıkladığı) belgeyi hazırladığı kesinleşirse… sadece Albay Çiçek’in değil ona yardım edenler hakkında da soruşturma açılmasını istiyor. RTE de TSK bünyesinde darbeye hazırlanan kimler varsa ortaya çıkarılmasına çalıştığını söylüyor; Baykal da aynı çizgide. Böylece Baykal ile RTE’nin değerlendirmeleri birbiriyle çakışıyor. RTE’ye koşut tavır takınması manşetlere geçiyor ama; CHP liderinin bir başka saptaması daha var. Çok daha önemli. Baykal; Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı arasında geçen hafta Çankaya’da gerçekleşen üçlü zirveyi ve sonrasında yaşananları bugüne dek hiçbir siyasetçinin söylemediği kimi saptamalarla (hatta suçlamalarla) değerlendiriyor. “… Bu buluşmadan sonra, bir süre önce gözaltına alınan iki eski kuvvet komutanı ile bir ordu komutanı salıverildi” dedikten sonra; son derece ciddi bir iddiayı gündeme getirerek: “… Mutlu bir rastlantıyla ...” diye başlıyor söze ve “… bu zirvenin akabinde ‘müthiş bir zamanlama ve eşgüdümle’ bu tahliyeler gerçekleşti” diyor. Lakin bu sözlerinin hemen arkasından zirveden hemen sonra, aynı gün; eski kuvvet komutanları ile ordu komutanlarının süratle tahliye edilmesini şöyle değerlendiriyor: “… Yukarıdaki siyasi pazarlıklar doğrultusunda, ‘aldım verdim’ pazarlıklarıyla değil gerçekler öyle midir değil midir, bunun ortaya çıkması lazım…” Baykal, Köşk’teki zirvede Genelkurmay Başkanı ile Hükümet Başkanı’nın kimi konularda pazarlık ettiklerini öne sürüyor. Üçlü zirveden hemen sonra; a) “Müthiş bir zamanlama ve eşgüdümle (kim arasında? Asker- hükümet ve yargı arasında)” eski kuvvet komutanları ile ordu komutanlarının hemen salıverildiğini, b) Genelkurmay’ın da bu sonuca karşılık “aldım verdim”e uygun davranışla, “irtica eylem planının orijinal ve gerçek belge olabileceğini” açıkladığını kanıt olarak gösteriyor. Böylece zirveyi “netleştirmiş” oluyor. Tabii; TSK ile hükümet arasında hiçbir çekişme, çatışma olmadığını sürekli söyleyen RTE’yi de doğruluyor. Baykal’ın hükümetle pazarlık ettiğini içeren değerlendirmesine acaba Genelkurmay ne diyor? RTE de netlik peşinde. Ama başka konuda. ABD komisyonunda soykırım kararını “en geniş anlamda değerlendireceğiz, değerlendirmek durumundayız” diyor ve ekliyor: “… O neticeleri de ‘net olarak’ görmediğimiz sürece biz büyükelçimizi ABD’ye göndermeyeceğiz…” Yedi yıldır tek başına iktidarda. Hâlâ ABD’nin ne mal olduğunu öğrenemedi. ABD’yi değil kızdırmak, ürkütmemek için RTE’nin son tepkisi evlere şenlik: “Kararı (hâlâ) değerlendirmekten söz ediyor ve sonuçlarını ‘net olarak’ görünce …” Ne yapacakmış?.. Ne yapacakmış?.. Büyükelçiyi ya gönderecekler ya da... Arkası yok! Dostluktan ne anladığı artık bilinen, belgelenen ABD’ye sözün dışında ses getirecek -dünyaya dik durduğu iddiasındadır ya- herhangi bir karar almayacağını, alamayacağını… ... bu açıklamayla hiçbir şey yapamayacağını... duyuruyor. ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA 11 MART 2010 PERŞEMBECUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 11 Mart Oslo PB 5 Helsinki B -1 StockholmPB 4 Londra PB 7 AmsterdamPB 6 Brüksel PB 5 Paris PB 6 Bonn PB 6 Münih PB 5 Berlin PB 5 Budapeşte K 3 Madrid PB 10 Viyana K 1 Belgrad K 2 Sofya Y 7 Roma Y 11 Atina Y 17 Zürih K 2 Moskova PB 2 Aşkabat Y 13 Taşkent Y 22 Bakû Y 5 Bişkek B 17 Tiflis Y 7 Kahire B 35 Şam PB 31 İstanbul Y 11 Edirne K 5 Kocaeli Y 14 Çanakkale Y 10 İzmir Y 18 Manisa Y 16 Denizli Y 21 Zonguldak Y 13 Sinop Y 9 Samsun Y 11 Trabzon Y 13 Giresun Y 18 Ankara B 19 Eskişehir Y 17 Konya B 21 Sıvas Y 18 Antalya PB 22 Adana PB 24 Mersin PB 21 Diyarbakır B 20 Şanlıurfa B 22 Mardin B 17 Siirt B 20 Hakkâri B 14 Van B 15 Kars Y 11 Ülkemizin kuzey ve batı bölgeleri çok bulut- lu, Marmara, Ege, Kara- deniz, Doğu Anado- lu’nun kuzeyi ile Eskişe- hir, Çankırı, Sıvas ve Yozgat çevreleri sağa- nak, diğer yerler parça- lı bulutlu geçecek. Rüz- gâr Kuzey Ege, İç Ana- dolu’nun güneyi ve Do- ğu Anadolu’nun batısın- da lodos, sabah saatle- rinde Marmara’da poy- razdan kuvvetli (40 - 60 km saat) olarak esecek. Hava sıcaklığı ülke ge- nelinde 6 ila 8 derece ar- tarak mevsim normal- lerinin üzerine çıkacak. Batman’da tartışmalı karar BATMAN (Cumhuriyet) - Batman Belediye Meclisi, kentte bazõ cadde ve sokaklara terör örgütü PKK’nin Kuzey Irak’taki “Zap” ve “Avaşin” kamplarõnõn da aralarõnda bulunduğu yeni isimler verme kararõ aldõ. Belediye mecli- sinin kararõ onay için valiliğe gönderildi. Ge- çen yõl da Kadõn Doğum ve Çocuk Hastalõklarõ Hastanesi bitişiğinde yapõlan parka “Zap” ve “Avaşin” adõnõ vermek isteyen belediyenin ta- lebine Batman Valiliği onay vermişti. Parka daha sonra geçen yõl Yunanistan’da ölen Erme- ni besteci Aram Tigran’õn adõ verilmişti. Baydemir’in cezası onandı DİYARBAKIR (AA) - Yargõtay 9. Ceza Dairesi’nde, Diyarbakõr Büyükşehir Beledi- ye Başkanõ Osman Baydemir’e “suçu ve suçluyu övdüğü” gerekçesiyle verilen 1500 lira para cezasõnõn onandõğõ bildirildi. Bay- demir hakkõnda, 2006 yõlõnda 4 teröristin toprağa verilmesinin ardõndan çõkan olaylar sõrasõnda göstericilerle yaptõğõ görüşmede, silahlõ çatõşmada ölü olarak ele geçirilen ki- şileri, “Acõmõz 14 idi” diyerek sahiplendiği için 10 yõla kadar hapis cezasõ istenmişti. Mahkeme Başdemir’e 1 ay 20 gün hapis ce- zasõ vermiş ancak cezayõ paraya çevirmişti. ŞANS TOPU ÇEKİLDİ 3, 7, 24, 29, 32 + 10 PKK’ye yeni operasyon Dış Haberler Servisi - Bir süredir PKK ope- rasyonlarõna sahne olan Avrupa’daki son operasyon haberi Fransa’dan geldi. İtalya ve Belçika’nõn ardõndan, geçen ay da Marsil- ya’da PKK operasyonu düzenleyen Fransa polisi, önceki gün Paris, Orleans ve Stras- burg’da ROJ TV’nin şimdiki ve eski çalõşan- larõnõn evlerine düzenlenen baskõnlarda 7 ki- şiyi gözaltõna aldõ. Ülkede, ilk operasyonda gözaltõna alõnan 9 kişiden 7’si geçen hafta tu- tuklanmõştõ. İtalya’da 11’i Türk vatandaşõ 16 kişi, Belçika’da da örgütün üst düzey yöneti- cileri Zübeyir Aydar ve Remzi Kartal’õn da aralarõnda olduğu 8 kişi gözaltõna alõnmõştõ. Aranan asker tutuklandı SİVEREK (AA) - Şanlõurfa’nõn Siverek ilçe- sinde 107. Topçu Alay Komutanlõğõ’nda piya- de onbaşõ olarak vatani görevini yapan Bay- ram Ç’nin “terör örgütü üyesi olmak” suçun- dan arandõğõ belirlendi. İstanbul 10. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce hakkõnda tutuklama kararõ bulunduğu belirtilen Bayram Ç, jandarma ta- rafõndan gözaltõna alõnarak tutuklandõ. ERDAL ÖZCAN ÇORLU - Kriz döneminde 50 iş- çiyi işe alan işletmelerde konser ve- receğine söz veren sanatçõ Yavuz Bingöl, Tekirdağ’õn Çorlu ilçesinde 45 işçi alan Toprak Deri-Kürk Teks- til’de bir konser verdi. Bingöl, daha önce Eskişehir’deki bir işletmede de konser vermişti. Demokratik açõlõm tartõşmalarõna değinen Bingöl, in- sanlarõn aş ve iş peşinde koştuğunu belirterek “Sorunlar şovlarla çö- zülmez. Gerçek çözüm yolları bu- lunmalıdır” dedi. Konser öncesi gazetecilere açõkla- malarda bulunan Bingöl, “Biz sa- natçılar duygularımızla hareket ederiz. Ben böyle istihdamı arttıran ve krizde işletmelerine 50 işçi ala- bilen sanayi kuruluşlarına giderek işçi yemekhanelerinde sazımla kon- ser veriyorum” dedi. İşsizlerin ya- şadõğõ dram üzerine böyle bir karar al- dõğõnõ anlatan Bingöl, “Düşünün bir baba evdeki eşine ve çocukla- rına belli etmeden, işten çıkarıldı- ğı halde sabah aynen işe gider gi- bi evden çıkıyor. Akşam da işten döner gibi evine gidiyor. Bir anne de iş bulmuş çalışıyor. Ama evinde çocukları için yeterli yemek ve ek- mek yok . O anne işyerinde çıkan yemeği yemeyip çocuklarına akşam getiriyor. Beni bu durumlar çok üz- dü ve etkiledi. Ne yapabilirimle yo- la çıktım” diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’õn sanatçõlarla bir araya geldiği açõlõm toplantõsõna katõldõğõnõ belirten Bingöl, “Başbakan açılımın des- teklenmesi için sanatçılardan yar- dım talep etti. Açılım tamam anla- dık. Ama bir gerçek var. Ülke- mizde insanımız zordadır. Aş ve iş peşinde koşuluyor. O nedenle işsiz ve aç kalan insan için Ergenekon gi- bi haberler öncelikte yer almıyor. Toplum sorunları şovlarla çözül- mez. Gerçek çözüm yolları bulun- malıdır” dedi. İşletmenin sahipleri Hasan Öz- demir ve Cem Toprak da işçi sayõ- sõnõ daha da arttõrmak istediklerini be- lirterek “Biz şu anda 70 işçi sayımızı kademeli olarak 150 rakamına çı- karmayı planlıyoruz” dedi. İSTANBUL/SAMSUN (Cumhuriyet) - Hakkâri’nin Şemdinli ilçesine bağlõ Derecik beldesi Koçyiğit bölgesinde pa- zartesi günü terör örgütü PKK’nin döşediği mayõna ba- sarak şehit olan Piyade Onbaşõ Onur Ayaydın son yolculuğu- na uğurlandõ. Şehit Onbaşõ’nõn kardeşleri ağabeylerinin tabutlarõna sarõ- larak “Canım ağabeyim seni kimler aldı bizden” diyerek acõlarõnõ dile getirdi. Şehit için Ataköy 5. Kõsõm Camisi’nde öğle vakti düzenlenen törende, Ayaydõn’õn babasõ Zafer, annesi Nagehan, kõz kardeşleri Gözde ve Tuğçe Ayaydın taziyeleri ka- bul etti. Törene, İstanbul Valisi Muammer Güler, 1. Ordu Ko- mutanõ Orgeneral Hasan Iğsız, CHP İstanbul Milletvekili Meh- met Sevigen, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Bakõrköy Be- lediye Başkanõ Ateş Ünal Er- zen, askeri ve mülki erkân ile yurttaşlar katõldõ. Törende basõn mensuplarõnõn sorularõnõ yanõtlayan anne Na- gehan Ayaydõn, oğlu ile şehit ol- madan 2 gün önce telefonla ko- nuştuğunu söyledi. Neler ko- nuştuklarõ sorulan Ayaydõn, “Ah yavrum onu hiç sormayın. ‘Yağmur yağõyor anne, buralar çok güzel’ dedi. Ben de ‘Oğlum hiç mi yeşillik görmedin?’ de- dim. ‘Hayõr anne buradaki çok güzel’ şeklinde cevap verdi bana” diye konuştu. Anne Ayaydõn, “Çok gururluyum. Oğlum ölmedi. Oğlum hep yaşayacak” dedi. Baba Zafer Ayaydõn da, “Biz evladımızı va- tanla evlendirdik. Çok gurur- luyuz. Dimdik durup, kimse- yi sevindirmeyeceğiz” diye ko- nuştu. Daha sonra Ayaydõn’õn naaşõ, Edirnekapõ Şehitliği’nde toprağa verildi. ‘Sorunlar şovlarla çözülmez’ Yavuz Bingöl krizde 50 işçiyi işe alan işletmelerde konser verme sözünü tutuyor Şehitler uğurlandı Ayaydın’dan sonra aynı yerde şehit olan İsa Keskin’in cenazesi de dün ilk önce Samsun’un Vezir- köprü ilçesindeki baba evine götü- rülerek helallik alındı. Şehidin eşi Ebru Keskin, evin önünde yapılan törende sinir krizi geçirdi. Şehidin İsmail (1) ve İbrahim (2) adlı ço- cukları asker kıyafeti giydirilerek törene getirildi. Şehit annesi Gül- kız Keskin oğlunun Türk bayrağı- na sarılı tabutu üzerine kapana- rak feryat etti. Gözyaşlarına boğu- lan anneyi yakınları sakinleştirme- ye çalıştı. Şehi- din babası Fazlı Keskin ise güç- lükle ayakta durmaya çalıştı. Şehidin cena- zesi daha sonra Narlısaray Mer- kez Camisi’ne götürüldü. Bu sırada Türk bayrakları taşı- yan yurttaşlar terörü lanetleyen sloganlar attı. Buradaki törene Bayındırlık ve İskân Bakanı Mus- tafa Demir, AKP Samsun Millet- vekili Fatih Öztürk, Samsun Gar- nizon Komutanı Tümgeneral Ömer Bayraklı, Giresun Jandar- ma Bölge Komutanı Tuğgeneral Erhan Güler ve Samsun Vali Ve- kili Ramazan Aksoy, şehidin ailesi ve yakınları ile yurttaşlar katıldı. Şehidin cenazesi buradaki törenin ardından toprağa verilmek üzere belde mezarlığına götürüldü. Keskin için baba evinde tören Fotoğraf:SERKANYILDIZ TSK aracõna ihbar Bir ihbar üzerine harekete geçen Ankara polisinin durdurduğu mühimmat yüklü kamyonun TSK tarafından kiralandığı ve silah sevkıyatı yaptığı ortaya çıktı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başkent dün akşam saat- lerinde Etimesgut yakõnlarõnda durdurulan bir kamyonda çok sa- yõda silah ve mühimmat bulun- duğu haberleri nedeniyle hareketli saatler yaşadõ. Kõsa bir süre son- ra kamyonun Türk Silahlõ Kuv- vetleri’ne (TSK) ait olduğu anla- şõldõ. Kamyon incelenmek üzere Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Dün saat 15.57’de 155 polis imdat hattõna yapõlan ihbar baş- kentin gündemini değiştirdi. İh- bar üzerine harekete geçen An- kara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekip- leri, 06 BJ 9915 plakalõ beyaz, üzeri mavi brandayla kaplõ kam- yonu durdurarak arama yapmak istedi. Kamyonda bulunanlarõn, yüklü bulunan silah ve mühim- matõ askeri birliğe teslim ede- ceklerini belirterek, buna ilişkin belgeyi ibraz ettikleri belirtildi. Bunun üzerine polis ekipleri olayõ cumhuriyet savcõsõna bil- dirdi. Olay yerine Ankara Mer- kez Komutanlõğõ’ndan üst düzey askerler de geldi. Savcõnõn tali- matõ üzerine kamyon güvenlik önlemleri altõnda incelenmek üzere Ankara Emniyet Müdür- lüğü’ne götürüldü. Merkez Ko- mutanlõğõ’ndan gelen üst düzey askerler de emniyete gitti. Muğla’dan geliyordu Aracõn Muğla’dan Gölba- şõ’ndaki Özel Kuvvetler Komu- tanlõğõ’na gittiği ve içinde de 900 adet el bombasõnõn bulunduğu dile getirildi. NTV’nin haberine göre ise savcõlõğõn “Bu kadar önemli silah ve mühimmat ta- şıyan kamyon neden güvenlik önlemi alınmadan Muğla’dan Ankara’ya kadar getirildi ve neden sivil personel kullanıldı” konusu üzerinde durduğu belir- tildi. Özel savcõ tarafõndan kam- yondaki personelin ifadesinin alõndõğõ, aracõn TSK tarafõndan resmi olarak kiralandõğõ belirtildi. Araçtaki personelin görev, ara- cõn sevk yazõlarõnõn savcõlar ta- rafõndan incelendiği bildirilir- ken Merkez Komutanlõğõ’ndan gelen askerlerin de bu işlemler- de yer aldõğõ kaydedildi. TRT yine hızlı davrandı Öte yandan TRT-2 ise kam- yonda bulunan 900 el bombasõnõn seri numaralarõnõn kazõnmõş ol- duğunu iddia etti. TRT’nin site- sinde de kamyonun şoförünün adõnõn Mehmet Çelik olduğu ve beraberinde bir başçavuş ile on- başõnõn da olduğu kaydedildi. TRT, kamyonda TSK’ye ait, ba- zõ yerleri silinmiş ve tam olarak okunamayan bir izin belgesinin de yer aldõğõnõ öne sürdü. Muğla İl Jandarma Alay Komutanõ Kur- may Albay Salih Karataş tara- fõndan yapõlan açõklamada ise bombalarõn Muğla’dan gönde- rildiği ve üzerlerinde seri numa- ralarõ bulunduğu belirtildi. 12 kamyon geldi Askeri yetkililerden edinilen bilgiye göre de mühimmat yük- lü kamyon başka bir ilden sabah saat 06.00 sularõnda yola çõkõp Polatlõ-Etimesgut güzergâhõndan Ankara’ya giriş yaptõ. Kamyon- daki silah ve mühimmatõn Göl- başõ’ndaki bir askeri birliğe tes- lim edilmesinin planlandõğõ kay- dedildi. Öte yandan askeri yet- kililer, silah ve mühimmat sev- kõyatõnõn kiralanan sivil plakalõ araçlarca gerçekleştirildiğini be- lirterek, dün Ankara’ya benzer şe- kilde 12 ayrõ sivil plakalõ kam- yonla sevkõyat yapõldõğõnõ kay- detti. Söz konusu uygulamanõn rutin olduğunu belirten yetkililer, sivil plakalõ kamyonlarõn her- hangi bir risk teşkil etmemesi için tercih edildiğini bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle