25 Ocak 2025 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
O K U R L A R A Yaşamın kendisinden devşi- rilen öyküler yazmış, yazdığı- nı sadece işitmis değil, çoğu- nu bizzat yaşamış bir yazar, bir imanlık gönüllüsü Os- man Şahitı. 12 Eylülfaşizmi- ne en yakın perdeden, hücre- lerin, işkence tezgâhlanmn kör kuyulartnda bizzat çekti- ği eziyetler sonrastnda aldığı notlardan yola çtkarak yazdt- gı ve bütün öykülerinin top- landığı dördüncü kitabı 'Kol- lartBağlıDoğan'raflarda. Şahin ile kitabım konuştuk. Faruk Duman, uzun bir ara- dan sonra yeni bir romanla okuruyla buluştu. Yeni ro- manı lncir Taribfnde İJskü- dar'dan yola çtkan ya da çık- tnak zorunda kalan Zeyrek Efendi'nin maceralartna ta- mk oluyoruz. Büyülü gerçek- çi bir atmosferde seyreden hikâyede Zeyrek Efendi'nin gönlünü verdiği Kelime'yle mutluluğa ermek için geçtig'i yollara, karştlaşttğı insanla- ra, hayvanlara, onlartn öykü- lerine rastlıyorut Destansı bir hikâye sunan Faruk Du- tnan'la yeni rotnanı üzerine söyleştik. Sıkt bir kent romanı, sarma- lı. Sevilme, değer verilme ih- tiyaa, hayatın rutininde yal- nızlaşan bireyin halleri. Ki- mielikolu kalkmayan, ye- tneyen, içmeyen, giyinmek istemeyen, konuşmaya meca- likalmamıs, düsünmekten bıkmış, bunalmtş, ivmesi düşmüş bir ruhun sureti. Bir 'Leyla' hali. Kimi kısıtlı da olsa kahkabası cebinde, ya$a- ma ha asıldı ha asılacak, şey- tantn bacağını kırdı ktracak bir kadtn-birey hali. Sevmeye ve sevilmeye duyulan ihti- yaç. Cinsellik mi, daha son- ra. Bay Doğru'ya gelince; si- paris bir "doğru", risksiz, nötr, ne hayal edersen o. Sonra 'Doğru'lara elveda. Asltnda devamı gelmeli ro- ınamn, hikâye bitmiyor, Ley- la bitmiyor çünkü. Fatma Belginden dürû'st ama acıt- mayan romanı Iğneüzerine konuştuk. Bol kitaplı günler... TURHANGÜNAY e-posta: turhangunay@cumhuriyet.cutn.tr cumkitap@cumhuriyet.cotn.tr Eski projelerimden biridir: Muazzez Tah- sin'in ya da Kerime Nadir'in romanların- dan birini, olay man- tığına ve insan kata- loğuna hiç dokun- madan, kendim'ce yazmak. Bir pembe roman içeriğinin, modern edebiyatçı- nın işini yapmasına engel oluşturmaya- cağını kanıtlamak için o hülyayı geliş- tirmiş, HıçkınfCta ka- rar kılmıştım. ervasız Pertavsız ENİSBATUR Kokular Almodövar izletken I Pedro Almodövar'ın yeni filmi Etreintes BrisĞ- es'yi izledik dün, filimi çok sevdim. Le Monde eleştirmiş filmi, FT kimi başka filimlerine oranla zayıf buldu, ben beğen- diysem, eski projemin etkisi büyük sanınm: Tam, ek- siksiz bir Yeşilçam sinopsisin- den, her zamanki gibi özgün bir yapıtına ulaşmış yönetmen. Yok yok senaryoda: Zengin, yaşlı, şehvet düşkünü, muhteris ve kindar sanayiciy- le zayıf, eşcinsel, sinema hastası oğlu; gönlünde akt- ris olma arzusu yatan taze, güzel sekreter (kanserii babasına yardım eden sanayiciye borcunu metresi olarak ödüyor); yapımcı bulmakta güçlük çeken bir yönetmen, ona bağlı, sadık kadın meneceri ve oğlu (filmin sonunda yönetmenin oğlu olduğunu -elbetl- öğreneceğiz) ana karakterler. Sekreter sanayiciyi art- risi olacağı filmin yapımcılığını üstlenmeye ikna edi- yor, yönetmenle aralannda tutkulu bir ilişki başlıyor, sanayicinin elinde kamera dolaşan oğlu belgeliyor her şeyi, sanayici dudak okutarak durumu öğreniyor, çift kaçıyor ama menecerin yardımıyla buluyor onları güçlü adam, bir "kaza" geçiriyorlar ve kız ölüyor, yö- netmen kör oluyor. Bu kitsch'e teğet melodramayı Almodövar, kişisel dilini, kurgu felsefesini işe koşarak ekrana taşırken, sıradanı nasıl sıradanlıktan çıkardığını gösteriyor. Başta Murathan Mungan, ki Yüksek ökçelefde çı- tanın çok altında kalan bir karaoke performansı gös- termişti, birden fazla yazanmızın ağzının suyunun aktığını biliyoruz bufilimlere.Nafile: Almodövar, tıpkı Fellini gibi, öylesine özel bir dil-dünya birliği yarattyor ki, ona öykünmek komik sonuçlar doğuruyor topu topu. Olağanüstü oyuncu yönetimi var aynca. Bütün kitsch ayrıntılan sahici, yapıştırma tek bir öğe yok orada. Kendi yatağında dilediğince akan bir su, Almodövar. Etreintes Brisees, bir kere daha projemi kaşıdı. Oysa rahat dursam iyi olacak! Filimde beni en çok saran, koşut ilerieyen iki meta-tabaka oldu. ll- kinde, "gerçek hayafı, yönetmenin film çekimlerinden mola anlanna ve özel hayata dek herşeyi görüntüle- yen sanayicinin kamera hastası oğ- lunun sessiz belgeseli (ve onu ta- mamlayan görkemli 'dudak okut- ma' sahneleri); ikincisinde, kör yö- netmenin, "mucize eseri" korundu- ğunu yıllar sonra öğrendiği ham fil- mini, belleğinde sahneleri tazeleye- rek sıfırdan kurgulaması - işin sııia- nndan biri, belki de en güçlüsü bu- rada: Almodövar'ın Yedinci Sa- nat'ın antolojisini kurcaladığı bir anazemin. Bir antoloji sahnesi de, Almodövarın fllmlnde yok yok... zengin, yaslı. şehvet düskünü kindar sanayici. sinema hastası eşcinsel ofllu, güzel sekreter. fllm yOnetmenl... Penelope Cruz filmin oyunculan arasında. kör yönetmenle "oğufun, beş dakika içinde sinopsi- sini çerçeveledikleri "vampir filmi" etrafındaki konuş- malarındaydı - o kadar ki, "anlatılan" bir filmi görmüş olduk! Her iyi sinemacı, her iyi filimde Sinema üzerinde düşûnûr. Godard'dan, Otto e Mezzo'dan, Berg- man'dan, Antonioni'den, Tarkovski'den... öğrendiği- miz. Sinema tarihinden öylesi kesitleri seçip aralara gir- mek, bir Sinema Dersi filmi kotarmak isterdim doğ- rusu. Rahat durmak elde midir? KOKU Alp Zeki'nin iki kısa filmi beni uçlara savurdu. Ka- dın diye çevirmişler Türkçeye adını, değil: Kadının Kokusu. Anlamamış vaftizci, bir filmin bir koku soru- nu üstüne kurulmuş olması ne demektir. Onun için, intemet ortamına bu öğrencilik işlerini koymalanna tam sevinemedim. 0 ortam hem yararlı, hem zararlı; dönüp baktım google üzerinden: Pek çok yerde 'inti- har etti' yazıyor, biri uyduruyor, ötekiler inanmaya, doğru bellemeye hazır. A. T. Alkan'ın beğenenleri çoktur, Eşkıya üzerine sözüm ona mizah tonlu bir eleştiri yazısı yayımlamış Zaman'daki köşesinde, fil- mi itin götüne sokmasına bir diyeceğim yok da, söz- lerini intihara bağlayarak tamamlaması ne kadar cid- diye alınabileceğini gösteriyor. Bereket, bir okur notu gelmiş yazının dibine, o gün: "Alp Zeki Heper mele- tonin kanserinden ölmüştür". İki kısa gençlik filmi. Beşer dakikada, "dünya"sını koymayı başaran o adam intihar etmemişti, Arta- ud'nun Van Gogh için söylediği gibi, bu toplum ilk uzunfilminiyasaklayarak onu intihar etmeyi seçmiş- ti. A. T. Alkan buraya nasıl gelindiğini hiç anlayama- yanlardan, alaturkalığıyla övünecek ölçüde, nuruyla aydınlattığı cemaatin yalakası. Koku'da, yandan görünen büyük yağlıboya tablo- yu kendisi mi yapmıştı? Cenevre'deyken epey resim yapmış, onlan satarak geçinmiş bir süre. Tek bir tab- losuna ulaşabilmiştim, Gergedan'da yayımladıydım. "özel Ansiklopedi" seçkisi Actes Sud'de, 2011 'de yayımlanır herhalde. 0 seçkide yeralacak Alp Zeki yazısı - seviniyorum. Neye yarayacaksa. Bir kişiye daha gidip toslasa, iyidir. Bizim gibilerin ışığı böyle, bu kadar, dolaşabilir. İyidir. • TAP Imtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına llhan SelçukOGenel Yayın Yönetmeni: Ibrahim YıldızO Yayın Yönetmeni: Turhan GünayO So- rumlu Müdür: Miyase llknurOGörsel Yönetmen: Dilek Akıskalı "Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Oİdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar öktel Sok. No: 2,34381 Şişli- Istanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0(212) 343 72 64 O Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt - ISTANBUL. O Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: özlem Ayden/ Reklam Mü- dürü: Eylem ÇevikOTel: 0 (212) 25198 74-75-0 (212) 343 72 740Yerel süreli yayın0Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 0 4 7 S A Y F A 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle