09 Ocak 2025 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Ihanete Uğ- rayan Sosya- lizm, Sovyet- lerBirliğita- rihi üzerine bir kitap de- ğil. Kitap bir- liğin dağılışı- nın nedenle- rini tarihsel bir perspektiften değerlen- dirip kîmi sorulara cevap anyor ve bununla birlikte çözülü$ün temel nedenleri- nin sosyalizmde bireyin önemi ve liderlik tarafından uygulanan politikalar ekse- ninde aranması tezini kanıt- lamaya çalışıyor. Sonuç ola- rak günümüzde uygarlığın gelişmesinin bir kere daha planlı bir ekonomide müm- kün olduğu ortaya konuyor. n Kaya TOKMAKÇIOĞLU R oger Keeran ve Thomas Kenny, Sovyetler Birliği'nin dağılışını anlattıklan Ihanete Uğrayan Sosyalizm isimli ki- taplarında aynı zamanda Sovyetler'üı son yıllarını tarihsel bir anlatı şeklin- ; de sunuyor. Yaygın kandara, akademi ^ ve basının türlü dezenformasyonlan- na karşın yazarlar, bir zamanlar Ple- hanov'un Tarihte Bireyin Rolünde değindiği gibi, rejimin çözülüşünün Miha- il Gorbaçov'un 1986'dan itibaren yürüttü- ğü politikalardan kaynaklandığını belirti- yor. Kitap boyunca Stalin, Molotov, Malen- Roger Keeran ve Thomas Kennyden ihanete uğrayan Sosyalizm1 İnsanlığa edilmiş ihanet kov, erken dönem Brejnev, Andropov ve son olarak Yegor Ligaçev Sovyetler Birli- ği'ndeki sol ideolojik hattı temsil ederler- ken, Buharin'den Kruşçev ve Gorbaçov'a uzanan çizgi sağ ideolojik hattı simgeliyor. Kişiler temelinde oluşturulan bu ayrımı aynı zamanda, devlet kontrolünde olan endüstriyel ekonomiye karşı (birinci eko- nomi) tüketim mallarındaki karaborsada da (ikinci ekonomi) temellendirmek mümkün. Sağ kanat ile birlikte kendini ideolojik anlamda yeniden üreten ikinci ekonominin varlığı, politik ve ideolojik hayattaki durgunluk ve emperyalist baskı da Sovyetler'in çöziilüşünün nedenlerin- den sayılıyor. Buna rağmen yazarlar sosya- lizmde öznel etkenin kapitalizme göre çok daha önemli olmasını çözülüşün temel ne- deni olarak adlandınrlarken doğru bir noktaya değiniyor. Bununla birlikte yıllar- dır dillendirilen sosyalizmin kusurları, halk muhalefeti, dış etkenler, bürokratik karşıdevrim, demokrasi yoksunluğu ve aşın merkezileşme gibi başlıklann tek baş- larına çözülüşe birer açıklama olamaya- caklannı belirtiyorlar. Bu noktada çözülüşte Gorbaçov'un oy- nadığı role özel bir yer ayırmak gerekli. Keeran ve Kenny'nin de belirttiği gibi Gorbaçov'un politikalan 1985 yılından sonra "sağ"a kayıyor. Aslında kendisini Buharin'den başlayıp Kruşçev'da somut- layan bu sağ politikanın Sovyetler Birliği Komünist Partisi tarihinde bir ideolojik hat olarak korunduğunu ve hep var oldu- ğunu belirtmek gerekiyor. Gorbaçov'un uygulamaya koyduğu politika sosyalizmin sosyal demokrat bir yorumu olmakla bir- likte komünist partiyi daha da güçsüzleşti- riyor ve devrime önderlik eden aygıtı içe- riden çökertiyor. Partinüı güçsüzleşmesi ve sosyalist piyasa ekonomisi tartışmalan, kapitalist özel mülkiyet ve politik reform denemeleri birliğin yavaş yavaş dagılması- na ve sonunda çökmesine yol açıyor. As- lında Brejnev sonrası kısa bir dönem Sov- yetler Birliği liderliğine geçen Andropov ile tarih sahnesine çıkan glasnost ve peres- troyka politikalan Gorbaçov ile farklı bir yöne doğru evriliyor. Ekonomik planlama yerine piyasanın geçirilmesi; proletarya enternasyonalizminden kopuş (son olarak kendisini Afganistan'dan geri çekilişle res- meden); Leninist parti anlayışı, sosyalist kuram ve politik eğitiminden vazgeçiş ve sosyalizmde ulusal sorun hakkında derin bir cehalet (Lenin ve Stalin politikalannda hayati bir rol oynayan) Cîorbaçov dönemi politikalarını belirleyen temel etkenler ha- line geliyor. 80'li yıllann ikinci yansından sonraki Sovyetler Birliği tarihi, kapitalizmdeki nesnel etken karşısmda sosyalizmdeki öz- nel etkeni daha iyi anlamamızı sağlıyor. Bu bağlamda sosyalist inşanın kapitalist gelişme karşısındaki farkı daha da ortaya çıkıyor. Kapitalizmin kanunlan kör ve bi- linçsizce işlerken, sosyalizminkiler (nesnel olarak) tamamen insan bilincine dayalı olarak yol alıyorlar. Bu yüzden Keeran ve Kenny'nin de belirttiği gibi Hoover'ın Amerika Birleşik Devlederi'ne verdiği za- rara göre Gorbaçov liderliğinin Sovyetler Birliği'ne verdiği zarar karşılaştırdamaya- cak bir düzeyde oluyor. Buna rağmen, ya- zarlar Gorbaçov'a hain demeyi reddedi- yorlar. Bunun yerine entelektüel yetersizli- ğini, karakter zayıfhğını ve fırsatçılığını, kişiliğini belirleyen özellikler olarak göste- riyorkr. Bununla birlikte kitabın başhğın- daki ihanet sözcüğü nesnel olduğu kadar öznel bir anlamda taşıyor. Yazarlar ihanet ile kasıtlı bir eylemi kastetmezlerken, parti önderliğinde hayata geçirilen ikinci eko- nomi ile birlikte erozyona uğratılan top- lumsal sistemi bir ihanet olarak algıhyor- lar. Kitabın üçüncü bölümü yazarlann ikin- ci ekonomi olarak adlandırdığı yasadışı ekonomiye odaklanıyor. İkinci ekonomi sadece "resmi" piyasa ekonomisinin oluş- masına yol açmıyor, aynı zamanda kara- borsa denebÜecek tüketim mallannda ya- sadışı bir sektörün oluşmasını da sağlıyor. Bu yasadışı sektör ile birlikte başa baş gi- den çürüme ve yozlaşmadan parti ve dev- let görevlileri de nasibini alıyor. Aslına ba- kılırsa, Sovyetler Birliği'nin son dönemini kapsayan edebiyatın, nitel olarak çok da iyi düzeyde olmasa da (Aytmatov, Yevtu- şenko, Trifonov, Tendriyakov, Granin, Rasputin), bu artan çürümeyi ve yozlaş- mayı konu edinmesi şaşırtıcı olmasa ge- rek. • Ihanete Uğrayan Sosyalizm/ Roger Kee- ran, Thomas Kenny/Çeviren: Murat Akad/ Yaztlama Yayınevi/326 s. n Müge KARAHAN R omanı en kabataslak haliyle özetlersek Ni- colas Lobato ile Jacqueline Cascorro'nun evliliğinden yola çıkârak "evlilik müessese- sini" konu ediyor. Evli çiftin yaşamının or- ta sınıfa özgü kodlara sahip olduğu söylenebilir. Evliliklerinin yanı sıra anlatılan, biraz da onlann "sinıf atlama" hikâyesi. Bu bağlamda onlann sınıf atlama süreci de bizim coğrafyada yaşandığı gibi gelişir. Jacqueline bu konuda kocasına göre daha titiz davrandığından farklı aşamalar kat eder ve işe, be- ğenmediği vartiz adını değiştirmekle -ailesinden uzaklaş- makla- başlamıştır: "Nefret ettiği vaftiz ismi Maria Mag- dalena Cascorro yerine özgüvenini arttıran, kadandığı onca derdi telafı edecek Jacquline'de karar kılmıştı. Ân- nesiyle babasını gücendirmemek için soyadını değiştir- medi, ama Fransızcaymış gibi son neceyi vurgulayarak telaffuz etmeye başladı." Evin erkeği Nicolas ise hırdavatçı dükkânını sattıktan sonra uyanıklığı sayesinde bir atılım yaparak turizm sek- töründe yatınmlar yapmaya başlamıştır ve sonrasında iş- leri tamamen büyütür. Nicolas parasına para katmaya çalışırken kansı Jacqueline ise kültürel sermayesine yatı- nm yapmak için uğraşmakta ve "kültür sosyetesi"nin bir tür "sosyetik bohemya"nın içine girmek için çabalamak- tadır. Bu sırada da sürekli kocasından dert yanar, mut- suz evliliğini tanıdığı ve tanıştığı herkese anlatır. Kocası- nı "sadece seks ve para düşkünü olmakla" suçlar. Jacqueline'in, arkadaşı Margara'nın evindeki kültürel buluşmalara, sohbetlere katılmasıyla birlikte kitabın ko- medisi ve eleştirisi çoktan pekişmistir. Çünkü Jacqueli- ne'in "kültürel gelişimi" için yapnklan ve hayatını değiş- tirmek çabası hem gülünç bir hal alır hem de bir kısır döngü içine girer. Aslındâ roman, kahramanının bu kı- sırdöngüsünden nasibini fazlasıyla almıştır. Romanın sonlanna doğru Jacqueline'in hayatının evreleriyle ilgili yapılan özet durumu anlatır: "Dehşet içinde, bildiği üç hayati aklından geçirdi: Sefil çocukluğu, perişan ilîc gen- çliği, üniversite yıllan, kendisine biraz olsun çekidüzen verip fakülteye yazılabilmek için yaratüğı mucizeler; ikinci aşama evliliğiyle başlamı; ve sona erdiğinde, Po lanco'da kahvaltıda tahıl gevreği servisini beyaz eldivenli bir uşağın yaptığı evin yanı sıra Margara Armengol'un evindeki kursları, okuduğu kitaplan, yazdığı, yayımlan- Sergio Pitolden EvlilikCervantes ödülü sahibi Mekslkalı çe- vlrmen, ya- zar Sergio Pl- tolünTürk- çedeki ilk romanı Evli- lik. Pftol'ü, Cervantes ödülünegö- türen yol, daha çok yaptığı çevl- rilerden geçi- yor. Pitol'ün Evlilikaü\\ kısa romanı ise alışılmışın dışında- ki üslubu nedeniyle üzerinde durulması gereken bir metln. mayan öykülerini, Akademi'ye belirli arahklarla davet edilen çok çesitli entelektüel şahsiyetlerle, yazarlarla iliş- kileri içeren, kocası ne derse desin onunkinden çok daha cazip bir atmosfere sahip zengin entelektüel çevreyi de kaybetmişti." Roman bu vesileyle yani bu üslubu nedeniyle, yolu Meksika'dan geçmiş olan bir başka ünlü ismi haorlaür: tspanyol yönetmen Luis Bunuel. Yönetmenin kült filmi "Burjuvazi'nin Dayandmaz Çekiciligi"nde, sürekli plan- lanan ancak bir türlü yenilemeyen bir yemek söz konu- su. Benzer biçimde Pitol'ün romanı da başkarakter Jac- queline taranndan kocasını öldürmek üzere sürekli ola- rak planlanan ancak bir türlü işlenemeyen bir cinayet et- raünda örülmüştür. Romanın ve Jacqueline'in içine girdiği kısırdöngüler- den birisi de bu işlenemeyen cinayettir. Kadın her yeni âşığıyla birlikte -kocasını birçok kez bambaşka sosyal çevrelerden insanlarla aldatır, kocasıysa zaten sürekli başka kadınlarla birlikte olur- yeni bir öldürme planı ya- par. Ancak bu planlardan, her defasında, bir şekilde kendisi zararb çıkar. Romandaki absürd unsurlar da da- ha çok bu cinayet planlan vesilesiyle ortaya dökülür. Bü- tun bu acayiplikler silsilesinin bir örneği olarak Jacqueli- ne ve âşıklanndan biri, işlenmemiş cinayetin zanlılan olarak sorguya çekilir. O sıralarda Jacaueline, daha önceden kültür sosyete- sinden arkadaşı Margara'nın evinde kurulmuş bir akade- mide çesitli derslere katıhrken tanışmış olduğu bir Ital- yan proresörle ilişkiye baslamış ve her defasında olduğu gibi âşığını da ikna ederek dâhiyane bir öldürme planı tasarlamıştır. Ancak planı uygulamak üzere uygun bir günü kolladıklan sıralarda, Margara ve onun sevgilisiyle birlikte olduklan dört kişilik bir akşam yemeği esnasında polis aniden evi basar ve henüz işlememiş olduklan cina- yet nedeniyle onlan sorgular. Çünkü kocası Nicolas or- talarda yoktur. Birtakım dolandıncılık işlerine bulaşmış ve kayıplara kanşmıştır. Bu nedenle de polis Jaccjuliene ve âşığını "bir türlü işlenemeyen" cinayet nedeniyle sor- guya çeker. Bu sırada paniğe kapılan nevrotik ttalyan profesör, dâhiyane planlannı itiraf ederek başlannı der- de sokar ve roman yeni bir kapıdan başka absürdlükler dizisine girer. Pitol'ün romanında -adından da okunduğu üzere- ev- lilik eleştirisi odakta. Ancak türlü absürdlükler ve insan hayatının gerçekliği dışına taşan bazı olaylar nedeniyle romandaki eleştiri zaman zaman kapalı kalır. Aslında ro- man, Bunuel gibi bir ustanın ellerinde film olsa açılacağı izlenimini verir. Evlilik, Bunuel'i tanıyan okurlara, yö- netmen çıkıp gelse de romanı film yapsa dedirtecek ka- dar güçlü bir çağnşıma yol açar ama yazık ki Bunuel ro- man yazılıncaya Kadar kalamaz. • Evlilik/ Sergio Pitol/ Çeviren: Roza Hakmen/ Yapı KrcdiYayınlan/84s. SAYFA 22 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 4 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle