Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
4 ŞUBAT 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EMEK 7emek@cumhuriyet.com.tr
TEKEL işçilerine destek için bugün yapõlacak greve katõlõm çağrõ-
sõ yapõldõ. Kitlesel eylem yapan Türk-İş, DİSK, Hak-İş, KESK, Tür-
kiye Kamu-Sen, Birleşik Kamu-İş, TMMOB, Adana Tabip Odasõ, de-
mokratik kitle örgütleri ve çeşitli siyasi parti üyeleri AKP’yi de yu-
haladõ. Eylemde konuşan Türk-İş 4. Bölge Temsilcisi Edip Gülnar,
“TEKEL işçileri yõllardõr süren karanlõğa karşõ bir meşale yaktõ. Bu
meşalenin sönmesine izin vermeyeceğiz. Tüm emekçileri bugün ya-
põlacak greve destek olmaya, 12.30’da Uğur Mumcu Meydanõ’nda
buluşmaya çağõrõyoruz” dedi. Öte yandan İşçi Partisi Adana İl Baş-
kanõ Hayrettin Çavuşoğlu da greve destek vereceklerini bildirdi.
GREVE DESTEK ÇAĞRISI
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - TEKEL işçilerine destek ol-
mak amacõyla bugün yapõlacak 1 günlük iş bõrakma eylemine İz-
mir’den geniş katõlõm bekleniyor. Basmane Garõ’nda saat
09.00’dan itibaren toplanacak emekçiler, daha sonra Konak Ala-
nõ’na dek yürüyecek. TEKEL emekçilerinin direnişine destek ol-
mak amacõyla gerçekleştirilecek grev İzmir’de yaşamõ durdura-
cak. Yurttaşlarõn da işlerine yürüyerek giderek eyleme destek ver-
mesi beklenirken greve katõlan işçiler Basmane Alanõ’nda bulu-
şarak, Konak Alanõ’na dek yürüyecek. DİSK Ege Bölge Temsil-
cisi Azad Fazla, eyleme tüm sendikalõlarõn katõlacağõnõ söyledi.
İZMİRLİLER KONAK’TA BULUŞACAK
Altõ işçi ve memur konfederasyonu,
TEKEL işçilerinin direnişini desteklemek
amacõyla ülke çapõnda bir günlük iş
bõrakma kararõ aldõ. İşçiler ve memurlar
bugün Türkiye çapõnda “üretimden gelen
güçlerini” kullanarak yaşamõ durdurmaya
çalõşacaklar. AKP hükümetinin uzlaşmaz
tavrõ böyle bir eyleme neden oldu.
Başbakan ve ilgili bakanlar, TEKEL
işçilerinin çalõştõrõlmasõyla ilgili 4/C
statüsünde iyileştirme yaptõklarõnõ ifade
ediyorlar. Gerçekten öyle mi? Öncelikle
işçilerin istediği kadrolu çalõşma, yani iş
garantisi yok. Çalõşma süresi 10 aydan
ücretli izinle birlikte 11 ay 22 güne
çõkarõlõyor ama bu süre bitince yeniden
çalõştõrma hükümetin “iki dudağı”
arasõnda olacak. Yani geçici bir iş ilişkisi,
güvencesiz bir çalõşma söz konusu.
İkincisi, ücretleri yarõya kadar düşüyor.
TEKEL işçisi ikramiyelerle birlikte ayda
ortalama net 1500 TL dolayõnda bir ücret
alõyordu. 4/C’de yapõlan iyileştirmeyle bu
ücret, öğrenim durumuna göre 772 ile 938
TL civarõnda olacak. İşçilerin büyük
çoğunluğu 850 TL dolayõnda bir maaş
alacak. Üçüncüsü ücretler düştüğü için
emekli aylõklarõ da düşmüş olacak.
Nihayet yeni statüde memur sendikalarõna
üye olsalar bile toplusözleşmeli grev
haklarõ bulunmadõğõ için sendikalõ
olmalarõ da göstermelik olacak.
Özetle iş garantisi olmayan, düşük ücret
ve düşük emekli aylõğõna rõza gösterilen,
toplusözleşme hakkõndan yoksun bir
statüde çalõştõrõlmak isteniyor. İşçiler ise
mevcut özlük haklarõyla kadrolu olarak bir
kamu kuruluşunda istihdam edilmeyi talep
ediyor. 4/C iyileştirmesi esas itibarõyla
yeni bir kazanõm getirmediği gibi,
Başbakan Erdoğan’õn “tehdit” eder tavrõ,
işçilerin daha da “bilenmesine” yol
açõyor. TEKEL işçisinin direnişi sadece
“kölelik sözleşmesi” olarak addedilen
4/C’ye değil, aynõ zamanda özelleştirmeye
karşõ bir tavõr olarak da algõlanmalõdõr.
Özelleştirmeyle birlikte piyasacõ,
neoliberal anlayõşa sõnõfsal bir karşõ koyuş
olarak da değerlendirilmelidir.
Bakan Hayati Yazıcı’nõn açõkladõğõna
göre, TEKEL işçilerinden sonra sõrada
4/C’li uygulamaya geçirilecek olan 125
bin işçi daha var. Hekimleri ve sağlõk
çalõşanlarõnõ da güvencesiz statüye
geçirmek istiyorlar. Memurlar, eczacõlar
da ayakta. Yani tüm emek kesimine
yönelik bir saldõrõ söz konusu.
Onun için bugünkü
genel eylem çok önemli.
Bugünkü eylem, hem ulusal
hem de uluslararasõ hukuk
açõsõndan meşru ve yasal bir
eylemdir. Uluslararasõ Çalõşma
Örgütü (ILO) Sendika
Özgürlüğü Komitesi, genel
grevi çalõşanlarõn elinde
bulunmasõ gereken eylem
araçlarõndan biri olarak kabul
ettiği gibi ekonomik ve sosyal
haklarõn çalõşanlarõn lehine
değiştirilmesi amacõyla
yapõlan bir günlük bir genel
grevi yasal saymaktadõr.
Bugünkü iş bõrakma
eyleminin 25 Kasõm 2009
yapõlan memur grevini de
aşan bir nitelikte olmasõ,
emek hareketinin önemli bir
kazanõmõ olacaktõr. Aksi
halde emeğe yönelik saldõrõ
daha da artabilir.
atillaozsever@ttmail.com
GÖRÜŞ
ATİLLA ÖZSEVER
Memur Grevini Aşmalı
Her yerden TEKEL işçisine destek yağarken Ankara Valiliği eyleme katõlanlar hakkõnda yasal işlem yapacağõnõ duyurdu
Altõ işçi ve memur
konfederasyonunun ortak
kararõyla yapõlan eyleme
tüm kesimlerden destek
gelirken, işe gitmemenin
yanõ sõra bazõ noktalarda protesto
ve mitingler düzenlendi. THY
eyleme katõlacaklarõ tehdit etti.
ANKARA /İSTANBUL (Cumhuriyet
Bürosu) - Bugün tüm Türkiye’de hayat du-
racak... İşçi ve memur sendikalarõ TEKEL iş-
çilerine destek vermek amacõyla bir günlük
iş bõrakma eylemi yapacak. Türk-İş, bağlõ sen-
dikalarõn üyelerinin, TEKEL işçilerine des-
tek için “çalışmama hakkını” kullanarak bu-
gün kendilerini “izinli sayacağını” açõkladõ.
Türk-İş’in DİSK, KESK, Hak-İş, Türkiye Ka-
mu-Sen ve Memur-Sen ile birlikte yapacağõ
bir günlük iş bõrakma eylemine BASK, Hak-
Sen ile TMMOB ve sağlõk dalõndaki 17 sivil
toplum örgütü de katõlõmlõ destek vereceği-
ni açõkladõ. CHP de bugün bir gün için iş bõ-
rakacağõnõ açõkladõ. Bu arada açlõk grevini sür-
düren TEKEL işçilerinden üçü rahatsõzlana-
rak hastaneye kaldõrõldõ.
Türk-İş, TEKEL işçilerine destek amacõyla
6 işçi ve memur konfederasyonunun bugün
yapacaklarõ “üretimden gelen gücü kul-
lanma” eylemi dolayõsõyla teşkilatõnõ bilgi-
lendirdi. Türk-İş Genel Başkanõ Mustafa
Kumlu ve Genel Teşkilatlandõrma Sekrete-
ri Pevrul Kavlak imzasõyla konfederasyona
bağlõ sendikalarõn genel başkanlõklarõna gön-
derilen yazõda, Türk-İş, DİSK, KESK, Hak-
İş, Türkiye Kamu-Sen ve Memur-Sen genel
başkan ve temsilcilerinin, TEKEL işçilerine
destek amacõyla dün yapmayõ kararlaştõrdõklarõ
eylemi hazõrlõklarõn daha iyi yapõlabilmesi için
bugüne erteleme kararõ alõndõğõ duyuruldu.
Bu arada, TEKEL işçilerinin Türk-İş Ge-
nel Merkezi’nde önceki gün başlattõklarõ aç-
lõk grevi dün de devam etti. Açlõk grevinde-
ki işçilerden 3’ü dün rahatsõzlanarak hastaneye
götürüldü. Açlõk grevindeki İnci Öz bay-
gõnlõk geçirip düşerek kafasõnõ yere çar-
parken Fahrettin Narin ise kalp krizi şüp-
hesiyle hastaneye sevkedildi.
Sendikalar tam kadro
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanõ Bircan
Akyıldız, konfederasyonlarõn “çalışmama
hakkını kullanma” eylemini değerlendirir-
ken “Siyasi irade bu fırsatı kaçırmamalı-
dır. Eylem ciddi bir uyarı niteliği taşı-
maktadır” dedi. BASK Genel Başkanõ Re-
sul Akay ile Hak-Sen Genel Başkanõ Ayhan
Çivi de eylemine katõlacaklarõnõ açõkladõ.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanõ Meh-
met Soğancı, TMMOB’un, 4 Şubat’ta tüm
örgütlü gücüyle TEKEL işçilerine destek için
sokakta olacağõnõ açõkladõ. Ayrõca, aralarõn-
dan Türk Tabibleri Birliği, Sağlõk ve Sosyal
Hizmet Emekçileri Sendikasõ, Devrimci Sağ-
lõk İşçileri Sendikasõ’nõn da bulunduğu 17 sağ-
lõk örgütü iş bõrakma eylemine destek vere-
ceğini açõkladõ.
Valilik ve THY’den tehdit
Ankara Valiliği yazõlõ bir açõklama yapa-
rak iş bõrakma eyleminin “kanuna aykırı ol-
duğu” ve “etik davranış ilkelerine” uygun
olmadõğõnõ savundu. Açõklamada, eyleme ka-
tõlacaklar hakkõnda yasal işlem yapõlacağõ be-
lirtildi. Ayrõca Ankara Emniyet Müdürlüğü,
eylem dolayõsõyla 6 işçi ve memur sendika-
larõ konfederasyonuna benzer içerikte birer
yazõ gönderdi. THY’den yapõlan açõklama-
da “Yasadışı hiçbir eyleme müsamaha gös-
terilmeyecek olup, gerekli hukuki işlem te-
sis edilecektir” denildi. Hava-İş ise tüm üye-
leri eyleme davet etti.
Öte yandan, Hak-İş Başkanlar Kurulu,
Türk-İş yönetiminin acilen yansõz ve yalõn bil-
gilerle tüm TEKEL işçilerinin katõlacağõ bir
referandum düzenlemesini ve işçinin kendi ge-
leceği ile ilgili kararõnõ kendisinin vermesi-
nin koşullarõnõn oluşturulmasõnõ istedi.
Eski bakanlardan Yaşar Oku-
yan da TEKEL işçilerine destek
için dün açlık grevine başladı.
Okuyan, “TEKEL işçilerinin 50
gündür zorluklara rağmen hu-
kuksuzluğa karşı hukuk müca-
delesi verdiğini” söyledi. Oku-
yan, 3.5 sene Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı yaptığını
anımsatarak “1991’de Zongul-
dak’tan başlayan işçi yürüyüşü
iktidarı devirdi. Bu hükümeti
oluşturan partinin üyesiydim.
Onun tecrübesi ile söylüyorum.
Bu işçiler 2002’de o partileri sil-
di. Sayın Başbakan, emekle,
ekmekle, milletle oynama” diye
konuştu. CHP İstanbul Millet-
vekili Çetin Soysal da başına si-
yah bant takarak TEKEL işçi-
lerinin bulunduğu salona geldi.
Kendisinin de başından beri
bu mücadeleye destek verdiğini
ifade eden Soysal, sabaha kadar
açlık grevi yapacağını kaydetti.
Almanya’da
uyarı
grevleri
başladı
OSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT - Federal Almanya’da ekonomik krizin
etkisi her geçen gün daha da derinleşirken kamu hizmetle-
ri sendikasõ Verdi, toplusözleşme görüşmelerinde sonuç alõn-
mamasõ üzerine ülke çapõnda uyarõ grevleri gerçekleştirdi.
Bavyera ve Baden Würtemberg başta olmak üzere, en az 5
eyalette etkili olan grevler sonucu belediyelere ait hasta-
nelerde hizmetler durdu, temizlik işçileri çöp toplamadõ, kit-
le ulaşõm araçlarõ sefere çõkmadõ ve çocuk yuvalarõ açõlmadõ.
Grevin, tüm ülkedeki hastanalerde etkili olduğu açõklandõ.
Şimdilik kõsa süreli olduğu kaydedilen uyarõ grevlerini Ver-
di, toplusözleşmelerden yüzde 5 ücret zammõ çõkarmak ama-
cõyla ve baskõ unsuru olarak kullanmak istiyor. 2 milyon ça-
lõşanõ temsil eden Verdi’den yapõlan ilk açõklamalarda, 5 eya-
lette yoğun bir katõlõm yaşandõğõ, ancak kar yağõşõ nedeniyle
yapõlmasõ gereken çalõşmalarõn kesilmediği, dolayõsõyla yol-
larõn ulaşõma kapanmadõğõ vurgulandõ. Verdi Başkanõ
Frank Bsirske, yüzde 5’lik zammõn özellikle satõnalma gü-
cünün desteklenmesi açõsõndan önemli olduğunu belirterek
“Bu zam, şu anda gerekli bir iktisat politikası aracıdır”
dedi. Bsirske, bu tür iç talebi güçlendirici önlemlerle eko-
nomik krizin tahribine karşõ çõkõlabileceğini de savundu.
Bu arada grevlerin etkili olduğu ve kamu işvereninin 10
Şubat’taki toplusözleşme görüşmelerine yeni önerilerle gel-
mek üzere hazõrlõklar yapmaya başladõğõ ileri sürüldü.
Özel
üniversitede
baskı artıyor
Süleyman Çelebi’den genel greve destek çağrõsõ
‘Greve, genel eyleme’
İstanbul Haber Servisi - DİSK tarafõndan
“Sendikal hak ve özgürlükler için demokrasinin
takipçisiyiz” sloganõyla her hafta çarşamba gün-
leri düzenlenen bir saatlik oturma eyleminin al-
tõncõsõ dün Taksim Gezi Parkõ’nda gerçekleşti.
DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, TEKEL
işçilerine destek olmak için bugün gerçekleştiri-
lecek genel grev kararõnõ toplumda vicdan sahi-
bi olan her kesimin desteklemesi gerektiğini
söyledi. 4-C maddesinin tüm Türkiye’yi etkile-
yeceğinin altõnõ çizen Çelebi, “Kamu mallarının
yok pahasına satılmasının işçi sınıfına düşen
kısmı budur. Açlıktır, işsizliktir. Genel grev ka-
rarını tüm gücümüzle destekleyeceğiz” dedi.
Vapurda zincirli eylem
Sosyalist Dayanõşma Platformu (SODAP)
üyesi bir grup, TEKEL işçilerine destek amacõyla
vapurda eylem yaptõ. 11.45’te Kadõköy’den kal-
karak Beşiktaş’a hareket eden “Kaptan Gündüz
Aybay” adlõ vapura binerek 2’si kendisini zin-
cirleyen 9 kişi gözaltõna alõndõ.
Herkese Sağlõk Güvenli Gelecek Platformu, TE-
KEL işçilerine destek vererek Saraçhane Parkõ’nda
geniş katõlõmlõ bir protesto gösterisi düzenleyecek.
Edirnekapõ Suriçi ve Eminönü Ticaret Üniversi-
tesi önünde saat 11.00’de toplanacak platform üye-
leri, Saraçhane Parkõ’na ulaşacaklar.
Bugünlerde özellikle Eğitim-Sen’in
de gündeminde yer alan özel üni-
versitelerdeki çalõşma koşullarõna
ilişkin gelişmeleri, buralarda görev
yapan akedemisyenleri kaygõlan-
dõrõyor.
Özel üniversitelerde çalõşan akede-
misyenlerin ve Eğitim-Sen yetki-
lilerinin verdiği bilgiye göre, Bil-
kent’te her öğretim elemanõnõn
yõlda iki SSCI yayõn yapmasõ ko-
şuluyla gerçekleşen ücret artõşlarõ,
kasõm sonunda “Ancak yurtdışı
kaynaklı SSCI yayınlarına ücret
artışı verileceği, Türkiye kay-
naklı SSCI yayınlara ücret artı-
şı verilmeyeceği” şekline dönüş-
tü. Ayrõca, öğretim üyelerine 18 sa-
atlik mecburi ders yükü kondu ve
ve dõşarõdan alõnan tüm ders ele-
manlarõnõn işine son verildi.
Okan Üniveritesi’nde öğretim ele-
manlarõna, bilgi verilmeden ve gö-
rüşleri alõnmadan bir sözleşme da-
yatõldõ... İncelenmek üzere öğre-
tim elemanlarõna verilmeyen söz-
leşmeler yõllõk izni bölerek geri
çağõrma, istediği kent ve sektör-
de görevlendirme, telafi çalõşma
isteme gibi ortaçağdan kalma ve
4857 sayõlõ İş Kanunu ile 2547 sa-
yõlõ YÖK Kanunu’na aykõrõ mad-
deler içeriyor.
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
Teknoloji Değişti Ama...
oerinc@cumhuriyet.com.tr
Eğitim-Sen’den Taksim
yargõlamasõna tepki
ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Eğitim-Sen,
“Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs Alanı
olarak açılması” istemiyle yapõlan yürüyüş
ve basõn açõklamasõndan dolayõ bazõ sendika
ve oda yöneticilerinin yargõlanmasõna tepki
gösterdi. Yapõlan açõklamada, “Adana hak
ihlallerinin ve antidemokratik
uygulamaların sık yaşandığı bir il haline
gelmiş durumdadır” denildi.
Türkiye’de son yõllarda sõk görülen insan
haklarõ savunucusu sendika, oda ve bazõ siyasi
parti yöneticilerini susturmak, sindirmek için
yapõlan baskõlarõn, Adana’da da bazõ yetkili
kişilerin yasal ve demokratik eylemlerinden
dolayõ haklarõnda hemen hemen her eylemden
dolayõ dava açõlmasõyla görüldüğü vurgulanan
açõklamada, “Sendikal hak ve demokrasi
mücadelemiz kimi zaman hukuk
kullanılarak, kimi zaman da fiili olarak
engellenmeye çalışılmıştır. Yıllardır
yürüttüğümüz kararlı mücadelemizden
rahatsız olanların, bizleri ve mücadelemizi,
ne amaçla yapıldığı açıkça belli olan, bu
tür yöntemlerle sindiremeyeceği
bilinmelidir” denildi.
“İstanbul’a kar yağmadan Anadolu’ya kış
gelmez” yakıştırmasını özellikle editörlere eleştiri
için söylerler. Söyleyenler haksız da sayılmazlar.
Çünkü, kar yağışının hayatı aksatan özelliği
Anadolu ve Trakya için normal sayılır. Oralardaki
illerde yaşayanlar kara alışkındır. Köylere ulaşım
olanaksızlaşır ama şehir merkezlerinde trafiğin
durduğu, insanların evlerine kapandıkları pek
görülmez.
Ama İstanbul öyle değil.
46 yıl öncenin İstanbul’unu 19 Ocak 1964
günü “Kış şöyle bir ‘cee’ deyiverdi de birbirimize
girdik” başlıklı hava yazısının bir bölümünü şöyle
anlatmışım.
“Şunun şurasında iki santim kar yağdı dedik ya.
Unutmayın ki kar İstanbul’a yağdı. Bu, kar dünkü
kadarla kalırsa hafif atlatılmış bir beyin kanaması,
azıcık daha artarsa enfarktüs krizi, şöyle bir iki
hafta sürerse buyrun cenaze namazına demektir,
İstanbul için.
Çünkü birincisinde trafik aksar, vatandaşlar
yolda kalır, fırınlarda kuyruklar oluşur. İkincisinde
yalnız İETT otobüsleri işleyebilir, ekmek, gaz,
odun, kömür karaborsacının insafına terk edilir.
Üçüncüsünde ise vasıta işlemez, su akmaz,
elektrik yanmaz, ekmek, gaz, odun, kömür
bulunmaz, telefonlar, vapurlar, trenler işlemez.”
Tanrı’ya şükür aradan geçen süreçte epey
gelişme oldu. Artık görüntü o kadar korkunç
değil.
Caddelerde ve sokaklardaki kaldırımlarda
birikmiş karları küremeyen belediyelere atıp
tutmanın ve trafikte saatlerce beklemenin
dışında şikâyet konusu kalmamışa benziyor.
Buna bile dayanamıyoruz. Çünkü devirle birlikte
yaşam koşulları da değişti.
Kışla ilgili olarak gazetecilere yöneltilen
eleştiriler hem haklıdır, hem de haksız.
Çünkü Anadolu’ya kışın geldiğini en çabuk
gazeteciler anlar ve etkilenir.
Zira alışkanlıklarını ve çalışma saatlerini
değiştirmek zorunda kalmışlardır.
Dün tam gazetenin kapısından içeri girmiştim
ki cep telefonum çaldı. Baktım Cumhuriyet
santralının numarası gözüküyor. Danışma’dan
sordular, santraldaki arkadaşımız “Sayfa
yapımdan arıyorlar” dedi. “Ben ararım” deyip
odama yöneldiğimde karşıma sayfa yapım
biriminin şefi, eski teknolojiye göre
sermürettibimiz Vehbi Bağcı çıkıverdi. Sayfaların
hazırlanmasının erkene alındığını söyledi. Bu
kibarca “Fazla sallanma, yazını saat 15.00’e
kadar ver” demekti.
“Şimdi teknoloji değişti, buradan bir düğmeye
basınca sayfalar şıp diye Anadolu’daki
matbaalara ulaşıyor” diye böbürlenenlerin havası,
kar şiddetlenince fıs diye sönüveriyor.
Çünkü sayfaların bilgisayarla gönderilmesi
değil, gazetelerin basıldıktan sonra okura
ulaştırılması sorunu doğuyor. Yani teknolojinin
değişmesi bir işe yaramıyor. Eski teknolojinin
koşulları geçerli duruma geliyor.
Sayfa kalıplarının matris denilen özel
kartonlara alınıp teneke kutularla uçağa verilerek
matbaalara gönderildiği günler ve kar yağdığı ya
da havaalanı pistlerinin donduğu zamanlar.
O günler de bugünlerdeki gibi gazete sayfaları
erken hazırlanırdı. Ama iki kutu olarak. Kutunun
biri havaalanına gönderilirdi. İkincisi de yola
dayanıklı ve gözü pek bir şoförün kullandığı
arabanın bagajında Ankara’ya doğru yola çıkardı.
Cep telefonu filan yok. Şoför arkadaş Bolu’ya
vardığında, ki yolun yarısı demekti, bir telefon
bulup gazeteyi arardı. Uçak kalkmış ve
Ankara’ya inmesinde de sakınca olmadığı
öğrenilmişse, matrisi götüren arkadaşa “Dön”
denirdi. Tersi durumda aldığı yanıt ise “Devam
et” olurdu.
Evet, teknoloji değişti ama Türkiye’nin koşulları
her nedense değişmedi. Sade ben değil, bütün
gazeteciler ve gazetenin hazırlanmasında görev
alan tüm servislerde çalışanlar 46 yıl öncesini
yaşadılar. Zira Anadolu’da ve Trakya’da yollar
kapanmış, gazeteyi zamanında okura ulaştırma
çabasına teknolojinin katkısı neredeyse
sıfırlanmıştı.
Baskının erkene alınmasının ceremesini okurlar
da çekiyor. Çünkü kimi önemli haberler gazeteye
girmiyor. Örneğin TBMM’de yaşanan kavga gibi.
(Fotoğraf: YUSUF BAŞTUĞ)
Türkiye’de hayat duracakOKUYAN DA AÇLIK GREVİNDE