Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
4 ŞUBAT 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Haydi Anlat!..
Yaşamı anlat bana, aşkı anlat, acıyı ve hüznü...
Gecenin içinde yankılanan çığlığı, sevgiyi,
kardeşliği, barışı.
Demokrasiyi anlat, özgürlüğü de!..
Soygunu, vurgunu, gemicikleri, mısırları,
tavukları anlat...
Almanya Deniz Feneri vurgununu, camilerden
toplanan paraları, “yeşil holdingleri”, vurgunu,
talanı, dolandırıcılığı.
Haydi anlat seni dinliyorum!
Dağlarımızı, ovalarımızı çokuluslu altın
avcılarına nasıl peşkeş çektiğini anlat...
Bergama Ovacık’ı, Munzur Vadisi’ni,
Efemçukuru’nu, Eşme Kışladağı’nı, siyanürlü
altını anlat!
Yargı kararlarının nasıl çiğnendiğini!
Yaşamın dipsiz kuyularında, donmuş
ormanların kuytuluklarında, yatılı Kuran
kurslarında ölen çocuklarımızı anlat!
15 yaşındaki Berivan’ın neden zindana
atıldığını!
İkide bir “demokrasi ve özgürlük” diyerek
sivil baskıcı bir rejimi, vesayeti savunuyor,
sözüm ona en baba demokrat kesiliyorsun.
Yemezler koçum!
Anlat çocuklar niçin zindanlarda!
Almanya’da cami cemaatinden topladığın 5
milyar Avro’nun nereye gittiğini anlat.
Yıldızlara dokunmak isteyen, gecenin ayazında
titreyen, Muş’tan, İzmir’den, Diyarbakır’dan
gelen TEKEL işçilerini.
Kıvırma, numara yapma, anlat!
Tarikat şeyhine verdiğin ödünleri, CIA’nın
geliniyle yaptığın pazarlığı anlat...
Seni televizyon ekranlarında görüyorum,
tartışmaların tam göbeğinde. Salladıkça
sallarken, cehaletin resmini çiziyorsun.
Sıkıştığında öfkelenip “demokrasi, özgürlük”
maskesini takıp, işin içinden sıyrılmak istiyorsun.
Yeni Dünya Düzeni’ni Osmanlı kafasıyla
değerlendirip, Nizam-ı Âlem gibi benimseyip,
1923 Aydınlanma Devrimi’ne “Kemalist elitler”
diyerek laik demokratik Cumhuriyete
saldırıyorsun.
1990’ların Yeni Dünya Düzeni çöküyor be
koçum, farkında bile değilsin. Sen önce bunu
aklın mahkemesinde yargıla, eğer aklın varsa.
1919’da Mustafa Kemal’in yaptığını, 87 yıl
sonra yapamayanlar sakın uygarlıktan söz
açmasınlar.
Bir de şunu bir yerlere yaz, unutma:
“Sosyalizm, Batı’da kapitalizmin eleştirisinden
doğmuştur.”
Bir güzel öğren!
Şimdi sen otur ve anlat bakalım...
Bu soygunu, vurgunu, talanı, gemicikleri!
Batan geminin mallarını!
Haydi anlat bakalım, saf Müslümanları
Köln’de, Frankfurt’ta, Berlin’de nasıl kandırıp
“Allah rızası için” nasıl tokatladığını...
Kurduğun şirketlerle, paraları nasıl
götürdüğünü!
Biliyorum “geçelim bunları” diyeceksin her
zaman olduğu gibi...
Yağma düzeninin savunucusu, yalakasısın
sen!
12 Mart’larda, 12 Eylül’lerde ağabeylerin,
ablaların vardı darbecilere alkış tutan, Kalender
Orduevi’nde Evren Paşa’ya “emret
komutanım” diyen!
Şaklabanlığın zirvesine çıkan..
Anlat bakalım şimdi!
Ne oldu faili meçhul cinayetler? Cezaevlerine
tıkılan 8-18 yaşındaki çocuklar?
Anlat şu senin demokrasi ve özgürlük
anlayışını!
Kandil Dağı’ndan inenleri davul zurnayla,
çadır mahkemeleriyle karşılayanları anlat!
Güneydoğu’da seçilmiş belediye başkanlarının
Nazi kamplarındaki gibi kelepçelenip tek sıra
halinde bekletilişlerini, tutuklanmalarını anlat
gücün yetiyorsa!
İzmir’in evleri Atatürk resimleri, ay-yıldızlı
bayrağımızla donatılmış yine...
Anlat şu “gavur ve faşist İzmir’i”, belki
yedirebilirsin internet çocuklarına!
Haydi anlat!
Anlat Bergama Ovacık’ı, o kum dağlarını, can
çekişen toprağı...
Neden saldırdığını anlat TEKEL işçilerine.
Yüreğin varsa, soygunu, talanı, vurgunu anlat!
Nasıl köşeyi döndüğünü...
Saldırma sağa sola.
Sen, gazeteci kılığına girmiş parti militanı mısın
yoksa?
Sevmek zorunda mı senin gibi iktidarı?
Haydi anlat demokrasiyi, özgürlükleri bir
dinleyeyim...
Yüreğin varsa anlat!
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Bozdağ’dan
küfür gafı
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - AKP
Grup Başkanvekili Be-
kir Bozdağ, TBMM’de
yaşanan kavga nedeniy-
le düzenlediği basõn
toplantõsõnda, kavga sõ-
rasõnda MHP Genel
Başkanõ Devlet Bahçe-
li’nin korumalarõnõn ge-
nel kurul salonuna gir-
mek istediklerini ileri
sürerek TBMM güven-
lik görevlilerinin hazõr-
ladõğõ tutanaktaki “Bõ-
rakõn beni i...ler” sözü-
nü okudu. Bozdağ, bu
ifadeyi kullandõktan
sonra, “Bizi izleyenler-
den özür diliyorum, ku-
sura bakmasõnlar bize
ait değil. Bunu söyle-
mekten hicap duyuyo-
rum. Tekrar özür dili-
yorum” dedi.
Pamukoğlu:
EMASYA kalmalı
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Hak
ve Eşitlik Partisi Genel
Başkanõ Pamukoğlu,
Başbakan Tayyip Erdo-
ğan’õn “EMASYA pro-
tokolünü kaldõracağõz”
açõklamasõna sert tepki
gösterdi. Pamukoğlu,
“EMASYA şart. Top-
lumsal hareket zõvana-
dan çõkar. İşte Madõ-
mak faciasõnõn nedeni
de EMASYA’yõ doğru
bir şekilde kullanama-
maktõr” dedi.
Avukatlardan
suç duyurusu
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Ev-
rensel Hukukçular Plat-
formu üyeleri, “Balyoz
Planõ”na ilişkin iddialar
konusunda suç duyuru-
sunda bulundu. Platfor-
mun başkanõ Hasan Hü-
seyin Tanrõverdi tara-
fõndan yapõlan açõkla-
mada, “Evrensel hukuk
ilkeleriyle uyumlu sivil
anayasanõn hazõrlanma-
sõ ve EMASYA benzeri
protokollerin kaldõrõl-
masõ” istendi.
ADD: Tek parti
diktatörlüğü
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Ata-
türkçü Düşünce Derne-
ği (ADD) Genel Sekre-
teri İzzet Polat Ararat,
Türkiye’nin hõzla tek
parti diktatörlüğüne
doğru gittiğini iddia et-
ti. Ararat, yazõlõ açõkla-
masõnda “Sayõn Başba-
kan işçilere bağõrõyor.
Köylülere bağõrõyor.
TBMM’sinde bağõrõ-
yor. Muhalefet partile-
rine bağõrõyor. Basõna
bağõrõyor. Yargõya ba-
ğõrõyor. Yardõmcõsõ Sa-
yõn Arõnç da bağõrõyor.
Milletvekilleri
TBMM’de muhalefetin
üzerine yürüyor. Başba-
kan basõnõn sustuğu,
muhalefetin sustuğu,
yargõnõn sustuğu bir
Türkiye istiyor” dedi.
BDP kongresine
2. soruşturma
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
BDP’nin 1. Olağanüstü
Kongresi ile ilgili “terör
örgütü propagandasõ
yapmak” suçu kapsa-
mõnda ikinci soruştur-
ma başlatõldõ. Soruştur-
ma, terör ve organize
suçlara bakmakla gö-
revli Ankara Cumhuri-
yet Başsavcõ Vekilliği
tarafõndan yürütülüyor.
Basõn Suçlarõ Soruştur-
ma Bürosu Savcõsõ da
soruşturma başlatmõştõ.
CHP grup başkanvekilleri Okay ve Anadol, Meclis Başkanõ Şahin’i göreve çağõrdõ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP grup başkanvekilleri Hakkı Süha
Okay ve Kemal Anadol, TBMM’de ön-
ceki gün yaşananlarla ilgili olarak
TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin’i
göreve çağõrdõ. Okay, “Dün Parla-
mento’ya adeta eşkıya inmiştir. Arınç,
‘Erdoğan’õn tetikçiliğine’ soyunmuştur”
diye konuştu.
Okay ve Anadol dün düzenledikleri
basõn toplantõsõnda “parlamento çatı-
sı altında yaşanan olayların Türk si-
yasi yaşamına kara bir leke olarak gi-
receğini” vurguladõ. Okay şu değerlen-
dirmeleri yaptõ: “Bir siyasi partinin as-
lında nasıl faşizan eğilimleri olduğu-
na Türk halkı bir kez daha tanık ol-
du. Cumhuriyet tarihinde ilk defa Baş-
bakan korumaları TBMM Genel Ku-
rulu’na girebilmek için kapıları zor-
ladı. Kendisini hâlâ TBMM Başkanı
olarak gören bir zat, TBMM Baş-
kanvekili Sayın Güldal Mumcu’nun
odasını bastı. Sayın Mumcu’ya ha-
karetlerde bulunarak muhalefet mil-
letvekillerinin konuşturulmaması ko-
nusunda baskı yaptı. AKP Grup Baş-
kanvekili ağza alınmayacak sözlerle
Sayın Mumcu’ya saldırmıştır. Bülent
Arınç siyasi hayatında bir tek eser bı-
rakmamış, toplumu birbirine düş-
man ederek siyasi çıkar peşinde koşan
biri olduğunu bir kez daha ortaya koy-
muştur. Boş işlerin boş bakanı Bülent
Arınç ‘Tayyip Erdoğan’õn tetikçiliğine’
soyunmuştur. Sayın Başbakan’ın
ruh hali, kendisini hiçbir yaptığı eleş-
tirilemeyen bir kişi olarak gördüğü-
nü, diktatör eğilimlere yöneldiğini
ortaya koymaktadır.”
‘Yol geçen hanı değil’
“TBMM başkanvekillerinin oda-
ları yol geçen hanı değildir” diyen
Okay sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz
grup başkanvekilleri bile çağırılmadan
giremeyiz o odaya. Kimse, canım sı-
kıldı, vurdum tekmeyi kapıya girdim,
diyemez ve böyle hareket edemez.
Herkes haddini bilecek” dedi. Kemal
Anadol da “Yönetime bir itiraz varsa
usul tartışması açılır. Bu yapılmıyor,
kabadayılık yapıyor, odayı basıyor.
Biz olaya tanık olan MHP’li Murat Öz-
kan’a inanıyoruz. Arınç yaptığı açık-
lamalarda işgalciliklerini itiraf ediyor,
resmen işgalci. Kadın başkanvekiline
karşı şiddet uyguluyorlar.”
‘AKP’liler de katılıyor’
Arõnç’õn, Mumcu’nun CHP grup top-
lantõlarõna katõlmasõyla ilgili sözlerine de
Anadol şu karşõlõğõ verdi: “Senin baş-
kanvekillerin katılmıyor mu? 2004’te
TBMM Başkanı’yken AKP Genel
Merkezi’nde gidip bayramlaşmaya
katılıyor. CHP’liler benim tarafsızlı-
ğımı bilirler, diyor. Hadi canım sen
de... Tayyip Erdoğan TBMM’yi İs-
tanbul Belediye Meclisi sanıyor.”
Anadol, TBMM’de koruma terörü ya-
şandõğõnõ vurgularken “Bu koruma-
lardan dolayı bizim TBMM’de can
güvenliğimiz yoktur” dedi.
‘Kara bir leke’
Özür
yerine
suçlama
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Devlet Bakanõ ve Baş-
bakan Yardõmcõsõ Bülent
Arınç, dün TBMM’de düzenle-
diği basõn toplantõsõnda, yaşa-
nan olaylarõn sorumlusunun
TBMM’yi yöneten Meclis Baş-
kanvekili Güldal Mumcu oldu-
ğunu ileri sürerek, Mumcu’nun
adil ve tarafsõz bir yönetim ser-
gilemediğini, CHP’li gibi hare-
ket ettiğini savundu.
TBMM başkanvekillerinin
anayasa ve TBMM İçtüzüğü’ne
uymalarõ gerektiğini belirten
Arõnç, anayasanõn 94. maddesi
gereğince Meclis Başkanõ ve
başkanvekillerinin partilerinin
Meclis içinde ya da dõşõndaki
faaliyetlerine katõlamayacağõnõ
ancak Mumcu’nun CHP’nin
grup toplantõlarõnda en ön sõra-
da, CHP Genel Başkanõ Deniz
Baykal’a olabildiğince yakõn
bir noktada bulunmayõ görev
olarak seçtiğini söyledi.
‘Uyarmak için gittim’
Mumcu’yu ikaz etmek için
odasõna gittiğini savunan Arõnç,
“Hanımefendi oturumu iyi yö-
netemiyorsunuz. İçtüzük hü-
kümlerine uyun. Tarafsız ve
adil olun. Tarafsız ve adil bir
başkanvekili olarak değil par-
tisinin militanı olan bir baş-
kan olarak bulunuyorsunuz.
Bu gidiş kötüye gidiştir” ifade-
lerini kullandõğõnõ, Mumcu’ya
bir yürütme üyesi olarak baskõ-
da bulunmadõğõnõ ileri sürdü.
Arõnç, CHP’li Soysal için
“sarhoş” ifadesini kullanõp kul-
lanmadõğõnõn sorulmasõ üzerine,
“Soysal’ın o davranışıyla ilgili
bir sarhoş tabirini kullanmı-
şımdır. Bunu reddetmiyo-
rum” şeklinde konuştu.
‘Erdoğan’ı koruduk’
Arõnç’õn ardõndan AKP grup
başkanvekilleri de bir basõn top-
lantõsõ düzenledi. AKP Grup
Başkanvekili Bekir Bozdağ,
MHP’li Durmuş’un konuşma-
sõnda Müslümanlar, Hz. Mu-
hammed, başõnõ örtenler ve
Başbakan’õn eşine dil uzatõldõğõ-
nõ ileri sürerek, bu sözlerin AKP
grubunu tahrik ettiğini söyledi.
Bozdağ, AKP grubunun Erdo-
ğan’õn etrafõnda toplandõğõnõ,
MHP grubuna saldõrmadõğõnõ
savundu. AKP Grup Başkanve-
kili Mustafa Elitaş ise Mum-
cu’nun odasõnda üzerine yürü-
düğüne ilişkin haberlerin doğru
olmadõğõnõ ileri sürerek “Sade-
ce kendisini uyardım, görevini
yapmadığını söyledim. Üzeri-
ne yürümedim” dedi. MHP’li
Murat Özkan’õn açõklamalarõnõn
anõmsatõlmasõ üzerine Elitaş,
“Kesinlikle yalan söylüyor,
Özkan kimsenin avukatlığını
yapmasın” diye konuştu.
Yine türbana sarıldı
BÜLENT ARINÇ
CHP’li Çetin Soysal, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın
önceki gece Meclis’te alkollü olduğu yönündeki iddiasına ya-
nıt verdi. Soysal, “Alkol kullanmayan birisiyim, bunu herkes
bilir. Sayın Arınç’ın ne kullandığını açıkçası bilmiyorum ama
bir gerçek var o da psikolojisinin yerinde olmadığıdır. Bir psi-
koloğa gitmesini tavsiye ediyorum” dedi. CHP’li Kemal Ana-
dol da Soysal’ın sarhoş olduğuna ilişkin savını kanıtlamaya ça-
ğırarak, “Kanıtlamazsa müfteridir, yalancıdır” dedi.
ÇETİN SOYSAL: BEN ALKOL KULLANMAM
Yaşadõklarõnõ siyasetten çekildikten sonra kitaplaştõracağõnõ söyleyen
Erdoğan, Genel Kurul’daki kavgada bile ‘darpe planõ izlenimi’ almõş
Güldal Mumcu, Arınç’ın sergilediği tavrı ‘baskı ve şiddet’ diye yorumladı:
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM Başkan-
vekili Güldal Mumcu, Dev-
let Bakanõ Bülent Arınç’õn
açõklamalarõna sert tepki gös-
tererek, “Sayın Arınç’ın ser-
gilediği tavır kesinlikle bir
baskıdır, şiddettir. Çünkü
elinden gelse, imkân bulsa fi-
ziki şiddet uygulamaktan bi-
le çekinmeyecek durum-
daydı” dedi. Arõnç’õn Uğur
Mumcu’nun derslerini iyi al-
gõlayamadõğõnõn anlaşõldõğõnõ
kaydeden Mumcu, TBMM
başkanvekilleri arasõnda kar-
şõlaştõrma yapmasõnõn da den-
sizlik olduğunu bildirdi.
TBMM Başkanvekili Gül-
dal Mumcu, dün yaptõğõ ya-
zõlõ açõklamada, Arõnç’õn
açõklamalarõna tepki göster-
di. Anayasa Mahkemesi’nin
TBMM başkanvekillerinin
grup toplantõlarõna katõlma-
sõnõ anayasaya aykõrõ bul-
madõğõnõ anõmsatan Mumcu,
Arõnç’õn bunu iyi bilmesi
gerektiğini kaydetti. Mumcu
şu görüşleri dile getirdi:
“Sayın Arınç, Bakanlar
Kurulu üyesi olduğunu ne
kadar örtbas etmeye çalı-
şırsa çalışsın, sergilediği ta-
vır, yürütmenin yasamaya
baskısından başka bir şey
değildir. Başkanvekillerini
birbiriyle mukayese etmesi
şeklinde sergilediği, en hafif
deyimle densizliği de ken-
disine yakıştıramadım. Öte
yandan emanetçilik görevi-
ne soyunan Arınç’ın buna
ihtiyaç duymasını da hayret
ve ibretle izledim. Kendisi,
hukuk fakültesinde Uğur
Mumcu’nun da derslerine
girdiğini söylemek gereğini
duymaktadır. Ama öyle an-
laşılıyor ki onun verdiği hu-
kuk derslerini ya iyi algıla-
yamamış ya da o derslerde
bulunmamıştır. Sayın
Arınç’ın sergilediği tavır,
kesinlikle baskıdır, şiddettir.
Bir kez daha kınıyorum.
Çünkü elinden gelse, im-
kân bulsa fiziki şiddet uy-
gulamaktan bile çekinme-
yecek durumdaydı.”
Elinden gelse vuracaktõ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Partisinin oy oranõndaki düşüş nedeniyle
uzun süredir sinirli tavõrlar sergileyen
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir
kez daha türbana sarõldõ.
Uluslararasõ Stratejik Araştõrmalar Ku-
rumu’nca (USAK) düzenlenen konfe-
ranstaki konuşmasõnõn ardõndan sorularõ
yanõtlayan Erdoğan, “‘Darbe dönemi bit-
ti’ diyorsunuz ama yeni planlar ortaya
çıkıyor. Siyasi tansiyon bilin-
çli olarak mı yükseltiliyor?
Dün (önceki) akşam meclis-
teki kavga gibi. Böyle bilinçli,
programlı komplolar mı
var?” sorusuna, şu yanõtõ verdi:
“Darbe planları noktasındaki
şeylerin geçmişi biraz eskiye
de dayanıyor. Günübirlik şey-
ler de değil bunlar. Tabii bun-
lar darbe planı mıdır, değil
midir tartışma konusu. Ama
biz bu görüntülere baktığı-
mızda, bu değerlendirmelere
baktığımızda bunun izlenimle-
rini gerçekten alıyoruz. Yargı bunun ge-
rekli değerlendirmelerini yapacaktır.
Nihai kararını da verecektir. Temen-
nimiz odur ki böyle bir yanlış yapıl-
mamış olsun. Gerginlik istemiyoruz”
Meclis’te yaşanan gerilimin diğer bo-
yutunun da eşinin türbanõ ile ilgili bir ko-
nudan kaynaklandõğõnõ anlatan Erdoğan,
eşinin türbanõ nedeniyle GATA’ya alõn-
madõğõ olaya değindi. Erdoğan, sözlerini
şöyle sürdürdü: “Söyleyecek çok daha
şeyler var ama ben ülkemde gerilim is-
temiyorum. Bu konuda yaşadığım baş-
ka şeyler de var. Bunları belki biraz da-
ha zaman kazanacak, ondan sonra
belki siyasetten çekildikten sonra ka-
leme alarak belki gündeme getireceğim.
Ama ülkem bunları kaldıramaz. Onun
için bazı şeyleri söylemek zaman istiyor
ama bunun zamanı gelmişti... Biz bu
işin üzerine gidemez miydik, gidebilir-
dik ama orada biz sadece eşimin göz-
yaşlarına mahkûm olarak kaldık. Bu
işin bir boyutu.”
‘Tabuları yıkmak için geldik’
MHP’li Osman Durmuş’un, Emine Er-
doğan’õn GATA’ya alõnmamasõ ile ilgili
“Peygamber diye anılan bir Başba-
kan’ın eşini nasıl kabul etmezsiniz...”
sözlerine de değinen Erdoğan, şunlarõ söy-
ledi: “Benim il başkanım veya il genel
meclisi üyem güya bir konuşmasında
‘Peygamber gibi anõlan bir başbakan’
şeklinde bir ifade kullanılıyor. Eğer sen
de inançlıysan, bir Müslümansan bunu
zaten tasvip edemezsin. Niçin, çünkü
peygamberlik zinciri kapanmıştır. İkin-
ci bir peygamber olarak biz bu dinin
mensupları olarak bunu göremeyiz.
Hele hele Tayyip Erdoğan için böyle bir
şey söyleyemezsin. Çünkü biz tabuları
yıkmak üzere gelmiş bir siyasi partiyiz.
Ve bana böyle bir yakıştırmayı yapan
karşısında arkadaşım gerekenleri söy-
ledi ama ikinci defa söylenince artık bu
tahammül sınırlarını aştı. Benim par-
timde böyle bir insan da barınamazdı.
Arkadaşlarıma gerekli talimatı ver-
dim, ya istifasını alın, ya ihraç edin.”
Peygamber benzetmesi yapan partili istifa etti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan’ı “Peygam-
ber”e benzeterek, milletvekilleri arasında kavgaya neden olan eski
AKP Aydın İl Başkanı İsmail Hakkı Eser partisinden istifa etti.
AKP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hü-
seyin Tanrıverdi’nin talimatıyla Ankara’ya gelen Eser, “Teşbihte bir
hata vardır, bunu savunmuyoruz. O konuşmanın devamında amacımın
ne olduğunu çok net bir şekilde ifade ediyorum ama bu yayınlanmıyor.
Sayın Başbakanımızın, partimizde bu anlamda yaklaşımı olan bir şahsı
barındırmamasını da bir emir telakki olarak görüyorum” dedi.
Yaptığı yazılı açıklamada Arınç’ın hışımla başkanlık
divanı odasına girdiğini belirten Mumcu, “Meclisi yö-
netemediğimi, başkanlık kürsüsüne yakışmadığımı
ileri sürmüştür. Kendisine içtüzüğe uygun yönettiği-
mi, kürsüye yakışıp yakışmadığımın takdirinin ise
kendisine ait olmadığını söyledim” dedi. Arınç’ın,
sarhoş taklidi yaparak CHP’li Soysal’ı eleştirdiğini
ifade eden Mumcu, Arınç’a “Sarhoş olduğunu nere-
den biliyorsunuz? Sizin
Meclis’i nasıl yönettiği-
niz herkesin belleğin-
de” dediğini aktardı.
MUMCU: ODAYA HIŞIMLA GİRDİ