23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Peter Hristoff ve zanaatkâr dostlan 1$ başın- da (Güllübançe. söke). E9j biyat ve retorik, %8'i tarih ve coğrafya, %7'si din, %6'sı teknoloji, %3'ü felsefe ve psikoloji, %3'ü güzel sanatlar, %2'si dil ve dilbilim, %2'si diğer konulardan mürekkep. -Toplam 5470 çeviri yapılmış. (Konulanna gö- re dağılım: edebiyat ve retorik %46, toplum bi- limleri %13, din %10, teknoloji %9 ve diğer %22.) -Türkiye'de 1.156 kütüphanede 11 milyon ki- tap var. 2008'de ödünç verilen kitap sayısı 250 bin. -Haziran, 2009 itibanyla 7.601 yayımcı var. (1.165'i vakıf statüsünde.) 2095- Tevfik Ihtiyar, resim piyasasının önemli kişilerindendir. Bir ara mali darboğaza düşünce banka takibine uğradığını okumuştuk. Ihtiyar'ın çıkardığı dergideki (rh+sanat) Temmuz, 2009 ta- rihli yazısına göre, bu darboğaz sırasında anlaş- malı bir ressamı icra takibi başlatmış. Bir diğeri, galerisınde açılan sergide potansiyel müşterileri galeriden değil de kendi atölyesinden alım yap- maya yönlendirmiş. Böylelikle hem ressam, hem de müşteri galeriye komisyon ödemekten kurtu- lacaklardır. (Bu gibi bezirgân ressamlann varlığı, klasik konser salonu basılmasından vahimdir.) Bir de her fırsatta KİTAP IÇlN'e konu(k) etti- ğim Istanbul doğumlu, ABD vatandaşı lyi res- sam, akademisyen ve örnek insan Peter Hristoff vardır. En son marifeti, Söke'nin Güllübahçe bel- desındeki halı dokuma atölyesınin hamiliğıdir. 31.10.2009 günü Asmalımescit'teki C.A.M. gale- risinde bu atölye yaranna bir sergi düzenledi. Sergide, kendisinin, Türk ve Amerikalı sanatçı dostlannın hibe ettiği 100 yapıt tanesi 100 TL'den satıldı ve hasılat Güliübahçe'ye gönderil- di. (10 bin TL, 18 Güllübahçelı kadın zanaatkânn bir yıllık hammadde gereksiniminı karşılayacak.) (Sevgili Okurum, Peter'e içten bir tnbün güzel- lemesi yollayalım mı? Peter Hristoff, KİTAP İÇİN okurlan ve yazarı seninle gurur duyuyor!) 2096- "Bir akşam yemeği ıçın ideal sayı ikidir - ben ve kahrolası garson." Nubar Gülbenkyan (1896-1972) 2097- 24.12.09 tarihli Cumhuriyet Kitap'taki yazısında Mustafa Ş. Onaran, "...Ertuğrul Gü- nay, sorunlannı iyi bilen, takım çahşmasına SlylrSevlşgenlerin'den, METÜST. önem veren bir bakan oktuğunu gösterdi" demiştir. Katılmıyorum! Kültür ve Turizm Bakanı'na yaptığı bu komplimandan (veya saptamasından diyelim) bir- kaç ay önce duayen yazar Ona- ran'ın, Kültür Bakanlığı adına bir ki- tap hazırlamış olduğunu bilenlerin kıs kıs güldüklerini görür gibiyim. (Herkesin bildiği gibi, AKP iktida- rının Kültür Bakanı Ertuğrul Günay (E.G.), eski bir CHP'liydı. CHP'nin en militan, en solcu milletvekillerin- dendi. Komünizm sempatizanı bel- lenen Dev-Yol'la organik ilişki içinde olduğu savıyla hüküm giymişti. Ar- dından CHP'de anahtar pozisyonlara gelmeye çalıştı. Parti üst yönetimini ego sorunlanyla yor- du, Genel Başkanlığa (s)oyundu. Sonunda CHP'den ihraç edildi. Ve son genel seçimlerde herhalde bakanlık sözü de alınca hem de AKP'ye transfer oldu. Maalesef E.G. Kültür Bakanlığı'na layık olduğu için atanmadı. AKP onu "mesaj mankeni" olarak kullandı. Bence, "Kapımız herkese açık, imaj ka- muflajımıza yarayacağını düşündüğümüzü ba- kan bile yapanz" denmek ıstendi. Bir politikacı fırdöndü olabilir ama bu onun üstlendiği sorumluluğun altında ezileceği anlamı- na gelmez. E.G. gazetelerin ön sayfalarında kül- tür ve turizme yaptığı katkılardan dolayı hiç yer almadı mı? Ama sanatla, sanatçıyla ilgili konuş- malannda yaptığı gaflar silsilesini ön sayfalarda sürekli okuyup, hem güldük, hem şaşırdık. Tel- evizyon programlarına katılıp düzeltme yapmak isterken daha aciz durumlara düştü. Bülent Er- soy yanıt hakkını kullanırken, E.G.'yi bir güzel sil- kelemiştıdiye anımsıyorum. Aralık'ta, televizyonda kanal safarisi yaparken TRT-3'te bir süre durdum. CHP'lıler, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2010 bütçesini eleştıriyoriar- dı. Kültür faslında nice falsoyu ıskaladılar. Ama Bakan'ı hırpalarken pek zorianmadılar. Bir CHP'Iİ milletvekili, AKP'ye geçmeden önce E.G.'nin AKP hakkındaki ağır eleştirilerinden alıntılar yap- tı. Kameralar E.G.'ye odaklandığında o gözlerini kısmış sırıtıyordu. Utandım. Midem kalkar gibi oldu. National Geographic'e sığındım. 2098- Tanınmış gazeteci Ergun Babahan 2002'de, 'Türkiye'de şu anda itibar düzeyi en düşük iki kurum siyaset ve medyadır" demişti. 2010'da da hem de irtifa kaybederek en dipte değiller mi? 2099- 02.12.09! Galeri Nev'deki sergisınde ni- hayet adaşım ve hemşerim küresel çizer Selçuk Demirel'le (Artvın, 1954) tanıştım. Sergisindeki, "içinden kitap geçen" tek tablosunu ben kaptım. 23.12.2009! Metin Üstündağ ile nihayet ve SEL'de karşılaştık. Alıntı özüriü E.Ş.'nin kulaklan çınlasın, Metin en çok alıntı yaptığım yazar/çi- zer'dir. Şiyir Sevişgenleri'n], "Amigo okurum Sel- çuk Altun'a" diye imzalattım. (Selçuk ve Met Üst; yıl sonumu ışıttınız. Artık peşinizdeyim.) 2100- Usta aktör, koleksiyoner ve bibliyofil Ali Poyrazoğlu benden bir hafta sonra Selçuk De- mirel'in sergısıne gitmış. Tablom onu da mıkna- tıs gibi çekmiş. Satıldığını duyunca, "Onu Ömer Koç mu yoksa Selçuk Altun mu aldı?" diye sor- muş. Bu anekdotu telefonda ondan dinledim. Tablodan seve seve vazgeçmeye hazır olduğu- mu söyledim, kabul etmedi. Yayıncım, akademisyen, yazar ve şair dostla- rım ve KİTAP IÇlN'in bazı tiryakileri, 1001-2000 arası maddelerimden de bir kitap kotanlmasını önermekteydiler. Alı Poyrazoğlu'nun önerisi bar- dağı taşıran son damla oldu. KİTAP İÇİN-II Mart veya Nisan'da çıkacak! Selçuk Demirel'in izniyle anılan tablo kapağına nakşedilecek. Selçuk Altun KİTAP İÇİN-H'nin reklamı için de kimseye yalakalık yapmayacak, yazı dilenmeye- cek, imza günü düzenlemeyecek. ödüllere aday olmayacak. Ondan aldığı turmtelif ücreti, gelece- ğin edebiyatçılan için B.Ü.'de kurduğu eğitim fo- nuna yatınlacak. KİTAP İÇİN-II şimdiden Ali Poyrazoğlu ile has okurlanma emanet. Ve benim senin ilginden başka bir ödüle gereksinmem yok, sevgili oku- rum! • HEYAMOLA YAYINLARI feTWim«L EFSAHELERl Dr. Mustafa DUMAN | Efsane | 328 sf. | Ocak20IO " istanbul, antik çağın çok eski yıllarından bcri yerleşjm yeri olmanın, Bizans'a ve Osmanlı Devleli'ne uzun yıllar bajkentlik yapmanın ayrıcalığına sahiptir. Türkiye Cumhuriyeti'nin de en kalabalık kenti, sanayi, ticaret, finans ve kültür merkezidir. Arkeolojik, doğal ve kültürel zenginlikleriyle (anınan Istanbul, 20I0 yılının uç Avrupa kulıür başkentinden biri olarak kabul edilmiş ve bu bağlamda, anılan yılda, kentte birçok bilimsel, sanatsal ve kulturel etkinlik düzenlenmi|tir. istanbul, yalnızca arkeolojik ve doğal zenginliklere değil, aynı zamanda halk kültürünün çejitli alanlarında, benzersiz ürunlere de sahiptir. Bu kent, geleneklerı, görenekleri, masal, hikâye ve türkülerıyie olduğu kadar elsanelerıyle de unlenmiştir. Dr. Mustafa Duman taralından derlenip, anlatım birliğini korumak için yeniden yazılan İstanbul Efsanelcrı'ııi okuyanlar burada yüz kırk başjık altında verilen yüz altmıştan (azla efsanenin bu kültürel görkemliğin bir parçası olduğunu goreceklerdir. Acaba yeryuzünde hangi kentin bu kadar zengın bir efsane birikimi vardır?" bTAFİULEROLDUNU CelalÖZCAN | Öykü | 22lsf. | Ocak20IO «* Qetal ÖZCAN, bu kitabında, I924 Nüfus Değijimi sürecinde karjılıklı göçe mecbur edilen Türkiyeli ve Yunanistanlı masum ve mağdur insanların ogünlerdeki hüzün dolu açmazlarından örnekler sunmaktadır. Zamanla ölüp gidcn I. Kujak büyüklerinin anlattıklarıyla, beraberlerinde lajıyıp gclirdiklcri, bir ttirUı kopamadıkları sosyal ve kültürel unsurlarla iç îçe yaşayıp, anılan vı- ruhları göçmenlik duyarlılığıyla dolmuj olan ikinci ve üçiinui kıı^k ıcmsikilerinin yaşam gorçekliklerini de kuıgulaınaktadır. Yazar, dcneyimli yazı ijgliğiylc, bizi öykulerinin capıanlı dünyasına bağlayıveriyor. Belli bir dönemin bugunlere de yansıyan izlerinde, merak ve ilgı uyandıran bir yolculuk yapıırıyor okuruna. Öteki kitaplarında olduğu gibi, gene sıkılmadan izleyeceğimiz bir anlatım canlılığıyla çıkıyor kar^ımıza. Ve hemen her salırda, yazınsal büyüniin güzellikleriyle iç içe olmanın tatlarını da yajatıyor." KARADCIttZ RAPSOOtSİ ŞefikASAN | Roman | 332 sf. | Ocak20IO " Karadenız Rapsodisi, iki kadim dostun; hayatını doğa içinde sürdürmeyi yeğleyen, bilgili bir ya;am ustası (^ahbenderoğli) ile kentin sıkıcı ortanıından kagp köye yerlejmeye karar vermi} bir yazarın (Şadi Hoca), Karadeniz'in yejil bir cenneiinde geçen altı aylık arkadaşiıklarının öyküsüdür. Roman, ağırlıklı olarak, doğa ile dost olan Şahbenderoğli'nin hayat serüveni etrafında dönüyor. Onun, önce Moldovalı Gabriela, sonra Rus Oksana ile olan aşk serüvenlcri ve doğanın insanlara sunduğu olanakları mutluluk ıksiri olarak değerlendiren ustalığı... Değişim üstiine kurulu ve sıradan olan her ;eyinonun için azap sayılan renkli yajamı... Oğlunun tanımı ile "Ferrarisini satmadan da mutluluğu yakalayabilme bilgeliğı..." Hayaiın sırrını ondan öğrenmeye çalıjan arkadajına göre ise, o bir 'yajam gurusu'.** Celal özcan Istafilter Olda n KARLARLA DAHS KA/AK YavuzTANYERİ | Spor | 96 sf. | Ocak20IO " (ilkemizde son yirmi yıl içinde sağlık ve spor anıaçlı kar sporıı yapanların sayısında önemli artıj olmujtur. Bir İ51 yaparken önemli olan, 0 işje ilgili doğru ve güvenilir ön bilgiye sahip olmaktır. Ancak kar tatili ve kar sporu yapanarın büyük çoğunluğunun kayakla ilgili yeterli teknik ön bilgiye sahip olduğunu söylemek güç. Daha önce kayakla ilgili geniş, kapsamlı bilimsel eserler yayınlamış, olmama rağmen, bir kayak öğretmeni olarak öğrencilerden gelen soruları karşılayacak nilelikte ve herkesin anlayabileceği temel konuları kapsayan bir eseriıı olmaması bu kitabı yazmamda etkili olmujtur." Onllne Altjverıj 0216 37117 37 heyunola@heyan1ala.n0t yayınları C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1042 SAYFA 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle